Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Seni seviyorum! Aşkım!

Konuyu Kilitleyin
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-03-2009, 11:27   #31
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan duyurucu1
Ancak aşık insan bu yollara sapamayınca başka yollarla aşık olma ruh halini dışa vurabilir.Akla gelmeyen yeni yollara sapar.Bazıları Ferhat gibi dağları delmeye kalkar.Bazıları Mecnun gibi çöllere düşer .Bazıları içe dönerek kendini tahrip eder,intihar eder.Bazıları deli olur tımarhanelere düşer.Bazıları da aşık olduğu karşı cinse yönelir ve aşık olduğu kadını öldürerek kendini dışa vurur.Çünkü aşk hali kavuşamamayı içerir.Kavuşunca zaten aşk ortadan kalkar.Ancak bu anlatılanlar erkekler içindir.

Kadınlardaki aşık olma hali ergenlik çağında şiddetli olarak başlar.Çok kısa sürer. Yirmi yaşına kadar çok şiddetlidir.Yirmi yaşından sonra ise , kadınlar bu halde en fazla üç ay kalırlar.Kadınlar aşık olma halini dışa vurmazlar.Bu nedenlede kadınlardan usta ressamlar,bestekarlar,şairler çıkmaz.

Bu durumda sadece sizin yazdıklarınızı kabul edecek olursak demek ki erkekler aşık olduklarında aklın kabul edemeyeceği kadar mantıksız davranabiliyorlar.Bu genellemeyi yapmak kabul edilebilir bir şey değildir. Oysa ki aşık olup evlendikten sonra bile bir ömür boyu mutlu kalabilen çiftler de vardır.Aşık olduğu kadını öldürebilen erkekse , zaten normal olmayan psikolojisinin üzerine aşkın sorumluluğunu kaldıramayacak kadar zayıf halde oldukları için bu hale gelirler.

Kadınlara gelince, ben bu düşüncelerin hiç birine katılmıyorum. Anadolu da derler hani erkekler için daha karısının 40 ı çıkmadan evlendi diye, oysaki eşini seven ve ölüm nedeni ile ayrılmak zorunda kalan bir kadın çok zor evlenir.Ama erkekler asla beklemez.

Aşk dengeli olduğunda ve mantıklı olduğunda güzel yaşanabilir. Uç örneklerin iyi bir fikir olduğuna inanmıyorum.
Old 22-03-2009, 11:36   #32
üye18721

 
Varsayılan

Kadınların çoğu yaşamlarını erkeklere oranla daha mazbut idame ettiririrler.Bazı erkeklerin yaşadığı sayısız ilişki "çapkınlık" adı altında mazur görülürken kadınların yaşadığı bir iki ilşki toplumumuzca yadırganır.Kadınlar da sanmadığınız kadar aşk ve sevgi'yi güçlü yaşarlar.Ama bunu erkekler kadar hissettirmeye toplumsal nedenlerle cesaret edemezler.Daha önce söylediğim gibi 'bastırılmış kadınlık"tan dolayı...
Old 22-03-2009, 12:08   #33
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Yaşam, aşk ve insan, genellemelerle açıklanamayacak kadar karmaşık. Aynı nedenle insanın, özel olarak aşk, genel olarak da yaşamdaki sorunlarına reçetelerle çözüm bulunamaz.
Her insan ayrı bir dünyadır.
Old 22-03-2009, 12:13   #34
üye18721

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Yaşam, aşk ve insan, genellemelerle açıklanamayacak kadar karmaşık. Aynı nedenle insanın, özel olarak aşk, genel olarak da yaşamdaki sorunlarına reçetelerle çözüm bulunamaz.
Her insan ayrı bir dünyadır.
Evet her insan ayrı bir dünya...Ve yaşam "da insan olsun olmasın ; her canlı aynı değerde ve kalite'de yaşamak özgürlüğüne ve hakkına sahip diye düşünüyorum..
Her ne kadar haklarını ifade edemez ve savunamazlarsa da, bizlerin savunması gerektiğini düşünüyorum...
Old 26-03-2009, 22:11   #35
duyurucu1

 
Mutsuz 26-Aşk insana ne yapar?

26-AŞK İNSANA NE YAPAR?

