Mirasçılara icra takibi nasıl yapılır

Açtığımız kira tespit davası neticelendi Ancak ilamı icraya koyduğumuzda tebligat şahıs öldüğü için iade edildi.Görülmekte olan derdest diğer bir davada karşı tarafın avukatının verdiği veraset ilamından şahsın icra takibi yapılmadan öldüğünü gördük.İcra müdürü bu takibin artık hükümsüz olduğunu takip açıldıktan sonra ölseydi.Mirasçılarına karşı devam edebileceğimizi ancak bu durumda yeniden takip yapmamız gerektiğini söyledi Şimdi ne yapmam gerekiyor.Şimdiden teşekkür ediyorum

Borçlu olarak x mirasçıları 1..,2..,3.. şeklinde yazarak "müştereken ve müteselsilen" tahsili istemiyle takip talebinde bulunacaksınız.

kanaatimce aynı icra dosyası üzerinden borçlunun mirasçılarını gösterir veraset ilamının icra dosyasına ibraz ile mirasçılara ödeme/icra emri gönderilerek takibe kaldığı yerden devam edilebilir.

Alıntı: Yazan Av.Sevim Zorlu Açtığımız kira tespit davası neticelendi Ancak ilamı icraya koyduğumuzda tebligat şahıs öldüğü için iade edildi.Görülmekte olan derdest diğer bir davada karşı tarafın avukatının verdiği veraset ilamından şahsın icra takibi yapılmadan öldüğünü gördük.İcra müdürü bu takibin artık hükümsüz olduğunu takip açıldıktan sonra ölseydi.Mirasçılarına karşı devam edebileceğimizi ancak bu durumda yeniden takip yapmamız gerektiğini söyledi Şimdi ne yapmam gerekiyor.Şimdiden teşekkür ediyorum

Üstadım, olayı öyle bir karıştırmışsınız ki, sanırım çok acil yazdınız. Olayları ayrı ayrı ele alsak, sanki benzetme dava ile halihazır davanız karışmış.

Ama ben anladığım kadarıyla kendi görüşümü yansıtayım;
Kira tesbit davanız bitmiş ve ilamınız elinizde ama bu alacağa hükmedilen bir ilam değil ki, yani bununla ilamların icrasına yönelik takip yapılır mı? Bu konuda beni de aydınlatırsanız sevinirim.

Neyse ben ilamsız takip yaptığınızı düşünüyorum, kişiliği olamayan bir ölüye karşı takip yapamayacağınıza göre, takibi TEREKEYE KARŞI VEYA MİRASÇILARA KARŞI OLARAK iki alternatifle yeni bir takip olarak başlatmalısınız. Terekeye karşı açsanız bile mirasçıları tek tek göstermek zorundasınız ve her birine tebligat yapmalısınız. Uygun olanın ne olduğuna Siz karar vermelisiniz, terekenin değerini göz önünde bulundurmakta yarar vardır.
Benim diyeceklerim bu kadar, ÜSTADLARI BEKLEMEKTE YARAR VARDIR.

SAYGILARIMLA

anladıgım kadarı ıle takip kesınlesmeden yanı teblıgat yapılmadan borclu vefat etmistir...((zaten ölü oldugu ıcınde teblıgat yapılamamıstır))..bu durumda borclu asıl ıcın yapılan ıcra takıbı konusuz kalmaktadır...boylece aynı ıcra takıbınde ıtm den veraset ılamı alıp mırascılarına yoneltemezsınız...((müdür haklıdır))

yenı bır ıcra takıbı yapacaksınız...borclunun tum mırascılarını tek tek borclu gostereceksınız...

eger borclu teblıgat yapıldıktan sonra olse ıdı aynı takıpte ıtm den veraset ılamı alıp devam edebılırdınız..

ancak olayda kesınlesmeden vefat etmısıtır bu bakımdan ayrı bır ıcra takıbı yapmak ve mırascıları borclu gostermek zorundasınız..bıldıgım ve anlayabıldıgım kadarı ıle..ıyı calısmalar..bıraz karıstı gb...

