Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

dava açılmadan önce kısmi kabul

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-10-2010, 11:42   #1
avgubse

 
Varsayılan dava açılmadan önce kısmi kabul

Sayın meslektaşlarım, kiracı yapmış olduğum 7/30 günlük takibe 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz etmişti.ben bu itirazdan sonra araya adli tatil girmesi sebebi ile 2 ay sonra sulh hukukta itirazın iptali davası açtım.Bugün gördümki icra dosyasına 30 günlük yasal sürenin tam son günü kısmi bir ödeme yapılmış.Bir dilekçe ile birlikte bu para icra dosyasına açtığım davadan önce yatırılmış.Ancak dilekçe bana tebliğ edilmediğinden bende itiraz var diye dosyaya bakmadığımdan bu ödemeden sonra dosyanın tamamı için itirazın iptalini istedim.Şimdi davanın bu şekilde açılmasına sebebiyeti kiracı vermiş olmuyor mu?Ödenen kısım için atiye bıraksam davayı aleyhe vekalet ücretine hükmedilir mi?Şimdiden teşekkür ederim..
Old 26-10-2010, 15:59   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Süresinde takibe itiraz edilmesinden sonra gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi, yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde; haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi suretiyle, aleyhine tazminata, vekalet ücretine hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar. İtirazdan sonra borçlunun kısmi ödeme yapması durumunda itirazın esası incelenmeli ve alacaklı yararına tazminat ve avukatlık ücreti verilip verilmeyeceği tartışılıp değerlendirilmelidir. Nitekim Hukuk Genel Kurulu'nun 16.10.1996 tarih, 1996/601-711, Hukuk Genel Kurulu'nun 21.03.2001 tarih 2001/266 esas sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Sizin davanızda da aynı durum söz konusudur. Karşı yan yararına vekalet ücretine hükmedilmeyecektir. Ödeme yönünden kararda ödemenin tarih ve miktarı karar yerinde gösterilmeli ve icrasınca borçtan mahsubuna işaret edilmelidir. Çünkü itirazın iptali davasında tarafların ne miktar üzerinden haklı olup olmadıkları takip tarihi itibariyle değerlendirilir. Dava tarihi itibariyle değil.
KOLAY GELSİN
Old 27-10-2010, 09:02   #3
avgubse

 
Varsayılan

Sayın deligöz durumu çok güzel açıklamışsınız,ancak bahsettiğiniz içtihatlara ulaşamadım,sizde varsa paylaşırmısınız..Teşekkür ederim..
Old 27-10-2010, 09:20   #4
turanuzun

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/18373
Karar: 2003/21979
Karar Tarihi: 07.11.2003

İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI - İCRA İNKAR TAZMİNATI - TAKİBE İTİRAZ EDİLMESİNDEN SONRA GEREK BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ VE GEREKSE ALACAKLININ İTİRAZI KABUL ETMESİ-TAZMİNAT İSTEMİ

ÖZET : Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi sureti ile aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar Somut olayda; borçlu dayanak belgenin teminat için verildiği yönündeki iddiasını kanıtlayamamıştır. Borçlu vekilince itirazdan vazgeçilmediği için işin esası hakkında karar verilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılamaz ise de; borçlu iddiasını ispat edemediği için alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 68)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlunun yasal süresinde takibe itiraz etmesinden sonra, alacaklı vekili tarafından 26.5.2003 tarihinde icra dosyasına alacağın tahsil edildiği yönünde beyanda bulunduğu gerekçe gösterilerek mercice davanın konusu kalmadığı için karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş ve alacaklının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi sureti ile aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar ( HGK 16.10.1996 tarih 1996/601-711; HGK.nun 21.3.2001 tarih, 2001/266 sayılı kararları ) Somut olayda; borçlu dayanak belgenin teminat için verildiği yönündeki iddiasını kanıtlayamamıştır. Borçlu vekilince itirazdan vazgeçilmediği için işin esası hakkında karar verilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılamaz ise de; borçlu iddiasını ispat edemediği için alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu istemin reddi yasaya aykırı bulunmuştur.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.


T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/5648
Karar: 2002/6762
Karar Tarihi: 02.04.2002

BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ VEYA ALACAKLININ TAKİPTEN FERAGAT ETMESİ - TAKİPTEN FERAGAT VEYA BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ - İCRA-İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN REDDEDİLEMEMESİ

ÖZET : Süresinde takibe itiraz etmesinden sonra gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde, itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi suretiyle aleyhine tazminat hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar.

(1086 S. K. m. 91)

( HGK. E : 1996/19-601, K : 1996/711, 16.10.1996 )

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlunun yasal süresinde takibe itiraz etmesinden sonra, mercice itirazın 539.025.090.-TL. için kabul edilip bu miktara hasren takibin iptal edildiği tespit edilmiş, cevap dilekçesiyle ve ilk oturumdan önce borca itirazın kabul edildiği gerekçe gösterilerek borçlunun tazminat isteminin reddedildiği anlaşılmıştır. Süresinde takibe itiraz edilmesinden sonra gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi suretiyle aleyhine tazminat hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar.

( HGK 16.10.1996 tarih 1996/19-601-711, HGK.nun 21.3.2001 tarih 2001/266 sayılı kararları )

Feragat nedeniyle alacaklı lehine maktu avukatlık ücreti taktir edilmesi gerekirken bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle tazminata hasren, İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 2.4.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=50697

Sayın Şenol Bey'in başka bir başlık altında paylaştığı yargıtay kararları; sanırım bunlarda size yardımcı olabilir. Teşekkürler Şenol Bey.
Old 14-03-2012, 10:49   #5
omer_kendir

 
Varsayılan Ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra takip öncesi yapılan ödemenin kabul edilmesi

Merhaba,
Açıklanan durumun tersi olursa yani; senet takibe konuluyor ödeme emri tebliğ ediliyor. Borçlu 4.gün hukuk mahkemesinde dava açmadan bir gün önce alacaklı vekili icra dosyasına bir dilekçe ile takip öncesi kısmi ödeme alındığı yanlışlıkla takibin senetin tamamı üzerinden takibe konulduğunu belirtiyor. Açılan dava red mi olunacaktır yoksa %20 den az olmayan tazminat ile dava masrafları alacaklı davalıya mı yüklenecektir. Yorumunuzu göre tazminat ile dava masraflarının davalı alacaklıya yüklenmesi gerekir sonucuna vardım ancak örnek karar bulamadım.
Teşekkür ederim...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma davası açılmadan önce eşlerden birinin açacağı davada görevli mahkeme demokratik Meslektaşların Soruları 3 12-10-2009 14:53
E.Mallara Katılım Rejimi/Henüz Dava Açılmadan/Mevduat Diğer Eşin Hak ve Yetkileri/ Jeanne D'arc Meslektaşların Soruları 19 24-03-2009 15:19
Sözleşme yapılmadan ve dava açılmadan haksız azil tugceturk Meslektaşların Soruları 1 17-01-2009 00:26
Kısmi Kabul TABUOSMAN Meslektaşların Soruları 3 04-12-2007 17:56
dava açılmadan azil halinde vekalet ücreti alacağı ruze Meslektaşların Soruları 2 19-01-2007 12:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04891396 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.