Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kurum Avukatlarının Mesai Saatleri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-04-2010, 10:15   #1
S.Taşkıran

 
Varsayılan Kurum Avukatlarının Mesai Saatleri

Arkadaşlar kurum avukatıyım.Kurumumuzda avukatların mesai saatlerine uyması isteniyor.Elimde 2000-2001 yılına ait danıştay kararı var.Sizden ricam avukatların mesai saatlerine uyma zorunluluğu olmadığına dair elinizdeki kararları varsa buradan paylaşmanız.
Old 27-04-2010, 10:34   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

T.C. Danistay
12.Dairesi

Esas: 2001/493
Karar: 2004/807
Karar Tarihi: 12.03.2004

AYLIKTAN KESME CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ - HAZİNE AVUKATLARININ MESLEĞİN ÖZELLİĞİ DOLAYISIYLA CETVELİ İMZALAMAKLA YÜKÜMLÜ TUTULMALARININ DÜŞÜNÜLEMEYECEĞİ

ÖZET: Davacının dairede bulunmadığı zamanlarda görevli olmadığını, görevini aksattığını gösterir bir belge sunulmadığı gibi dosyada mevcut mahkeme kararlarında davacının her dosyanın duruşmasında saatinde hazır bulunduğu, yapılan keşiflere gittiği keşiflerin çokluğu nedeniyle mesai saatleri dışında da görev yaptığı görevini aksatmadığının belirtildiği, kaldı ki aynı nedenle verilen kınama cezasının da davacının itirazı üzerine üst disiplin amirince kaldırıldığı bu durumda dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline hükmedilmiştir.

(657 S. K. m. 125)

İsteğin Özeti: Hazine avukatı olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Yasanın 125/C-a maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Konya İdare Mahkemesinin 20.11.2000 günlü, E: 2000/1145, K: 2000/1566 sayılı kararıyla; Mal Müdürlüğü bünyesinde hazine avukatı olarak görev yapan davacının mesai takip cetvelini imzalamaktan imtina ettiği ve bu tutum ve davranışını ısrarla sürdürdüğünden bahisle dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, hazine avukatlarının mesleğin özelliği dolayısıyla sürekli masa başında görev yapan bir memur gibi davalı idare içinde bulunmaları ve imza saatlerinde cetveli imzalamakla yükümlü tutulmalarının düşünülemeyeceği, zira hazine avukatlarının görevleri gereği çalışma saatlerinin bir kısmında duruşmalarda icra dairelerinde, haciz ve keşiflerde bulunduğu, dava konusu işlemin davacının mesai saatlerine uymadığı ve mesai takip cetvelini imzalamaktan imtina ettiği nedeniyle tesis edildiği, davacının dairede bulunmadığı zamanlarda görevli olmadığını, görevini aksattığını gösterir bir belge sunulmadığı gibi dosyada mevcut mahkeme kararlarında davacının her dosyanın duruşmasında saatinde hazır bulunduğu, yapılan keşiflere gittiği keşiflerin çokluğu nedeniyle mesai saatleri dışında da görev yaptığı görevini aksatmadığının belirtildiği, kaldı ki aynı nedenle verilen kınama cezasının da davacının itirazı üzerine üst disiplin amirince kaldırıldığı bu durumda dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline hükmedilmiştir.

Davalı idare, davacının aylık çalışma programına göre hangi gün, nerede duruşması ve keşif bulunduğunun bilindiğini, saat 9:00'da başlayan duruşmadan önce saat 8:00'da dairesine gelip dosyaları alarak duruşmaya gitmesi gerektiğini, hazine avukatlarının da sabahları diğer memurlarla aynı saatte mesaiye başlamasının zorunlu olduğunu, görev yerinden hiç ayrılmasın, duruşmalara katılmasın denilmediğini, işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığını öne sürmekte İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Demet Özen

Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: Yaşar Uğurlu

Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Konya İdare Mahkemesince verilen 20.11.2000 günlü, E:2000/1145, K:2000/1566 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 12.03.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak: Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Old 27-04-2010, 10:35   #3
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın S.Taşkıran;

Sunduğum Bakanlık görüşü ve Danıştay kararlarının, konu hakkında size yeterince fikir vereceği kanaatindeyim. Saygılarımla..

