Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eser Sözleşmesi / Asliye-Ticaret-Tüketici mahkemesi ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-10-2014, 10:26   #1
Tandoğan

 
Varsayılan Eser Sözleşmesi / Asliye-Ticaret-Tüketici mahkemesi ?

bina yönetimi ve bir mantolama şirketi ile imzalanan sözleşme gereğince teslim yapılmış ancak mantolama bloklarındaki dökülmeler yaşanmıştır,bina vekili olarak yaptırmış olduğum tespit sonrasında (gizli ayıp-zarar) asliye hukuk mahkemesinde tam davamı açacak iken aşağıda paylaşmış olduğum yargıtay kararı ile duraksadım. bir meslektaşımın konu ile ilgili fikrini aldım, neredeyse aynı konu üzerine olan davasının tüketici mahkemesinde olduğunu bir daha ki celse karara çıkacağını ifade etti. ben halen asliye hukuk mahkemesine açılması gerektiği kanaatini taşımakla birlikte sizlerin görüşlerinizi de almak isterim. iyi çalışmalar



YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/967

K. 2004/5022

T. 12.10.2004

• GÖREVLİ MAHKEME ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Ayıplı Mal Nedeniyle Tazminat Davasında )

• AYBA KARŞI TEKEFFÜLE DAYANARAK YÜKLENİCİ ALEYHİNE AÇILAN TAZMİNAT DAVASI ( Görevli Mahkeme )

• ESER SÖZLEŞMESİNDE YÜKLENİCİNİN AYIP NEDENİYLE SORUMLULUĞU ( Tazminat Davasında Görevli Mahkeme )

• YÜKLENİCİNİN AYBA KARŞI TEKEFFÜLÜ ( Eser Sözleşmesinde Yüklenicinin - Tazminat Davasında Görevli Mahkeme )

4077/m.4,23

818/m.360

1086/m.7

ÖZET : Uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca yapılan PVC kaplama işindeki ayıpların tazmini istemine ilişkindir. Bu hali ile taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesi olup davaya genel hükümlere göre ve genel mahkemelerde bakılması yerine, tüketici mahkemesi sıfatı ile, özel hükümlere göre bakılıp sonuca bağlanması doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle görev yönünden bozulması gerekmiştir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Satım akdinin konusunu oluşturan -tüketime yönelik- dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkındaki Kanun kapsamında kalmaktadır. Oysa somut olayımızda uyuşmazlık, eser sözleşmesi uyarınca yapılan PVC kaplama işindeki ayıpların tazmini istemine ilişkindir. Bu hali ile taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesi olup davaya genel hükümlere ( B.K.m.355 vd ) göre ve genel mahkemelerde bakılması yerine, tüketici mahkemesi sıfatı ile, özel hükümlere göre bakılıp sonuca bağlanması doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle görev yönünden bozulması gerekmiştir ( HGK.26.2.2003 gün ve 2003/15-127 E. 2003/102 Karar sayılı kararı ).

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 12.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verild







T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/1989
K. 2013/3700
T. 6.6.2013

• ALACAK DAVASI ( Eser Sözleşmesine Aykırı Olarak Ayıplı İmal Edilen Eser Nedeniyle Hazine Zararı - Davalı Yüklenici Şirket Olup Sözleşme Kapsamındaki İş Şirketin Ticari İşletmesiyle İlgili Bulunduğundan Davalı Yönünden Ticari İş Niteliğinde Olduğu/Davacı Taraf Açısından da Ticari İş Sayılacağı )


• ESER SÖZLEŞMESİ ( Ayıplı Eser Nedeniyle Hazine Zararı Alacak Davası - Davalı Yüklenici Şirket Olup Sözleşme Kapsamındaki İş Şirketin Ticari İşletmesiyle İlgili Bulunduğundan Davalı Yönünden Ticari İş Niteliğinde Olduğu )