Aşk insanın düşüncelerinin en azından yarısını meşgul eder.Aşk olmasa aklını ve enerjisini işine çok daha fazla odaklaması ve buna bağlı olarak çok yüksek bir verimle çalışması mümkün olan insanın aklı, sürekli aşk ile meşgul olduğu için verimi çok düşer.Bu nedenle aşk; verim düşürücüdür.Öğrenci ise ve eğer aşıksa başarısı düşer.Bir işyerinde çalışıyorsa ,verimi düşer.Aşk önemli devlet meselelerinde belirleyici etki yapar .Akıl ile alınacak kararların arasına girerek bozucu etki yapar.Aşk mektupları ve saç bukleleri en ciddi devlet adamlarının resmi evrakları arasına girer.Nice yüksek makamlar aşk uğruna riske edilir.Bazen zenginler aşk uğruna iflas eder, bazen rütbeler aşk uğruna sökülüp atılır.En merhametli ,en dürüst insanları bile bazen canavara çevirir.Sadık olanları hain yapar, zina yapmalarını sağlar.En ahlaksız ilişkilerin ortaya çıkmasına sebep olur.Her şeyi karmakarışık yapar.İnsan organları ararsındaki uyum ve düzeni bozduğu gibi insanın sosyal yaşamını da alt üst eder.Bu kadar kargaşa, bu kadar itiş kakış bu kadar anarşi sadece ve sadece bir insanın karşı cins içerisinden seçtiğine yönelmesi ,yani aşk uğrunadır.
(DEVAM EDECEK)
Old 31-03-2009, 21:40   #36
duyurucu1

 
Mutlu 26-Aşk bu kadar önemli mi?

27-AŞK BU KADAR ÖNEMLİ Mİ?

Evet aşk bu kadar önemli.Burada söz konusu olan sadece bir insanın karşı cins ile yapacağı beş dakikalık bir sevişme değildir.Aşk insanın hayatı boyunca yaptığı tüm çabalardan çok daha önemlidir.Çünkü aşk sonundaki birleşmeyle belirlenecek olan , bir sonraki kuşağın yapısal nitelikleridir.Bu kuşak öldükten sonra,insan türünün nitelikleri nasıl olacaktır?Defolu mu?yoksa mükemmel mi?sorusu aşk ile belirlenecektir.Bu kadar önemli ve hayati bir iş için yani aşk ve devamı için bu dünyada ne kadar rütbe ve makam varsa feda edilse azdır.

Aşk hali türün bireye yansıyan görevidir.Türün menfaatlerinin korunması yoludur.Türün geleceğinin korunması yoludur.İnsanlığın yok olmasını engelleyecek biricik yoldur.

Elimizde bir düğme olsa basmak veya basmamak bize bırakılmış olsa.Ve eğer basmazsak tür yok olacak ,basarsak insan türü kurtulacak ,seçeneği ile karşılaşsak.Ve basmama karşılığı bize dünyanın tüm nimetleri sunulsa.Düğmeye basıp türü yok olmaktan kurtarır mıyız? yoksa basmayıp kısacık ömrümüzde zevk ve sefa içerisinde hayat sürer ölür müyüz?

İnsanlar türü kurtarmak için aşık olurlar.Sonuçlarına da katlanırken “of!”dahi demezler. Çünkü görevleri çok asil,doğal ve yücedir.

AŞIK OLMAK AYIP MI?

Aşık olmak ayıp değildir.Yemek yeme su içme gibi doğal bir ruh hali içerisine girmektir..Aşığı kınayan,aşık olmayı unutanlardır yada henüz aşkı tanıyamayanlardır.
Old 31-03-2009, 21:55   #37
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Yazdıklarınıza göre insanın hayvandan bir farkı yoktur. İnsanlar da size göre hayvanlar gibi doğanın kendine biçtiği üreme görevi doğrultusunda sadece içgüdüleriyle hareket eder. Usun yönlendirdiği duygular, duyguların yönlendirdiği us önemsizdir (!).
Old 31-03-2009, 22:21   #38
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan duyurucu1
İnsanlar türü kurtarmak için aşık olurlar.Sonuçlarına da katlanırken “of!”dahi demezler. Çünkü görevleri çok asil,doğal ve yücedir.

Bu sav doğru olsaydı, doğurgan olmayan yahut bu yeteneği kaybetmiş kadınların, keza çocuk sahibi olamayan genç-yaşlı erkeklerin hiç birinin, aşık olmamaları yahut sevememeleri beklenir di ki, yaşam aksi kanıtlarla dolu...

