Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bayram tatilinde süreler

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-08-2011, 13:41   #1
Av.MB

 
Varsayılan Bayram tatilinde süreler

Arkadaşlar, hükümetten açıklama yapıldı, pazartesi yarım gün, cuma tam gün tatil, memurlar idari izinli sayılacak diye. Ben bunu resmi tatil olarak algılıyorum ve memurların durumu da idari izinli olarak düzenleniyor. Açıklama bu şekilde. Ancak adliyeyle konuştuğumuzda pazartesi ve cuma açık deniyor. Bu işin doğrusunu bilen var mı ?
Old 24-08-2011, 16:08   #2
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.MB
Arkadaşlar, hükümetten açıklama yapıldı, pazartesi yarım gün, cuma tam gün tatil, memurlar idari izinli sayılacak diye. Ben bunu resmi tatil olarak algılıyorum ve memurların durumu da idari izinli olarak düzenleniyor. Açıklama bu şekilde. Ancak adliyeyle konuştuğumuzda pazartesi ve cuma açık deniyor. Bu işin doğrusunu bilen var mı ?


Bu sadece hizmetlerin aksamaması koşuluyla verilen idari bir izin.Resmi tatil olmadığından süreler işleyecektir. Sorduğunuz hangi adliye bilmiyorum ama İstanbul adliyesinde yeteri kadar nöbetçi kalacak.
Bilgilerinize.
Old 05-09-2011, 10:49   #3
m_argun

 
Varsayılan Devam edecektir.

