Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tebligat Kanununun 21. Maddesi ile Tebligat Kanununun 35. Maddesi Arasında Uygulamada Ne Gibi farklar Bulunmaktadır ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-05-2012, 22:14   #1
tiryakim

 
Olumlu Tebligat Kanununun 21. Maddesi ile Tebligat Kanununun 35. Maddesi Arasında Uygulamada Ne Gibi farklar Bulunmaktadır ?

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım;

Tebligat Kanununun 21. maddesi ile Tebligat Kanununun 35. maddesi arasında uygulamada ne gibi farklar bulunmaktadır ?

Teşekkürler...
Old 20-05-2012, 09:47   #2
Dilek1987

 
Varsayılan

TK m 21 şahıs borçlular için uygulanıyor. Borçlunun mernis adresine tebligat gönderilirken tebligat zarfına adresin mernis adresi olduğu şeklinde bir uyarı yazılıyor ve bu adrese gönderilen tebligat adres boş olsa bile muhtar tarafından alınmak zorunda.

TK m 35 in ise uygulaması çok farklı. Bu madde genellikle şirketler için uygulanıyor. Adres değişikliği yapıldığında bildirim zorunluluğu bulunan örneğin ticaret odası, vergi dairesi gibi kurumlardan gelen adreslere gönderilen tebligat bila döndüğünde aynı adrese ikinci bir tebligat gönderiliyor. Bu ikinci tebligatın formatı da farklı. Bu ikinci tebligat kapıya yapıştırılıyor ve bu kapıya yapıştırılan tebligat yapılmış sayılıyor.

TK m 21 in uygulanmasında ikinci bir tebligat çıkmıyor. Zaten ilk çıkan tebligat mutlaka muhtar tarafından alınmak zorunda.
Old 20-05-2012, 20:01   #3
tiryakim

 
Varsayılan

Şahıslara TK 35 e göre tebligat yapılabilir mi ?
Şirketlere TK 21 e göre tebligat yapılabilir mi ?
Old 20-05-2012, 20:40   #4
aykutyigit

 
Varsayılan

Şirketlere 21/1 'e göre tebligat yapılabilir diye düşünüyorum.
Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina:
Madde 21 – (Değişik : 6/6/1985 - 3220/7 md.)
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri
gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar
heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva
eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak
şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da
bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.Çünkü fıkrada yukarıdaki maddeler demekte ve yukarıdaki maddelerde tüzel kişiler tebligat düzenlenmekte.
Şahıslara 35'e göre tebligat yapılabilir.
Old 20-05-2012, 21:08   #5
Avrasya

 
Varsayılan

-Mernis adresi tektir. Adres kayıt Sisteminde belirtilen adrestir. Ama 35'e uygun adres birden fazla olabilir. (mesela tapuya, trafiğe, vergi dairesine, ticaret siciline bildirilen adresler)

-Mernis adresine tebliğat için bir ön şart gerekmezken 35. Madde için (aslında kanunda olmasa da uygulamada bilinen son adreslere tebliğat yapılamamış olması şartı) tebliğat yapılamamış olması şartı aranıyor.

-21. Maddeye göre tebliğat (eğer muhatap bulunamıyorsa) her halukarda muhtara yapılır. 35. Maddeye göre (eğer muhatap bulunamıyorsa) adresin kapısına yapıştırılır.
Old 22-06-2013, 08:27   #6
avrecepefe

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Şahıslara TK 35 e göre tebligat yapılabilir mi ?
Şirketlere TK 21 e göre tebligat yapılabilir mi ?

Sevgili Meslektaşım,
Şirketlere de 21. maddeye göre tebligat yapılabilir. Buna dair bir kaç Yargıtay kararı sunuyorum. Saygılarımla...




T.C.YARGITAY



HukukGenel Kurulu

Esas: 2009/12-436

Karar:2009/487

KararTarihi: 11.11.2009





ŞİKAYETDAVASI - TEBLİGATIN USULSÜZ OLUP OLMADIĞI - MUHATABIN ADRESTE BULUNMAMASI HALİ- ADRESTE BULUNMAMA NEDENİNİN ARAŞTIRMASI - TEVZİAT SAATİNDEN SONRA ADRESEDÖNÜLÜP DÖNÜLMEYECEĞİNİN TESPİT EDİLMESİ GEREĞİ



ÖZET:Muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedenini araştırması ve tevziatsaatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi, haber verildiğibildirilen en yakın komşusunun imzasının alınması gerçek kişiler yönündenzorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle biraraştırmanın yapılmamış olması ve komşunun imzasının alınmamış olmasınıntebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.



