Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay kararı arıyorum....

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-03-2008, 12:18   #1
Av.Ayse E.

 
Varsayılan Yargıtay kararı arıyorum....

13. Hukuk Dairesi E. 1995/2971 K. 1995/5228 T. 29.5.1995

şimdiden teşekkürler....
Old 24-03-2008, 12:20   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:1995/2971
K:1995/5228
T:29.05.1995

Taraf1ar araşındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nadenlerden dolayı davanın reddine yonelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, dava dışı taşınmaz satıcısı ile davalı alıcıyı anlaştırıp, alım satım ve komisyon anlaşması imzaladıklarını, davalının taşınmazı almaktan vazgeçip taşınmaz tellallık ücreti için yaptığı takibe de itiraz ettiğini iddia ile haksız itirazın iptaline inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya konu evin yanında pazar yeri olmadığına dair verilen güvence uyarınca sözleşmeyi imzaladığını bilahare taşınmazın pazar yerinde olduğunu anlayıp, sözleşmeyi fesh ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü taraflar ile dava dışı satıcı Nizamettin Kolçuk arasında düzenlenen 3.6.1994 tarihli "Alım Satım ve Komisyon Anlaşması" başlıklı sözleşmenin hukuki tanımı ve yorumunu gerektirmektedir. Tellallık ücreti bu sözleşmenin 5. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Anılan maddenin başlangıcında komisyon ücreti tesbit edilmiş, sonunda "satıştan vazgeçen taraf iki tarafın toplam komisyon ücretini ödemeyi kabul eder" sözlerine yer verilmiştir. Davacının bu sözleşme içeriğine gore akdin icrasına tavassut ettiği ve akdin icrasına imkan hazırladığı kanıtlanmıstır. Gercekte de BK.nun 405. md. uyarınca tellal yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer oldugu takdırde ücrete mustahak olur. Her ne kadar davalı ile satıcı satıştan vazgeçmişler ise de sözleşmede az yukarıda belirtilen kararlaştırma cezai şart niteliğindedir ve hukuken geçerlidir. Burada kararlaştırılan cezai şart, tellallık sözleşmesinin bir yaptırımı niteliğinde olup onun yazgısına tabidir. Bu sözleşme de yazılı şekilde düzenlendiği için geçerlidir ve tarafları bağlar. Diğer bir ifade ile sözleşmedeki cezai şartı içeren bu hüküm satıcı ile alıcı arasındaki taşınmaz malın mülkiyetinin geçirilmesi amacıyla kararlaştırılmamıştır. O nedenle satış akdinin bir yaptırımı olarak değil, açıklandığı şekilde tellallık sözleşmesinin bir yaptırımı olarak taraflarca kararlaştırıldığının kabulü gerekir. Şu durum karşısında sözleşme kural olarak geçerli oldugu için davacı cezai sarta tekabul eden giderimi isteyebilir. Bu giderim saptanırken BK.nun 161/son maddesi gozden kacırılmamalıdır. Ne var ki kural bu olmakla birlıkte somut olayda davalı sözleşmenin in#ikadı anında temel hataya düşürüldüğünü savunmuş, bu savunmasını tanıkla ispat edeceğini açıklamıştır. Temel hataya ilişkin bu savunmanın tanıkla ispatı mümkündür. Öyle ise davalının tanıkları dinlenmeli ve davacının buna yönelik varsa karşı delilleri toplanmalı davalının sözleşmenin yapılması sırasında temel hataya düşürüldüğü tespit edildiği takdirde bu gerekçe ile davanın şimdiki gibi reddine, savunma kanıtlanamadığı takdirde yukarıda belirtilen yasal kurallar çerçevesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece sözleşmenin hukuki tanım ve yorumunda yanılgıya düşülerek ve eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-03-2008, 12:20   #3
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ

E. 1995/2971
K. 1995/5228
T. 29.5.1995

• İTİRAZIN İPTALİ ( Taşınmaz Tellallık Ücreti Ücreti İçin Yapılan İcra Takibine İtiraz Edilmesi )

• TELLAL ( Tellalın Yaptığı Hazırlık Veya İcra Eylediği Tavassut Akdin İcrasına Müncer Olduğu Takdirde Ücrete Müstehak Olması )

• CEZAİ ŞART ( Davalı İle Satıcının Satıştan Vazgeçmesi Durumunda Tellala Ödenecek Paranın Cezai Şart Niteliğinde Olması )

818/m.161, 405

ÖZET : Tellal yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olduğu takdirde ücrete müstahak olur. Her ne kadar davalı ile satıcı satıştan vazgeçmişler ise de sözleşmede belirtilen kararlaştırma cezai şart niteliğindedir ve hukuken geçerlidir. Burada kararlaştırılan cezai şart, tellallık sözleşmesinin bir yaptırımı niteliğinde olup onun yazgısına tabidir. Bu sözleşme de yazılı şekilde düzenlendiği için geçerlidir ve tarafları bağlar.

