kıdem tazminatı

selam ;
bir iş yerinde kıdem tazminatı ödenmeksizin iş aktinin feshinden sonra diyelim uzun bir zaman sonra tekrar aynı iş yerinde çalışılmaya başlanılması halinde kıdem süresi için iki dönem birleştirilir mi?

işçi 1980 de işe girmiş 1995 de çıkmış 2000 de tekrar başlamış kıdem hangi dönemler arası hesaplanmalıdır. ?
şimdiden teşekkürler

Alıntı: İş Kanunu (1475 sayılı) (Bu madde halen yürürlüktedir.) MADDE 14 — Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin : İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında, İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca, Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla, Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla; Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. (Kıdem tazminatı hesaplaması yapılırken öncelikle bir günlük tutarların bulunması gerekmektedir. Dolayısıyla hesaplama aylık değil günlük yapılmalıdır.) İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12.7.1975 tarihinden itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak iş yerini devreden iş verenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. 12.7.1975 tarihinden evvel işyeri devrolunmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur. İşçinin birinci bendin 4 üncü fıkrası hükmünden faydalanabilmesi için aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu ve kendisine aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğu kuruma veya sandığa müracaat etmiş olduğunu belgelemesi şarttır. İşçinin ölümü halinde bu şart aranmaz. T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir. Yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarında işçinin hizmet akdinin evvelce bu maddeye göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesi suretiyle geçen hizmet süreleri kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz. Ancak, bu tazminatın T.C Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresine ait kısmı için ödenecek miktar, yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihinde T.C. Emekli Sandığı Kanununun yürürlükteki hükümlerine göre emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olamaz. Bu maddede geçen kamu kuruluşları deyimi; genel, katma ve özel bütçeli idareler ile 468 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan kurumları kapsar. Aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikramiye ödenmez. Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur. Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır. 13 üncü maddenin (C) bendinde sözü geçen tazminat ile bu maddede yer alan kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26 ncı maddenin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur. Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için ödenmeyen süreye göre, mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. İşçinin mevzuattan doğan diğer hakları saklıdır. Bu maddede belirtilen kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük süre hizmet akitleri veya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilebilir. (2762 sayılı yasayla değişik fıkra) Ancak, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleri ile belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez. İşçinin ölümü halinde yukarıdaki hükümlere göre doğan tazminat tutarı, kanuni mirasçılarına ödenir. Kıdem tazminatından doğan sorumluluğu işveren şahıslara veya sigorta şirketlerine sigorta ettiremez. İşveren sorumluluğu altında ve sadece yaşlılık, emeklilik, malullük, ölüm ve toptan ödeme hallerine mahsus olmak kaydıyla Devlet veya kanunla kurulu kurumlarda veya % 50 hisseden fazlası devlete ait bir bankada veya bir kurumda işveren tarafından kıdem tazminatı ile ilgili bir fon tesis edilir. Fon tesisi ile ilgili hususlar kanunla düzenlenir.

İşçinin istifası hali ile ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri nedenlerle bu sefer işveren tarafından feshedilmesi hallerinin olmaması durumunda, iki dönemin birleştirileceği görüşündeyim.

Saygılar sunarım.

İkinci dönemden kastınız ne tam olarak? 2000 de tekrar işe girdikten sonra sanırım tekrar kıdem tazminatı ödenmeksizin iş akti feshedilmiş. İki dönemin birleştirilmesi nasıl olur fikrim yok açıkçası.Biri 1980-1995 diğeri 2000- 200x dönemlerini kapsıyor.Birleştirilmesinden kasıt ve sağlayacağı fayda nedir? öğrenmek adına soruyorum ben de merak ettim.

Birleştirilmesinden kasıt şu:
1980-1995 arası 15 yıl kıdemi var diyelim; işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın sözleşme feshedildi. Kıdem 1995 yılında aldığı son maaş üzerinden hesaplanır.
İşçi önceki kıdem tazminatını almadan aynı işyerinde 2000 yılında yeniden işe girip 2008 yılında yine haklı bir neden olmaksızın işten çıkarılır ise çalıştığı toplam zaman yine 23 yıl olur ancak 23 yıllık kıdem 2008 yılında aldığı maaş üzerinden, her yıl için bir aylık giydirilmiş ücret baz alınarak hesaplanır. Birleştirmenin işçiye sağlayacağı fayda budur.

