Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

nufusa gecirilmemiş olan 2 cocugun nufus kayıtlarının tescili

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-09-2007, 16:05   #1
ahmetyılmaz

 
Varsayılan nufusa gecirilmemiş olan 2 cocugun nufus kayıtlarının tescili

Sayın meslektaşlarım bir konu hakkında fikirlerinize ihtiyacım var.
Müvekkilin ilk eşi 2000 yılında vefat ediyor. Müvekkilin şimdiki ikinci eşi de 2000 yılında ilk eşine karşı boşanma davası açıyor. müvekkil ile ikinci eşi 2000 yılından bu yana birlikteler. müvekkil ile ikinci eşinin 2002 ve 2004 yıllarında iki adet çocukları oluyor.müvekkilin ikinci eşi eski eşine karşı açmış olduğu bosanma davası 2005 yılında karara bağlanıyor ve bosanmaya hukmedılıyor( takıpsız bırakılmıs dosya sanırım)
Netice de müvekkilin şimdiki eşi olan S'nin ilk evliliği resmen devam ederken müvekkilimden iki çocugu olmuş olup , bu cocukların nufus kayıtları mevcut değildir.

Şu an müvekkilin nufusa gecirilmemiş olan bu ıkı cocugun nufus kayıtlarının tescili işlemlerini yapmak istemekteyim. Ancak bu konu ile ilgili nasıl bir yol izlemem gerektiği konusunda karısıklıklarım var. Netice de gecerlı bır evlılık içerisinde doğan ıkı cocugun baska bır baba adına kaydını yaptırmamız gerekmekte. Şimdiden değerli fikirleriniz için cok tesekkürler... Saygılar
Old 05-09-2007, 18:02   #2
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Sn.meslektaşım,
Bence yapmanı gereken çocukları eski kocanın nüfusuna işletip daha sonra nesebin reddi davası açmak. Bunun için karı kocanın ayrı yaşadığı bir zamanda çocuğun ana rahmine düşmüş olması yeterli sayılıyor. "Soybağının Reddi" konu başlığıyla site içinde arama yaparsanız iyi olur. Çok detaylı ve çok yönlü açıklamalar var. Başarılar
Old 05-09-2007, 20:22   #3
Av.Dilara Özbey

 
Varsayılan

Sn. özdemir,
Forumu başlatan olayda halen nüfusta görünen eski bir evlilik(Sn Yılmaz boşanma kararı verildiğini ancak galiba davanın takip edilmediğinden bahsetmiş. Bu ifadeden kararın kesinleşmediğini ve nüfusa tescil edilmediğinden evliliğin devam ediyor göründüğü sonucunu çıkarıyorum.) ve aynı zamanda nüfüsta görünmeyen gayriresmi yeni bir evlilik sözkonusu. Dolayısıyla çocuklar 2002 doğumlu da olsalar görünen evlilik içinde doğmuş oluyor. Ayrıca Sn Yılmaz'ın müvekkilim derken kastettiği bayan değil, bey, yani çocukların gerçek babası(Yanlış anlamadıysam tabi. Çünkü çoccukları başka bir baba adına kaydetmekten bahsetmiş). Bu durumda müvekkilin ölen eşi bayan. Yani 300 günlük süreden bahsetmek mümkün değil. Zaten ortada kesinleşmiş bir boşanma olmadan ve babanın ölümü sözkonusu olmadan 300 günlük sürenin işlemeye başlaması sözkonusu değil. Saygılar
Old 06-09-2007, 09:17   #5
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

sayın meslektaslarım yanlıs anlamaya sebep verdiğim için öncelıkle kusura bakmayın. bosanma davası takıp edılmedıgınden geç sonuçlanmış ve kesınleşmiştir. Netice de söz konusu bosanma davası 2005 yılında kesınlesmıstır
Değerli fikirleriniz için çok tesekkur ederim. Ve izlenmesi gereken yollar hakkında bilgi vermenizi rica ederim
Saygılar
Old 06-09-2007, 09:27   #6
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım bir de şu hususu açıklamakta fayda var. Evlilik içerisinde doğan çocukların şu an itibariyle herhangi bir nüfus kaydı işlemi yapılmamış durumda. Yani nüfus kayıtlarında görünmemektedirler. Bu anlamda öncelikli olarak ne yapılabilir. Ayrıca, müvekkilim, çocukların öz babası olan ve kadının ikinci eşi olan kocadır.
Yukarıda gönderilmiş olan içtihatları incelediğimde , öncelikli olarak çocukların evlilik içerisinde doğmuş olmaları sebebi ile , gerçek babası olmayan kişi adına kayıt ettirilmesi gerektiğini anlıyorum. Bu kayıt işlemleri için yapılması gerekenler hakkında bilgilerinizi benimle paylaşmanızı rica ediyorum..
Bir de şu husus var, şayet çocukları gerçek olmayan baba adına kayıt ettirirsek, gerçek olmayan baba nesebin reddi davası açmaz ise , bu dava kime karsı açılacaktır. Yani davacı ve davalısı kım olacaktır. Değerli fikirleriniz için teşekkürler
Old 06-09-2007, 10:19   #7
Av.Gökhan TEKBAŞ