HAZİNE AVUKATLARININ MESAİ DURUMU HAKKINDA BİLGİ:

BAKANLIĞIMIZ GÖRÜŞÜ:
……….VALİLİĞİNE
İlgi yazınız ile Hazine Avukatlarının mesaiye ne şekilde uyacakları hususunda tereddütlerin var olduğundan bahisle konuya ilişkin Genel Müdürlüğümüz görüşü istenilmektedir.
Hazine Avukatlığı, 657 sayılı Kanunun 36 inci maddesi V numaralı bendinde düzenlenilen "Avukatlık Hizmetleri Sınıfı” kapsamında ifa edilen bir memuriyettir. Bu nedenle, Hazine Avukatlarının da diğer sınıflara mensup memurlar gibi; Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik vd. hukuksal normlarla verilen hak ve yükümlülüklere sahip/tabi olduklarında kuşku bulunmamaktadır
Bilindiği üzere, 1982 Anayasa’mızın 128 inci maddesi ilk fıkrası“Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, haklan ve Yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." hükmünü amir bulunmaktadır.
Memurların çalışma saatleri ise, 657 sayılı Kanun'un 99 uncu maddesinde tanzim olunduğu gibi; "Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir. Ancak özel kanunlarla yahut bu kanuna veya özel kanunlara dayanılarak çıkarılacak tüzük ve yönetmeliklerle, kurumların ve hizmetlerin özellikleri dikkate alınmak suretiyle farklı çalışma süreleri tespit olunabilir" şeklinde düzenlenmiştir. 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinde ise göreve geç gelmenin uyarma disiplin cezasını gerektirdiği hükme bağlanmıştır. Ayrıca 657 sayılı Kanunun 100 üncü maddesi, günlük çalışma saatlerinin tesbiti hususunda; "Günlük çalışmanın başlama ve bitme saatleri ile Öğle dinlenme süresi, bölgelerin ve hizmetin özelliklerine göre merkezde Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca, illerde valiler tarafından tesbit olunur." hükmünü getirmiş bulunmaktadır.
657 sayılı Kanun mesaiye geliş ve ayrılış kontrolü hakkında herhangi bir düzenleme getirmemiş bulunduğundan, bu konuda kurum tarafından idari mahiyette düzenlemeler gerçekleştirilmektedir.Bu tespitler neticesinde;Hazine Avukatlarının diğer memurlar gibi mesaiye tabi oldukları ve görev yaptıkları yerdeki diğer memurların mesai kontrolü ile bağlı bulundukları açıktır.
Ancak, bilindiği üzere, Avukatlık- mesleği; tümüyle bir "masa başı""görevi olmayıp, Hazine avukatlığı/Muhakemat Müdürlüğü birimlerimizin fiziksel varlığı (binaları) haricinde adliye (ör.: duruşma ve dava dosyasının tetkiki, dava işlemleri vb. gereği) ve diğer kamu kurumları (davada taraf ve/veya ilgili birimlerle şifahi görüşmeler ve bilgi edinimleri gereği) ve hatta meskun alanlar dışındaki coğrafi mekanlarda (ör.: keşif, bilirkişi tetkikatı, haciz, tespiti delail vb.muameleler gibi) ile sıkı bir işbirliği içerisinde, özellikle dava işlemlerinin kanuni müddetler zarfında ifa edilmesini birincil öncelikte gerekli kılan bir meslek niteliğini haizdir. Bu durumda, avukatlık mesleğinin açıklanılan niteliği ve özelliği nedeniyle, Hazine Avukatlarından mesai saatlerine tamamiyle uymalarının beklenemeyeceği açıktır.
Meselenin objektif unsurlarının; birbiriyle çelişmesine rağmen, birbiriyle örtüşür şekilde çözümlenmesi gereği karşısında, mesai saatlerine; kendisine verilen görevin gerektirdiği zaman ile sınırlı olmak üzere uymamak zorunda kalan Hazine Avukatı’nın bu davranışının mesleğin icrası zımnında zaruri olması; mesai saatlerine bu çerçevede uyacak olan Hazine Avukatının, anılan görevi ğereği mensubu olduğu resmi dairede bulunamadığı sürelerin ilgili daire amiri tarafından bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yazınızda ekinde bulunan … Kaymakamlığının yazısında bahsedilen, İzmir 1. İdare Mahkemesinin E. 1984/129, K. 1984/875, T.27.11.1984 sayılı kararı; Danıştay temyiz incelemesinden geçmediğinden dolayı emsal nitelikte kabul edilmesi mümkün bulunmamakta ise de, Hazine Avukatlarının çalıştığı güç koşullar dikkate alınarak, uygulamada bu yönde hareket edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Öte yandan Hazine Avukatlarının mesaileri düzenleyen başka bir hukuki norm mevcut bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Bakan a. K.Tayfun KAYA
Hukuk Müşaviri









