Tefhim ettiği kararı UYAP'a kaydettirmeyip sonradan değiştiren hakimi HSYK'ya şikayet hk.

2009 yılında müvekkil ile arkadaşı yolda kaza yaptılar. Müvekkil alkollü diğeri alkolsüzdü. Alkolsüz olan Ahmet, aracı kullanıyordu ve kaza sırasında şoför mahalli ağır hasar gördüğünden araçta dururken alkollü olan müvekkil arkadaşının iyi olduğunu görüp diğer iki araca bakmaya gittiğinde birinin şoförü kim olduğunu sormuş ve aracın sahibiyim demiştir. Bu kişi polisler gelince müvekkilin yanına gelip araç sürücüsüyüm dediğini söylemiş ve polislerde müvekkil ile arkadaşının itirazına rağmen müvekkilin aracı kullandığı yönünde tutanak düzenlemişlerdir. Tutanağı imzalamamışlar ve adli tıpta alkol raporu alınıp karakolda da ifadeleri alınmıştır.
Aracı kullanan kişi hk. trafik güv. tehlikeye atmak suçundan dava açılmış ve diğer şoför gelip diğeri şofördü deyince ek iddianame ile müvekkilde sanık olarak yargılandı. 2 yeminli tanıkta araç yola çıktığında müvekkilin yolcu koltuğunda diğerinin ise şoför koltuğunda oturduğunu ifade ettiler. Tutanağı düzenleyen memurlar görgüye dayalı düzenlemediklerini beyan ettiler. Aracı müvekkilin kullandığını söyleyen kişinin ifadeleri birbiriyle çelişkili.
Son celse de müvekkilin arabayı kullandığı yönünde delil yetersizliğinden, diğerinin de taksirli hareket olduğundan beraatine karar verildi ve Ticare Mahk.sinde sigortaya aaç bedelinin ödenmesi için dava açtım. Tic. Mah. davamızı reddetti ve dayanak olarak da Sulh Ceza Kararında müvekilin kullandığını tespit etmiştir, dedi.
Gerekçeli karar ile tefhim aldığımız kısa kararda hüküm kısımlarında isimler farklı; bunu görerek kısa karara itibar edilmesi gerektiğini Tic. davasında beyan ettim. Bu hata nedeniyle davayı kaybedince temyizde bari sıkıntı olmasın diye Sulh Cezaya tavzih dilekçesi verdim.Sorunda burada başladı. Kalem müdürüne izah ettim kısa kararla çelişkili diye ama dedi bizim dosyadaki kısa karar sizinki gibi değil dedi. Hakim tavzih talebimizi reddetti. Bende müdüre UYAP'ta sonradan yapılan değişiklikler görüldüğünden kısa kararda ne zaman değişiklik yapıldığını sorduğumda şok oldum çünkü Hakim, bize tefhim ettiği kısa kararı word'de tutup sonradan tam inceledikten sonra UYAP'a kaydettiriyormuş. Anlayacağınız tefhim aldığımız karar UYAP'ta görünen kararla aynı değil.
Öncelikle burada temyiz süresi geçmiş olduğundan, tavzihin reddi kararına üst Mahkemeye itiraz edip reddedilirse kanun yararına bozmaya gidebilir miyim?
Hakimi HSYK'ya şikayet edeceğim ancak dilekçe örneği bulamadım daha önce şikayette bulunan bir melektaşımdan temin edebilir miyim?
HSYK şikayeti reddederse para cezası veriyor mu?
Şikayet için müvekkilden onay almam gerekir mi?
Şimdiden teşekkürler.

Hakimin, sonradan yaptığı bu eylemin, tek başına sonradan duruşma yapmaktan bir farkı yok! Bu düzeltme işini nerelere kadar vardırabilir hakim... Olacak şey değil.
Yapılan yasaya ve hukuka aykırıdır kanısındayım.
Şikayet edilebilir, reddi diye bir kurum yoktur, gereği soruşturulur; para cezası da yoktur.
Müvekkilinize durumu bildirip yazılı onay almanız gerekmez ama iyi olur.
Saygılar.