Aşk ya da sevgi ya da ve sair; üzerine konuşuldukça anlamını kaybedenler listesinde olmalı.
Old 31-03-2009, 22:31   #39
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Çünkü aşk sonundaki birleşmeyle belirlenecek olan , bir sonraki kuşağın yapısal nitelikleridir

İnsanın bu derece işlev bilinci ile dolu olduğunu varsaymak ...

Aşk serdengeçti bir durumdur oysa.

Diye düşünüyorum...
Old 31-03-2009, 23:37   #40
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın duyurucu1 bin yıllar öncesinden sözediyor olmalı. Aşk da, cinsel ilişki de çok biçim, nitelik ve anlam değiştirdi bu sürede.
Old 01-04-2009, 07:21   #41
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Bu sav doğru olsaydı, doğurgan olmayan yahut bu yeteneği kaybetmiş kadınların, keza çocuk sahibi olamayan genç-yaşlı erkeklerin hiç birinin, aşık olmamaları yahut sevememeleri beklenir di ki, yaşam aksi kanıtlarla dolu...

Aşk ya da sevgi ya da ve sair; üzerine konuşuldukça anlamını kaybedenler listesinde olmalı.

Sayın Demirel'in yazdıklarına ek olarak, bir erkeğin bir erkeğe, bir kadının bir kadına aşkını da açıklayamaz "türü kurtarmak" savı.

Aşk, hiçbir kaba sığmaz.
Old 01-04-2009, 08:13   #42
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Cengiz Aladağ
Sayın duyurucu1 bin yıllar öncesinden sözediyor olmalı. Aşk da, cinsel ilişki de çok biçim, nitelik ve anlam değiştirdi bu sürede.

Aynen katılıyorum. Nitelik ve anlam değiştiği gibi değişmeye de devam edecek. Hala bazı kalıntılara kalsa da aklımız sayesinde bunların da üstesinden geleceğimizi düşünüyorum.
Old 02-04-2009, 21:45   #43
duyurucu1

 
Neşeli 28-Aşık insan,karşı cinsin aşık olduğu bireyini,gözünde çok büyütür

28-AŞIK İNSAN ,KARŞI CİNSİN AŞIK OLDUĞU BİREYİNİ ,GÖZÜNDE ÇOK BÜYÜTÜR

Eğer insan karşı cinse yönelmeye başlamışsa yani aşık olmaya başlamışsa,onu gözünde çok büyütür. Onun kusurlarını görmez.

Aşık olmasa idi karşı cinsin bir bireyinin kendisine iğrenç geldiği özellikleri,aşık olunca birden bire çok sempatik görülür.Karşı cins birden bire çok zeki olur,çok güzel olur,çok hamarat olur.

Aşık insan aşık olduğu kişiyi Tanrılaştırır.

Aşk bitince de maalesef “Kral çıplak”olur.

(DEVAM EDECEK)
Old 02-04-2009, 22:08   #44
Nur Deniz

 
Varsayılan

Bir yazınızı daha okursam aşktan nefret edeceğim, bunu istemediğim için artık okumayacağım.

Çok etkilendiğim için değil, bu tarifleri beğenmediğim için.

Sanırım hiç kimseye aşık olmadınız ya da yazdığınız nedenlerden dolayı aşık oldunuz.

Saygılarımla..
Old 11-04-2009, 22:26   #45
duyurucu1

 
Kitap Oku! O seni kan pıhtısından yarattı.

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Bir yazınızı daha okursam aşktan nefret edeceğim, bunu istemediğim için artık okumayacağım.

Çok etkilendiğim için değil, bu tarifleri beğenmediğim için.

Sanırım hiç kimseye aşık olmadınız ya da yazdığınız nedenlerden dolayı aşık oldunuz.

Saygılarımla..

Sevgili Nur Deniz,
Ben yazılarımı birilerinin hoşuna gitsin diye yazmıyorum.Birilerine yalakalık yapmak için de yazmıyorum.

Ben mümkün olduğunca objektif olmaya çalışıyorum.

Tarifleri beğenmeyebilirsiniz.Ancak bir düşünce bir tarif size uymuyor diye onu boykot edemezsiniz.Bu davranış doğru olmaz.

Herkes aynı kalıpta düşünse idi çok güzel olurdu.Baştaki egemen düşünür diğerleri onu tekrar ederlerdi.Herkes uyur düşünme işini egemene bırakırlardı.