Sayın Zorlu,

Ölü kişiye karşı takip yapılamaz, çok açık durum karşısında açtığınız takibi mirasçılara yöneltip devam edemeyeceğiniz konusunda müdür haklı.

Normal şartlarda ayrı takip açarak, falanca varisleri şeklinde yeniden takip başlatmanız, bunun için öncelikle İTM den, SHM ye başvurarak veraset ilamı alabilmek için yetki belgesi müracaatında bulunmanız lazım.

Takip kesinleştikten sonra muris ölseydi, mirasçılarına ödeme emri dahi çıkarmaksızın (yalnızca icra dosyasından bildirimle yetinerek, onlara karşı takibe devam ettiğinizi tebliğ ederek takibe devam edebilirdiniz, (elbette veraset ilamı prosdürünü yine yukarıdaki şekilde yerine getrierek), zira murisin sağlığında itiraz hakkı kalmamış olan konularda varislerin de itiraz hakkı yoktur, bu kural itiraz hakkının varlığı halinde de geçerlidir, murisin sağlığında itiraz hakkı var idiyse, mirasçılarının da itiraz hakkı olacaktır)


Saygılarımla.

Değerli meslektaşlarım hepinize yanıtlarınız için teşekkür ederim.

Sayın Zorlu ,

Takipten önce ölmüş kişiye karşı yapılmış takip yok hükmündedir.

Mirası red etmemiş olan mirasçılar müteselsilen sorumlu oldukları için hepsine karşı takip yapma zorunluluğunuz yoktur. İçlerinden birine yada birkaçına karşı takip yapabilirsiniz

Yine Veraset ilamı eklemenize gerek yoktur. Mirasçıların itirazları halinde veraset ilamı aranır. Vukuatlı nüfus kayıt tablosu bile yeterlidir.

Talih Uyar dan aşağıdaki alıntı size yararlı olacaktır.

Yargıtay da, "borçluların mirasçı olmadıklarını iddia etmemeleri halinde, mirasçılık sıfatının ayrıca belgelendirilmesine gerek olmadığını[100] " ve “veraset belgesinin takip talebine eklenmemiş olmasının tek başına ‘takibin iptaline’ neden olmayacağını” [101] belirtmiştir.
100 - 12. HD. 13.5.1980 T. 2684/4303; 16.9.1976 T. 7575/9137
101 - 12. HD. 3.5.2001 T. 7230/7551


Borçlunun takip sırasında değil de, takipten önce ölmüş olması halinde, alacaklı yine takip talebinde bulunurken, veraset ilamı vermeden, borçlu mirasbırakanın mirasçıları hakkında takipte bulunabilmelidir. Yüksek mahkeme[102] "borçlunun takipten önce ölmüş olması halinde, alacaklının mirasçılar hakkında takip açarken veraset ilamı vermek zorunda olmadığını, mirasçı olarak gösterilen kimselerin itirazı halinde veraset ilamına gerek bulunduğunu" belirtmiştir.
12. HD. 13.5.1980 T. 2684/4303

Saygılarımı sunarım. Av.Erdal Dülger

Alıntı: Yazan calikusu_kamuran Kira tesbit davanız bitmiş ve ilamınız elinizde ama bu alacağa hükmedilen bir ilam değil ki, yani bununla ilamların icrasına yönelik takip yapılır mı? Bu konuda beni de aydınlatırsanız sevinirim. Benim diyeceklerim bu kadar, ÜSTADLARI BEKLEMEKTE YARAR VARDIR. SAYGILARIMLA