 
Varsayılan

Sayın Ahmet Yılmaz

Çocukların doğum tarihi olan 2002 ve 2004 yılında çocukların annesi açısından mevcut bir evlilik bulunması nedeniyle şu an da çocuklar nüfusa tescil edilmek istense bile bu tescil biyolojik babanın nüfusuna değil annenin o zaman kocası olan ve daha sonra boşanılan kocanın nüfusuna kaydedililir. Yani şu anda istense dahi çocukların biyolojik babanın nüfusuna TESCİLİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. Bu konuda değerli meslektaşım Av.Dilara ÖZBEY 'in görüşüne katılıyorum. Bu nedenle çocukların annesi nüfusa gidip çocukları boşandığı kocanın nüfusuna tescil ettirecek. Daha sonra ise nüfus idaresi annenin bu beyanıyla çocukları boşandığı kocanın nüfusuna tescil edecek ama kocaya bu konuda bildirim yapacak ve kocaya bu konuda bilgi verecek. Koca soybağının reddi davası açması gerekir. Bir kişi ile soybağı bulunan çocuğun soybağı reddedilmedikçe başka biri ile soybağı kurulamaz. Zira TMK m.295 bunu açıkça belirtmiştir. Soybağının reddi davasını nüfusuna tescil edilen eski koca açmazsa o zaman çocuklara TMK m.426/2 gereğince mahkemeya başvurularak bir kayyum tayin ettirilir. Kayyum tayin ettirildikten sonra da TMK .286 gereğince soybağının reddi davasını açabilir. Bu davada annenin dava hakkı bulunmamaktadır. Kayyum tayin ettirilmez ve nüfusuna tescil edilen koca da soybağının reddi davasını açmazsa çocuklar reşit olduktan itibaren bir yıl içinde bu davayı açabilirler. Bu husus da TMK. 289 'da belirtilmiştir.
Old 06-09-2007, 13:25   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

sn.ahmetyılmaz, kadının boşanma kararında müşterek çocuklarının bulunmadığına ilişkin kesin bir ibare var mı?

Saygılarımla...
Old 06-09-2007, 16:22   #9
SPARTACUS

 
Olumlu

-- Aşağıdaki yasa hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, önce boşanılmış eşle çocuk arasındaki soybağı kaldırılacak daha sonra gerçek babaya karşı babalık davası açılacaktır !

A. Babalık karinesi

Madde 285 - Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır.
......
.....
I. Dava hakkı

Madde 286 - Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır.

Çocuk da dava hakkına sahiptir. Bu dava ana ve kocaya karşı açılır.




Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır.

Madde 289 -
Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.

III. Hak düşürücü süreler

Madde 303 - Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer.

Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.

Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.
Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.
Old 06-09-2007, 16:41   #10
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Konu,Türkiye"nin taraf olduğu ve iç hukukumuza dahil olan
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 8. maddesi İle de ilgili. Ve bu konudaki AİHM karar ve görüşleri şu şekilde :

"Kocanın baba olduğu varsayımı 8.maddeyi ihlal eder mi?"

Sözleşmenin babalık konusundaki yaklaşımı,aile bağlarının belirlenmesinde yasal gerçeklerden çok,sosyal ve biyolojik gerçeklere ağırlık verildiğini yansıtır.l993 te bir anne,çocuğu doğmadan yıllar önce ortadan kaybolan kocasının çocuğun babası olduğu yolundaki yasal varsayıma(karineye)karşı çıkamamasının aile hayatına saygı gösterilmesi hakkını ihlal ettiği yönünde şikayetçi olmuştur.(Appl.No.18535/91,K,Z,&S-Hollanda Davası Comm.Rep.,7.4.93,Series A no 297-C,s.66)Mahkeme,bu karşı çıkılamaz varsayımının 8.maddeyi ihlal ettiği görüşüne varmıştır.Mahkemenin özellikle ifade ettiği gibi ;