• TİCARİ İŞ ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak Davası - Davalı Yönünden Ticari İş Niteliğinde Olan Sözleşmenin Davacı Taraf Açısından da Ticari İş Sayılacağı/Ticaret Mahkemesinin Görevli Olduğu )

• GÖREV ( Eser Sözleşmesine Aykırı Olarak Ayıplı İmal Edilen Eser Nedeniyle Hazine Zararı Alacak Davası - Davalı Yönünden Ticari İş Niteliğinde Olan Sözleşmenin Davacı Taraf Açısından da Ticari İş Sayılacağı/Ticaret Mahkemesinin Görevli Olduğu )

6102/m.3,5,11,19

ÖZET : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, sözleşmeye aykırı olarak ayıplı imal edilen eserden dolayı oluşan hazine zararı alacak istemine ilişkindir. Davalı yüklenici şirket olup sözleşme kapsamındaki iş şirketin ticari işletmesiyle ilgili bulunmaktadır ve davalı yönünden ticari iş niteliği arzetmektedir. Davalı yönünden ticari iş niteliğinde olan bu sözleşme davacı taraf açısından da ticari iş sayılır. Buna rağmen yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmesi isabetli olmamıştır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, sözleşmeye aykırı olarak ayıplı imal edilen eserden dolayı oluşan hazine zararı alacak istemine ilişkindir.

Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, mahkemenin görevsizliği sebebiyle dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde ve süresinde talep edildiğinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık davanın ticari dava niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

6102 Sayılı Türk Ticaret Yasası'nın 3. maddesinde bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Türk Ticaret Yasası'nın 5/1. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Türk Ticaret Yasası'nın 11. maddesinde ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Yine aynı Kanunun 19/11. maddesinde taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler. Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılır düzenlemesine yer verilmiştir.

Dava konusu somut olayda davalı yüklenici şirket davacı iş sahibi Jandarma Genel Komutanlığı'na ait 4 kalem zırhlı landrover camının imali ve teslimi işini üstlenmiş, yanlar arasında 23.8.2010 tarihli sözleşme düzenlenmiştir. Davalı yüklenici edimini ifa etmiştir. Ancak davacı idare teslim edilen zırhlı landrover camından 68 adedinin ayıplı olması sebebiyle doğan zarardan dolayı 16.320,00 TL alacak isteminde bulunmuştur. yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı idarenin tacir olmadığı, davanın özelliği gereği ticari dava niteliği taşımadığı davaya Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Oysa davalı yüklenici R... İnşaat Temizlik Güvenlik ve Ticaret Ltd. Şti. olup sözleşme kapsamındaki zırhlı landrover camı imal işi şirketin ticari işletmesiyle ilgili bulunmaktadır ve davalı yönünden ticari iş niteliği arzetmektedir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Yasası'nın 19/11. maddesi gereğince davalı yönünden ticari iş niteliğinde olan bu sözleşme davacı taraf açısından da ticari iş sayılır. Buna rağmen yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmesi isabetlİ olmamıştır.

Açıklanan sebeplerle görevli mahkeme Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'dir. İşin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme neticesi görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, ödenen temyiz ve Yargıtay başvurma peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 31-10-2014, 11:07   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Tandoğan,
Alıntı:
Yazan Tandoğan
bina yönetimi ve bir mantolama şirketi ile imzalanan sözleşme gereğince teslim yapılmış ancak mantolama bloklarındaki dökülmeler yaşanmıştır,bina vekili olarak yaptırmış olduğum tespit sonrasında (gizli ayıp-zarar) asliye hukuk mahkemesinde tam davamı açacak iken aşağıda paylaşmış olduğum yargıtay kararı ile duraksadım. bir meslektaşımın konu ile ilgili fikrini aldım, neredeyse aynı konu üzerine olan davasının tüketici mahkemesinde olduğunu bir dahaki celse karara çıkacağını ifade etti. ben halen asliye hukuk mahkemesine açılması gerektiği kanaatini taşımakla birlikte sizlerin görüşlerinizi de almak isterim...
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.3/1-k'da tüketici tanımı yapıldıktan sonra aynı Kanun m.3/1-l'de "tüketici işlemi: ...hizmet piyasalarında ... ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, ... sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, ... ifade eder" şeklinde tanımlanmış; 73/1. maddesinde ise: "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." düzenlemesi yapılmıştır.
http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=13230
http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=13300

+6502 S.K. m.83/2: "Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez."

