Dialer Programları ile İnternette Dolandırıcılığa Karşı Yapılacak İşlem Ne Olabilir

İnternete bağlı olan telefonuma gelen çok yüksek bir fatura karşısında ne yapacağımı şaşırmış durumdayım.Telefon benim adıma olmasına rağmen bilgisayarı henüz 2 aylık bir kullanıcı olan babam kullanmakta.Nasıl olduğunu bilmediğimiz bir şekilde,bilgisayara yüklendiğini tahmin ettiğimiz bir program ile her bilgisayar açılımda telefon uluslararası hatlara bağlanmış.Babamın bilgisayar hakkında bilgisi olmaması bu durumu erken farkedememize yol açtı.Gelen faturaya itiraz ettik ama birşey çıkacağını sanmıyorum.Böyle bir durum başına gelen meslektaşlarım var mı?Zararın tazmini için dava açmayı düşünüyorum.Ama kimlerin davalı olacağı hakkında kararsızım.Dava tüketici mahkemesinde mi yoksa hukuk mahkemelerin de mi açılacak?Bu konuda araştırmaya yapmaya devam ediyorum.Ancak böyle bir olayla daha önce karşılaşan avukat arkadaşım var ise bana yardımcı olursa sevinirim

Teknik açıdan değerlendirmek gerekirse yapılacak birşey olduğunu sanmıyorum. Zira bu davada muhatabınız bu programı yazan ya da bilgisayarınıza yerleştiren kişi olmalıdır ancak bu kişiyi tesbit etmeniz mümkün değil. Türk Telekom'un ise olayda bir kusuru yok bu nedenle bu davada muhatabınız olamaz. Kısaca durum cüzdanınızı faili meçhul şekilde çaldırdığınız zaman açacağınız davadan pek farklı değil maalesef.

Benim size önerim hukuki değil teknik olacak:
* Telefon hattınızı uluslararası görüşmelere kapatınız.
* Bilgisayarınıza bir firewall, virüs temizleyici ve trojan temizleyici program kurunuz.
* Bilgisayarınıza erişim yetkisi olan herkesin temel bilgisayar güvenliği kurallarından haberdar olduğundan emin olunuz.

Geçmiş olsun.

Söz konusu olan olaylar ve hukuk sistemlerindeki büyük benzerlikler göz önünde bulundurulursa, Alman Hukukundaki düzenleme sorunuzun çüzümünde bazı ip uçları verir düşüncesindeyim.


Birçok firma internet üzerinden sunduğu hizmetleri “Dialer” diye tanımlanan firmalar vasıtası ile gerçekleştiriyor. Dialer firmaları Alman İnternet Sistemine 0190 veya 0900 ön numaraları ile giriyor. Bu numaraların bir dakikası ortalama olarak 1,86 €. Bu numaraların bilgisayara yüklenmesi çoğu zaman ineternet kullanıcısının rızası ve isteği dışında oluyor. Hesap faturası ya Alman Telekom Şirketi üzerinden veya internet kullanıcısının bağlı olduğu, telefon hizmeti sunan, diğer bir firma üzerinden geliyor.

Konu son dört senedir Alman huhukunu ve Kamuoyunu büyük ölçüde uğraştırıyor.

Bu firmalardan ve gönderdikleri pahalı faturalardan korunmanın en etkin yolu Sayın Admin in belirttiği tedbirleri almak. Ne yazık ki bu her zaman mümkün olmuyor. Bu tür firmalar koruyucu programların her zaman bir adım önünden gidiyorlar. Koruyucu programlar bazı durumlarda Dialer firmaları yapacaklarını belirli ölçüde gerçekleştirip büyük zararlara yol açmalarından sonra önlem alabiliyor.

Geriye hukuki savunma yolları(çoğu zaman zarar verildikten sonra) kalıyor.
Bunlardan birincisi ceza davası(şikayet) ve verilen zararın tazmini için dava açmak,
İkincisi Telekom un veya bağlı olduğumuz diğer telefon şirketinin günderdiği faturayı ödememek.

Sahtekarlıktan veya dolandırıcılıktan dolayı yapılacak olan şikayet, merkezi çoğu zaman dünyanın öteki ucunda olan bir şirkete karşı, ne kadar etkili olur bilemiyorum. Yapılan şikayetlerin pozitif bir sonuca bağlandığı konusunda bir bilgim yok.

Geriye telekom un gönderdiği faturaya itiraz etmek ve onu ödememek kalıyor. Bu yol en azından Alman Hukukunun gittiği yol ve bu yoldaki son dört senelik uğraşı (tüketici derneklerinin ve zarara uğrayan tek tek kişilerin uğraşıları) meyvelerini vermeye başladı.