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

E:2005/9264
K:2005/37799
T:01.12.2005

1475 s. Yasa m. 14

Davacı, kıdem, ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı, davalıya ait işyerinde 13.3.1992 tarihinde işe girmiş ve aralıklı olarak 21.7.1997 tarihine kadar çalışmıştır. Davalı işverence 10.4.1996 ile iş akdinin sona erdiği 21.7.1997 arasındaki hizmet süresi için ihbar, kıdem tazminatı ve yıllık izin ucreti odenmiştir. Davacı, işverence nazara alınmayan ilk işe girdiği tarihten 14.7.1995 tarihine kadar aralıklı calıstıgı hızmet süresi için kıdem ve ihbar tazminatı isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece davacının ilk işe girdiği tarihten 14.7.1995 tarihine kadar aralıklı çalıştığı hizmet süresi için o tarihteki ücret üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak dava konusu alacaklara hükmedilmiştir.
Davacı, aynı işyerinde ilk işe girdiği tarihten 21.7.1997 tarihine kadar aralıklı olarak calıstıgına gore, bu tarihtekı ucret esas alınmak suretiyle hesaplanacak ihbar kıdem tazminatından son dönem için yapılan ödeme mahsup edilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davacının hizmeti bölünerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 1.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

İşçinin kıdem tazminatını alarak işten syrılması sonra yine ayni iş yerinin aynı veya farklı bir işyerinde çalışmaya başlaması ve tekrar kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde iş sözleşmesinin sona ermesi halinde,kıdem tazminatını aldığı ilk kıdem süresi daha sonraki kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz.zira iş kan.aynı dönem için bir defadan fazla kıdem taz.ödenmeyeceğni hükme bağlamıştır.(iş kan 14/8)
Ancak işçinin işverene ait iş yerinde aralıklı çalışılması halinde,işçinin önceki çalışma süreleri kıdem tazminatına hak kazandırmayan halllerden biri ile sona ermiş olsa da,işçinin kıdem tazminatı tüm kıdem süresi esas alınmak suretiyle hesaplanır.

sayın sevil
5 sene önceki çalışmanın karşılığını alabilir mi * benim bildiğim kadarı ile yargıtay muvazaalı olan kıdem ödemeyeyim diye bildirilmeyen boşluk olursa tüm hesaplanıp ödenmesini kabul ediyor.
5 sene fiilen çalışmamış gerçekten çıkış yapılmışsa yine önceki dönem için kıdem ödenir mi

4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi hükmüne göre yürürlükte bırakılan 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin işverene ait işyerinde en az bir yıl çalışmış olması gerekir. 1475 sayılı yasanın 14/2. maddesi, işçinin ayın işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalıçalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur, işçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz.

birinci dönemin fesih şekli de tartışalacaktır... istifa yahut işverenin haklı nedenle feshi varsa zaten o dönem hesap edilmeyecek..

Bu konu benim özellikle takip ettiğim bir konudur; çünkü benzer bir kaç davayı takip etmekteyim. Bizim davalarımızda işçinin önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatına hak kazanmayacak şekilde -istifa sebebi ile- sona ermiştir.

Cevap veren meslektaşlarımın katkılarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.

Ancak İş Hukuku ile ilgili sorularda tecrübenin hukuk bilgisi ile harmanlandığı isabetli görüşleri ile bizleri bilgilendiren Sayın Adli Tıp ve Sayın Engin Özoğlu'un bu konuya da katılımlarını ve vereceği cevaplarını özellikle bekliyorum.

Saygılarımla,

Av. Yüksel Eren

1475 sy kn nun tek yürürlükte bırakılan maddesi 14.maddeye göre"aralıklı çalışma halinde çalışılan sürelerin tamamı göz önüne alınarak kıdem tazminatı hesaplanır"yani sürelerin tamamı dikkate alınarak tazminat hesabı yapılır.

sayın yağan
bu konu ile ilgili yargıtay kararı var mı acaba
teşekkürler