Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tavzih Mi Tashih Mi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-03-2011, 18:26   #1
Av.Ayşegül Çoban

 
Varsayılan Tavzih Mi Tashih Mi

Arkadaşlar öncelikle herkese iyi günler,iyi çalışmalar.Benim sorum şöyle;girmiş olduğum şufa davasında (15 dosya) davayı kazandım.Ancak Mahkeme vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine diye hüküm kurması gerekirken vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline verilmesine diye hatalı hüküm kurmuştur.Bu dosyalar temyize gitti ve 15 dosyadan sadece bir tanesi davacıdan alınarak davalıya verilmesine diye düzeltilip,diğer dosyalar ise aynen onaylanıp geri döndü.Ben nede olsa yargıtayca hepsi düzeltilip döner diye Yargıtay'a gitmeden önce tashih talebinde bulunmadım.Ancak Yargıtay sadece bir dosyayı düzeltmiş.Bunun üzerine tashih talep ettim çünkü yapılan yanlışlığın maddi hata olduğu açıktır.Bir de tavzih talep edersem karşı taraf kötüniyetli mutlaka temyize gönderecektir.Uzatmak için elinden geleni yapacaktır.Vekalet ücretini alabilmek için ilamlı icra yaptım karşı taraf şikayet etti.Yarın duruşması var.Mahkeme tashih etmezse icra takibini müvekkilim adına yaptığım için şikayeti kabul edilebilir.Sizce de mahkeme yaptığı bu maddi hatayı tashih yoluyla gideremez mi.Kötüniyetli karşı tarafa temyiz yolunu kapatmak için .Böyle bir durumla karşılaşan arkadaşımız çözüm yolunu elinde varsa mahkeme ve ya Yargıtay kararını paylaşırsa çok sevinirim.Katkı sağlayacak arkadaşlarıma şimdiden teşekkürler.
Old 01-03-2011, 22:00   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayşegül Çoban
Arkadaşlar öncelikle herkese iyi günler,iyi çalışmalar.Benim sorum şöyle;girmiş olduğum şufa davasında (15 dosya) davayı kazandım.Ancak Mahkeme vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine diye hüküm kurması gerekirken vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline verilmesine diye hatalı hüküm kurmuştur.Bu dosyalar temyize gitti ve 15 dosyadan sadece bir tanesi davacıdan alınarak davalıya verilmesine diye düzeltilip,diğer dosyalar ise aynen onaylanıp geri döndü.Ben nede olsa yargıtayca hepsi düzeltilip döner diye Yargıtay'a gitmeden önce tashih talebinde bulunmadım.Ancak Yargıtay sadece bir dosyayı düzeltmiş.Bunun üzerine tashih talep ettim çünkü yapılan yanlışlığın maddi hata olduğu açıktır.Bir de tavzih talep edersem karşı taraf kötüniyetli mutlaka temyize gönderecektir.Uzatmak için elinden geleni yapacaktır.Vekalet ücretini alabilmek için ilamlı icra yaptım karşı taraf şikayet etti.Yarın duruşması var.Mahkeme tashih etmezse icra takibini müvekkilim adına yaptığım için şikayeti kabul edilebilir.Sizce de mahkeme yaptığı bu maddi hatayı tashih yoluyla gideremez mi.Kötüniyetli karşı tarafa temyiz yolunu kapatmak için .Böyle bir durumla karşılaşan arkadaşımız çözüm yolunu elinde varsa mahkeme ve ya Yargıtay kararını paylaşırsa çok sevinirim.Katkı sağlayacak arkadaşlarıma şimdiden teşekkürler.

Tashih veya tavzihle düzeltilemez kanaatindeyim.
Old 01-03-2011, 22:04   #3
Av.Ayşegül Çoban

 
Varsayılan

Sayın Dikici bu kanaate nasıl vardınız?Ben yargıtaydan gelen dosyanın tavzih edilebileceğine ilişkin bir yargıtay kararı okumuştum.Hem maddi hata kazanılmış hak doğurmaz öyle değil mi?
Old 01-03-2011, 23:03   #4
mnguckaya

 
Varsayılan

Sayın Ayşegül Çoban,

Sizin olayınızla tam olarak örtüşmese de bir davamızda yazım hatasının
tashis yolu ile düzeltilmesini sağlamıştık.