Değerli Meslektaşlarım, burada pratik de yapan kişileri dikkate alma imkanınız olursa inanın pratik yapan bir kişi olarak memnun olacağım. Benim staj henüz yeni bitti, askerlik sonrası başlayacağım mesleğime ve bu nedenle şimdiden ilgimi çeken konulara bakıyorum, bildiğim kadarını yansıtıyorum ama bazı yerlerde eksiklerim var elbet, mesela BU KONUDA KESİNLEŞMENİN DE ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU Sizler sayesinde öğrendim. Meslekte kıdem önemlidir, en azından ben öyle görüyorum, yeni gelenler için, bir konuyu ŞÖYLE OLSAYDI şöyle de bir sonuç doğabilirdi şeklinde açıklarsanız bizim daha bütüncü bir şekilde görmemizi de bu vesile ile sağlamış olursunuz, tabi bu bir ricadır. Zamanınız olursa tabi bu isteğim.

SAYGILARIMLA

şayet takip murisin ölümünden önce açılmış ise ozaman açılmış olan takip üzerinden mirasçılar aleyhine yeniden tebligat göndererek takibi devam ettirebilirsiniz. yok takip açılmadan önce muris ölmüş ,ise takibin konusu olmadığından mevcut takip sona erer bu durumda veraset ilamı ile mirascılara yeniden takip almak zorundasınız eski takiple devam edemezsiniz

bu konuda sormak istediğim bi detay var okudum ama cevabımı alamadım biz icra dosyasındaki vefat eden borçlunun mirasçılarına ödeme emri tebliğ edebilmek için almamız gereken veraset ilamını alabilmemiz için tarafımıza verilmesi gerekn yetki belgesini icra mahkemesinden mi yoksa dosaymızın olduğu icra müdürlüğünden mi alacağız.. bu konuda beni aydınlatırsanız çok çok sevinirim..

Öncelikle tüm meslektaşlarıma mesleklerinde başarılar ve esenlikler dilerim;
Aşağıda kısaca özetleyeceğim konuyu cevaplamanızı rica edeceğim.Zira bir çok araştırma yaptım fakat ilgili yargıtay kararlarına ulaşamadım.Yardımlarınızı bekliyorum.
Konu:A isimli şahıs,bono tanzim edip imzalayarak alacaklıya veriyor. Bononun vadesi gelmeden vefat ediyor. Ölümünün üzerinden 3 ayı aşkın süre geçiyor,mirasçıları mirası red etmiyor. Şimdi,murisin mirasçılarına,murisin imzalamış olduğu senede dayalı olarak,dosyaya nüfus kayıt örneğini ekleyip, 10 örnek ödeme emriyle icra takibi yapabilirmiyiz?

Yargıtay kararını araştırmanıza gerek olmamaktadır.Vefat eden alyhine icra takibine başlayamayacağınızdan mirasçıları aleyhine icra takibinde bulunabilirsiniz.3 aylık sürede mirasın red edilmemesi kesin olarak mirasın kabul edildiğini göstermemektedir.

Alıntı: Yazan incenail Öncelikle tüm meslektaşlarıma mesleklerinde başarılar ve esenlikler dilerim; Aşağıda kısaca özetleyeceğim konuyu cevaplamanızı rica edeceğim.Zira bir çok araştırma yaptım fakat ilgili yargıtay kararlarına ulaşamadım.Yardımlarınızı bekliyorum. Konu:A isimli şahıs,bono tanzim edip imzalayarak alacaklıya veriyor. Bononun vadesi gelmeden vefat ediyor. Ölümünün üzerinden 3 ayı aşkın süre geçiyor,mirasçıları mirası red etmiyor. Şimdi,murisin mirasçılarına,murisin imzalamış olduğu senede dayalı olarak,dosyaya nüfus kayıt örneğini ekleyip, 10 örnek ödeme emriyle icra takibi yapabilirmiyiz?

Sayın incenail,

Açtığınız forumun benzeri olduğu için mesajınızı buraya taşıdım. Yeni üye olduğunuz için gözünüzden kaçmıştır. Yukarıda bulunan 'Forum İçi Arama' butonunu kullanırsanız benzer başka forumlara da ulaşabilirsiniz. Bu arada THS'ye hoşgeldiniz.