Yukarıdaki düzenlemeler muvacehesinde davanızı tüketici mahkemesinde ikame etmeniz gerektiği kanaatindeyim...
Old 31-10-2014, 15:30   #3
handekumas

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/892

K. 2013/2052

T. 26.3.2013

• AYIPLI İMALATIN GİDERİLMESİ ( İş Bedelinin Tahsili - Sözleşmenin Yüklenicisi Olan ve Dava Dilekçesinde Davalı Olarak Gösterilen Şirket Yönünden Tarafların İddia ve Savunmaları Doğrultusunda Gerekli Deliller Toplanıp Oluşacak Sonuç Doğrultusunda Karar Verileceği )

• İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ ( Ayıplı İmalâtın Giderilmesi İstemi - Sözleşmenin Yüklenicisi Olan ve Dava Dilekçesinde Davalı Olarak Gösterilen Şirket Yönünden Tarafların İddia ve Savunmaları Doğrultusunda Karar Verileceği )

• SÖZLEŞMEDEN DOĞAN HAKLAR ( Davacı Sözleşmeden Doğan Haklarını Sözleşmenin Tarafı Olan Şirkete Karşı İleri Sürebileceği/Mahkemece Yapılması Gereken Sözleşmenin Yüklenicisi Olan ve Dava Dilekçesinde Davalı Olarak Gösterilen Şirket Yönünden Delillerin Toplanması Gerektiği - Ayıplı İmalâtın Giderilmesi İstemi )

818/m. 359,360

ÖZET : Dava, ayıplı imalâtın giderilmesi veya yükleniciye ödenen iş bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. Davacı Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde; davalı olarak K. Y. ile beraber A... Y... Merk. İnş.Tah.Oto Hayv. İth.İhr.Ltd.Şti.'yi de davalı olarak göstermiştir. Davalı şirket vekili davaya cevabında davacı ile aralarında yapılan akdî ilişkiyi kabul etmiştir. Bu durumda davacı sözleşmeden doğan haklarını sözleşmenin tarafı olan şirkete karşı ileri sürebilir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken, sözleşmenin yüklenicisi olan ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şirket yönünden tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda esas hakkında karar vermek, diğer davalı K. Y. yönünden ise şimdi olduğu gibi davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermekten ibaret olmalıdır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş davalı vekilinin temyiz dilekçesi süresi dışında, davacının temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, ayıplı imalâtın giderilmesi veya yükleniciye ödenen iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin; husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair kararı davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Davalı şirket vekili mahkeme kararını katılma yoluyla temyiz etmiş ise de, temyiz dilekçesinin süresi içerisinde temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddi uygun görülmüştür.

2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

b-Davacı Tüketici Mahkemesi'ne verdiği 22.07.2011 günlü dava dilekçesinde; davalı ile evinin mantolama ve terasın su yalıtımı işini yapması için 17.07.2010 günlü sözleşmenin imzalandığını, sözleşme bedelinin 7.000,00 TL olduğunu, işin yapıldığını ve bedelinin tamamının ödendiğini, ancak; teslimden 2 ay sonra evinin yağışlardan hasar görmeye başladığını, davalıya durumu bildirmesine karşın ayıbın giderilmediğini belirterek; ayıplı imalatın düzeltilmesini ya da ödediği iş bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, eser sözleşmesinin davacı ile dava dışı şirket arasında yapıldığı, davalı olarak gösterilen K. Y.'ın sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içerisinde bulunan 17.07.2010 günlü adi yazılı biçimde düzenlenmiş olan ve “eser sözleşmesi” niteliğinde olan sözleşmenin incelenmesinden; sözleşmenin davacı ile A... Y... Merk. İnş.Tah.Oto Hayv.İth.İhr.Ltd.Şti. arasında imzalandığı, şirket vekilinin 10.01.2012 günlü dilekçesinde de; sözleşmenin davacı ile müvekkili şirket arasında yapıldığını, müvekkili şirket hakkında açılan davanın esastan reddini istemiştir.