Alıntı: Yazan Av.Özlem AKALIN 2009 yılında müvekkil ile arkadaşı yolda kaza yaptılar. Müvekkil alkollü diğeri alkolsüzdü. Alkolsüz olan Ahmet, aracı kullanıyordu ve kaza sırasında şoför mahalli ağır hasar gördüğünden araçta dururken alkollü olan müvekkil arkadaşının iyi olduğunu görüp diğer iki araca bakmaya gittiğinde birinin şoförü kim olduğunu sormuş ve aracın sahibiyim demiştir. Bu kişi polisler gelince müvekkilin yanına gelip araç sürücüsüyüm dediğini söylemiş ve polislerde müvekkil ile arkadaşının itirazına rağmen müvekkilin aracı kullandığı yönünde tutanak düzenlemişlerdir. Tutanağı imzalamamışlar ve adli tıpta alkol raporu alınıp karakolda da ifadeleri alınmıştır. Aracı kullanan kişi hk. trafik güv. tehlikeye atmak suçundan dava açılmış ve diğer şoför gelip diğeri şofördü deyince ek iddianame ile müvekkilde sanık olarak yargılandı. 2 yeminli tanıkta araç yola çıktığında müvekkilin yolcu koltuğunda diğerinin ise şoför koltuğunda oturduğunu ifade ettiler. Tutanağı düzenleyen memurlar görgüye dayalı düzenlemediklerini beyan ettiler. Aracı müvekkilin kullandığını söyleyen kişinin ifadeleri birbiriyle çelişkili. Son celse de müvekkilin arabayı kullandığı yönünde delil yetersizliğinden, diğerinin de taksirli hareket olduğundan beraatine karar verildi ve Ticare Mahk.sinde sigortaya aaç bedelinin ödenmesi için dava açtım. Tic. Mah. davamızı reddetti ve dayanak olarak da Sulh Ceza Kararında müvekilin kullandığını tespit etmiştir, dedi. Gerekçeli karar ile tefhim aldığımız kısa kararda hüküm kısımlarında isimler farklı; bunu görerek kısa karara itibar edilmesi gerektiğini Tic. davasında beyan ettim. Bu hata nedeniyle davayı kaybedince temyizde bari sıkıntı olmasın diye Sulh Cezaya tavzih dilekçesi verdim.Sorunda burada başladı. Kalem müdürüne izah ettim kısa kararla çelişkili diye ama dedi bizim dosyadaki kısa karar sizinki gibi değil dedi. Hakim tavzih talebimizi reddetti. Bende müdüre UYAP'ta sonradan yapılan değişiklikler görüldüğünden kısa kararda ne zaman değişiklik yapıldığını sorduğumda şok oldum çünkü Hakim, bize tefhim ettiği kısa kararı word'de tutup sonradan tam inceledikten sonra UYAP'a kaydettiriyormuş. Anlayacağınız tefhim aldığımız karar UYAP'ta görünen kararla aynı değil. Öncelikle burada temyiz süresi geçmiş olduğundan, tavzihin reddi kararına üst Mahkemeye itiraz edip reddedilirse kanun yararına bozmaya gidebilir miyim? Hakimi HSYK'ya şikayet edeceğim ancak dilekçe örneği bulamadım daha önce şikayette bulunan bir melektaşımdan temin edebilir miyim? HSYK şikayeti reddederse para cezası veriyor mu? Şikayet için müvekkilden onay almam gerekir mi? Şimdiden teşekkürler.

1- Şikayet dilekçesinin bir özelliği bulunmamaktadır. "HSYK BAŞKANLIĞI'NA" şeklinde yazmanız yeterli.
2- Şikayet red edilince para cezası verilmez.
3- Müvekkilden onay almanız gerekmez.

Alıntı: Yazan Av.Özlem AKALIN Tefhim ettiği kararı UYAP'a kaydettirmeyip sonradan değiştiren hakimi HSYK'ya şikayet hk.

Geçenlerde UYAP'ta inceleme yaparken aklıma gelmiş ve "acaba?" dedikten sonra "yok canım, o kadar da değil" sonucuna varmıştım. Kabul edilebilir bir durum değil.

Öncelikle Sayın Meslektaşlarıma teşekkür ederim. İnanılır gibi değil ama inan ki gerçek. Tavzihi reddederkenki cevap şu: duruşma devam ederken kalemden Hakimin imzalamadığı kısa karardan almışım yani benim hatammış Kalemden değil bizzat duruşma salonundan almış. İşin üzücü yanı ise bunu araştırırken e-imzam ile diğer dosyalara da baktığımda çoğunda zabıtların sonraki tarihlerde kaydedildiğini gördüm. İsteyerseniz e-imza ile girdikten sonra dosyanızı seçip evrak butonuna tıkladığınızda böyle durumlar olduğunu görebilirsiniz. Ancak işin ilginç yanı benim davada kısa karar 5 ay sonra kaydedildiği gibi önceki duruşma zabıtları da neredeyse bir seneye yakın zaman sonra kaydedilmiş. Şimdi tavzih talebinin reddine Asl. Cezaya itiraz edeceğim bakalım...Hala inanamadığımı da eklemek isterim.