Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İdare Aleyhine Tazminat Davasında Zamanaşımı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-11-2020, 15:26   #1
vayvayva

 
Varsayılan İdare Aleyhine Tazminat Davasında Zamanaşımı

Merhabalar,
Müvekkil 2016 senesinde ayrı ayrı zamanlarda iki kere isim benzerliğinden gözaltına alınıyor ve yanlışlık olduğu anlaşılıp serbest bırakılıyor. Bununla alakalı olarak suç duyurusunda bulunuyor ve yetkisizlikle dava yetkili mercie gönderiliyor. Henüz net olmamakla birlikte (bir bakacağım dava sonucuna) dava devam ediyor.

Müvekkil idare aleyhine tazminat davası açmak istiyor. Ancak tam yargı davasında, öğrenilmeden itibaren 1 yıl her halde 5 yıllık idareye başvuru süresi zamanaşımı var. Bu durumda dava zamanaşımından reddedilecektir ancak bunun aksi bir karar var mı? Ya da başvurulabilecek bir yol var mıdır? Ceza davasının devam etmesi idare için zamanaşımını kesmez bildiğim kadarıyla ama dayanılabilecek bir yer var mıdır? Şimdiden teşekkürler.
Old 10-11-2020, 17:18   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

Olayı idari kusurdan çıkarıp kişisel kusura sokabiliyorsanız süre geçmemiştir.
Kişisel kusur, idarenin eylem veya işlemlerini yürüten kamu görevlilerinin görevlerinin dışına çıkarak kusurlu davranışlarda bulunmalarını ifade etmektedir.
Olay idari kusur ise yapılabilecek bir şey yok gibi görünüyor..
Hizmet kusuruna dayanan idari davalarda uzamış zamanaşımı yok diye biliyorum.
Old 15-11-2020, 21:30   #3
vayvayva

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Suat
Olayı idari kusurdan çıkarıp kişisel kusura sokabiliyorsanız süre geçmemiştir.
Kişisel kusur, idarenin eylem veya işlemlerini yürüten kamu görevlilerinin görevlerinin dışına çıkarak kusurlu davranışlarda bulunmalarını ifade etmektedir.
Olay idari kusur ise yapılabilecek bir şey yok gibi görünüyor..
Hizmet kusuruna dayanan idari davalarda uzamış zamanaşımı yok diye biliyorum.

Kişisel kusur yok gibi görünüyor anlatıldığı kadarıyla. Hizmet kusurunda Danıştay kararları var süre az da olsa uzayabiliyor ancak burada tamamen geçmiş durumda. Kişisel kusur olsaydı ne kadar uzayacaktı meslektaşım?
Old 16-11-2020, 11:57   #4
Av. Suat

 
Varsayılan

818 sayılı BK. m.60/1,c.2’deki (6098 sayılı TBK.72/1,c.2’deki) “ceza yasaları uyarınca daha uzun süreli zamanaşımı” için kısaca “ceza zamanaşımı” denilmekte ise de, Ceza Yasalarında iki tür “zamanaşımı” yer almış olup, bunlardan birincisi dava açabilme sürelerini belirleyen “ceza davası zamanaşımı” ve öteki devletin cezalandırma hakkına ilişkin “ceza zamanaşımı”dır.

Hukuk mahkemelerinde açılacak tazminat davalarında, Borçlar Yasası 60/2.maddesi gereği uygulanacak olan ceza zamanaşımı süresi, yukarda açıklanan birincisi, yani “ceza davası zamanaşımı” süreleridir.
Ceza davası zamanaşımı süreleri, yürürlükten kalkan eski 765 sayılı TCK’nun 102.maddesinde yer almıştır.
Yeni 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ise öncekinden farklı olarak madde başlıkları konulmuş olup, (eski 102.maddenin karşılığı olan) 66. maddenin başlığı “dava zamanaşımı”dır.

BK.mad.60/2 uyarınca, ceza davası zamanaşımının uygulanabilmesi için, eylemi işleyen hakkında ceza davasının açılmış ya da mahkumiyet kararı verilmiş bulunması gerekli değildir. Yalnızca haksız eylemin suç niteliğini taşıması yeterlidir.HGK.06.05.2009, E.2009/3-10 - K.2009/178)

Ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, ceza davası açılmış bulunması gerekmediği gibi; mahkumiyet kararı verilmiş olması da koşul değildir.4.HD.14.06.2004, E.2004/1183 - K.2004/7711)

Ceza davası zamanaşımının uygulanması için haksız eylemin sadece suç niteliğinde olması yeterlidir. Bu zamanaşımının uygulanabilmesi için eylemi işleyen hakkında ceza davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması gerekli olmadığı gibi, sanığın mahkumiyet kararından sonra ölmüş olması hali de buna engel değildir.4.HD.08.07.1986, 4736-5453 (YKD.1986/11-1621)


III. DAVA ZAMANAŞIMI
Zamanaşımı, netice itibariyle, devletin yargılama hakkının sona ermesi gibi bir sonuç doğurması nedeniyle, soruşturma, kovuşturma, istinaf ve temyiz aşamalarının tümünde re’sen nazara alınır.
Verilen bir karar kesinleşip hüküm halini alıncaya kadar, dava zamanaşımı cereyan eder.
Karar kesinleşip hüküm halini aldıktan sonra işlemeye başlayan zamanaşımı ise, ceza zamanaşımıdır.

B.5237 Sayılı Yeni Türk Ceza Kanununda Dava Zamanaşımı Süreleri

5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanununda dava zamanaşımı süreleri, suçlar arasında cürüm ve kabahat ayrımının kaldırılmış olmasına ve çeşitli ceza yaptırımlarına ilişkin getirilen yeni hükümlere paralel olarak, bu Kanunun 66. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında şu şekilde düzenlenmiştir;
“Dava zamanaşımı
MADDE 66. - (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.”
(3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur.
(4) Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/8 md.) Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı süresi yeni baştan işlemeye başlar.
(6) Zamanaşımı, tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs halinde kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği günden itibaren işlemeye başlar.
(7) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi halinde dava zamanaşımı uygulanmaz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdare Mahkemesinde Tazminat Davasında İdareye Başvuru/Doktorun Hizmet Kusuru zlm Meslektaşların Soruları 11 23-09-2020 12:27
Zina nedeniyle boşanma davasında eş aleyhine manevi tazminat kararından sonra sevgili aleyhine de ayrıca manevi tazminat için dava açılabilir mi? av.mervek Meslektaşların Soruları 4 27-07-2017 15:05
yolsuz tescil nedeniyle devlet aleyhine açılacak tazminat davasında gerçek şahıslar da hasım gösterilebilir mi? svejk Meslektaşların Soruları 3 04-05-2012 14:38
İcra Takibinden Önce Açılmış Menfi Tespit Davasında Alacaklı Aleyhine Tazminat Talebi onur_k Meslektaşların Soruları 6 19-12-2009 12:50
Milli Eğitim Bakanlığı Aleyhine Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme üye15184 Meslektaşların Soruları 3 02-05-2007 12:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03379989 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.