Örnek dilekçe,


Antalya, 11.01.2011


1. SULH MAHKEMESİ SAYIN YARGIÇLIĞINA
ANTALYA



DOSYA NO : 2007/…. Esas
2010/…. Karar


TASHİH İSTEYEN
DAVALI : …………… Bankası A.Ş.

VEKİLİ : Av. ………….. – Adres başlıktadır.

DAVACI : …… …….. Turizm Ltd. Şti.

VEKİLİ : Av. … …………………..

DAVA : Tazminat


TALEP KONUSU : Sayın Mahkemenizin, 14.04.2010 gün ve 2007/……. Esas, 2010/….. Karar sayılı kararının aşağıda belirtilen bölümünün düzeltilmesine karar verilmesi talebidir.

AÇIKLAMALAR :
1) Mahkemenizin yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyasının, “14.04.2010” tarihinde verilen kararını, icraya koyacağımız zaman gerekçeli kararda yanlışlık olduğunu fark ettik.
Şöyle ki; gerekçeli kararın hüküm bölümünün dördüncü maddesinde “Davalı davada kendini bir vekil ile temsil ettirmiş olmakla AAÜT 12. Maddesine göre belirlenen 500,00 TL. VEKALET ÜCRETİNİN davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” yazılması gerekirken sehven” davalı davada kendini bir vekil ile temsil ettirmiş olmakla AAÜT 12. Maddesine göre belirlenen 500,00 TL. HARCIN davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” şeklinde yazılmıştır . Bunun bir yazım hatası olduğu açıktır.
2) Yukarıda açıkladığımız nedenlerle tashih istemek zarureti, hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER : HUMK m. 455 ve sair mevzuat
SÜBUT DELİLLER : Dava dosyasında bulunan gerekçeli karar.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebepler nedeniyle; gerekçeli kararın hüküm bölümünün dördüncü maddesinin “Davalı davada kendini bir vekil ile temsil ettirmiş olmakla AAÜT 12. Maddesine göre belirlenen 500,00 TL VEKALET ÜCRETİNİN davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” olarak düzeltilmesine karar verilmesini vekâleten saygılarımızla arz ve talep ederim. 11.01.2011


TASHİH İSTEYEN
DAVALI
………….. Bankası A.Ş.
VEKİLİ
Av. Mustafa Nehir GÜÇKAYA
Old 01-03-2011, 23:25   #5
Av.Ayşegül Çoban

 
Varsayılan

Sayın mnguçkaya size ne kadar teşekkür etsem azdır.Zira bana tashih fikrini veren de sizsiniz.Ben de aynen gönderdiğiniz dilekçe örneğinde olduğu gibi tashih talep ettim mahkemeden.Hakim tashih edilmesi halinde temyiz yolunu açık tutup tutmayacağını bilmiyor.Rica etsem bana düzelttirmiş olduğunuz kararı yarına kadar gönderebilir misiniz?Yarın hakim karar verecek inanın bu durum benim için çok mühim.Öncesinde gönderdiğiniz dilekçe örneği ve bildirdiğiniz faydalı için tekrar tekrar çok teşekkür ederim.
Old 02-03-2011, 10:15   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayşegül Çoban
Sayın Dikici bu kanaate nasıl vardınız?Ben yargıtaydan gelen dosyanın tavzih edilebileceğine ilişkin bir yargıtay kararı okumuştum.Hem maddi hata kazanılmış hak doğurmaz öyle değil mi?

Sayın Çoban,

Hüküm fıkrasında yer alan "Davacıdan alınarak davalı vekiline verilmesi" cümlesi bir maddi hata değil, hatalı hüküm kurmadır, diye düşünüyorum.

Bir meslektaşımız bunu maddi hata olarak düzelttirdiğini belirtmiş. Siz de başvurup, düzelttirmeye çalışın. Umarım yaparlar. (Gerçi meslektaşımızın dilekçesinden anladığım kadarıyla kararda vekalet ücreti yazılacağına hataen "harç" yazılmış. )

Ancak ben siizn olayınızda maddi hata olamayacağını, hatalı bir hüküm olduğunu (mevcut uygulamayı gözeterek) düşünüyorum. (Usul ekonomisi bakımından ise maddi hata olarak nitelendirilmesinin adalete uygun olacağı fikrindeyim ancak mevcut uygulamayı dikkate aldığımda maalesef farklı bir durum var) Umarım mahkeme sizin gibi düşünür.
Old 02-03-2011, 10:24   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın ÇOBAN,

Sizin kullanabileceğiniz bir kararı aşağıya ekliyorum.
---
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2008/11-448

