Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlk Davamı Alıyorum, yardım... (çek davası, ceza)

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-06-2015, 00:58   #1
askabad

 
Varsayılan İlk Davamı Alıyorum, yardım... (çek davası, ceza)

Değerli üyeler,

Kendi büromu açmak gibi bir deliliğe girdiğimden beri, bunun hakkını vermek bolca çalışmalar içindeyim. Yalnız takdir edersiniz ki tecrübe bu konuda çok mühim bir husus.

Davayı almamı isteyen kişi nispeten güvendiğim birisi, dava konusu şöyle: Bu şahıs alım satım işleri yapan birisi ve getirtmiş olduğu pahalı saatlerden birisini bir başka şahısa satıyor ve karşılığında bir çek alıyor. Akabinde bu çek karşılıksız çıkıyor, karşılıksız çıkması yetmediği gibi bir de fotokopi çıkıyor. Öncelikle bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunmak için bir dilekçe hazırladım. Sizce hangi sıra ile işlemleri yapmalıyım?

Bir diğer konu da saatin bedelinin 11 bin TL olması. Böyle bir dava için ne kadar masraf istenmeli, ne kadar harç çıkar?

İlk müvekkil adayımsa masrafları cebimden karşılamamı rica etti, bunun karşılığında bedel üzerinden %25 pay teklif etti. Yalnız kendisini dolandırmış olan şahıstan bu dava sonunda hukuk yoluyla bir şey alamama şansımız da var gibi geliyor (sonuçta adam dolandırıcı). Dolayısıyla masrafları cebimden yapma düşüncesi mantıklı gelmiyor. Sizce sıkıntı çeker miyim?

İlginiz ve yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 25-06-2015, 14:17   #2
SARILAR

 
Varsayılan

Sayın meslektaşın öncelikle hayırlı olsun.
1-Cebinizden çok zorda kalmadıkça masraf yapmayın.
Hele bu sahte çek işinde hiç yapmayın. Yeni başladığınız için şevkiniz kırılabilir.
2-Sahte çeki kambiyo takibine konu edemeyeceğinize göre ilamsız takip yapmak ve ya elinizdeki bilgi ve belgelere göre dava açmak seçenekleriniz var.
Dava için yaklaşık +-1000 TL yeter gibi görünüyor.
İlamsız takip için ise binde 5 peşin harç, başvurma ve vekalet harcı ile posta ve haciz giderlerini alabilirsiniz.
Tavsiyemiz cebinizden yapmayın. Kolay gelsin.
Old 25-06-2015, 14:34   #3
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Bir çekin aslı ile fotokopisi arasında , bariz farklılık vardır ve bu sebeple müvekkilinize güvenip ; çeke dayalı olarak ; kambiyo ya da ilamsız takip yapmayın ! Şayet gerçek bir satış var ise ; fatura düzenlenmiştir ve siz ; faturaya dayalı takip yapın . Masrafı ise cebinizden yapmayın ; zira bu durum mevzuata göre yasak olduğu gibi ; müvekkilinizin ; yaptığınız işe ve dolayısıyla size , değer vermediği anlamına gelir ki ; buna izin vermeyin !
Old 25-06-2015, 16:02   #4
Law0623

 
Varsayılan

Hayırlı olsun diyelim . Ilk önce dolandırıcılıktan dolayı suç duyurusunda bulunun bence . Sonrasında da , meslektaşlarımın dediği üzere , fatura üzerinden ilamsız takip yapın . Bizim de herzaman düştüğümüz, " cebinden masrafları öde, kazanınca yüzde veririm " vaadine pek de itibar edip kendinizi riske atmayın derim . Başarılar
Old 25-06-2015, 18:07   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,
Bu işi bence hiç almayın. Ücret vermediği gibi bir de masrafı siz yapın diyen bir kişiye müvekkil denmez. Olsa olsa "kendisine sahte çeki verip, saatini alan kişiyle benzer karakterde bir kişi..." denebilir. Pahalı saatler satan bir insan masrafı size yüklüyorsa iyi niyetli olamaz. Kesinlikle masraf ve ücret almadan iş almayın, nasıl başlarsanız öyle devam edersiniz. Varsın iş gelmesin. Açlıktan ölen avukat olmamıştır. En kötü ihtimal bir yere girer çalışırsınız.
Old 25-06-2015, 21:42   #6
sibelokandan