Davacı Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde; davalı olarak K. Y. ile beraber A... Y... Merk. İnş.Tah.Oto Hayv.İth.İhr.Ltd.Şti.'yi de davalı olarak göstermiştir. Davalı şirket vekili davaya cevabında davacı ile aralarında yapılan akdî ilişkiyi kabul etmiştir. Bu durumda davacı sözleşmeden doğan haklarını sözleşmenin tarafı olan şirkete karşı ileri sürebilir.

Bu durumda mahkemece yapılması gereken, sözleşmenin yüklenicisi olan ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şirket yönünden tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda esas hakkında karar vermek, diğer davalı K. Y. yönünden ise şimdi olduğu gibi davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermekten ibaret olmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, 2-a bendi uyarınca davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-b bendi uyarınca kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu kararda doğrultusunda Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğunu düşünüyorum.
Old 31-10-2014, 15:37   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan handekumas
T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/892

K. 2013/2052

T. 26.3.2013

• AYIPLI İMALATIN GİDERİLMESİ ( İş Bedelinin Tahsili - Sözleşmenin Yüklenicisi Olan ve Dava Dilekçesinde Davalı Olarak Gösterilen Şirket Yönünden Tarafların İddia ve Savunmaları Doğrultusunda Gerekli Deliller Toplanıp Oluşacak Sonuç Doğrultusunda Karar Verileceği )

• İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ ( Ayıplı İmalâtın Giderilmesi İstemi - Sözleşmenin Yüklenicisi Olan ve Dava Dilekçesinde Davalı Olarak Gösterilen Şirket Yönünden Tarafların İddia ve Savunmaları Doğrultusunda Karar Verileceği )

• SÖZLEŞMEDEN DOĞAN HAKLAR ( Davacı Sözleşmeden Doğan Haklarını Sözleşmenin Tarafı Olan Şirkete Karşı İleri Sürebileceği/Mahkemece Yapılması Gereken Sözleşmenin Yüklenicisi Olan ve Dava Dilekçesinde Davalı Olarak Gösterilen Şirket Yönünden Delillerin Toplanması Gerektiği - Ayıplı İmalâtın Giderilmesi İstemi )

818/m. 359,360

ÖZET : Dava, ayıplı imalâtın giderilmesi veya yükleniciye ödenen iş bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. Davacı Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde; davalı olarak K. Y. ile beraber A... Y... Merk. İnş.Tah.Oto Hayv. İth.İhr.Ltd.Şti.'yi de davalı olarak göstermiştir. Davalı şirket vekili davaya cevabında davacı ile aralarında yapılan akdî ilişkiyi kabul etmiştir. Bu durumda davacı sözleşmeden doğan haklarını sözleşmenin tarafı olan şirkete karşı ileri sürebilir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken, sözleşmenin yüklenicisi olan ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şirket yönünden tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda esas hakkında karar vermek, diğer davalı K. Y. yönünden ise şimdi olduğu gibi davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermekten ibaret olmalıdır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş davalı vekilinin temyiz dilekçesi süresi dışında, davacının temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, ayıplı imalâtın giderilmesi veya yükleniciye ödenen iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin; husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair kararı davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Davalı şirket vekili mahkeme kararını katılma yoluyla temyiz etmiş ise de, temyiz dilekçesinin süresi içerisinde temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddi uygun görülmüştür.