Ancak zamanımızda insanlardan bazıları kendi akıllarını da kullanrak özgürce ve objektif olarak düşünmeye başlamışlardır.Bu olgu bazılarını rahatsız etmektedir.neden? Çünkü binlerce yıldan beri süre gelen uykudan insanları uyandırınca ister istemez tepki gözteriyorlar.Sizdeki ruh hali de bence bu.Siz genede beğenin yada beğenmeyin ama okumayı ihmal etmeyin.Ama varsa diyeceklerinizi de en acımasız bir uslupla deyin.

Aşkın ,sevginin ne olduğunu bir de benden okuyun sonra ister aşık olun ister olmayın.Sizin bileceğiniz iş.

"Seni seviyorum" demek kolay."Aşkım" demek kolay.Dillerde pelesenk oldu bu iki kelime.Sevgi nedir?Aşk nedir?Bu yazı bu iki kelimeyi irdeliyor.Ya bu iki kelimenin anlamını bilerek seveceğiz,aşık olacağız yada başka duygularımızı bu iki kelimeye yamamayacağız.

Selam ve sevgiyle kal

Old 11-04-2009, 22:33   #46
duyurucu1

 
Varsayılan 29.Başka aşk çeşitleri var mıdır?

29-BAŞKA AŞK ÇEŞİTLERİ VAR MI?

Hayır başka aşk çeşitleri yoktur.
-Tanrı aşkı
-Takım aşkı
-Araba aşkı
-Vatan aşkı
-Bayrak aşkı

gibi aşk çeşitleri sayılsa da bunlar aşk değildir.Duygu yoğunluğudur.Biraz da normal dışı ruhsal durumu ifade eden kavramlardır.Biraz da ruhsal bozukluk hallerinin toplum tarafından kabul görmesidir.

Takım aşkı olamaz.Neticede takım bir spor karşılaşması için oluşturulmuş bir sosyal insan birliğidir.Bu takıma ve renklerine gönül vermek,onunla yatıp onunla kalkmak o insanda ruhsal bozukluk hallerinin olduğunu gösterir.

Tanrı aşkı olamaz.Görünmeyen,elle tutulmayan bir güce yönelmek ve tapınmak belki inanç gereği olabilir.Ama ona aşık olmak,başka dünya işleri ile ilgilenmemek,evlenmemek,sürekli oruç tutmak,günün 24 saati tesbih çekerek bir kelimeyi tekrar etmek ile aşkın uzaktan yakından ilgisi yoktur.. .Doğal yönelmeyle de ilgisi yoktur.

Leyla ile Mecnun öyküsünde Mecnun önce Leylaya aşık olur.Sonra çöllere düşer.Sonra Leylaya hissettikleri ve yönelmesi yani aşkı Tanrı ile yer değiştirir.Mecnun bu defa Tanrıyı aramak için çöllere,yollara düşer.Leyla ile mecnun öyküsündeki bu mantık çok yanlış bir muhakemenin ürünüdür.Çünkü Mecnunun Leylaya yönelişinin amacı başkadır.Tanrıya yönelişinin amacı başkadır.İki amaç çakışmaz.Kaldı ki Tanrıya yönelerek,sürekli ibadet ederek,oruç tutarak ve dünyadan,dünya zevklerinden elini eteğini çekerek oluşturulan bir yaşam tarzı, insanı nerelere kadar götürür,tartışılır.

-Araba aşkı da olmaz.İnsan bazen otomobilini çok sevebilir.Çocuğunu çok sevebilir.Bilgisayarını çok sevebilir.Ama bu, insanın bu sayılanlara yönelmesinin ve ilgisinin ,karşı cinse duyduğu aşk ile aynı kategori içerisine konmasını gerektirmez.

(Devam edecek)
Old 11-04-2009, 22:37   #47
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın duyurucu1,
Sizden çok önce bunları yazanlar oldu. Biri, benim de okuduğum Desmond Morris idi. Çıplak Maymun adlı kitabında insan davranışlarının kökenini anlatıyordu. Siz yeniden ve kendi tümcelerinizle anlatmak istiyorsunuz ama eleştirilmek de istemiyorsunuz. Galiba bu THS'de olası değil.
En eleştirel saygılarımla.
Old 12-04-2009, 07:33   #48
duyurucu1

 
Mutlu Keşke beni eleştiren biri olsa

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sayın duyurucu1,
Sizden çok önce bunları yazanlar oldu. Biri, benim de okuduğum Desmond Morris idi. Çıplak Maymun adlı kitabında insan davranışlarının kökenini anlatıyordu. Siz yeniden ve kendi tümcelerinizle anlatmak istiyorsunuz ama eleştirilmek de istemiyorsunuz. Galiba bu THS'de olası değil.
En eleştirel saygılarımla.