KONUYA İLİŞKİN KARARLAR:




KAMU AVUKATLARININ MESAİSİ
Danıştay 12.Daire 30.10.2001 Tarih 200/2310 Esas 2001/3576 Kararı:
ÖZET: Kurum avukatlarının mesaî yönünden diğer memurlardan farklı koşullarda çalıştıkları, çalışma zamanlarının büyük bîr bölümünü duruşma, keşif veya dosya incelemesi nedeniyle adliyelerde geçirdikleri, bu nedenle davacının göreve gelmediği günlerde kısmen de olsa adliyede dosya incelemek amacıyla çalışmış olabileceği hususunun gözönünde bulundurularak bir derece hafif disiplin cezasının verilmesi koşullarının tartışılması gerekir.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Orman Genel Müdürlüğü
İsteğin Özeti : Dava,... Orman İşletme Müdürlüğü'nde Avukat olan davacının, özürsüz bir veya iki gün göreve gelmediği gerekçesiyle 657 sayılı Yasanın 125/C-b hükmü uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Danıştay S.Dairesi'nin ... günlü,... sayılı bozma kararma uyularak verilen ... İdare Mahkemesî'nîn .. günlü,... davanın esasının incelenmesi istemine ilişkin dilekçesi dikkate alınarak davanın esasına geçildiği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-b maddesinde, özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemenin memurun brüt aylığının 1/30 ile 1/8 arasında kesinti yapılmasını gerektirdiği, anılan maddenin S.fıkrasında ise; geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi sicil alan memurlar için bir derece hafif cezanın uygulanabileceğinin öngörüldüğü, olayda; ... Orman İşletme Müdürlüğü'nde Avukat olarak görev yapan davacının 5-7-14-17-19-21 ve 26 Ağustos ile 2-9-11-14-16 Eylül 1992 tarihlerinde göreve gelmediğinin tutanaklarla saptanması üzerine başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, ... Orman İşletme Müdürlüğü işlemi ile 657 sayılı Yasa'nın 125/C-b hükmü uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı, aylık çalışma çizelgesinden; davacının, 7-14-17 ve 26 Ağustos ile 2-14 ve 16 Eylül 1992 tarihlerinde özürsüz olarak göreve gelmediğinin kanıtlandığının anlaşıldığı, bu durumda davacının adli tatil döneminin bazı günlerinde göreve gelmediğinin sübuta erdiği, ancak kurum avukatlarının mesaî yönünden diğer memurlardan farklı koşullarda çalıştıkları, çalışma zamanlarının büyük bîr bölümünü duruşma, keşif veya dosya incelemesi nedeniyle adliyelerde geçirdikleri, bu nedenle davacının göreve gelmediği günlerde kısmen de olsa adliyede dosya incelemek amacıyla çalışmış olabileceği hususunun gözönünde bulundurularak bir derece hafif disiplin cezasının verilmesi koşullarının tartışılması gerekirken bu yapılmaksızın tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare,isnat edilen suçun sübut bulduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Bilgin Özbey Düşüncesi : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : Efser Koçakoğlu Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukukî ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü: idare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.... İdare Mahkemesî'nce verilen ... günlü,... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, 30.10.2001 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OYavacıya isnad edilen özürsüz bir veya iki gün göreve gelmeme eylemi sübut bulduğundan,657 sayılı Yasa'nın 125/C-b hükmü uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı görüşü ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.

