Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ZamanaŞimi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-11-2009, 12:22   #1
Av.Hüsnü YILDIRIMER

 
Varsayılan ZamanaŞimi

1-Çek keşidecisinin yetki itirazı cirantaya sirayet eder mi?

2-Takipteki çek için yapılan yetki itirazı 6 aylık işlemsizlikten kaynaklanan zamanaşımı süresini keser mi?

3-Yetkili icra müdürlüğü ödeme emrini, yetki itirazını yapan vekile mi göndermelidir? (yetki itirazı yapan vekil icra dosyasında vekil değildir)
Old 06-11-2009, 13:52   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Hüsnü YILDIRIMER
1-Çek keşidecisinin yetki itirazı cirantaya sirayet eder mi?

2-Takipteki çek için yapılan yetki itirazı 6 aylık işlemsizlikten kaynaklanan zamanaşımı süresini keser mi?

3-Yetkili icra müdürlüğü ödeme emrini, yetki itirazını yapan vekile mi göndermelidir? (yetki itirazı yapan vekil icra dosyasında vekil değildir)

1- Etmez
2- Kesmez (Genel Mahkemelerde ikame edilmiş dava niteliğinde değildir)
3- "Borçlu asil"e gönderilmelidir
(diye düşünüyorum )

Saygılarımla...
Old 06-11-2009, 14:21   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Humk 9. maddesi gereği,birden fazla borçlu olduğunda borçlulardan birinin ikametgahında icra takibi yapılabilir.Eğer keşideci yada cirantaların herhangi birinin adresinde takip yapılmış ise keşidecinin yetki itirazının dahi reddi gerekir.Bu nedenle zaten sirayet mümkün değildir.


Zamanaşımını kesen sebebler TTK 662. maddede tahdidi olarak sayılmıştır.İcra takibi zamanaşımını kesmetke olup,yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar.Ancak "Yetki itirazında blunmak zamanaşımını kesmez".Kimin hakkında zamanaşımı gerçekleşmiş ise ancak bu defi o ileri sürebilir.

İcra dosyasında borçlu adına vekili olduğuna dair vekaletname var ise tebligat bana göre hem asile hem vekile çıkarılmalıdır.

Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/6835

K. 1998/7399

T. 17.6.1998

• BORÇLUNUN BİRDEN FAZLA OLMASINDA YETKİLİ İCRA DAİRESİ

• YETKİLİ İCRA DAİRESİ ( Birden Fazla Borçlu )

1086/m.9

2004/m.50

ÖZET : HUMK.nun 9/3. maddesi 1. cümlesine göre davalı birden fazla ise dava ( takip ) bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde ( icra dairesinde ) açılır.
DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 8.06.1998 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Borçlulardan Y.Ç. takip dayanağı çekte ciranta sıfatını taşımakta olup adı geçene ödeme emri "..." adresinde tebliğ edilmiştir. İİK.nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK.nun 9/3. maddesi 1. cümlesine göre davalı birden fazla ise dava ( takip ) bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde ( icra dairesinde ) açılır. Somut olayda borçlulardan Y.Ç.`ye ödeme emri gönderilip İstanbul İcra Dairesi`nin yetkisi kesinleştiğine göre borçlunun yetki itirazının reddi ile esasa ilişkin itirazları incelenmek gerekirken yetki itirazının kabulü isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK. 366 ve HUMK. 428 maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/12465

K. 2008/15210

T. 15.7.2008

• ÇEKTE ZAMANAŞIMI ( Zamanaşımını Kesen İşlem Kime Karşı Yapılmış İse Ancak Ona Karşı Hüküm İfade Edeceği )

• BİRDEN FAZLA BORÇLUNUN BULUNMASI HALİNDE ZAMANAŞIMI DEFİ ( Hakkında Zamanaşımını Kesen İşlem Yapılmamış Olan Borçlu Zamanaşımı Defi İleri Sürebileceği )

• KAMBİYO SENETLERİNE İLİŞKİN TAKİP ( Dava ve Takiplerde Zamanaşımını Kesen İşlem Kime Karşı Yapılmış İse Ancak Ona Karşı Hüküm İfade Edeceği )

6762/m.726, 730/18, 663


ÖZET : Kambiyo senetlerine ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımını kesen işlem kime karşı yapılmış ise, ancak ona karşı hüküm ifade eder.
Bu nedenle hakkında, zamanaşımını kesen işlem yapılmamış olan borçlu zamanaşımı defi ileri sürebilir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : TTK’nın 726/1. maddesi gereğince, alacaklının müracaat hakkı "... ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar". Somut olayda, takip dayanağı çekin keşide tarihi 01.02.2007 olup alacaklı 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadan 14.03.2007 tarihinde icra takibini başlatmıştır.
Takiple zamanaşımı kesildiğinden TTK’nın 730. maddesi göndermesi ile aynı yasanın 662, 663/2. maddeleri uyarınca yeniden 6 aylık zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Ancak takip talebinde borçlu Metin 'in adresinin gösterilmediği ve adına ödeme emri tebliğe çıkarılmadığı, alacaklı vekilinin adı geçen borçlu yönünden dosyada ilk olarak 16.10.2007 tarihinde adres tesbitini talep ettiği ve şikayetçi borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 11.01.2008 tarihinde tebliği üzerine 14.01.2008 tarihinde İİK’in 168/5. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede İcra Mahkemesine başvurarak zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda alacaklının takip tarihi olan 14.03.2007 tarihi ile 16.10.2007 tarihinde yaptığı işlem arasında 6 aydan fazla dosyanın şikayetçi borçlu yönünden işlemsiz bırakılması suretiyle icra TTK’nın 726.maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı süresi dolduğu görülmektedir.
TTK’nın 730/18. maddesinin göndermesi ile çekler hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 663. maddesine göre müruruzamanı kesen muamele her kim hakkında vaki olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade eder. Bu nedenle icra takibinin diğer borçlusu hakkında yapılan zamanaşımını kesen işlemlerin şikayetçi borçlu yönünden hüküm ifade etmesi de mümkün değildir.
O halde mahkemece zamanaşımı itirazının kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 15.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/8501