T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2010/1-119
K. 2010/155
T. 22.6.2010
• TEMYİZ SÜRESİNİN SONA ERMESİ ( Sözkonusu Gün İdari İzin Günü Olarak Belirlenmiş İse de Bu Günün Resmi Tatil Olmaması Nedeniyle Temyiz Süresi İşlemeye Devam Ettiği )
• TATİLE GELEN TEMYİZ SÜRESİNİN SON GÜNÜ ( Bu Süre Ertesi Günü Mesai Saati Bitimine Kadar Uzadığı - Ertesi Gün de İdari İzin Günü Olarak Belirlenmiş İse de Bu Günün Resmi Tatil Olmaması Nedeniyle Temyiz Süresi İşlemeye Devam Ettiği )
• İDARİ İZİN GÜNÜNE DENK GELEN TEMYİZ SÜRESİNİN SON GÜNÜ ( Bu Günün Resmi Tatil Olmaması Nedeniyle Temyiz Süresi İşlemeye Devam Ettiği )
1412/m.310,317
5271/m.34/2,39/2
ÖZET : Yerel mahkeme hükmü katılan vekilinin yüzüne karşı tefhim edilmiş olup, temyiz süresi 7 gün sonra sona ermektedir. Ancak son gününün, Kurban Bayramının son gününe isabet etmesi nedeniyle bu süre ertesi günü mesai saati bitimine kadar uzamıştır. Başbakanlığın genelgesi uyarınca ertesi gün de hizmetlerin aksamaması açısından gerekli tedbirin alınması ve asgari seviyede personelin bulundurulması kaydıyla idari izin günü olarak belirlenmiş ise de, bu günün resmi tatil olmaması nedeniyle süreler ve bu bağlamda temyiz süresi işlemeye devam etmektedir.
DAVA : 1- Sanık S... E...' nin kasten öldürme ve yağma suçlarından beraatine,
2- Sanıklar G... Ç... ve A... S...'ın;
a ) Kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCY'nın 82/1-h, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına,
b ) Nitelikli yağma suçundan ise 5237 sayılı TCY'nın 149/1-a, c, h, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca on iki yıl altı ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 04.12.2008 gün ve 99-292 sayılı kasten öldürme suçundan re'sen temyize tabi olan hükmün, katılan Hanife vekili, sanıklar G... ve A... müdafileri ile sanık S... hakkındaki kasten öldürme ve nitelikli yağma suçundan verilen beraat kararları aleyhine o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 06.04.2010 gün ve 5981-2071 sayı ile;
"... Aynı eylemden yargılanan sanıklar G..., A... ve S... arasında savunma açısından çıkar çatışması bulunduğu, bu nedenle sanıkların aynı vekillerle temsili usulüne aykırı olduğu anlaşılmakla, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu'nun 20.10.2009 gün ve 85-242 sayılı kararı da dikkate alınarak, her bir sanık için ayrı müdafii atanması gerektiğinin düşünülmemesi suretiyle Avukatlık Yasasının 38/2 ve CMK'nun 152. maddesine aykırı davranılması,
Usul ve Kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii, müdahil vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin değişik gerekçeyle, tebliğnamedeki düşünce gibi bozulmasına..." karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise 20.05.2010 gün ve 118119 sayı ile;
"... Yerel mahkemenin 04.12.2008 tarihli hükmü, katılan Hanife Sırakaya vekili Av. E... T...'ın yüzüne karşı ve CMK'nun 34/2. maddesine uygun olarak tefhim edilmiştir. Tefhim tarihine göre 1 haftalık temyiz süresinin son günü 11.12.2008'dir. Ancak bu tarih Kurban Bayramının 4. gününe tesadüf etmektedir ve resmi tatildir. Bu nedenle CMK'nun 39/4. maddesi uyarınca, temyiz süresi ertesi gün olan 12.12.2008 günü sona erecektir. Katılan H... S... vekilinin temyiz dilekçesinin tarihi ise 15.12.2008'dir. Her ne kadar 01.12.2008 gün ve 14331 sayılı Başbakanlık Genelgesinde, 12.12.2008 Cuma günü kamuda çalışan memur, işçi ve diğer personelin idari izinli sayılacakları belirtilmiş ise de; anılan günde resmi daire ve kuruluşların tatil edileceklerinden söz edilmemiş, aksine anılan genelgede 'hizmetlerin aksatılmaması, kurum yöneticilerince gerekli tedbirlerin alınması ve zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması' belirtilmek sureti ile, 12.12.2008 tarihinde tüm resmi daire ve kuruluşların açık olduğu ve bu günün tatil edilmediği açıkça vurgulanmış bulunmaktadır. Bu nedenle katılan Hanife Sırakaya vekilinin 04.12.2008 tarihinde yüzüne karşı tefhim edilen hükmü, en geç 12.12.2008 Cuma günü mesai bitimine kadar temyiz etmesi gerekirken 15.12.2008 tarihinde ve yasal süresinden sonra temyiz etmesi nedeni ile, yüksek Dairenin, sanıklar G... Ç... ve A... S...ın kazanılmış haklarını da etkileyecek olan katılan H... S... vekilinin temyiz istemini, süresinden sonra yapılması nedeni ile ret etmesi gerekir..." görüşü ile Özel Daire bozma kararının katılan Hanife Sırakaya vekilinin temyizi yönünden kaldırılarak, katılan H... S... vekilinin temyiz isteminin CYUY'nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır:
KARAR : Sanıklar G... Ç... ve A... S... 'ın, kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarından mahkûmiyetlerine, sanık S... E...nin, kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarından beraatine ilişkin yerel mahkeme hükmü Özel Dairece, aralarında çıkar çatışması bulunan sanıkların aynı müdafi tarafından savunulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş, Yargıtay C. Başsavcılığı ise katılan Hanife vekilinin temyizinin süresinden sonra olduğu görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Görüldüğü gibi, Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; katılan Hanife Sırakaya vekilinin hükmü süresinde temyiz edip etmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Yerel mahkeme hükmünün, katılan vekilinin yüzüne karşı 04.12.2008 tarihinde tefhim edildiği, temyiz süresinin 11.12.2008 tarihinde sona erdiği, ancak 11.12.2008 Perşembe gününün, Kurban Bayramının son gününe denk gelmesi nedeniyle bu sürenin 12.12.2008 Cuma günü mesai saati bitimine kadar uzadığı, Başbakanlığın 01.12.2008 gün ve 14331 sayılı yazısı uyarınca "12 Aralık 2008 gününün hizmetlerin aksamaması açısından gerekli tedbirin alınması ve asgari seviyede personelin bulundurulması" kaydıyla idari izin günü olarak belirlendiği, katılan Hanife vekilinin ise hükmü 15.12.2008 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmaktadır.
E... hakkında kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarından verilen beraat kararı katılan H... S... vekili dışında, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından da temyiz edilmiş ancak diğer sanıklar Gıyasettin ve Adnan hakkında kasten öldürme ve yağma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümleri sadece katılan vekili tarafından aleyhe temyiz edilmiştir. Bu nedenle katılan vekilinin temyizinin süresinden sonra olup olmadığının hususunun saptanması oldukça önemlidir.
5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY'nın temyizin süresini düzenleyen 310. maddesinde, yüze karşı açıklanan hükmün bu tarihten itibaren bir hafta içinde temyiz edilebileceği belirtilmiştir.
5271 sayılı CYY'nın 39/2. maddesinde; "süre hafta olarak belirlenmişse, tebligatın yapıldığı günün son haftada isim itibarıyla karşılığı olan günün mesai bitiminde sona erer", 4. fıkrasında ise, son günün tatile rastlaması durumunda sürenin, tatilin ertesi günü sona ereceği hükme bağlanmıştır.
Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki 2429 sayılı Yasanın 2/B-2. maddesi; "Kurban Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 4,5 gündür" şeklindedir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Yerel mahkeme hükmü katılan vekilinin yüzüne karşı 04.12.2008 tarihinde tefhim edilmiş olup, temyiz süresi 11.12.2008 tarihinde sona ermektedir. Ancak 11.12.2008 Perşembe gününün, Kurban Bayramının son gününe isabet etmesi nedeniyle bu süre 12.12.2008 Cuma günü mesai saati bitimine kadar uzamıştır. Başbakanlığın genelgesi uyarınca 12 Aralık 2008 Cuma günü hizmetlerin aksamaması açısından gerekli tedbirin alınması ve asgari seviyede personelin bulundurulması kaydıyla idari izin günü olarak belirlenmiş ise de, bu günün resmi tatil olmaması nedeniyle süreler ve bu bağlamda temyiz süresi işlemeye devam etmektedir. Nitekim sanık G... müdafii de hükmü 12.12.2008 Cuma günü temyiz etmiştir.
Bu itibarla, katılan H... S... vekilinin 15.12.2008 tarihinde yapmış olduğu temyiz süresinden sonra olduğundan Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının katılan Hanife Sırakaya vekilinin temyizi yönünden kaldırılmasına, katılan Hanife vekilinin süresinden sonraki temyiz isteminin 1412 sayılı CYUY'nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Katılan H... S... vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Yerel mahkeme hükmünün temyiz incelemesinin sanıklar G... ve A... müdafileri ile sanık S... hakkındaki kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarından kurulan beraat kararları aleyhine o yer Cumhuriyet savcısının temyizi ile sınırlı olarak yapıldığının saptanması ile usul ve yasaya uygun Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.04.2010 gün ve 5981-2071 sayılı bozma kararının aynen bırakılmasına,
3- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2010 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bayram tebriği dilek_65 Site Lokali 14 19-08-2018 10:50
Yaz Tatilinde Yanında Çalışabileceğim Avukat Av.İbrahim Tapşık Adliye Duvarı 0 09-06-2009 11:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03549409 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.