2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

b-Davacı Tüketici Mahkemesi'ne verdiği 22.07.2011 günlü dava dilekçesinde; davalı ile evinin mantolama ve terasın su yalıtımı işini yapması için 17.07.2010 günlü sözleşmenin imzalandığını, sözleşme bedelinin 7.000,00 TL olduğunu, işin yapıldığını ve bedelinin tamamının ödendiğini, ancak; teslimden 2 ay sonra evinin yağışlardan hasar görmeye başladığını, davalıya durumu bildirmesine karşın ayıbın giderilmediğini belirterek; ayıplı imalatın düzeltilmesini ya da ödediği iş bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, eser sözleşmesinin davacı ile dava dışı şirket arasında yapıldığı, davalı olarak gösterilen K. Y.'ın sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içerisinde bulunan 17.07.2010 günlü adi yazılı biçimde düzenlenmiş olan ve “eser sözleşmesi” niteliğinde olan sözleşmenin incelenmesinden; sözleşmenin davacı ile A... Y... Merk. İnş.Tah.Oto Hayv.İth.İhr.Ltd.Şti. arasında imzalandığı, şirket vekilinin 10.01.2012 günlü dilekçesinde de; sözleşmenin davacı ile müvekkili şirket arasında yapıldığını, müvekkili şirket hakkında açılan davanın esastan reddini istemiştir.

Davacı Tüketici Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde; davalı olarak K. Y. ile beraber A... Y... Merk. İnş.Tah.Oto Hayv.İth.İhr.Ltd.Şti.'yi de davalı olarak göstermiştir. Davalı şirket vekili davaya cevabında davacı ile aralarında yapılan akdî ilişkiyi kabul etmiştir. Bu durumda davacı sözleşmeden doğan haklarını sözleşmenin tarafı olan şirkete karşı ileri sürebilir.

Bu durumda mahkemece yapılması gereken, sözleşmenin yüklenicisi olan ve dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şirket yönünden tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda esas hakkında karar vermek, diğer davalı K. Y. yönünden ise şimdi olduğu gibi davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermekten ibaret olmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, 2-a bendi uyarınca davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-b bendi uyarınca kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu kararda doğrultusunda Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğunu düşünüyorum.
Sunmuş olduğunuz karar Ankara 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NİN 26.09.2012 tarih, 2011/388 Esas, 2012/400 Karar sayılı kararının temyizen incelenmesine dairdir. Muhtemelen davacı, önce tüketici mahkemesinde dava açmış, mahkeme de görevsizlik kararı vermiştir. 6502 S.K. öncesi, eser sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevli değildi...
Old 31-10-2014, 16:16   #5
handekumas

 
Varsayılan

Karar içeriğinde Ankara 5. Asliye HUkuk Mahkemesi'ni görmediğim için böyle yorumladım.

Ben de mantolama işinin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu ve genel mahkemelerin görevli olduğunu düşünüyorum. Zaten istemeyerek "bu karar" doğrultusunda Tüketici Mahkemeleri'nin görevli olduğunu düşünmüştüm
Old 23-01-2015, 13:47   #6
haksun

 
Varsayılan bir soru

İnşaat firmasından daire alınıyor.Tapu masrafları alıcıya ait sözleşmede.Fakat firma tapu ve iskan masraflarını 2500tl. fazla alıyor.İhtara gerek var mı.THH mi görevli yoksa asliyede 6098 e 77.md.göre alacak davası mı açmalı.saygılar
Old 23-01-2015, 14:33   #7
handekumas

 
Varsayılan

buna yönelik olarak müvekkile açılan dava Tüketici Mahkemesi'nde görüldü. Hakem Heyeti 634 sayılı KMK'dan kaynaklanan uyuşmazlıkta görevli değilim demişti öncesinde ancak Tüketici Mahkemesi görevsizlik kararı vermedi ve davaya baktı.
Old 23-01-2015, 16:43   #8
haksun

 
Varsayılan

Bende sebepsiz zenginleşmeye göre asliyede açılmalı diyordum.sadece sözleşmede masrafların alıcı tarafca ödeneceği yazıyor.Yani bir işin karşılığı yapılmış ödeme değil.firma sebepsiz olarak fazla almış.
Old 23-01-2015, 17:09   #9
haksun