Sevgili Cengiz Aladağ,

Bir konuda insanların bir tanesi yazdı diye diğerlerinin yazmayacağı gerekmez.Tam tersi bir konuda ne kadar çok insan yazarsa ,o konu ,o kadar çok enine boyuna ele alınmış ,irdelenmiş olur.

Okuduğunuz kitabı ben okuyamadım.İlk fırsatta edinmeye çalışacağım.

Eleştirilmek istenmediğim savı doğru değil.Eleştirmek yada eleştirilmemek ayrı konu,ama birine karşı "ben sizin yazılarınızı beğenmiyorum.Bu saatten sonrada onları okumayacağım "demek başka bir şey.Bir yazı ya okunur ya okunmaz.Okunursa da ya eleştirilir ya eleştirilmez.Şimdi ben kalkıp sizin için "Sevgili Cengiz Aladağ,Yazılarınızı beğenmiyorum.Çok sıradışı yazıyorsunuz.Onları da okumuyorum" desem olur mu?

Ben yazılarımın sonuna kadar eleştirilmesini isterim.Her eleştirenin yazdıkları benim dünya görüşümün biraz daha genişlemesine yardımcı olur,katkıda bulunur.Böylece olası yanlışlara düşmüşsem doğruya doğru çekilmeme yardımcı olur.

"En eleştirisel saygılarımla" diyorsunuz.Yukardaki alıntıda.Sizin aşk ve sevgi konusundaki eleştirileriniz benim için özel bir öneme sahip.Çünkü algıladığım kadarıyla "aşk ve sevgi"yi yaşayan birisiniz. Duygularınız bu açıdan benim için önemli.Bu konuda da sizden yararlanmak isterim.

Selam ve sevgiyle kal

Old 12-04-2009, 10:21   #49
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan duyurucu1
Ancak bir düşünce bir tarif size uymuyor diye onu boykot edemezsiniz.Bu davranış doğru olmaz.


Aşkın ,sevginin ne olduğunu bir de benden okuyun sonra ister aşık olun ister olmayın.Sizin bileceğiniz iş.

"Seni seviyorum" demek kolay."Aşkım" demek kolay.Dillerde pelesenk oldu bu iki kelime.Sevgi nedir?Aşk nedir?Bu yazı bu iki kelimeyi irdeliyor.Ya bu iki kelimenin anlamını bilerek seveceğiz,aşık olacağız yada başka duygularımızı bu iki kelimeye yamamayacağız.

Selam ve sevgiyle kal


Boykot mu?

Mesajımdan bunu anlamanız çok ilginç..

Aşk çok güzeldir. Herkesin en az bir kere ömründe yaşaması dileği ile...

Okumakla aşık olunsaydı Tolstoy a aşık olmayı tercih ederdim. Ama aşkta da tercih yoktur..
Old 12-04-2009, 21:56   #50
duyurucu1

 
Soru 30.Aşkım,aşkım

30-AŞKIM, AŞKIM

Bu iki kelime maalesef toplumumuzda dillere pelesenk olmuştur.İki insanın birbirini tutku derecesinde sevdiklerinin birbirlerine söylenmesidir.Belki kadınla erkek arasında bu kelime söylenebilir.Çünkü doğal yönelmeyi ifade ediyor.Ama bir annenin çocuğuna,bir arkadaşın diğerine “aşkım aşkım” demesi çok saçmadır.Kaldı ki aşk hali bir ruh halidir.Günlük sıradan “ekmek ver,tuzu uzat aşkım,peki aşkım,al aşkım,ver aşkım”türünden içi boş kullanılacak kelime değildir.Bir insan diğerine “aşkım” diyorsa gereğini yapmalıdır.Hayatı boyunca ona yönelmelidir,kul köle olmalıdır.Üç günlük ilişkilerin adı “aşkım aşkım” olamaz.Aşk halini bütün insanlar en az bir defa dahi olsa yaşarlar.Bu halin adıdır,aşk.Ağızlarda sakız olan bir kelime değildir.Zaten aşık olan insanların aşık oldukları ,söylemelerinden çok meydana getirdikleri şarkılardan, şiirlerden ve sıra dışı davranışlarından bellidir.