Saygılarımla

sayın incenail, aynı şekilde bir ay kadar önce takip yaptım kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile,borçlu vadeden 1 ay kadar önce vefaat etmişti.icra dosyasından murisin nüfus kaydı istendi.....mirasçıları 1)a,2)b şeklinde ödeme emri ör.no10 ve dayanak belgeyi ekleyerek tebliğe çıkardım, takip kesinleşti.Tapuda mirasçı hisselerine haciz konuldu.Burdaki 3 aylık reddi miras süresi ölümden değil, öğrenmeden başlıyor.Mirasçı öğrenmediğini beyan ediyor ise ispat yükü alacaklıda,site içerisinde bu konuda daha önce tartışılmış, iyi çalışmalar

Takip başlatılmadan önce borçlu ölmüş ise ,1-) Aynı icra dosyası üzerinde talep açılarak nüfus kayıt tablosu istenir gelen kayıtlara dayanarak mirasçılara karşı ayrı bir takip başlatılabilir mi ?
2-)

Alıntı: Normal şartlarda ayrı takip açarak, falanca varisleri şeklinde yeniden takip başlatmanız, bunun için öncelikle İTM den, SHM ye başvurarak veraset ilamı alabilmek için yetki belgesi müracaatında bulunmanız lazım.

Sayın Demirel biraz daha konuyu açarsanız memnun olurum.

Konuya katkıda bulunan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.
Saygılarımla..

1-(takip yapılmadan önce borçlu ölmüş ise)....;ölmüş kişiye karşı takip yapılamaycağından takip geçersizdir..geçersiz takip üzerinden mirasçılara karşı takibe devam edilemez....yeni icra takibi yapılmalı ve mirascılara karşı icra takibi yapılmalıdır...
2-takipten önce ölmüş kişininin mirasçılarına karşı icra takibi yapılır yada kişi takipten sonra öldüğü vakit mirasçılarına karşı icra takibi devam ettirilir...bu durumlarda mirasçılar bilinmiyorsa...alacaklı vekili olarak icra mahkemesine başvurulur..icra mahkemesi siz alacaklı olduğunuzdan dolayı menfaatiniz olduğundan dolayı size alacaklı olarak Sulh Hukuk mahkemesinde borçlunun mirasçılarının tespiti için veraset ilamı çıkartmak için yetki belgesi verecektir..bu yetki belgesi ile de Sulh Hukuk mahkemesinden borçlunun mirasçılarını tespiti için veraset ilamı davası açıp veraset ilamı çıkartacaksınız..bu veraset ilamı ile de yeni borçlular tespit edilmiş olacağından takibe bu mirasçılara karşı devam edeceksiniz ..(reddi miras müessesesi ve süresi bu arada devreye girecektir).biraz karıştı galiba...saygılarımla...

Alıntı: Yazan cesur_yürek Takip başlatılmadan önce borçlu ölmüş ise ,1-) Aynı icra dosyası üzerinde talep açılarak nüfus kayıt tablosu istenir gelen kayıtlara dayanarak mirasçılara karşı ayrı bir takip başlatılabilir mi ? 2-) Sayın Demirel biraz daha konuyu açarsanız memnun olurum. ..

Aynı icra dosyası üzerinden varisleri tespite yönelik nüfus kaydı istemiyoruz. İlk dosyayı mesnet kılarak, İTM ne bir dilekçe ile (yetki belgesi istemi içeren) müracaat ediyor ve müvekilimizin borçlusunun vefat ettiğinden bahisle, varislere karşı takibe yönelebilmek ve varisleri tespit edebilmek için veraset başvurusunda bulunabilmek üzere, yetki belgesi talep ediyoruz.

Duruşma açılmaksızın, genellikle aynı gün, evrak hakkında karar veriliyor ve yetki belgesi düzenleniyor.