K. 2008/454

T. 25.6.2008

• SEHVEN ÇELİŞKİLİ HÜKÜM FIKRASI OLUŞTURULMASI ( Mahkeme Tavzih Kararı İle Hükmü Değiştirmemiş Olup Tarafların Sıfatında Meydana Gelen Çelişki Düzeltilerek Hükmün Doğru Şekilde Yorumlanıp İcra Edilmesini Sağladığı )

• TAVZİH KARARI ( Mahkeme Tavzih Kararı İle Hükmü Değiştirmemiş Olup Tarafların Sıfatında Meydana Gelen Çelişki Düzeltilerek Hükmün Doğru Şekilde Yorumlanıp İcra Edilmesini Sağladığı - Tavzih Kararının Usul ve Yasaya Uygun Olduğu )

• ÇELİŞKİLİ HÜKÜM KURULMASI ( Sehven Kurulması - Mahkeme Tavzih Kararı İle Hükmü Değiştirmemiş Olup Tarafların Sıfatında Meydana Gelen Çelişki Düzeltilerek Hükmün Doğru Şekilde Yorumlanıp İcra Edilmesini Sağladığı )

1086/m.455,459

ÖZET : Mahkemece sehven birbiri ile çelişkili bir hüküm fıkrası oluşturulmuştur. Çelişki hem hüküm fıkrasının 1.bendinde davanın reddine karar verilmesi, hem de 5.bendinde "davalının kendini vekille temsil ettirmesine göre" denilmesine rağmen "davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine" yazılması gerekirken "davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine" yazılması suretiyle oluşturulmuştur. Mahkemece bu yanlışlık davalı vekilinin tavzih talebi ile fark edilmiş, tavzih usulü uygulanarak sehven oluşturulan bu maddi hata düzeltilmiştir. Dolayısı ile mahkeme bu tavzih kararı ile hükmü değiştirmemiş olup, tarafların sıfatında meydana gelen çelişki düzeltilerek hükmün doğru şekilde yorumlanıp icra edilmesi sağlanmıştır. Her ne kadar mahkemece HUMK.m.459'dan söz edilmişse de, fiilen HUMK.m.455 teki usulün uygulanıp buna göre karar verilmiş olması karşısında, bu hatanın sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır. Usul ve kanuna uygun olan tavzih kararı onanmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.6.2004 gün ve 428-277 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 25.12.2006 gün ve 13563-13771 sayılı ilamı ile;

( ... Davacı vekili asıl davada, müvekkilince taraflar arasındaki 01.08.1988 tarihli sözleşme ile üstlenilen danışmanlık edimi yerine getirildiği halde hak kazandığı ücretin ödenmediğini ileri sürerek, hizmet bedeli 1.338.412.538TL, yoksun kalınan kar karşılığı 3.995.165.508.-TL, cezai şart olarak ise 750.000.000.-TL'nin tahsiline, birleştirilen Ankara Asliye 7.Ticaret Mahkemesi'nin 1997/415 esas sayılı davasında, 2.919.200.000.-TL ücret alacağı ile 500.000.000.-TL munzam zarar karşılığı tazminatın tahsiline, yine birleştirilen Ankara Asliye 5.Ticaret Mahkemesi'nin 1999/246 esas sayılı davasında ise aynı sözleşme nedeniyle 10 milyar TL.tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemenin uyduğu bozma kararı sonucu asıl davanın reddine dair verdiği kararın Dairemizce bozulması üzerine davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Karar düzeltme isteminden sonra davalı vekilinin başvurusu üzerine mahkemece karar dahi, ücreti vekalet ile ilgili takdir edilen ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesi yolundaki ibarenin maddi hata sonucu yazıldığı gerekçesiyle bu hatanın HUMK. 459 maddesi uyarınca tavzihen düzeltilmesine karar verilmiş, davacı vekili bu karar ile temyiz etmiştir.