(Devam edecek)
Old 12-04-2009, 22:36   #51
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan duyurucu1
Bir insan diğerine “aşkım” diyorsa gereğini yapmalıdır.Hayatı boyunca ona yönelmelidir,kul köle olmalıdır.Üç günlük ilişkilerin adı “aşkım aşkım” olamaz.

Aşk, kölelik mi? Vazgeçmek olası değil mi? İnsan değişebilir; aşık olan da, olunan da. Aşkı ömür boyu taze tutmak (hele köleyken) ne mümkün! Kimse "hadi üç günlük bir ilişkiye başlayayım" demiyor ki aşık olurken. Nereden bileceğiz kaç gün süreceğini? Sözleşme yapacak değiliz ya! Bu mantıkla aşkın aşk olup olmadığını anlamak için aşkın bitmesini bekleyip, ne kadar sürdüğüne mi bakacağız? Ölene dek sürmemişse, örneğin 5 gün, 100 gün, 3 yıl, 40 yıl sürmüşse adı aşk olmayacak; ama aşık 10 gün sonra ölmüşse, ölene dek sürdüğü için aşk olacak; öyle mi?

Alıntı:
Yazan duyurucu1
Aşk halini bütün insanlar en az bir defa dahi olsa yaşarlar.

Emin değilim. 6 milyar insanı ben nereden bileyim?
Sahi siz nereden biliyorsunuz?

Devam edecek (eleştirilerim).
Old 13-04-2009, 20:26   #52
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Aşk, kölelik mi? Vazgeçmek olası değil mi? İnsan değişebilir; aşık olan da, olunan da. Aşkı ömür boyu taze tutmak (hele köleyken) ne mümkün! Kimse "hadi üç günlük bir ilişkiye başlayayım" demiyor ki aşık olurken. Nereden bileceğiz kaç gün süreceğini? Sözleşme yapacak değiliz ya! Bu mantıkla aşkın aşk olup olmadığını anlamak için aşkın bitmesini bekleyip, ne kadar sürdüğüne mi bakacağız? Ölene dek sürmemişse, örneğin 5 gün, 100 gün, 3 yıl, 40 yıl sürmüşse adı aşk olmayacak; ama aşık 10 gün sonra ölmüşse, ölene dek sürdüğü için aşk olacak; öyle mi?



Emin değilim. 6 milyar insanı ben nereden bileyim?
Sahi siz nereden biliyorsunuz?

Devam edecek (eleştirilerim).

Aslında "matik" bir dünya düzeni kurulduğuna göre, bir an önce "Aşk-matik"'ler piyasaya sürülmelidir. Bu şekilde, genç kızlar .etina Dikiş makinası hayali kurmadan önce, anneleri tarafından kendilerine -genç kızlık hediyesi olarak- alınıp, hediye edilecek "aşk-matik" ile kendini, gönülçelen'lerden koruyabilecektir. Aşkın süresini önceden ölçüp, ona göre idareli kullanabilecektir.
Old 13-04-2009, 20:32   #53
üye8180

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan duyurucu1
Üç günlük ilişkilerin adı “aşkım aşkım” olamaz.

Çok doğru bir tespit. Aşkı kim kaybetmiş ki, biz bulalım ?

Aşkı anlatabilmek için önce aşık olmak gerekir diye düşünüyorum.

Hekimden sorma, çekenden sor demişler...
Old 14-04-2009, 19:31   #54
duyurucu1

 
Neşeli Seni "eros"a söylemeliyim

Alıntı:
Yazan Saim
Aslında "matik" bir dünya düzeni kurulduğuna göre, bir an önce "Aşk-matik"'ler piyasaya sürülmelidir. Bu şekilde, genç kızlar .etina Dikiş makinası hayali kurmadan önce, anneleri tarafından kendilerine -genç kızlık hediyesi olarak- alınıp, hediye edilecek "aşk-matik" ile kendini, gönülçelen'lerden koruyabilecektir. Aşkın süresini önceden ölçüp, ona göre idareli kullanabilecektir.

Sevgili Saim,

Ne o öyle "matik " falan?Şurada oturduk ciddi bir yazı yazıyoruz.Valla ağız tadıyla yazdırmıyorsun?

