Mağazalardaki Satış Danışmanlarının Yanıltıcı Beyanları

Karşılaştığım bir sorun için siz değerli meslektaşlarımın da bilgisine ihtiyacım var.Öncelikle olayı tamamen yazdım ki olay net anlaşılsın.Sabır gösterip okuyacağınız için Sabır gösterip okuyacağınız için şimdiden teşekkürler.Şöyle ki ;

M=Müvekkil
X=Kıyafet Firmasının Marka Adı
Y=Kıyafet Firmasının Şubesi
A=Satış Danışmanı

OLAY:

M 16.05.2015 tarihinde evlilik arifesinde eşiyle birlikte kıyafet almak için Y mağazasına giderler.Tamamı bay ürünleri olmak üzere 800 tl civarındaki kıyafetleri beğenirler.Ancak o esnada A, eğerki 1.000 tl alışveriş yaparlarsa 200 tl lik hediye çeki kazanacaklarını söyler.M ise konuyu tam ve net olarak anlamk için A ya açık açık,bu çekin tek başına kullanılıp kullanılmayacağını sorar ve EVET (kullanılabileceği) (Aslında A açıkça yalan söylemektedir,kampanyanın kullanım koşulu altta belirtilen şekildedir) yanıtını alır.Bunun üzerine M ve eşi sırf bu bilgiler ışığında mağazadan 1.050 tl lik alışveriş yaparlar ve 200 tl lik kullanım hakları cep telefonuna mesaj olarak X den gelir.
200 tl lik çeki kullanmak için kampanya tarihi 15 haziran-15 temmuzdur. M ve eşi süreyi kaçırmamak için 13.07.2015 tarihinde aynı mağazaya giderler.210 tl lik kıyafetler beğenirler ve kasaya gittiklerinde olay patlak verir.Kasa da 200 tl lik çeki kullanmaları için en az 400 tl lik alışveriş yapmaları gerektiği,eğer bu şekilde alışveriş yaparlarsa 200 tl lik indirimi ancak bu şekilde yapabileceklerini söylerler.
M bu olaya sinirlenerek A nın kendilerine tamamen aksi beyanda bulunarak,yanıltarak satış yaptığını ve A ile görüşmek istediğini söyler.Bu sırada şube müdürü gelir ve A nın orada olmadığını ve ona ait hiç bir bilgide bulunamayacaklarını söyler.
Müşteri hizmetlerini arayan M ordanda hiç bir hak talep edemeyeceği,ne yaparsan yap şeklinde cümlelere maruz kalır.Ne yapacağını bilemeyen M bana gelir ve miktarı ve meblağı ne olursa olsun bu işin peşini bırakmayacağını söyler.


NOT: Düzenlenen faturada ise M nin eşi adına düzenlenmiştir ve A nın ad soyad bilgileri mevcuttur.

SORULAR:

1-Konu ile alakalı ne yapılabilir.Ne tür bir dava açılabilir?Müvekkilin tek derdi A dır .Çünkü bütün olaylara sebebiyet veren kendisidir.Resmen 2 kuruş prim almak için yalan söylemiştir.
2-Açılacak dava yada yapılacak suç duyurusunda hısım olarak sadece A mı yoksa X,Y ve A hep beraber mi gösterilecektir?

Şimdiden cevap verecek meslektaşlarıma teşekkürlerimi sunarım.

Sayın Analiz naçizane fikrim;
1-Tüketici Hakem Heyetine başvurun. Her ne kadar süresi geçmiş gibi gözükse de yanıltıcı beyanlar bulunduğu için talepleriniz de süre sorun olmaz diye düşünüyorum. Müvekkilin eşini tanık olarak gösterin. Ayrıca yönetmelik-kanuna göre altta yazan kullanım koşullarının yazı boyutlarının karınca duası şeklinde değil belli düzeyde olması gerekmektedir. Bu husus olayınızı kapsıyorsa bundan da yararlanabilirsiniz.(en az 12 gibi)
2-Açılacak dava kısmında işçi çalıştıranın sorumluluğu size yol gösterebilir. Suç duyurusunda hepsini gösterebilirsiniz. En fazla diğerleri hakkında takipsizlik kararı verilir.