K. 2006/11827

T. 2.6.2006

• ÇEKTE ZAMANAŞIMI ( Çek Hamilinin Cirantalara ve Keşideciye Karşı Başvuru Hakları İbra Süresinin Bitiminden İtibaren Altı Ay Geçmekle Zamanaşımına Uğradığı )

• KAMBİYO SENEDİNDE ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ ( Dava Açılması, İçin Takibi Yapılması, Davanın İhbar Edilmesi Veya Alacağının İflas Masasına Bildirilmesi Sonucunda )

• ZAMANAŞIMINA UĞRAYAN TAKİP ( Takibin Kesinleşmesinden Sonraki Dönemde Zamanaşımının Gerçekleştiğinin Saptanması Halinde İcranın Geri Bırakılmasına Karar Verilmesi Gereği )

6762/m. 726, 730/18

2004/m.71,33

818/m.133


ÖZET : Çek hamilinin cirantalara ve keşideciye karşı başvuru hakları ibra süresinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrar.
Kambiyo senetlerinde; dava açılması, için takibi yapılması, davanın ihbar edilmesi veya alacağının iflas masasına bildirilmesi sonucunda zamanaşımı kesilir.
Takibini kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiğinin saptanması halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmelidir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı vekili tarafından İcra takibine dayanak yapılan belgenin niteliğine göre zamanaşımı TTK'nın 726. maddesi gereğince 6 aylık süreye tabidir.
TTK'nın 730/18. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesi gereğince zamanaşımı, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir.
Ayrıca, İİK.nin 71. ve 33/a-L. maddelerine göre de, ( takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ) zamanaşımının gerçekleştliği tespit edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu bulunmaktadır.
Somut olayda, icra takibi 13.8.2001- 5.4.2002 tarihleri arasında alacaklı tarafından işlemsiz bırakıldığı için, yukarıda açıklanan kurallar gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 02.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/25823

K. 2006/1807

T. 31.1.2006

• ZAMANAŞIMININ AÇILAN DAVA İLE KESİLMESİ ( Genel Mahkemede Açılmış Bir Dava Bulunmamasına Göre İcra Mahkemesine Sunulan İtiraz İse Maddede Öngörülen Niteliği İçermeyip Zamanaşımını Kesmediği )

• ÇEKTE ZAMANAŞIMI ( Gerek Alacaklı ve Gerekse Borçlu Tarafından Genel Mahkemelerde Açılan Davaların Zamanaşımını Keseceği )

• İCRA MAHKEMESİNE YAPILAN İTİRAZ ( TTK'nın 662. Maddesi Poliçe ve Bonolara Uygulanan Zamanaşımını Kesen Sebepler Sayıldığından İtirazın Maddede Öngörülen Niteliği İçermeyip Zamanaşımını Kesmediği )

6762/m.662,730/18

818/m.133


ÖZET : Borçlar Kanunu'nun 133. maddesine göre daha özel olan TTK'nın 662. maddesi poliçe ve bonolara uygulanan zamanaşımını kesen sebepleri saymıştır. Bu sebeplerden biri de dava açılmasıdır. Zamanaşımının kesilmesine ilişkin bu hükümler çekler için de uygulanır. Gerek alacaklı ve gerekse borçlu tarafından genel mahkemelerde açılan davalar zamanaşımını keser.
Olayda, genel mahkemede açılmış bir dava bulunmamaktadır. İcra Mahkemesine sunulan itiraz ise maddede öngörülen niteliği içermeyip zamanaşımını kesmez.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlar Kanununun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK'nın 662. maddesi poliçe ve bonolara uygulanan zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceğini sınırlı bir şekilde açıklamıştır. Bu sebeplerden biri de dava açılmasıdır. TTK'nın 730/18. maddesi gereğince zamanaşımının kesilmesine ilişkin 662. madde çekler hakkında da uygulanır. Gerek alacaklı ve gerekse borçlu tarafından ( genel mahkemelerde ) açılan davaların zamanaşımını keseceği, konusunda bir tereddüt mevcut değildir. ( HGK'nın 22.02.1984 tarih ve 1981/11-716 E., 1984/141 K. ) ( HGK'nın 20.1.1996 gün ve 1996/12-654 E., 1996/805 K. )
Somut olayda, yukarıda anılan nitelikte ve genel mahkemede açılmış bir dava bulunmamaktadır.
Açılma koşulu ve inceleme yöntemleri İİK'da düzenlenen ve İcra Mahkemesine sunulan itiraz ise maddede öngörülen niteliği içermeyip zamanaşımı kesmez. O halde, istemin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 31.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Nema-zamanaŞimi MUSTAFA TUNCER Meslektaşların Soruları 0 04-11-2008 15:22
Zamanaşimi miss_lawyer Meslektaşların Soruları 1 29-07-2008 10:14
Senet-zamanaŞimi avukat1980 Meslektaşların Soruları 2 06-05-2008 12:37
Islahla ZamanaŞimi Av. C. Erol Bayrakdar Meslektaşların Soruları 2 23-07-2007 14:50
Hirsizlik ZamanaŞimi tolga Meslektaşların Soruları 0 10-07-2007 08:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05330300 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.