Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

anlaşmalı boşanmadan sonra mal rejimi davası açılır mı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-01-2009, 12:21   #1
law in law

 
Varsayılan anlaşmalı boşanmadan sonra mal rejimi davası açılır mı?

Sayın Meslektaşlarım, Eşler 2007 yılında anlaşmalı boşanmışlar.Evlilik tarihi 2000 ve bu tarihten sonra 2003 ve 2005 yıllarında iki daire satın alınmış biri kadın diğeri koca üzerine. Boşanma sırasında iki tarafta herkesin evi kendi üzerinde kalsın hak talep etmiyoruz demişler.Hükümde bu konuda bir açıklık yok. Boşanma kesinleştikten sonra eşlerden bii " ben onun evinin alınmasına katkıda bulundum diye TMK nun 227. maddesine dayalı bir katkı alacağı davası açabilir mi? Bu dava kabulle biterse anlaşmalı boşanma şartları diğer eş lehine bozulmuş olmazmı?
Yanıtlar için teşekkür eder saygılarımı sunarım.
Anlaşmalı boşanmanın mantığı ile bağdaşır mı?
Old 08-01-2009, 12:26   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Merhaba,

Yazılı protokolde var mı dediğiniz husus ve sonrasında bu protokolün tasdiki ile tarafların boşanmalarına şeklinde hüküm kurulmuş mu...

Saygı ile,
Old 08-01-2009, 21:34   #3
law in law

 
Varsayılan

boşanma dava dilekçesine ekli protokolde var.mahkemede iki tarafta diğerine ait daireden hak talep etmiyorum .herkesin malı kendisinde kalsın demiş ve imzalamışlar. Sanırım hakim mülkiyet değişikliği olmadığından hükümde bu konuda bir maddeye yer vermemiş.Ancak hatırladığım kadarı ile protoklün tasdiki yazmak da işe yaramıyor protokolün tüm maddelerini yazmak gerekiyor.Boşanma davalarındaki ekli protokolde meslektaşlar tapu kaydını yazmıyorlar. bir taraf diğer taraftaki gayrimenkullerden hak talep etmeyecek yazıyorlar.
hükümde boşanma, yoksulluk nafakası yzılmış. talep olmadıgından maddi ve manevi tazminat konusunda hukum tesisine yer olmadığına yazılmış.
teşekkürler
Old 08-01-2009, 22:38   #4
Av. Emrah GELEŞ

 
Varsayılan

Anlaşmalı boşanma protokolünde belirtilmiş ise tarafların malları birbirlerinin üzerinde kalacaktır ki öyle olduğu herkesin malı kendinde kalsın ibaresinden anlaşılmaktadır. Eşler bu anlaşmalı boşanmayı protokolde belirtilen esaslar ışığında yapmışlardır. Dolayısıyla bu esasların değiştirilmesi hukukun genel ilkelerinden olan "işlem temelinin çökmesi" ilkesi ile bağdaşmamaktadır ve geçersiz sayımalıdır. Aksi takdirde boşanmanın anlaşmalı olmasının temeli sakat bir işlem niteliğine dönüşecektir. Teşekkürler...
Old 09-01-2009, 11:56   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Mahkemedeki hak talep etmiyorum, imzalı beyanı, açıkça feragat değil midir?

Artı protokolde yazılı olarak geçiyor ve onayı da sözkonusu, ilamda geçmediğini ileri süren davacının MK.2 anlamında iyiniyetli hareket etmemiş olacağını da düşünüyorum...

Saygı ile,
Old 08-04-2009, 15:45   #6
TRINITY

 
Varsayılan Anlaşmalı Boşanma ve Katkı Payı alacağı!

Sayın Meslektaşlarım,
Benim de bu konuyla ilgili bir sorum var. Müvekkile eşinin ailesinin baskısıyla bir prokol imzalatılıyor ve protokolde herhangi bir maddi-manevi tazminat ve nafaka talebi olmadığı gibi "evlilik birliği içerisindeki malları paylaştık bu yönde de birbirimizden herhangi bir hak talep etmiyoruz" ibaresi de var. Fakat gerçekte kocanın malvarlığı olmasına rağmen böyle bir paylaşım yapılmamış. Boşanma davası henüz kesinleşmemiş ve kararı temyiz mi etsem yoksa kesinleştikten sonra katkı payı alacağı için dava mı açsam emin değilim. Katkı payı alacağı ancak evlilik birliği sona erdikten sonra doğan bir alacaktır. Boşanmanın fer'i niteliğinde olmadığı için yapılan feragatin geçerliliği konusunda tereddütlerim var. Sonuçta henüz doğmamış bir haktan feragat edilemez. Ayrıca hakimin mal paylaşımı konusunda delil araştırması yapması,yani malların tasfiye edilip edilmediğini araştırması gerekir mi? Bu konuda değerli fikirlerinizi bekliyorum.
Saygılar...
Old 10-04-2009, 21:48   #7
Seher

 
Varsayılan

anşalmalı boşanmada maddi ve manvi tazminat talep etmiyorum diye yazılmışsa açılamaz bu konuda yargıtay kararı var
Old 10-04-2009, 23:54   #8
Av. Emrah GELEŞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Seher
anşalmalı boşanmada maddi ve manvi tazminat talep etmiyorum diye yazılmışsa açılamaz bu konuda yargıtay kararı var




YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2003/3100T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/3100