(7201S. K. m. 21) (Tebligat Tüzüğü m. 28)



Dava:Taraflar arasındaki <şikayet> davasından dolayı yapılan yargılamasonunda; İstanbul Beşinci İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin kabulüne dairverilen 04.12.2007 gün ve 2007/1593-1300 sayılı kararın incelenmesi karşıtaraf/alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onikinci HukukDairesi'nin 06.03.2008 gün ve 2008/1525-4254 sayılı ilamı ile; (...Borçluhakkında yapılan iflas yolu ile adi takipte 11 nolu ödeme emrinin borçlununadresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiğigörülmektedir.



Hükmişahıslar adına gönderilen tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun Tebligat Tüzüğü'nün28. maddesindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adrestebulunmaması halinde, bunun nedenini araştırması ve tevziat saatinden sonraadrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi, haber verildiği bildirilen enyakın komşusunun imzasının alınması gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmişahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamışolması ve komşunun imzasının alınmamış olmasının tebligatın usulsüzlüğüsonucunu doğurmaz.



Somutolayda tebligat memurunun muhatabın adresinin kapalı olması nedeniyle mahallemuhtarına tebligatı teslim edip, imzasını alıp, 2 nolu ihbarnameyi muhatabınkapısına yapıştırdığı, durumu en yakın komşusuna haber verdiği anlaşıldığından,davacı borçluya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, bu nedenle şikayetinreddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularakdosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemeceönceki kararda direnilmiştir.



TemyizEden: Karşı taraf/alacaklı vekili



HukukGenel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiğianlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:



Taraflarınkarşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozmakararında açıklanan gerektirici nedenlere ve aynı ilkelerin Hukuk GenelKurulu'nun 28.02.2007 gün ve 2007/12-95 E., 2007/94 K sayılı kararında davurgulanmış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Dairebozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasayaaykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.



Sonuç:Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnmekararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nın429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geriverilmesine, 11.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)



SinerjiMevzuat ve İçtihat Programı



















T.C.YARGITAY



HukukGenel Kurulu

Esas: 2007/12-95

Karar:2007/94

KararTarihi: 28.02.2007





ÖDEMEEMRİNİN USULSÜZ TEBLİĞ EDİLDİĞİ İDDİASINA DAYALI ŞİKAYET - TEBLİĞ MEMURUNUNMUHATABIN ADRESTE BULUNMAMASI DURUMUNDA GEREKLİ ARAŞTIRMALARI YAPMASI



ÖZET:Hükmi şahıslar adına ve bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerinegönderilen tebligatların usulüne uygun yapılmış olması halinde tebliğ memurunungerekli koşulları araştırması gerekli değildir. Zira, muhatabın adrestebulunmaması halinde, bunun nedeninin belirlenmesi ve tevziat saatinden sonraadrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunluolup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanınyapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Mahkemece tebliğadresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde yazılı adresi olup olmadığıaraştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.



(7201S. K. m. 21) (Tebligat Tüz. m. 28)



Taraflararasındaki <ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalışikayet> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcraMahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.11.2005 gün ve 2005/580 E, 1694K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 11.04.2006 gün ve 2006/4569 E, 7591 K. sayılıilamı ile,



(...AlacaklıH…. Bankası AŞ. vekili tarafından borçlu F….. Fab. Tük. Mal. San. Tic. Ltd.Şti. hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinde adıgeçene gönderilen örnek 50 nolu ödeme emrinin (adresin kapalı olduğundan)bahisle 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.Borçlu vekili tarafından yapılan tebligatın 7201 Sayılı Kanunun 12, 13 veTebligat Tüzüğünün 17-18. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüş ve takipten15.04.2005 tarihinde haberdar olunduğu belirtilerek tebliğ tarihinindüzeltilmesi isteminde bulunulduğu tesbit edilmiştir. İcra Mahkemesince tebliğişleminin 7201 Sayılı Kanunun 21. ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddelerine aykırıolduğu gerekçesi ile istemin kabul edildiği görülmektedir.



Hükmişahıslar adına ve bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerine gönderilentebligatların 7201 Sayılı Kanunun 21. maddesine göre yapılmış olması halindetebliğ memurunun Tüzüğün 28. maddesindeki koşulları araştırması gereklideğildir. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedenininbelirlenmesi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespitedilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı veniteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatınusulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.



Ohalde, Mahkemece tebliğ adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde yazılıadresi olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesigerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılamasonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.



TemyizEden: Davalı vekili



HukukGenel Kurulu Kararı



HukukGenel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiğianlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:



Taraflarınkarşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozmakararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca dabenimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki karardadirenilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.



Sonuçavalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Dairebozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K. nun 429. maddesigereğince BOZULMASINA, 28.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)



SinerjiMevzuat ve İçtihat Programı















T.C.YARGITAY



12.HukukDairesi

Esas: 2003/1152

Karar:2003/3764

KararTarihi: 27.02.2003





HÜKMİŞAHISLARA TEBLİGAT



ÖZET:Muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziatsaatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişileryönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle biraraştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz



(7201S. K. m. 12, 21, 32) (Teb. Tüz. m. 28)



Mahallimahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklıvekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireyegönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:



Tebliğtarihinin düzeltilmesi isteminde bulunan K.... Holding A.Ş. hakkında genelhaciz yoluyla başlatılan icra takibi için adı geçenin Ticaret Sicilindeki adresinegönderilen örnek 49 nolu ödeme emrinin 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine göretebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili tarafından Tebligat Tüzüğü'nün 28.maddesinin uygulanmadığı, bu nedenle 21. maddeye göre yapılan tebligatınusulsüzlüğünden söz edilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 12.12.2002olarak düzeltilmesi isteminde bulunulduğu ve mercice bu istemin 7201 sayılıKanunun 32. maddesi de gözetilerek kabul edildiği anlaşılmıştır.



Hükmişahıslar adına ve adı geçenin Ticaret Sicilinde yazılı adreslerini gönderilentebligatların 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine göre yapılmış olması halindetebliğ memurunun Tüzüğün 28. maddesindeki koşulları araştırması gereklideğildir. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılmasıve tevziat saatinden sonra adrese dönüp-dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçekkişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyleböyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunudoğurmaz. Dairemizin yeniden oluşan ve süreklilik arz eden içtihadı buyöndedir. O halde, şikayetin reddi yerine kabulü isabetsizdir.



Sonuç:Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıdayazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA,27.02.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.



SinerjiMevzuat ve İçtihat Programı




Old 03-06-2014, 10:30   #7
Av.Onur Tunga

 
Varsayılan İpotek belgesindeki adrese Teb.K. 35'e göre tebligat

T.C. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/9537
KARAR NO : 2014/11695


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Erdal Güney tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlu tarafından, icra emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden ihalenin feshine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, borçluya daha önce usulüne uygun tebligat yapılmadan TK 35. maddesine göre tebligat yapılmasının usulsüz olduğu belirtilerek ihalenin feshine karar verilmiştir.

İİK'nun 134.maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece "BK'nun 226.maddesinde yazılı", "satış ilanı tebliğ edilmemiş olması", "satılan malın esaslı niteliklerindeki hata" ve "ihaledeki fesat" nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir.

ihalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında;
1)İhaleye fesat karıştırılmış olması,
2)Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,
3)İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,
4)Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde
sıralanmıştır.

Somut olayda borçlu tarafından 26.12.2013 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru ile 02.12.2013 tarihinde yapılan ihalenin fesvıi talebinde bulunulduğu, mahkemece borçluya gönderilen örnek (6) numaralı icra emrinin ve kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmış ise de Mahkemenin fesih sebebi olarak kabul ettiği bu olgular yukarıda yazılı fesih nedenleri arasında bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, Mahkemenin, satış ilanının da usulsüz tebliğ edildiği için ihalenin feshine karar verdiği görülmüştür. İİK'nun 21/2. maddesinde; "İlamda ve 38. maddeye göre ilam hükmünde sayılan belgelerle ipotek senedinde yazılı olan adresi değiştiren alacaklı veya borçlu, keyfiyeti birbirlerine noter vasıtası ile bildirmiş olmadıkça, tebligat aynı adrese yapılır ve bu adreste bulunmadığı takdirde Tebligat Kanununun 35. maddesi uygulanır" yasal düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre; borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması halinde ipotek akit tablosunda yazılı adresine daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olsa bile bu adrese Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılabilir.

Takip dayanağı ipotek resmi senedinde borçlu adresinin; "Kültür Mah., 4316 Sok., 9/10 Akdeniz/Mersin" olarak yazılı olduğu, satış ilanının ise aynı adrese tebliğe çıkarıldığı, iade edilmesi üzerine, aynı adrese TK.'nun 35. maddesine göre 23.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiştir.

Öte yandan dosya içinde yer alan UYAP sorgularında borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı bir adresinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda borçlunun ipotek akit tablosunda yazılı adresine Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılmasında yasaya aykırılık yoktur.

O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçeyle satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmesi gerektiğinin kabulü ile ihalenin feshi isteminin 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tebligat Kanununun Ek 1 maddesine göre kat malikine tebligat yapılması usulü nasıldır Hukuka Saygı Meslektaşların Soruları 2 25-10-2016 17:30
1163 Kooperatifler Kanununun 19. Maddesi Hakkında Evren Osman Meslektaşların Soruları 0 22-02-2012 09:39
İmar Kanununun 18. maddesi advocat63 Meslektaşların Soruları 1 06-09-2011 22:36
Boşanma Davasında Tebligat Kanununun 35. Maddesine Göre Tebligat avk-e Meslektaşların Soruları 17 01-06-2009 16:56
Avukatlık Kanununun 167. maddesi İptal Edildi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Haberleri 0 22-07-2004 16:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09597898 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.