 
Varsayılan

Bence şayet borçlu ile aynı şehirde yaşıyorsanız icra tevzii burosundan ve savcılık sorgusunu yapınız,tahsil edip edemeyeceğimiz hususunda fikir sahibi olursunuz,mesela adamın birsuru icra dosyası çıkarsa riske girmenin manası yok demektir,çekin sahte olduğunu nerden anladiniz peki?
Old 26-06-2015, 13:40   #7
av.k.d

 
Varsayılan

Merhabalar,

Öncelikle hukuki cevabımı verecek olursak; öncelikle savcılığa suç duyurusunda bulunmalısınız.Sonra bahsedilen şekilde ilamsız takip yapılabilir.Kanaatimce bir şey çıkmaz gibi geliyor.ama bir soruşturma yapabilirsiniz.

Mesleki yönden cevabım ise;masrafsız alacağınız bu iş hem kanunen yasak bir eylem olacaktır.Her ne kadar kimse şikayet etmediğinden gelenek olmuş ama bu şekilde size gelen müvekkil sizin ne mesleki başarınıza ne de mesleğinize saygı göstermemektedir.İlerde masrafı cebinizden yapamayacağınız bir durumda olabileceğini düşünürsek o zaman hiç dava alamayacak mısınız? Bence avukat olarak saygı görmek istiyorsak bu durumlara itibar etmeliyiz.Şayet bu durumlara ne olacak dersek o zaman müvekkil size patronunuz gibi davrandığında kimse şikayet etmeyecek!
Old 26-06-2015, 15:32   #8
advocate7

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım öncelikle hayırlı olsun.
Yaklaşık 2 yıldır kendi ofisi olan bir meslektaşınız olarak kendi cebinizden masraf yapmamanızı tavsiye ederim. Şöyle ki sonraki süreçte çok sıkıntı çekersiniz. En azından masrafları alın gerekirse %15-20 alın
Old 26-06-2015, 17:49   #9
hayali

 
Varsayılan

Meslekdaşların gerekenleri açıklamış.Ayrıca C.Savcılığına yapacağınız suç durusunda veriecek ifadeler işinize yarayabilir.Öncelikle açık fatura varsa ve çek fotokopiside olsa üstünde borçlu olarak görülen şahısların ıslak imzası varsa, alacak davası veya ilamsız takibi (Takip talebinde çeke dayalı olduğunu belirtmeden) düşünebilirsiniz sanırım.Islak imzayı veren aleyhine delil başlangıcı oluşturacağından ek delillerle sonuca gidebileciğizi varsayıyorum.Aksi halde,fatura yok veya kapalı ise,imzalarda ıslak değilse hiçbir şey elde edemediğiniz gibi yargıalama masrafları ödemek zorunda kalabileceğinizi düşünüyorum.Kolay gelsin
Old 26-06-2015, 23:39   #10
sinanben

 
Varsayılan

savcılığa suç duyırusnda bulunacağım diye tazyik edip parayı tahsil etmeye çalışın. sonucu muğlak muallak olan ya da mutlak surette para kazanacağınızı öngürdüğünüz davalar hariç olmak üzere asla ve asla ve kat'a cebinizden masraf yapıp dava açmayın. davayı sen aç masraflarını yap içinden alırsın diyen müvekkilden uzak durun. taşın altına elini koymadığı için yapılan işin farkında olmayacaktır ve sizin emeğinize saygı duymayacaktır.
Old 27-06-2015, 17:35   #11
Av.Buğcan Çankaya

 
Varsayılan

Meslege nasil baslarsaniz, o sekilde devam edersiniz.