K. 2003/4059

T. 24.3.2003

• VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ ( Ortaya Çıkan Durumun Velayet Hakkının Kaldırılması Şartlarının Varlığı İçin Yeterli Olmayıp Velayetin Değiştirilmesine Yol Açar Mahiyette Olması )

• VELAYETİN KALDIRILMASI ( Ortaya Çıkan Durumun Velayet Hakkının Kaldırılması Şartlarının Varlığı İçin Yeterli Olmayıp Velayetin Değiştirilmesine Yol Açar Mahiyette Olması )

• NAFAKADAN FERAGAT ( Taraflar Anlaşmalı Boşanma Kararı Aldıklarının ve Birbirinden Nafaka ve Tazminat Taleplerinden Ferağat Ettiklerinin Yerel Mahkemece Dikkate Alınmasının Gerekmesi )

• YOKSULLUK NAFAKASI ( Tarafların Tazminat ve Nafaka Taleplerinden Ferağat Ettikleri Halde Yerel Mahkemece Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmiş Olunmasının Hukuka Aykırı Olması )

4721/m.175,182,183,348,349

1086/m.91

ÖZET : 1-Ortaya çıkan durum velayet hakkının kaldırılması şartlarının varlığına yeterli olmayıp velayetin değiştirilmesine yol açar mahiyette olduğu halde velayetin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
2-
Tazminat ve nafaka taleplerinden feragat edildiği halde, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi hatalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- Toplanan deliller ve ortaya çıkan durum velayet hakkının kaldırılması ( TMK. md. 348 ) şartlarının varlığına yeterli olmayıp velayetin değiştirilmesine ( TMK. md. 183, 349 ) yol açar mahiyette olduğu halde Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına ( nez’e ) karar verilmesi doğru değildir.Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa işaret edinilmekle yetinilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
3-Taraflar anlaşmalı boşanmışlar, birbirlerinden tazminat ve nafaka taleplerinden feragat ettiklerinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve kesinleşmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmolunması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın 3. bentte gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, iştirak nafakasına yönelik kısmının ise ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.




YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1992/2-552T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1992/2-552

K. 1992/651

T. 11.11.1992

• ANLAŞMALI BOŞANMA ( Boşanmanın mali hükümleri )

• BOŞANMANIN MALİ HÜKÜMLERİNİ DÜZENLEME ZORUNLUĞU ( Anlaşmalı boşanma )

• BOŞANMANIN KESİNLEŞMESİNDEN SONRA TAZMİNAT ve NAFAKA TALEBİ

743/m.134,143,144

ÖZET : Boşanmanın mali sonuçları ile ilgili, taraflarca kabul edilecek bir düzenleme mevcut olmadığı halde; anlaşmaya dayalı boşanmaya karar verilmiş ve hükmün bu kısmı temyiz edilmemekle kesinleşmiştir.
Bu halde ilgilisi genel hükümler çerçevesinde maddi ve manevi
tazminat, ya da yoksulluk nafakasına diğer taraftan istemek hakkına haizdir.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "
boşanma ve nafaka" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.10.1991 gün ve 1991/243-269 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 12.12.1991 gün ve 1991/12967-15508 sayılı ilamı:
( ... 3444 sayılı Yasa ile değişik Medeni Kanunun 134/3. maddesiyle öngörülen
anlaşmalı boşanmanın koşulları oluşmadığı halde anlaşmaya dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi ve temyiz edilmemekte hükmün kesinleşmesi yoksulluk nafakası istenmesini engellemez. Bu hususun düşünülmemesi yoksulluk nafakası isteğinde bulunan eşin kusurunun bulunup bulunmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceği araştırılmadan eksik inceleme ile ve yazılı gerekçeyle nafaka isteğinin red edilmiş olması doğru bulunmamıştır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kuruluna gelen uyuşmazlık yoksulluk nafakası istemine ilişkindir.
Somut olayda, 3444 sayılı Yasa ile değişik M.K.’nun 134/3. maddesiyle düzenlenen anlaşmalı boşanmanın koşulları oluşmadan, örneğin boşanmanın mali sonuçlarıyla ilgili, taraflarca kabul edilecek bir düzenleme mevcut olmadığı halde, anlaşmaya dayalı boşanmaya karar verilmiş ve hükmün bu kısmı temyiz edilmemekle kesinleşmiştir. O itibarla öncelikle belirtmek gerekir ki, bu halde ilgilisi genel hükümler çerçevesinde maddi ve manevi tazminat ya da, yoksulluk nafakasını, diğer taraftan isteme hakkına sahiptir. M.K.’nun 144. maddesinde ise boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eşin, kusuru daha ağır olmamak şartıyla, geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Bu durumda kusur araştırması ve boşanma nedeniyle yoksulluk nafakası isteyen eşin, yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca, açıklanan gerekçelerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mal rejimi tasfiyesi-Anlaşmalı boşanma Av.Hulya Sapmaz Meslektaşların Soruları 7 11-12-2011 18:57
Anlaşmalı Boşanma Ve Mal Rejimi Tasfiye Alacağının Akıbeti-Yardım Istiyorum- Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 14-08-2008 15:55
Boşanmadan Sonra Feragat Av. Zeynep TÜFEKÇİ Meslektaşların Soruları 1 26-05-2008 16:06
anlaşmalı boşanmadan vazgeçme Deniz Karakaş Meslektaşların Soruları 5 29-11-2007 17:36
Mal rejimi Davası Ne Zaman Açılır? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 08-08-2007 21:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07019901 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.