Bak şimdi "eros"a söylerim sana bir ok atar.O zaman da görürüm seni nasıl deli divaneye dönersin.

Ama ben inanıyorum ki sen dahi aşık oldun.Henüz olmadınsa yandı gülüm keten helva.Bu yaştan sonra aşık olanı ancak çöl paklar.

Neden insanlar en az bir defa aşık olur?Yazı dizisinde sorunun cevabı var.Şimdi açıklarsam telif ücreti ödemezsin.Onun için açıklamıyorum.

Selam ve sevgiyle kal.

Old 14-04-2009, 19:55   #55
duyurucu1

 
Varsayılan Tarih boyunca yazılanların yüzde kaçı aşk üzerine ?

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Aşk, kölelik mi? Vazgeçmek olası değil mi? İnsan değişebilir; aşık olan da, olunan da. Aşkı ömür boyu taze tutmak (hele köleyken) ne mümkün! Kimse "hadi üç günlük bir ilişkiye başlayayım" demiyor ki aşık olurken. Nereden bileceğiz kaç gün süreceğini? Sözleşme yapacak değiliz ya! Bu mantıkla aşkın aşk olup olmadığını anlamak için aşkın bitmesini bekleyip, ne kadar sürdüğüne mi bakacağız? Ölene dek sürmemişse, örneğin 5 gün, 100 gün, 3 yıl, 40 yıl sürmüşse adı aşk olmayacak; ama aşık 10 gün sonra ölmüşse, ölene dek sürdüğü için aşk olacak; öyle mi?



Emin değilim. 6 milyar insanı ben nereden bileyim?
Sahi siz nereden biliyorsunuz?

Devam edecek (eleştirilerim).

Sevgili Cengiz,

"Aşk kölelik mi?"diyorsun.Kölelik ,aşk ilişkisiyle bağlı olmanın-tabi olmanın yanında ,özgürlüklerin en üst derecesi kalır.

"Vazgeçmek olası değil mi" Hayır kesinlikle vazgeçilemez.İradi bir durum değildir.Mantık yoktur.

"Aşık olanda olunan da değişebilir mi?"Hayır değişemez.Kavuşamazsa (ki aşk kavuşunca biter)ömrünün sonuna kadar devam eder.Taraflar başkalarıyla evlenebilirler,çocukları olabilir.Mutlu da olabilirler.Ama aşık oldukları insanı ömürlerinin sonuna kadar unutamazlar.Aşk hali "hadi aşık olalım" demekle olmaz.Aşk halinin süresi de ömür boyudur.

"Bir ilişkinin aşk olup olmadığı nasıl anlaşılır?"Bu ilişkiye giren anlamaz.Dışardan bakanlar anlarlar.Aşk insanı ahraz iken bülbül yapar,ressam yapar,şair yapar,mecnun yapar.

40 yıllık ilişki ile 10 günlük ilişkinin hangisinin aşk olduğunu bilemeyiz.Yada 10 gün içerisinde tarafları ölmese idi acaba aşk ilişkisisürecek miydi?Bilemeyiz.Ama aşk bir ömür boyu sürer.Taraflardan birinin ölmesiyle yada boşanmayla bitmez.

Ben 6 milyar insanın aşk ilişkisini bilirim.Çünkü bu aşk meselesi insanın tarihi ile yaşıttır.Öyle teknolojinin değişmesiyle filanda bitmez ,körelmez,değişmez.Çünkü bu türsel bir olaydır.İnsanın dünya yüzünde insan türü olarak devam etmesi bu aşk olayına bağlıdır.

Nereden mi biliyorum?Bu bir varsayımdır.Deneyenler tarafından doğrulanan bir varsayım.İnsan doğar,ergenlik çağına gelir,aşık olur ve ölür.İnsan doğar,ergenlik çağına gelir,aşık olur ve ölür.Bu böyle devam eder.Yani aşık olmak,doğum gibi,ölüm gibi,ergenlik çağına gelme gibi tamamen doğal bir durumdur.

En iyisi sen eleştirilerine devam et.Ben de bir an önce şu yazı dizisini bitireyim.