Sonra bu yetki belgesi ile, müvekkiliniz adına yapacağınız başvuruyla, borçlunun varislerini gösterir veraset ilamı için SHM ne müracaat ediyorsunuz.

Veraset ilamının alınmasını müteakip, varislere yönelik yeni bir takip başlatıyor ve önceki dosyayla da aralık zamanda birleştirme talep ediyorsunuz.

Sayın Av.Ayşe E. de aynı şekilde anlatmış.

Kolaylıklar dilerim...

Çok absürd bulmazsanız konu ile ilgisi bulunması sebebiyle aklıma takılan bir soru da ben sormak istiyorum ( somut olay );
Takipten evvel ölen borçlunun mirasçılarına karşı yukarıdaki usul çercevesinde yürüttüğümüz takip esnasında asıl borçlunun hünüz mirasçılarına intikal etmemiş gayrimenkulü olduğunu tapudan öğrendik ancak bundan sonra işlemi nasıl devam ettirip bu kayıt üzerine haciz şerhini işletmeli ve satış aşamasına nasıl getirmeliyiz? Teşekkürler....

Tapuda muris adına kayıtlı görünen ancak ölümle mirasçılara intikalinin yapılması gereken taşınmaz üzerine haciz talep ediyorsunuz.

Sonra yine İTM ye müracaatla, ortaklığın giderilmesi için dava açmak üzere yetki belgesi istiyorsunuz. Yetki belgesiyle intikale konu taşınmazın paylaştırılmasını istiyorsunuz.

Kolay gelsin.

Peki borçlunun ölmüş olduğunun tespiti için yine nüfus kayıt örneği gerekmiyor mu icra mahkemesinden yetki belgesi alabilmek için ? ve boçlunun ismi soyadından başka kimlik bilgileri yoksa borçlunun nüfus dairesinden de tespiti yapılamıyor.Soru şu : İcra mahkemesinden yetki belgesi talep edebilmek için borçlunun öldüğünü tespite yönelik nüfus kayıt tablosunun dosyada bulunması gerekiyor mu ? Saygılarımla..

sayın meslektaşlar,

buna benzer bir dosya var elimde (hatta iki) bu bilgilere dayanarak, vukuatlı nüfus kayıt örneği alıp onunla takip yapmak istedim ancak nüfus müdürlüğü kayıt örneği vermedi, siz takibi açın daire bizden istesin diyor.

takibi ölü kişiye karşı açmak anlamlı değil. (elimizde ihtarnamenin de ölmüş olması dolayısıyla tebliğ edilemediği kaydı var) ancak borçluya ait nüfus kaydını da alamıyorum.

bunun için de mi tetkik merciinden yetki almamız gerekecek? nasıl bir usul önerirsiniz?

icra dairesi mirasçıları (vukuatlı kaydı) uyap sisteminden görebiliyor mu? şifahen öğrenmem o şekilde mümkün olabilir. (nüfus müdürlüğü sadece bilgi açısından sözlü olarak dahi bilgi vermedi.)

Merhabalar,
Mirasçılara karşı yaptığım icra takibinde veraset ilamı eklemediğimden dolayı itirazla karşılaştım.
Buna ilişkin olarak yukarıda Sayın Erdal Bey in belirttiği yargıtay kararlarına ulaşamadım.Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Sorun bayağı yukarılarda kalmış ancak daha sonra bu konuyu okuyacaklar için yukarıda meslektaşlarımızın vermiş olduğu hatalı bir bilginin düzeltilmesinde yarar olduğu kanaatindeyim.

Borçlu, takipten sonra ve fakat takip kesinleşmeden önce ölmüş ise, yeni bir takibin açılmasına gerek yoktur.


YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/5144 K. 2002/6132 T. 26.3.2002
DAVA : Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İcra takibi muris hakkında 1.12.2000 tarihinde başlatılmış olup, ödeme emri tebliğ edilmeden ve muris hakkında takip kesinleşmeden 22.11.2001 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. İİK. 53. maddesinde de belirlendiği üzere mirasçılar hakkındaki takip muris hakkındaki takibin devamı niteliğinde olduğundan muteriz mirasçı borçlu adına ödeme emri gönderilmesinde usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak, mirasçılar murisin ölümünden önceki işlemlere karşı itiraz edemezler. Bunun dışında mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği imhal, itfa, zamanaşımına benzer itirazlarda bulunabilirler. Somut olayda murise ödeme emri tebliğ edilmediğinden ve hakkındaki takip kesinleşmediğinden murisin itiraz hakkı bulunan hususlarda da mirasçının itiraz hakkı vardır. Mercice itirazın esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK. 428. madeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 26.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Merhabalar, benim de aynı konuyla ilgili elimde bir dosya var.Durumu anlatayım; Bir telefon hattı borçlu üzerine kayıtlı bulunmaktadır.Borçlu 1998 yılında vefat etmiştir.Ödenmemiş faturalar 2006 yılından başlamaktadır. 2007 yılında takip başlatılmış ve bir şekilde tebliğ olmuştur.Borçlunun mirasçılarınca takibe karşı herhangi bir itiraz da olmamıştır. Halihazırda takip kesinleşti. Bu durumda benim ne yapmam gerekir? Anlattıklarınızdan farklı bir durum söz konusu olduğu için görüşlerinizi öğrenmek istedim.

Telefonun mirasçılarca kullanıldığı aşikar, fakat usulsüz bir işlem de söz konusu. Elimde takipten önce ve sonra ölen borçlularla ilgili o kadar çok dosya var ki,ihtisas alanım bu olacak sanırım

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.

Saygılarımla

Anladığım kadarıyla borçlunun vefat etmesi sebebiyle icra takibini mirasçılarına karşı başlattınız. Takipte de takibin müteveffanın borcundan dolayı mirasçılara açıldığını belirttiğinizi düşünüyorum. Bu durumda mirasçılar itiraz etmemiş ve takip kesinleşmişse normal haciz prosedürüne devam edilmesi gerekir.

Yok eğer takibi mütevaffaya karşı başlatmışsanız ve takip bu şekilde kesinleşmişse bu takipte hiçbir işlem yapamazsınız. Önerim mütevaffa aleyhine yürütülen icra takibinde vukuatlı nüfus kayıt örneği alarak, mütevaffanın mirasçılarına karşı yeni bir takip açmanızdır.

Bir not: Borç miktarı çok yüksek değilse, mirasçılar genelde mütevaffanın borcunu ödeme gayretinde olmaktadırlar. Bu itibarla mirasçılarla irtibata geçip haklarında icra takibi başlatacağınızı söylerseniz dosyayı kapatabilirsiniz. Veya mirasçıların borca karşı yaklaşımını (mirası reddedip reddetmediklerini,terekenin borca batık olması sebebiyle hükmen red ile karşılaşıp karşılaşmayacağınızı) anlayabilirsiniz.

Mirasçıların mirası reddetmesi veya terekenin borca batık olması sebebiyle mirasın hükmen red hükümlerine tabi olacağını düşünüyorsanız. Takibi müteveffanın mirasçılarına değil, sadece takip konusu edilen borcun kaynağı telefon hattını kullanan kişiye yöneltebilirsiniz. Zira, hattın, hattı fiilen kullanmayan aboneye ait olması borcunda o aboneye ait olduğu yönünde karine teşkil etmektedir. Abone ile fiilen kullanan arasında rücu ilişkisi olduğu gibi fiilen kullanımı ispat ettiğiniz sürece alacağı fiilen kullanan kişiden talep ve dava hakkınız da bulunmaktadır. Bu konuda Yargıtay'dan kesinleşmiş dosyam da bulunmaktadır.