1- a- Davacı vekili asıl dava bakımından karar düzeltme isteminde bulunmuş olup, bu dava açısından kesinleşen istem kalemleri çıkarıldıktan sonra hüküm verilen miktar 1.338.412.538.-TL olup, HUMK.nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440/III-1 nci maddesi uyarınca karar düzeltme sınırı 6.580.000.000.-TL.na yükseltilmiş olduğundan, karar düzeltme istemine konu tutar gözönüne alındığında davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktar yönünden reddi gerekmiştir.

b- Ancak, Dairemiz bozma kararının 2 nci bendinde birleştirilen dava dosyaları belirtilirken Ankara Asliye 5.Ticaret Mahkemesi'nin dosya numarasının tapaş hatası sonucu "1999/246" yerine "1999/1246" olarak yazılması, birleştirilen dosya niteliğinde olmayıp, yapılan yargılama sonucu açılmamış sayılma kararı verilen Ankara Asliye 1.Ticaret Mahkemesi'nin 2001/561 E. sayılı dava dosyasının da birleştirilen dosya gibi karar metninde belirtilmiş olması maddi hata niteliğinde olup, HUMK.nun 459 uncu maddesi gereğince her zaman düzeltilmesi mümkün olduğundan, Dairemiz bozma kararının 2 nci bendinin 4 üncü satırında "...Ankara 5.Ticaret Mahkemesi'nin..." ibaresinden sonra gelen "1999/1246" ibaresinin "1999/246" olarak düzeltilmesine, yine aynı satırdaki "... ve Ankara 1.Ticaret Mahkemesi'nin 2001/561 esas ..." ibaresinin karar metninden çıkarılmasına karar vermek gerekmiştir.

2- Davacı vekilinin tavzih kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece yapılan yargılama soncu davanın reddine, "davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki avukatlık ücret tarifesine göre ölçümlenen 708.357.805.-TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" karar verilmiş ve bu konuda davalı taraf temyiz isteminde bulunmamış, ancak 16.03.2006 tarihli dilekçesi ile tavzih talebinde bulunmuş, mahkemece bu istem 20.03.2006 tarihli karar ile kabul edilerek vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi şeklinde kararda düzeltme yapılmış ve bu husus davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Hükümlerin tavzihi HUMK.nun 455 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, 455 nci maddeye göre "Hüküm müphem ve gayrivazıh olur veya mütenakız fıkraları ihtiva ederse icrasına kadar her iki taraftan biri iphamın tavzihini ve tenakuzun ref'ini isteyebilir" 459 uncu maddeye göre ise "İki tarafın isim ve sıfat ve neticei iddialarına müteallik hataları ve esas hükümdeki hesap hataları kendilerinin istimaından sonra mahkeme tarafından tashih olunur. Tashih olunan cihet hüküm üzerine yazılır." Tavzih yoluyla hüküm değiştirilemeyeceği gibi, düzeltmeye konu hususlar HUMK.nun 459 uncu maddesinde açıklananlardan olmadığından, usul ve yasaya aykırı olan tavzih kararının bozulması gerekmiştir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle HUMK.2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.

Davacı şirket vekili, taraflar arasında otel inşası için idari, mali teknik vb. konularda müşavirlik hizmeti verilmesine ilişkin 1.8.1988 tarihli bir sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereğince üstlendiği edimlerini yerine getirmesine rağmen, davalının hak kazandıkları ücreti ödemediğini ileri sürerek, 1.338.412.538 TL. hak ediş bedeli, 3.995.165.508 TL. yoksun kalınan kar, 750.000 TL. cezai şart ile, bu dava ile birleştirilen Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.1.1998 gün ve 1997/415 E. 1997/9 K. sayılı dosyasında; saklı tuttukları 419.200.000 TL.ücret ile 500.000.000 TL. munzam zararın ve ayrıca birleştirilen Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.9.2000 gün ve 1999/246 E. 2000/453 K. sayılı dosyasında; yaptırılmayan işler sonucu yoksun kalınan kazanç nedeniyle 9.250.000.000 TL. ile davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle 750.000 TL. tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı şirket vekili davanın reddini savunmuştur.

Dosya bir çok aşamadan geçmiş mahkemece verilen 17.6.2004 gün ve 2000/428 E. 2004/277 K.sayılı kararında; "hüküm fıkrasının 1.bendinde aynen; "1- Davacının davası sübut bulmadığından Reddine," denilmiş, aynı hüküm fıkrasının 5.bendinde aynen; 5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki avukatlık ücret tarifesine göre ölçümlenen 708.357.805 TL. avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" karar verilmiştir.

Bu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Davalı vekili; avukatlık ücreti ile ilgili hususta açıkça temyiz isteminde bulunmamış ancak; dilekçesinde resen görülecek nedenlerle de temyiz talebinde bulunduğunu ifade etmiştir.

