alkollü iken mesaiye çağrılma ve iş kazası

selamlar, iyi kaşamlar...
müvekkiller murisleri karayolları işçisidir.karayolları kış mevsiminde kar mücadelesinde nöbet sistemi yada vardiya sistemi ile çalışmıyor.bütün işçileri eş zamanlı çalıştırıyor.gündüz iş bittikten sonra eğer gece yoğun şekilde kar yağar sa telefonla işçilerden ulaşabildiklerine ulaşılıyor işe gitmeleri söyleniyor.müvvekkiller murisi de bu sekilde işten döndükten sonra evinde alkol alıyor ve saat 22:00 sularında işe çağrılıyor ve alkollü iken işe gidiyor.ve neticesinde iş kazası geçiriyor.destekten yoksun kalma tazminatı davası açmak istiyorum ama bu alkol meselesinde davaya nasıl yön vereceğimi bilemiyorum.konu ile alakalı içtihat kanun tüzük ve benzeri işçinin kusurunu azaltmaya yönelik dayanak verebilirmisiniz.ya da konu ile alakalı değerli görüşlerinizi paylaşabilirseniz sevinirim.

Alkollü olmanın tek başına kusur atfı için yeterli olmayacağını düşünüyorum. Uğranılan iş kazası, işçinin alkollü olması nedeniyle oluşmuş ise sıkıntı yaratır ancak iş kazasının alkol ile bağlantısı yok ise herhangi bir sorun olmayacağını düşünüyorum. İş kazasının oluş şekli nasıl acaba

müvekkilim alkollüyken mesaiye çağrılmıştır.şofördür kendisi aracın silecekleri bozulmuş araçtan aşağı inmiş ve aracın tekerlek ve kar küreme bıcaklarını kontrol ederken karşı yönden gelen araç çarpmıştır.kamu çalışanı olduğundan bu halde işe gitmesi yönünden tamamen kusurlu sayılmaz ise kazanın oluş şekli açısından alkolün etkisinin çok fazla olduğu söylenemez.

Alıntı: Yazan av.Erdal Öztürk müvekkilim alkollüyken mesaiye çağrılmıştır.şofördür kendisi aracın silecekleri bozulmuş araçtan aşağı inmiş ve aracın tekerlek ve kar küreme bıcaklarını kontrol ederken karşı yönden gelen araç çarpmıştır.kamu çalışanı olduğundan bu halde işe gitmesi yönünden tamamen kusurlu sayılmaz ise kazanın oluş şekli açısından alkolün etkisinin çok fazla olduğu söylenemez.

Anlattığınız olaya göre alkol ile kaza arasında nedensellik bağı kurulması oldukça güç diye düşünüyorum. Müteveffaya kusur atfedilse dahi oranının oldukça düşük olacağını düşünüyorum.

Alıntı: Yazan av.Erdal Öztürk konu ile alakalı içtihat kanun tüzük ve benzeri işçinin kusurunu azaltmaya yönelik dayanak verebilirmisiniz.

Kararı inceleyeniz...

Alıntı: T.C. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ E. 1991/12579 K. 1992/3624 T. 23.3.1992 • İŞ KAZASI NEDENİYLE ÖLÜM ( İşçinin Sarhoş Olarak Çalışması Sırasında Kaza Geçirmesi ) • SARHOŞ OLARAK ÇALIŞIRKEN MEYDANA GELEN KAZA ( Sarhoşluğun İş Kazası Niteliğine Etkisi ) • İŞÇİNİN SARHOŞ OLARAK ÇALIŞMASI SIRASINDA KAZA SONUCU ÖLÜMÜ ( İş Kazası Niteliği ) 506/m.11/A-a/b ÖZET : 506 sayılı Kanunun 11. maddesinin A-a/b fıkrası gereği, sigortalının işyerinde çalışırken ve işverenin işini yaparken öldüğü sabit olduğuna göre ölümün işkazası sonucu meydana geldiğinin kabulü yerine, işyerinde sarhoş çalışırken öldüğünü gözönüne alıp olayın işkazası sayılmayacağına karar verilmesi doğru değildir. DAVA : Davacı, murisi Adnan'ın davalılardan işverene ait işyerinde 29.11.1987-29.5.1989 tarihleri arasında ücret karşılığı işçi olarak geçen çalışmalarının ve ölümü ile sonuçlanan kazanın işkazası olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi: KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin, davalı Cemil'in mezbahane işyerinde 29.11.1987-29.5.1989 tarihleri arasında hizmet akti ile çalıştığını, 29.5.1989 günü kesim yaparken bıçağı bacağına kaçırıp kan kaybından dolayı öldüğünü, bu nedenle ölüm olayının iş kazası sonucu meydana geldiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, işverenin et ticaretine 13.7.1988 tarihinde başladığı vergi dairesinin yazısından anlaşıldığı için ölen kişinin 29.11.1987-29.5.1989 arası çalıştığının tesbitine, ancak sarhoş vaziyette kesim yaptığından ölüm olayının işkazası sayılamayacağına karar vermiştir. Ancak, dinlenen tanıklar, murisin işveren hesabına haftada 2 gün kesim yaptığını söyledikleri halde, mahkemenin sürekli çalıştığı şeklinde hüküm kurması isabetsiz olup, bozma nedenidir. ayrıca 2.10.1989 günlü müfettiş raporu ile ölümünün işkazası sonucu meydana geldiği ve işveren hakkında 506 sayılı Kanunun 10 ve 26. maddelerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Anılan Yasanın 11. maddesinin A-a/b fıkrası gereği, sigortalının işyerinde çalışırken ve işverinin işini yaparken öldüğü sabit olduğuna göre ölümün işkazası sonucu meydana geldiğinin kabulü yerine, işyerinde sarhoş çalışırken öldüğünü gözönüne alıp olayın işkazası sayılamayacağına karar verilmesi keza isabetsiz olup, bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş, toplanan delillere göre, ölümün işkazası sonucu meydana geldiğini kabul etmek ve tanık beyanlarını nazara alarak 29.11.1987-29.5.1989 arası ölen kişinin haftada azami 2 gün hizmet akti ile çalıştığının kabulüne karar vermekten ibarettir. Bu maddi ve hukuki olgulara aykırı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), 23.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.