" Aile hayatına saygı,biyolojik ve sosyal gerçeklerin yasal varsayımdan daha ağırlıklı olmasını gerektirir;bu durumdaki varsayım,hiç kimseye fayda sağlamadan hem gerçeklere hem de ilgili tarafların isteklerine aykırıdır." (Kroon ve Diğerleri-Hollanda Davası 27.Ekim
l994,para.40)

Yukarıdaki,AİHS m 8 ve bu maddeyi gözeterek evlilik içinde doğan çocuğun koca olduğu karinesine doğuran kadının karşı çıkamayacağına dair kabul ve uygulamaların m 8 i ihlal ettiğini kabul eden AİHM kararları dayanak yapılarak ta,çocuğun gerçek baba nüfusuna,tanıma yolu ile yazılması veya boşandıktan sonra çocuklarının babası ile ikinci evliliğini yapan kadın ve baba tarafından gerçeğe uygun nüfus kaydı dava açmaya gerek kalmadan oluşturulabilmelidir..Bunun dışında,kayyım tarafından açılacak dava ile de kocanın soybağı reddedilerek gerçek baba nüfusuna kaydedilme imkanı doğmuş olacaktır.
Old 06-09-2007, 17:02   #11
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

söz konusu bosanma kararında, bu ıkı cocuk gorunmemekte..Değerli fikirleriniz için tekrar tesekkurler
Old 07-09-2007, 10:14   #12
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Konu ile ilgili görüşlere katılmakla beraber; 3716 sayılı kanunun özel bir düzenleme getirdiğini ve düzenlemenin olaya uygulanabilirliğini denemekte fayda olduğunu düşünüyorum.

sn.ahmetyılmaz; 08.05.1991 tarih, 3716 sayılı bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerin evlilik ve evlilik dışında doğan çocukların düzgün nesepli olarak tesciline ilişkin kanunun 4.madde/d fıkrası aynen sizin bahsettiğiniz olayı anlatmaktadır.

Kanun lafzı,evli bir kadın ile bir erkeğin birleşip karı koca gibi yaşamalarından doğan çocukların nesepleri, nesebi "baba tarafından reddedilmiş çocuklar gibi" GERÇEK BABAYA göre düzeltilir demektedir.

Ancak tescil işlemi için ananın evliliğinin boşanma ile son bulmuş olması ve boşanma kararında çocuğun kocadan olmadığının açıkça belirtilmesi VEYA müşterek çocuklar arasında gösterilmemesi YA DA müşterek çocuklarının bulunmadığının hüküm altına alınmış olması şarttır.

Elinizdeki boşanma kararı, tarafların çocuksuz olarak ve ya o vlilikten çocuğu varsa sadece onların isimlerinin yazması hali ile boşanmalarına karar verilmiş ise, bu kanunu uygulamayı, uygulatmayı deneyebilirsiniz.

Aynı kanunun, 5.maddesi başvuruyu ilgililerin ikametgahlarının bulunduğu nüfus dairesine yapacaklarını ayrıca belirtmektedir.

Denemekten zarar gelmez, inşallah bu kadar kısa bir yolla bu önemli hukuki problemi çözebilirsiniz.

Teknolojiden hiç anlamadığım için kanun metnini buraya gönderemiyorum.

Saygılarımla...
Old 07-09-2007, 11:06   #13
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

Mesajınızı ilk okuduğumda aslında sevinmiştim . Ancak yaptığım araştırmalarda söz konusu 3716 sayılı yasanın 1996 tarihinde yürürlükten kalktığını gördüm. Başka bir kısa yol hususunda bilginiz olur ise paylaşmanızı rica edicem. Saygılar
Old 07-09-2007, 11:07   #14
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

o zaman dava açmaktan başak yapacak bir şey kalmıyor sanırım
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
M.Kanundan önce yapılan ancak nüfusda tescili bulunmayan evliligin tescili Av.Adem Eyidoğan Aile Hukuku Çalışma Grubu 1 06-04-2007 17:40
Nufus Artışındaki İstikrarsızlık Ve Bunu İzleyen Süreçte Tüm Sorunlarımız NİLGÜN SEYMEN Kadın Hakları Çalışma Grubu 25 20-11-2006 10:47
Nufus İdaresi Aleyhine Dava? ahmet Hukuk Soruları Arşivi 3 11-06-2003 14:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09441400 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.