Bir kere masrafi cebinizden yaparsaniz, yarin benzer bir teklifi reddedemezsiniz.

Sonucunda gercekten yuksek meblaglar kazanma
ihtimaliniz olmayan hic bir dava icin kendi cebinizdekileri riske etmeyin.
Old 02-07-2015, 11:36   #12
Matrix

 
Varsayılan Işi Almayin

Alıntı:
Bu işi bence hiç almayın. Ücret vermediği gibi bir de masrafı siz yapın diyen bir kişiye müvekkil denmez. Olsa olsa "kendisine sahte çeki verip, saatini alan kişiyle benzer karakterde bir kişi..." denebilir. Pahalı saatler satan bir insan masrafı size yüklüyorsa iyi niyetli olamaz. Kesinlikle masraf ve ücret almadan iş almayın, nasıl başlarsanız öyle devam edersiniz. Varsın iş gelmesin. Açlıktan ölen avukat olmamıştır. En kötü ihtimal bir yere girer çalışırsınız.
Sayın DİKİCİ'ye aynen katılıyorum,bu davayı ( işi ) almayın, sizi kullanmaya çalıştıkları apaçık ortada...
Old 13-07-2015, 17:14   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Genç avukatlarla gizli konuşmalar
(*) “Avukatın Kitabı” Av. Ali Haydar Özkent – İstanbul Barosu Umumi Katibi (1887 –1961)
İstanbul Barosu Web sayfasından alınmıştır
Aktarılan yer: http://www.turkhukuksitesi.com/showt...373#post197373
1-
Bu faslı yazmağa neden lüzum gördük? Yolun çoğunu aldığımız ve önümüzde pek azını bıraktığımız şu sıralarda, genç arkadaşlarım, sizinle gizli bazı şeyler konuşmak istiyorum. Bu konuşacaklarımızın kanunlarda, kitaplarda yeri yoktur. Kanunlarda, kitaplarda, meslek an'anelerinde yeri olan şeyleri bundan evvel yazdık. Şimdi konuşacaklarımız, san'atın daha temiz, daha temiz, daha rahat ve daha verimli yapılması için ne gibi şeylerin gerek olduğuna, nasıl hareket edilmesi icap ettiğine dairdir. Yani biraz da maddî taraf. Baroya ayak atarken bunları bize toptan söyliyen olmadı. Bir kitapta da yazılmış görmedik. Adliye sarayında eski bir üstattan konuşma esnasında tesadüfen işittiğimiz bir söz, Öteki birinden duyduğumuz bir şikâyet ve bir figan, Disiplin Meclisinde geçen bir vak'a, bir kıvılcım... Nihayet yirmi iki senelik bir tecrübe bunları bize öğretti. Nice arkadaşlar biliriz ki işin değil fakat angariyenin çokluğundan ve kazancın azlığından şikâyet ederler. Kıymetli zamanları, hattâ sıhhatleri şunun elinde oyuncaktır. Zayıf iradeli olduklarından kendilerini bedava kullandırır, iş sahiplerinin esirleri derecesine düşürürler. Hülâsa rahat yüzü görmezler ve yarınlarından emin değildirler. Bu gizli fasılda konuşmak istediğimiz şeyler, mesleğinize, haysiyetinize toz kondurmamak, sıhhatinizi bozmamak, yazıhanenizi kapayıp ta çıktığınız zaman geniş bir nefes almak, yarını düşünmiyerek yemek masasında karınız ve çocuklarınızla kedersiz ve neş'eli bir yemek yemek, geceleri rahatça bir uyku uyumak ve ertesi günü korkusuz ve sağlam, işinize başlayabilmek için lâzım gördüğüm şeylerdir. Bab, fasıl ayırmaksızın ve hiç bir tasnife tâbi tutmaksızın bunları, kafamda doğduğu gibi, sıralıyorum. Bu gizli konuşmalar, genç meslekdaşlarım, yalnız sizin içindir. Eskiler ne ise odur. Onlar bu yazıları okurken geçmişe teessüf etselerde geri dönmek ellerinde değildir. Sizler, mesleğe yeni başlıyorsunuz. Dikkat ederseniz iş sahiplerine, işlere, hâdiselere kendinizi ezdirmezsiniz.