Takip 2009 yılında başlamış. Borçlu 2011 de ölmüş. İcra sorgulamadan şuanborçlunun üzerinde taşınmaz çıkıyor.

1. Butaşınmazın üzerine haciz koyacağım. Daha sonradan bu taşınmazın mirasçılaraintikal etmesi gerektiğinden icra mahkemesinden ortaklığın giderilmesi davasıaçabilmem için yetki belgesi isteyeceğim. Bu yol doğru mudur?

2. 2009yılında başlayan takipte takip kesinleşmiştir. 2011 yılında borçlu vefatetmiştir. Borçlunun eşi ve altsoyu yani çocukları bulunmaktadır. Takibe bumirasçılara karşı devam etmek istiyorum. Doğru hukuki yok ve yöntem nedir?

Alıntı: Yazan ortaköylü bu konuda sormak istediğim bi detay var okudum ama cevabımı alamadım biz icra dosyasındaki vefat eden borçlunun mirasçılarına ödeme emri tebliğ edebilmek için almamız gereken veraset ilamını alabilmemiz için tarafımıza verilmesi gerekn yetki belgesini icra mahkemesinden mi yoksa dosaymızın olduğu icra müdürlüğünden mi alacağız.. bu konuda beni aydınlatırsanız çok çok sevinirim..

Sayın Ortaköylü, yetki belgesini icra müdürlüğüne başvurarak alacaksınız. Bu yetki belgesine dayanarak da Sulh Hukuk Mahkemesi'nden veraset ilamı alacaksınız.

İcra Müdürlüğü'nden alınan yetki belgesine istinaden veraset ilamı için mahkemeye başvurduk. Mahkemece dilekçenin bir nüshasının havale edildiği nüfus müdürlüğü, mahkemenin de nüfus kayıtlarına ulaşabilmesi nedeniyle nüfus kaydı verilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Bu konuda ne yapabiliriz. Aslında nüfus müdürlüğünün işlemi doğru gibi ama emin olamadım.Ayrıca dilekçenin bir nüshasının havale edilmesi de doğru bir uygulama değil bence, nüfus müdürlüğü mahkemelerin altında bir birim değil gerekirse nüfus kaydını üst yazı ile istemesi gerekir . Sizin görüşleriniz nedir bu konuda.

Alıntı: Yazan txyz İcra Müdürlüğü'nden alınan yetki belgesine istinaden veraset ilamı için mahkemeye başvurduk. Mahkemece dilekçenin bir nüshasının havale edildiği nüfus müdürlüğü, mahkemenin de nüfus kayıtlarına ulaşabilmesi nedeniyle nüfus kaydı verilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Bu konuda ne yapabiliriz. Aslında nüfus müdürlüğünün işlemi doğru gibi ama emin olamadım.Ayrıca dilekçenin bir nüshasının havale edilmesi de doğru bir uygulama değil bence, nüfus müdürlüğü mahkemelerin altında bir birim değil gerekirse nüfus kaydını üst yazı ile istemesi gerekir . Sizin görüşleriniz nedir bu konuda.

Sayın txyz, tüm mahkemeler ve icra müdürlükleri şahısların nüfus kayıt bilgilerine ulaşabilmektedir. Bu nedenle, nüfus müdürlüğü ile yapılan protokoller gereği artık nüfus müdürlükleri ile yazışma yapılamamaktadır. Olaki yapılsa dahi hiçbir nüfus müdürlüğü de bu yazışmaya olumlu cevap vermemektedir. Yapılan protokole atıf yaparak, mahkemelerinde tüm kayıtlara ulaşabildiğinden bahisle red cevabı vermektedirler. Sulh hukuk mahkemesinin bunu bilmemesi pek ilginç. Kadı ki, sizin de dediğiniz gibi bir kuruma yazı yazılacaksa da bunu havale ile değil muhakkak bir üst yazı ile yapmalılardı. İyi çalışmalar dilerim.