Selam ve sevgiyle kal

:
Old 14-04-2009, 20:26   #56
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın duyurucu1,
Bence ya aşk hakkında hiçbirşey bilmiyorsunuz ya da bir komedi dizisi yazmaya çalışıyorsunuz. Çünkü aşkı sadece "türün devamı"na bağlıyorsunuz, oysa bu açıklamanın yanlış olduğunu kanıtlamak çok kolay: herhangi bir erkekle herhangi bir kadının birlikte olması türün devamını sağlayacağı halde hiçbirimiz herhangi bir kadına/erkeğe aşık olmadık, o kadını/o erkeği seçtik. Yine bu savınızın bir erkeğin bir erkeğe/bir kadının bir kadına aşkını açıklayamayacağını daha önce yazmıştım. Antropologların bile iddia etmediklerini sizin yazmanız şaşırtıcı.
Umarım yazı dizisini güzel bitirirsiniz.
Saygılarımla.
Old 14-04-2009, 20:26   #57
üye18721

 
Varsayılan

"Aşık olanda olunan da değişebilir mi?"Hayır değişemez.Kavuşamazsa (ki aşk kavuşunca biter)ömrünün sonuna kadar devam eder.Taraflar başkalarıyla evlenebilirler,çocukları olabilir.Mutlu da olabilirler.Ama aşık oldukları insanı ömürlerinin sonuna kadar unutamazlar.Aşk hali "hadi aşık olalım" demekle olmaz.Aşk halinin süresi de ömür boyudur.

Old 14-04-2009, 20:31   #58
üye8180

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Future
Aşık olanda olunan da değişebilir mi?"Hayır değişemez.Kavuşamazsa (ki aşk kavuşunca biter)ömrünün sonuna kadar devam eder.Taraflar başkalarıyla evlenebilirler,çocukları olabilir.Mutlu da olabilirler.Ama aşık oldukları insanı ömürlerinin sonuna kadar unutamazlar.Aşk hali "hadi aşık olalım" demekle olmaz.Aşk halinin süresi de ömür boyudur.


Aşk, sevgilinin gözlerinin içinde erimektir...
Old 14-04-2009, 20:48   #59
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan

Aşk, sevgilinin gözlerinin içinde erimektir...

Neslihan hanım, ne gözü ne erimesi?
Duyurucu diyor ki, "aşkın nedeni türün devamıdır; amaç cinsel ilişkidir". Hatta kibarca "cinsel ilişki" bile demiyor, "çiftleşme" diyor.

Duyurucu böyle buyurdu (pardon, duyurdu).
Old 14-04-2009, 20:54   #60
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan duyurucu1
Sevgili Saim,

Ne o öyle "matik " falan?Şurada oturduk ciddi bir yazı yazıyoruz.Valla ağız tadıyla yazdırmıyorsun?

Bak şimdi "eros"a söylerim sana bir ok atar.O zaman da görürüm seni nasıl deli divaneye dönersin.

Ama ben inanıyorum ki sen dahi aşık oldun.Henüz olmadınsa yandı gülüm keten helva.Bu yaştan sonra aşık olanı ancak çöl paklar.

Neden insanlar en az bir defa aşık olur?Yazı dizisinde sorunun cevabı var.Şimdi açıklarsam telif ücreti ödemezsin.Onun için açıklamıyorum.

Selam ve sevgiyle kal.


Yok telif ücreti öderim siz yeterki yazın! Ama öncelikle teliflik bir şeyler olmalı, ücreti de makul...

Diğer yandan ben alev alev yanmıştım çocukluğumda... Sevdiğim kıza karşı inanılmaz bir aşk vardı içimde ama asla şununla bir çiftleşsem ne güzel olur diye düşünmedim... Çünkü gerçekten aşıktım ona.

Ama aradan çok yıllar geçti. Zaman gibi aşkım eridi, bitti. Belki görsem yolda hatırlamam. Hayat böyledir, insan gibi nankördür...

Bence yazmaya devam edin. Sizin aykırı yanınız okuyucu çekiyor. Tıpkı bir dönem şiir yazan "Stajyer Avukat Emin" kardeşimiz gibi, mıknatıs etkisi var sizde de... Bu arada Stajyer Avukat Emin kardeşimi özledim. Hiç göremiyorum. Umarım işleri ve şiirleri iyi yoldadır.

Sevgiler, selamlar...
Konuyu Kilitleyin


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sizi Seviyorum gerunsal Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 8 21-06-2011 10:07
Seviyorum Ama Boşanmak Istiyorum,5 aylık çocuğun velayeti cayzek Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 25-09-2007 20:11
eşimi cok seviyorum ama anlasamıyoruz... Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 4 29-04-2007 19:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11281896 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.