Alıntı: Yazan Av.09 Sayın Analiz naçizane fikrim; 1-Tüketici Hakem Heyetine başvurun. Her ne kadar süresi geçmiş gibi gözükse de yanıltıcı beyanlar bulunduğu için talepleriniz de süre sorun olmaz diye düşünüyorum. Müvekkilin eşini tanık olarak gösterin. Ayrıca yönetmelik-kanuna göre altta yazan kullanım koşullarının yazı boyutlarının karınca duası şeklinde değil belli düzeyde olması gerekmektedir. Bu husus olayınızı kapsıyorsa bundan da yararlanabilirsiniz.(en az 12 gibi) 2-Açılacak dava kısmında işçi çalıştıranın sorumluluğu size yol gösterebilir. Suç duyurusunda hepsini gösterebilirsiniz. En fazla diğerleri hakkında takipsizlik kararı verilir.

Sayın Av.09 Öncelikle üşenmeyip olayı okuduğunuz ve cevap verdiğiniz için teşekkürler.
Olayımızda yanıltıcı beyan sadece satış danışmanı tarafından verilmiştir.Firmanın internet ve sair mecralardaki bütün kayıtlarında kampanyanın öyle olmadığı yazıyor.
Benim aklımdan da suç duyurusunda bulunmak geçiyor ama suçun nev'i konusunda tereddütlerim var.Alınan ürünlerde sıkıntı olsa beliki tüketici heyetleri denenebilir ancak oradan pek müspet bir karar çıkacağını sanmam .Çünkü olay eşya ile değil şahıs ile alakalı.

Sırf uğraşmak adına suç duyurunda bulunacağım desem ,suçun adı sizce TCK daki hangi tipe girer?

Sayın Analiz rica ederim umarım faydalı olabilmişimdir. Kanaatimce her ne kadar satış danışmanıyla da olsa müvekkilinizle arasında satış sözleşmesi kurulmuş ve sözleşme kurulurken irade fesadı hallerinden olan hilenin mevcut olduğunu düşünüyorum.
TBK MADDE 36 - Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir.
Hileye dayanarak satışın geçersizliği ileri sürülüp mallar iade edilip ücret geri istenebilir.Ayrıca mağazayla ve müşteri hizmetleriyle konuşulması 39. madde uyarınca sözleşmeyle bağlı olmadığınızı göstermektedir. Yine Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri uyarınca uyuşmazlığım çözüm yeri hakem heyetleri olduğunu düşünüyorum.

Dolandırıcılık MADDE 157 - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verilir.

hükmü uygun görülse de savcılık tarafından hukuki anlaşmazlık gerekçesiyle takipsizlik verilmesi kuvvetle muhtemel. Denemekte fayda var.

Alıntı: Yazan Av.09 Sayın Analiz rica ederim umarım faydalı olabilmişimdir. Kanaatimce her ne kadar satış danışmanıyla da olsa müvekkilinizle arasında satış sözleşmesi kurulmuş ve sözleşme kurulurken irade fesadı hallerinden olan hilenin mevcut olduğunu düşünüyorum. TBK MADDE 36 - Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir. Hileye dayanarak satışın geçersizliği ileri sürülüp mallar iade edilip ücret geri istenebilir.Ayrıca mağazayla ve müşteri hizmetleriyle konuşulması 39. madde uyarınca sözleşmeyle bağlı olmadığınızı göstermektedir. Yine Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri uyarınca uyuşmazlığım çözüm yeri hakem heyetleri olduğunu düşünüyorum. Dolandırıcılık MADDE 157 - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verilir. hükmü uygun görülse de savcılık tarafından hukuki anlaşmazlık gerekçesiyle takipsizlik verilmesi kuvvetle muhtemel. Denemekte fayda var.

Sayın Av.09;
Cevaplar için tekrardan teşekkürler.Bizim asıl derdimiz ürünler,iade vs değil.Bizim tek derdimiz satış sorumlusu ve hareket tarzı.Evet malesef dolandırıcılıktan gitsem ki bence gitsem bile takipsizlik verilir oradan birşey çıkmaz.
Bir de irade fesadı durumundan bahsetmişsiniz diyelim ki olayı oradan (Aldatma) zorlayacağım.Durumu nasıl ispat edeceğim?Eşi hariç başka tanık yok (bizden yana)

Sayın Analiz;
Öncelikle hile her türlü delille ispatlanabilir. Olayınızda ise dilekçeniz kuvvetli olduktan sonra sadece eşin beyanlarının dahi yetebileceğini düşünüyorum.