901 - Müvekkillerle teklifsizlikten sakınınız.
Mesleğin veriminin birinci sırrı, müvekkil ile teklifsiz olmamaktır. Bu, hiç şaşmayan bir düsturdur, iş sahiperile aranızda bir mesafe bırakınız. Müvekkil yazıhanenize girerken bir kahvehaneye, bir sinemaya girer gibi girmemelidir; hele bir sigara veya kahve içmek, dedikodu ve boşboğazlık etmek için hiç gelmemelidir. Ona his ettirmelisiniz ki yazıhanenizde yalnız iş konuşulur. Davaya, hukuka dair görüşülür ve her yardıma bir karşılık beklenir. Hattâ yazıhanenizin dışında dahi onlara bu hissi veriniz. Hülâsa, iş sahiplerile can ciğer, sıkı fıkı, teklifsiz olmayınız. Teklifsizlik, meslek haysiyetinizi kırar, iş sahiplerine kendinizi oyuncak eder ve sizi bedava çalıştırır.
İnsanlar çok tuhaftır. Başkalarını bedava çalıştırmaktan zevk alırlar. Sizde bu emellerini gıcıklayan bir yumuşaklık görünce istismar etmek isterler.
Bunun başlıca sebebi de teklifsizliktir, işlerini gördürmek için arkadaşlıktan, dostluktan bahsederler. Öyle vaziyet alırlar, öyle dil kullanırlar ki ücret istemeğe utanırsınız. Öyle kurnaz müvekkiller vardır ki ücreti önlemek için sizi bir eğlentiye çağırır, yahut evinde veya lokantada bir iki yemek yedirir, meyliniz varsa bir kaç kadeh rakı ile çakır keyif ederler. Artık dost oldunuz. Para isteyemezsiniz. Halbuki siz o işten alacağınız ücretle yüz defa daha iyi yemek yer, daha iyi eğlenirsiniz.
Bu kadar değil. Eğer sizinle samimî dost gibi görüşen o adamın minnettar kalacağını, insanca yardımınızdan dolayı size karşı sevgi ve saygı besleyeceğini sanıyorsanız aldanırsınız. Ah, insan denilen mahlûk, ne muammadır? Ne karışık, ne bilinip anlaşılamıyan bir varlıktır. Böyle bedava çalıştırdıkları ilim adamlarına hörmet edecekleri yerde onlarla eğlenir, eğilmiş gördükçe sırtlarına daha ziyade binerler, insan ruhunun en çirkin bir yüzüde, zayıfı, yumuşağı ezmektir. Kendinizi ezdirmeyiniz. Yerlere kadar eğilmeyiniz. Bir ziyafet, ufak bir menfaat mukabilinde ilminizi, seciyenizi oyuncak etmeyiniz. Yardımınızın mukabilini almak, işinizde şerefli bir adam gibi saygı ve sevgi görmek isterseniz, herkese ve bilhassa davalarını aldığınız, istişarelerini yaptığınız adamlara kendinizi dirhem dirhem ve fakat kibarca satınız. Teklifsizlik, bunun birinci düşmanıdır. Müvekkillerle teklifsiz olmayınız.