 
Varsayılan

YARGITAY 15.HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2014/5349
KARAR: 2014/6155

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava tüketici mahkemesine açılmış olup, davada sözleşme konusu imalâtta açık ve gizli ayıplar bulunduğu ileri sürülerek iş bedelinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti, ayıplı ürün ve hizmetlerin ayıpsızı ile değiştirilmesi, bu talep uygun görülmediği takdirde uğranılan zararların tahsili istenmiştir. Mahkemece davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık, tüketici mahkemelerinin davaya bakmakla görevli olup olmadığı, görevli değilse hangi mahkemenin görevli olduğu noktasında toplanmaktadır.

Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri, olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı Yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da tüketici mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre eser sözleşmesinden doğan ilişkilerde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.2.2003 gün ve 2003/15-127 Esas, 2003/102 Karar sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere eser sözleşmesi ilişkisi olduğundan davaya tüketici mahkemelerinde bakılamaz. Bu nedenle mahkemece verilen görevsizlik kararı yerindedir. Ancak mahkemece görevli mahkemenin tayininde hataya düşülmüştür.

Şöyle ki somut olayda dava, 6100 sayılı HMK'nın ve 6102 sayılı yeni TTK'nın yürürlüğe girmesinden sonra 13.01.2014 tarihinde açılmıştır. HMK'nın 2. maddesi gereğince dava konusunun miktar ve değerine bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. TTK'nın 5 (1.) maddesi gereğince, dava olunan şeyin değeri veya tutarı dikkate alınmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli mahkeme aksine hüküm bulunmadıkça asliye ticaret mahkemeleridir. Aynı Kanunun 5 (2.) maddesi gereğince de, özel kanun hükümlerinin açıkça ticaret mahkemelerini görevlendirdiği hallerde de değer ve tutarına bakılmaksızın dava asliye ticaret mahkemesinde görülür.

6102 sayılı TTK'nın 4 (1.) maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları” ve “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ile “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava), ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması, ya da aynı maddede 6 bent halinde sayılan ticari davalardan (mutlak ticari dava) olması gerekir. Taraflardan biri "tacir" değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın "ticari işletme" ile ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.

Somut olayda, davalı şirketler tacir ve uyuşmazlık ticari işletmeleri ile ilgili ise de, davacı gerçek kişiler tacir sıfatını taşımamaktadır. Eser sözleşmesinden kaynaklanan hukuk davaları TTK'nın 4 (1.) maddesinde altı bent halinde sayılan mutlak ticari davalardan bulunmadığı gibi, bu davaların mutlak ticari dava olduğuna ve ticaret mahkemelerinde görüleceğine dair özel yasa hükmü de yoktur. Bu durumda eldeki davaya bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olmaktadır. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi yerinde olmuşsa da, görevli mahkemenin tayininde hata yapılmıştır. Bu yönden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-01-2015, 21:50   #10
av.cgdm_shn

 
Varsayılan

Bence de Asliye Hukuk mahkemesinde eser sozlesmesine dayalı dava acilabilir..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Görevli mahkeme tüketici mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mi düzceli81 Meslektaşların Soruları 8 06-03-2012 10:36
site yönetiminin taraf ehliyeti, asliye hukuk-tüketici mah.-görev alanı, satım-eser sözleşmesi av.selahattin07 Meslektaşların Soruları 4 22-01-2012 15:58
Denizcilik İhtias Mahkemesi mi Asliye Ticaret Mahkemesi mi? Av. İlker SARAÇ Meslektaşların Soruları 0 19-10-2011 12:47
Asliye hukuk mahkemesi mi ticaret mahkemesi mi? Av.Ayşe Acar Meslektaşların Soruları 9 01-10-2011 22:54
Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla Yargılama Yapan Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Cevap Süresi mapixx Meslektaşların Soruları 3 26-08-2009 20:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05465007 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.