HAZİNE AVUKATLARININ MESAİSİ
Danıştay 12.Daire Esas No : 2001/493 Karar No : 2004/807sayılı Kararı:
ÖZET: Hazine avukatlarının mesleğin özelliği dolayısıyla sürekli masa başında görev yapan bir memur gibi davalı idare içinde bulunmaları ve imza saatlerinde cetveli imzalamakla yükümlü tutulmalarının düşünülemeyeceği, zira hazine avukatlarının görevleri gereği çalışma saatlerinin bir kısmında duruşmalarda icra dairelerinde, haciz ve keşiflerde bulunduğunun bilinmesi gerekir.
DAVA KONUSU:K.İdare Mahkemesinin 20.11.2000 günlü, E:2000/1145, K:2000/1566 sayılı kararıyla; Mal Müdürlüğü bünyesinde hazine avukatı olarak görev yapan davacının mesai takip cetvelini imzalamaktan imtina ettiği ve bu tutum ve davranışını ısrarla sürdürdüğünden bahisle dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, hazine avukatlarının mesleğin özelliği dolayısıyla sürekli masa başında görev yapan bir memur gibi davalı idare içinde bulunmaları ve imza saatlerinde cetveli imzalamakla yükümlü tutulmalarının düşünülemeyeceği, zira hazine avukatlarının görevleri gereği çalışma saatlerinin bir kısmında duruşmalarda icra dairelerinde, haciz ve keşiflerde bulunduğu, dava konusu işlemin davacının mesai saatlerine uymadığı ve mesai takip cetvelini imzalamaktan imtina ettiği nedeniyle tesis edildiği, davacının dairede bulunmadığı zamanlarda görevli olmadığını, görevini aksattığını gösterir bir belge sunulmadığı gibi dosyada mevcut mahkeme kararlarında davacının her dosyanın duruşmasında saatinde hazır bulunduğu, yapılan keşiflere gittiği keşiflerin çokluğu nedeniyle mesai saatleri dışında da görev yaptığı görevini aksatmadığının belirtildiği, kaldı ki aynı nedenle verilen kınama cezasının da davacının itirazı üzerine üst disiplin amirince kaldırıldığı bu durumda dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptaline hükmedilmiştir.
Davalı idare, davacının aylık çalışma programına göre hangi gün, nerede duruşması ve keşif bulunduğunun bilindiğini, saat 9:00'da başlayan duruşmadan önce saat 8:00'da dairesine gelip dosyaları alarak duruşmaya gitmesi gerektiğini, hazine avukatlarının da sabahları diğer memurlarla aynı saatte mesaiye başlamasının zorunlu olduğunu, görev yerinden hiç ayrılmasın, duruşmalara katılmasın denilmediğini, işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığını öne sürmekte idare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Hüküm, veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü: İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49, maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. K. İdare Mahkemesince verilen 20.11.2000'günlü, E:2000/1145, K:2000/1566 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 12.3.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 27-04-2010, 10:42   #4
S.Taşkıran

 
Varsayılan

Öncelikle çok teşekkür ederim.Ama bunlar elimde olan kararlardı.Diğer arkadaşların elinde daha yeni tarihli kararlar varsa eklerlerse sevinirim.
Old 27-04-2010, 10:51   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan S.Taşkıran
Diğer arkadaşların elinde daha yeni tarihli kararlar varsa eklerlerse sevinirim.
Sizin dayanağınız kararların kendisi değil, kararlarda yazılı hukuki görüşlerdir. Kararlar eskise de hukuki görüşlerin eskimeyeceği kanısındayım.

Daha yeni tarihli kararı bırakın idare arasın.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Duruşma saatleri / Baro Avukat Hakan Eren Hukuk Sohbetleri 9 03-05-2012 17:03
çalışma saatleri Av. Nurgül Meslektaşların Soruları 2 09-10-2007 00:09
Yüksek Lisansta Ders Saatleri emine Yüksek Hukuk Eğitimi 9 15-03-2007 22:45
Mesai saatleri dışında tecavüze uğramayın!!! Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 3 12-03-2007 08:57
İşyerlerinin Kapanış Saatleri Serdar KÖYLÜ Hukuk Soruları Arşivi 3 10-05-2002 21:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07118011 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.