Alman Temyiz Mahkemesi 04.03.2004 tarihinde verdiği bir kararla Telekom un, internet kullanıcısının rızası dışında kendi kendisini internete bağlıyan, bir “dialer” firmasının hesabını tahsil edemiyeceğini belirtti. Olayda 16 yaşındaki bir genç, günün birinde 0190 ön numaralı bir ineternet firması üzerinden internete girmiş. Bunu takip eden zamanlarda internete her girişte otomatikman bu numara üzerinden giriş yapılmış(kullanıcının haberi olmadan). Mahkeme devam ediyor: Böyle bir firmanın(ön numaranın) bilgisayara yuvalandığını bilmeyen internet kullanıcısının, bilgisayarı her açışında onu kontrol etme mecburiyeti yoktur. Ayrıca Telekom olayda tarafsız değildir. Dialer firmasından her intenete giriş için komisyon almaktadır.
Sonuç:
Çocuğun annesi Telekom un 8000.-€ luk hesabını ödemek zorunda değil.

Not: Dialer Firması nın merkezi İspanya imiş ve olay ortaya çıktığında firma ortadan kaybolmuş.

Yazılanların dışında şu konulara dikkat çekmek istiyorum:
1. Almanyada hizmet vermek istiyen firmaların Telekomunikasyon ve Posta Düzenleme Kurumundan müsaade alması gerekir. Bu müsaadeyi almıyan firmaların hizmet verme hakları yoktur. Kurum 2 Nisan 2004 ve 8 Nisan 2004 tarihlerinde aldığı kararlarla iki firmanın müsaadesini iptal etti. Böylece birinci firmanın gönderdiği 400.000 ve ikinci firmanın gönderdiği 25.000 den fazla faturanın hukuki bir dayanağı yok. Türkiyede böyle bir kurum varmı bilmiyorum?
2. 0190 ve 0900 ve başka birkaç ön numara üzerinden hizmet veren firmaların hizmetleri geçen sene çıkarılan bir kanunla belirli şartlara bağlı
3. Dialer Firmaları internet üzerinden verdikleri hizmetleri kullanıcıya bildirmek zorundadır. Kullanıcının Medeni Kanun un 312 e maddesine göre sözleşmeden dönme hakkı var. Bu maddenin düzenlediği konu içerik olarak “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik..” kanununun 9/A maddesi ile düzenlenen “mesafeli sözleşmelerle” aynı içerikte.
4. Dialer Firması Web Sayfasında belirttiği hizmetten başka bir hizmet için para istiyorsa, sahtekarlık, dolandırıcılık söz konusu olabilir.

-------------------------
Biraz önce okuduğum bir İnternet haberine göre Telekomunikasyon ve Posta Düzenleme Kurumu 25.000 Dialer in daha müsaadesini iptal etmiş. Habere göre bur firmalar hizmetleri için hesap gönderemiyecekler.

Saygılarımla

Alıntı: Alman Temyiz Mahkemesi 04.03.2004 tarihinde verdiği bir kararla Telekom un, internet kullanıcısının rızası dışında kendi kendisini internete bağlıyan, bir “dialer” firmasının hesabını tahsil edemiyeceğini belirtti. Ayrıca Telekom olayda tarafsız değildir. Dialer firmasından her intenete giriş için komisyon almaktadır.

Sanırım Almanya örneğinde Telekom ile dialer firması arasında bir ilişki var ve Mahkeme kararı da buna dayanıyor.

Ancak Türkiye'de böyle bir ilişki mevcut değil ve Telekom'um da bana sorarsanız dialer olaylarında bir kusuru mevcut değil bu nedenle faturanın ödenmemesi ya da Telekom'a dava açılmasını mümkün bulmuyorum.

Bu durum siz tatildeyken evinize bir hırsızın girip, muslukları açık bırakıp gitmesine benziyor. Bu durumda da suyu kullanan siz değilsiniz ancak su faturasını ödememek için Sular İdaresine dava açmanız mümkün olabilir mi? Neticede bu eylem nedeniyle harcanan bir su var ve bunun bedelini niçin olayda hiçbir dahli olmayan Sular İdaresi ödesin? Sizin ödemeniz de haksız görünüyor olabilir ancak en azından gerekli önlemleri almamak gibi size yüklenebilecek bir kusur var ancak sanırım olayda Sular İdaresine atfedebilecek hiçbir kusur yok.

http://www.turkhukuksitesi.com/faq/d...gramlari.shtml

bakmanızda fayda var.

Alıntı: Alıntı yapılan mesajın sahibi: jus_ http://www.turkhukuksitesi.com/faq/d...gramlari.shtml bakmanızda fayda var.

yeni kütüphanemizdeki yeri de burası:
http://www.turkhukuksitesi.com/hukuk...e.php?s=&id=71

Sayın Admin,

Türkiyede Telekom ile internet hizmeti veren şirketler arasında ne gibi bir hukuki bağlantı olduğunu bilmediğimden, konunun o yönü hakkında bir şey diyemiyeceğim.

Almanyada Telekomun telefon hizmeti veren belirli bir şebekesi var. Telekomun bu şebekesinden(hatlarından) diğer şirketler hat kiralıyabiliyor ve bu hatları kendi adlarına abonelere dağıtıyorlar. Bu şirketlerin abonelere verdikleri hatlardan dolayı fatura/hesap kesme yetkileri yok. Faturalar Telekom tarafından abonelere gönderiliyor. Bu kuralın dışında kalan sadece bir veya iki tane telefon şirketi var. Kural dışı bu şirketler kendi adlarına fatura gönderebiliyorlar.