Özel Dairece; asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile, asıl dava ile ilgili verilen hükmün onanmasına, ancak bozmadan önce birleştirilen iki dosya hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmediğinden bu yönden verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Dosya Yerel Mahkemeye gittiğinde karar düzeltme aşamasından önce, davalı vekili tarafından verilen 16.3.2006 tarihli dilekçe ile; "hüküm fıkrasında çelişki olduğu, davanın reddedilmesine rağmen davacı lehine vekalet ücreti verildiğini, bunun yazım hatasından kaynaklandığını" beyanla bu maddi hatanın tavzih yoluyla düzeltilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, bu dilekçe davacı vekiline gönderilmiş, davacı vekili bu talebe itirazlarını dilekçe ile sunmuştur. Yerel Mahkemece; hüküm fıkrasındaki "davanın reddedilmiş olmasına rağmen avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi şeklindeki" ibarenin sehven yazılmış olduğu açıklanarak, HUMK. m.459 uyarınca bu maddi hatanın tavzih yoluyla düzeltilmesine karar verilmiştir.

Davacı vekili asıl karar yönünden verilen bozma kararına karşı karar düzeltme, tavzih kararı yönünden ise temyiz itirazlarını bir dilekçe ile mahkemeye sunmuştur.

Özel Dairece; asıl karar yönünden yapılan karar düzeltme talebi reddedilmiş, tavzih kararı yönünden, "tavzih yoluyla hükmün değiştirilemeyeceği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Yerel Mahkemece; bozma ilamında önceki kararda asıl dosya ile birleştirildiği belirtilen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/561 E. sayılı dosyasının bu dava ile birleştirilmediği ve bu dosyanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşıldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, asıl dosya ile birleştirilmesine rağmen ilk hükümde sehven unutulan Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1999/246 E. sayılı dosyada açılan davanın da reddine karar verilmiştir. Mahkemece tavzih kararı yönünden yapılan bozmaya ise; ısrar edilmiştir.

1- Mahkemece verilen önceki hükümde bulunmamakla birlikte, bozma kararına uyularak verilen ve hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/561 E. sayılı dosyası yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı ile, Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1999/246 E.sayılı dosyası yönünden verilen red kararının Özel Dairenin incelenmesinden geçmeyen yeni hüküm niteliğinde olduğu anlaşıldığından, bu yeni hükme yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2- Tavzih kararı yönünden yapılan temyize gelince;

Hükümlerin tavzihi; hükmün müphem olması veya birbirine aykırı ( çelişik ) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.

HUMK. m.455'te; hüküm müphem ve gayrıvazıh olur veya mütenakız fıkralar ihtiva ederse icrasına kadar iki taraftan her biri ilamın tavzihini ve tenakuzun refini isteyebilir" denmektedir.

HUMK. m.455'te belirtildiği gibi açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hakim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir.

Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir. ( YHGK.nun 14.6.1967 gün ve 1967/9-462 E. 300 K.sayılı ilamı )

Bunun gibi Yargıtay kararları hakkında da tavzih yoluna başvurulabilir. Tavzih kararı ile hükmün değiştirildiğini iddia eden temyiz yoluna başvurabilirse de, Yargıtay Dairesinin kendi kararlarının tavzihi ile ilgili verdiği kararlara karşı Hukuk Genel Kurulu'na temyiz yoluna başvurulamaz. ( YHGK.nun 15.3.1969 gün ve 1969/2-466 E.178 K.sayılı ilamı )

Tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. Kesinleşmemiş olan kararlar hakkında da hükmün icrasına ( yerine getirilmesine ) kadar tavzih istenebilir. Fakat tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresi durmaz. İlamın icraya konmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkündür. İcra Müdürünün hükmü yorumlamak ( tavzih etmek ) yetkisi yoktur. Hüküm ancak onu vermiş olan mahkemece tavzih edilir.

Hakim tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dahil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. ( Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı 2001 cilt 5, sayfa 5270 vd. )

Öte yandan Yargıtay'ın istikrar kazanmış görüşüne göre maddi hata kazanılmış hak oluşturmaz.