Şimdi içinizden şöyle dediğinizi duyar gibi oluyorum: Yeni işe başladık, fazla kafa tutarsak iş bulamayız. Onun için iş sahiplerinin suyuna gitmeliyiz... Bu çok yanlıştır, iş sahipleri, siz yumuşadıkça sertleşir, siz arkalarından koştukça kaçarlar. Dava almanın, müvekkil tutmanın, namus dairesinde para kazanmanın yolu başkadır, iyi bir tahsil görmüş, avukatlık için lâzım gelen vasıfları haiz bulunmuş iseniz, daima okuyor, çalışıyor ve dürüst hareket ediyorsanız er geç meydan sizindir. Çabuk avukat olunmaz, acele ile para kazanılmaz, müvekkilinize kendinizi ezdirip kan ter içinde boşuna çalışmaktan ve sonunda sıhhatinizi, haysiyetinizi kaybetmekten ise yazıhanede oturup kitap okumak, yahut ta mahkemelere ve konferanslara gidip bir kaç faideli söz dinlemek daha hayırlıdır.
Meslekte vakarınızı muhafaza ediniz, müvekkillerinizle aranızda mesafe bırakınız, fazla teklifsiz olmayınız, hattâ zaruret olmadıkça ve en aşağı on defa davet etmedikçe yemeğini yemeyiniz, derken yazıhaneye her gelene kafa tutunuz, çalım satınız demek istemediğimi elbette anladınız. Avukat, maddî hayatta muvaffak olmak için sempatik olacak, kibirli ve çalımlı olmıyacak, herkesi kendisinden soğutacak hallerden, sahte vakarlılıklardan sakınacaktır. Bu, muvaffakiyetin alfabesidir. Fakat ayni zamanda bir ilim adamına yakışan ciddiyet ve vakarı da gösterecektir. Müvekkiller böylelerini arar, böylelerine sarılır ve böylelerine ücret verilir. Onlardan yardımınızın mukabilini almak, itimat görmek isterseniz sarmaş dolaş olmayınız. Sizi boşu boşuna döndürür, boynunuza zincir takar ve çabucak yıpratırlar, iyi çocuktur, derler amma, bıyık altından gülerler. Mühim bir iş çıktığı zaman, kendisini idare etmeyi bilen başka avukata müracaat ederler, kendilerinden iyi bir avukat istiyene başkalarını tavsiye ederler. Çünkü siz kendisine mühim işi becerecek, kendisini ağır satacak bir kıymet göstermemiş oldunuz.
Meslekte bu dereceye düşmekten çok sakınınız, işe bir kere böyle başlar ve böyle bir nam alırsanız sonuna kadar küçük, orta kalır ve hiç bir zaman büyük ve zengin bir avukat olamazsınız.
Old 20-07-2015, 00:29   #14
milatsu

 
Varsayılan

hayırlı olsun
bankadan sahte olduğuna dair kaşe vurdurmayı ,ihmal etmeyin suç duyurusnda bulunun zaten bunun masrafı çıkmaz.soruşturma sonucu dava açılırsa müvekkilinize devam etmek istiyorsa hukuk davasının masraflarını vermesi gerektiğini söyleyin. İlerleme gördüklerinde müvekkillerin tutumu değişiyor. Şimdi elinde olmayan paranın %25 ini teklif ediyor çünkü alınacağına inancı yok. Ya tutarsa diyor.
Ceza davası sonuçşanınca elindeki para olarak görmeye başlayacaktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ceza davasında yardım eden sıfatıyla ceza alan kişi için tazminat davası açılabilir mi Av.mehmet.av Meslektaşların Soruları 1 20-11-2014 14:25
eşimden ayrıldım ailemle yaşiyorum 150 tl nafaka alıyorum ama yetmiyor devlet bana yardım eder mi? yoksulluk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 6 10-02-2012 19:06
Şiddete Maruz Kalıyorum Ceza Ve Boşanma Davası, Masraflar ,Adli Yardım Kriterleri ? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 17-09-2007 07:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05573797 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.