Kendileri fatura göndermeyip telekom üzerinden hesaplarını gördüren firmalar, telekoma hizmetinin karşılığı olarak bir komisyon ödüyor. Temyiz mahkemesinin sözünü ettiği durum bu.

Telekomdan hat kiralıyacak olan dialer lerin bu işi yapabilmeleri için düzenleme kurumundan müsaade alması gerekiyor. Telekom, müsaade belgesi olmayan dialerlerin hesaplarını abonelerden almaya çalıştığı zaman, abonelerin ilk mesajımda belirttiğim koşullar altında bu faturaları ödememe hakları var.

Kısaca belirtmek gerekirse, elinde müsaade belgesi olmadan telefon veya internet hizmeti veren şirketlerin bu hizmeti verme hakları yok. Hakkı olmadan bir hizmet sunan şirketinde sunduğu bu haksız hizmetten dolayı bir ödeme istemi doğmuyor.

Olay burada kullanılan suyun bedelini ödemek değil. Kullanılan su için istenilen fahiş fiatı ödememek. Özellikle suyu kullanan kişiye kullandığı suyun pahalı bir su olduğu önceden bildirilmemişse ve kullanıcı suyu kullanırken kendisinden normal bir kullanım bedeli isteneceğinden hareketle suyu kullanmışsa.

Saygılarımla

Alıntı: Olay burada kullanılan suyun bedelini ödemek değil. Kullanılan su için istenilen fahiş fiatı ödememek. Özellikle suyu kullanan kişiye kullandığı suyun pahalı bir su olduğu önceden bildirilmemişse ve kullanıcı suyu kullanırken kendisinden normal bir kullanım bedeli isteneceğinden hareketle suyu kullanmışsa.

Açıklamanız için teşekkürler. Almanya örneğini anlıyorum. Sanırım aynı örnek olayımızda dialer programı Türk Telekom'um işlettiği 900'lü bir hattı arasaydı Türkiye için de geçerli olacaktı. Aslında bu durumda Türk Telekom muhatap olmasa bile muhatap bulmak güç olmayacaktı, zira 900'lü hattı işleten firma Türkiye içinde olduğundan davayı ona yöneltmek de mümkün olacaktı.

Ancak Türkiye'deki kullanıcıların muzdarip oldukları dialer programları yurtdışındaki numaraları arayarak milletlerarası görüşmeler yapıyor. Bu nedenle bu numaraları işleten firmalara ulaşamıyorsunuz zira yurtdışında ulaşılmaz ülkelerde bulunuyorlar (Karayiplerde ufak ada ülkeleri gibi). Türk Telekom'um ise olayda hiçbir dahli yok zira onun telefon hatları kullanılarak yurtdışı bir numara aranıyor ve Türk Telekom'un bu numarayı bir bilgisayar programının mı, yoksa telefon abonesinin mi çevirdiğini tesbit etmesi ya da bununla ilgili bir önlem alması mümkün değil. Türk Telekom sadece iletişim alt yapısını kullanarak sizi aranan ülke numarasına bağlıyor ve bu bağlantı nedeniyle o da çeşitli mali külfetlerin altına giriyor.

Burada suyun pahalı kullanıldığından bahsetmek de mümkün değil, zira ödediğiniz fatura farklı bir tarife değil, Türk Telekom'un genel uluslararası görüşme tarifesi. Faturanın yüksek çıkma sebebi bu programın çok uzun süreler bu bağlantıyı gerçekleştiriyor olması.

Bugün gazete de çıkan bir haber.
RADİKAL - ANKARA - Telefon hatlarını abonenin bilgisi ve rızası dışında 900'lü hatlara açan Türk Telekom'u kusurlu bulan Yargıtay, bu hatların aranmasından kaynaklanan ücretlerde belirli oranda indirim yapılmasına hükmetti.
Bir Türk Telekom abonesine, 2001'de 4 bin 636 TL'lik telefon faturası geldi. Telekom, faturayı ödemeyen aboneye, faiz borcuyla birlikte 10 bin 512 TL'lik icra takibi başlattı. Telekom abonesi, bu kadar görüşme yapmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemeye dava açtı. Türk Telekom faturanın 900'lü hatlar arandığı için yüksek olduğunu savundu. Yerel mahkeme, davanın reddine karar verdi.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, imzalanan sözleşme metninde, telefonun hangi hatlara açılmasına ilişkin aboneye seçme hakkı tanınmadığını tespit etti. Yerel mahkemenin ret kararını bozan Yargıtay, davalı idarenin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini belirtti ve zarar arttığı için kusurlu buldu. Mahkeme, 900'lü hatların aranmasından dolayı tahakkuk eden miktardan indirim yapılması gerektiğine hükmetti.
http://www.gazeteoku.com/go.php?link...radikal.com.tr