Açıklanan kuralların ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece verilen hükümde davacının davasının reddine karar verilmiştir. Bunun doğal sonucu olarak davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Davanın reddedilmesine rağmen davacı lehine vekalet ücreti verilmesi usulen mümkün değildir. Yine vekalet ücretinin hükmedildiği hüküm fıkrasının 5.bendinde "Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden" ibaresi ile başlanmıştır. Bu cümlenin gelişinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Buna karşılık mahkemece sehven bu cümlenin devamında "... avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine", denilmiş ve bu suretle birbiri ile çelişkili bir hüküm fıkrası oluşturulmuştur. Çelişki hem hüküm fıkrasının 1.bendinde davanın reddine karar verilmesi, hem de 5.bendinde "davalının kendini vekille temsil ettirmesine göre" denilmesine rağmen "davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine" yazılması gerekirken "davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine" yazılması suretiyle oluşturulmuştur.

Mahkemece bu yanlışlık davalı vekilinin tavzih talebi ile fark edilmiş, tavzih usulü uygulanarak sehven oluşturulan bu maddi hata düzeltilmiştir. Dolayısı ile mahkeme bu tavzih kararı ile hükmü değiştirmemiş olup, tarafların sıfatında meydana gelen çelişki düzeltilerek hükmün doğru şekilde yorumlanıp icra edilmesi sağlanmıştır.

Her ne kadar mahkemece HUMK.m.459'dan söz edilmişse de, fiilen HUMK.m.455 teki usulün uygulanıp buna göre karar verilmiş olması karşısında, bu hatanın sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır.

Sonuç itibarı ile usul ve kanuna uygun olan tavzih kararı onanmalıdır.

SONUÇ : 1- Mahkemenin hüküm fıkrasının 1. ve 2.bentlerinde hükme bağlanan birleştirildiği belirtilen Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2001/561 E. sayılı dosyası ve Ankara 5.Asliye Ticaret mahkemesinin 1999/246 E.sayılı dosyaları yönünden verilen kararlara yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine. ( Oybirliği ile )

2- Tavzih kararı yönünden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA oyçokluğu ile, 25.06.2008 gününde karar verildi.
Old 02-03-2011, 22:36   #8
Av.Ayşegül Çoban

 
Varsayılan

Sayın Dikici öncelikle kıymetli vaktinizi ayırıp sorumu cevaplama nezaketi gösterdiğiniz ve eklediğiniz Yargıtay kararı için size çok teşekkür ederim.Bugün hakim kararı tashih etti.Kararı düzeltip kesin olarak karar verdi.Yani temyiz yolunu da kapattı.Karşı taraf nasıl bir yol izleyecek bilmiyorum.Sonucu sizlerle paylaşacağım
Old 02-03-2011, 22:50   #9
mnguckaya

 
Varsayılan

Sayın Çoban,

02.03.2011 tarihi itibariyle şehir dışında olduğumdan ve de sitede yayınlanan mesajları inceleme fırsatı bulamadığımdan bana hitaben yazılmış mesajınıza cevap verme fırsatı bulamadım. Kusura bakmayın.

Yarın da şehir dışında olacağım en kısa zamanda tashih ettirdiğmiz kararı bu topiğe ekleyeceğim. Siz de tashih ettirmiş olduğunuz kararı ekler misiniz?

İleride bu konu hakkında araştırma yapacak meslektaşlarımız belki yararlanırlar.

Saygılarımla,

Av. Mustafa Nehir GÜÇKAYA
Old 05-03-2012, 16:36   #10
furugferruhzad

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayşegül Çoban
Sayın Dikici öncelikle kıymetli vaktinizi ayırıp sorumu cevaplama nezaketi gösterdiğiniz ve eklediğiniz Yargıtay kararı için size çok teşekkür ederim.Bugün hakim kararı tashih etti.Kararı düzeltip kesin olarak karar verdi.Yani temyiz yolunu da kapattı.Karşı taraf nasıl bir yol izleyecek bilmiyorum.Sonucu sizlerle paylaşacağım

Değerli meslektaşım;TEMYİZ YOLU KAPALI OLARAK VERİLEN TASHİH KARARINI tarayıp gönderebilir misiniz?Acil olarak.Çok teşekkür ederim.Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
TAVZİH mi, KARAR DÜZELTME mi, MADDİ HATA mı? Pınar Meslektaşların Soruları 1 23-11-2010 12:20
Tavzİh soylu Meslektaşların Soruları 8 26-05-2009 18:14
Tavzİh soylu Meslektaşların Soruları 1 25-05-2009 18:37
Tapu Tashİh Davasinda Davali Sifati Kİme Aİttİr lawyer73 Meslektaşların Soruları 3 28-07-2008 12:03
Tavzİh Nil Şeker Meslektaşların Soruları 7 28-06-2008 08:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05085397 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.