DAVA : Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı, dava dışı taşınmaz satıcısı ile davalı alıcıyı anlaştırıp, alım satım ve komisyon anlaşması imzaladıklarını, davalının taşınmazı almaktan vazgeçip taşınmaz tellallık ücreti için yaptığı takibe de itiraz ettiğini iddia ile haksız itirazın iptaline inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davaya konu evin yanında pazar yeri olmadığına dair verilen güvence uyarınca sözleşmeyi imzaladığını bilahare taşınmazın pazar yerinde olduğunu anlayıp, sözleşmeyi fesh ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlığın çözümü taraflar ile dava dışı satıcı Nizamettin Kolçuk arasında düzenlenen 3.6.1994 tarihli "Alım Satım ve Komisyon Anlaşması" başlıklı sözleşmenin hukuki tanımı ve yorumunu gerektirmektedir. Tellallık ücreti bu sözleşmenin 5. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Anılan maddenin başlangıcında komisyon ücreti tesbit edilmiş, sonunda "satıştan vazgeçen taraf iki tarafın toplam komisyon ücretini ödemeyi kabul eder" sözlerine yer verilmiştir. Davacının bu sözleşme içeriğine göre akdin icrasına tavassut ettiği ve akdin icrasına imkan hazırladığı kanıtlanmıştır. Gerçekte de BK.nun 405. md. uyarınca tellal yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olduğu takdirde ücrete müstahak olur. Her ne kadar davalı ile satıcı satıştan vazgeçmişler ise de sözleşmede az yukarıda belirtilen kararlaştırma cezai şart niteliğindedir ve hukuken geçerlidir. Burada kararlaştırılan cezai şart, tellallık sözleşmesinin bir yaptırımı niteliğinde olup onun yazgısına tabidir. Bu sözleşme de yazılı şekilde düzenlendiği için geçerlidir ve tarafları bağlar. Diğer bir ifade ile sözleşmedeki cezai şartı içeren bu hüküm satıcı ile alıcı arasındaki taşınmaz malın mülkiyetinin geçirilmesi amacıyla kararlaştırılmamıştır. O nedenle satış akdinin bir yaptırımı olarak değil, açıklandığı şekilde tellallık sözleşmesinin bir yaptırımı olarak taraflarca kararlaştırıldığının kabulü gerekir. Şu durum karşısında sözleşme kural olarak geçerli olduğu için davacı cezai şarta tekabül eden giderimi isteyebilir. Bu giderim saptanırken BK.nun 161/son maddesi gözden kaçırılmamalıdır. Ne var ki kural bu olmakla birlikte somut olayda davalı sözleşmenin in’ikadı anında temel hataya düşürüldüğünü savunmuş, bu savunmasını tanıkla ispat edeceğini açıklamıştır. Temel hataya ilişkin bu savunmanın tanıkla ispatı mümkündür. Öyle ise davalının tanıkları dinlenmeli ve davacının buna yönelik varsa karşı delilleri toplanmalı davalının sözleşmenin yapılması sırasında temel hataya düşürüldüğü tespit edildiği takdirde bu gerekçe ile davanın şimdiki gibi reddine, savunma kanıtlanamadığı takdirde yukarıda belirtilen yasal kurallar çerçevesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece sözleşmenin hukuki tanım ve yorumunda yanılgıya düşülerek ve eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 24-03-2008, 12:21   #4
beyazbulut

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 1995/2971
Karar: 1995/5228
Karar Tarihi: 29.05.1995
ÖZET: Davalı sözleşmenin inikadı anında temel hataya düşürüldüğünü savunmuş, bu savunmasını tanıkla ispat edeceğini açıklamıştır. Temel hataya ilişkin bu savunmanın tanıkla ispatı mümkündür. Öyle ise davalının tanıkları dinlenmeli ve davacının buna yönelik varsa karşı delilleri toplanmalı davalının sözleşmenin yapılması sırasında temel hataya düşürüldüğü tespit edildiği takdirde bu gerekçe ile davanın şimdiki gibi reddine, savunma kanıtlanamadığı takdirde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
(818 S. K. m. 161, 405)
Dava: Taraflar aras
ındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Karar: Davacı, dava dışı taşınmaz satıcısı ile davalı alıcıyı anlaştırıp, alım satım ve komisyon anlaşması imzaladıklarını, davalının taşınmazı almaktan vazgeçip taşınmaz tellallık ücreti için yaptığı takibe de itiraz ettiğini iddia ile haksız itirazın iptaline inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya konu evin yanında pazaryeri olmadığına dair verilen güvence uyarınca sözleşmeyi imzaladığını bilahare taşınmazın pazaryerinde olduğunu anlayıp, sözleşmeyi fesh ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü taraflar ile dava dışı satıcı N. Kolçuk arasında düzenlenen 3.6.1994 tarihli <Alım Satım ve Komisyon Anlaşması> başlıklı sözleşmenin hukuki tanımı ve yorumunu gerektirmektedir. Tellallık ücreti bu sözleşmenin 5. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Anılan maddenin başlangıcında komisyon ücreti tesbit edilmiş, sonunda <satıştan vazgeçen taraf iki tarafın toplam komisyon ücretini ödemeyi kabul eder> sözlerine yer verilmiştir. Davacının bu sözleşme içeriğine göre akdin icrasına tavassut ettiği ve akdin icrasına imkan hazırladığı kanıtlanmıştır. Gerçekte de BK.nun 405. md. uyarınca tellal yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olduğu takdirde ücrete müstahak olur. Her ne kadar davalı ile satıcı satıştan vazgeçmişler ise de sözleşmede az yukarıda belirtilen kararlaştırma cezai şart niteliğindedir ve hukuken geçerlidir. Burada kararlaştırılan cezai şart, tellallık sözleşmesinin bir yaptırımı niteliğinde olup onun yazgısına tabidir. Bu sözleşme de yazılı şekilde düzenlendiği için geçerlidir ve tarafları bağlar. Diğer bir ifade ile sözleşmedeki cezai şartı içeren bu hüküm satıcı ile alıcı arasındaki taşınmaz malın mülkiyetinin geçirilmesi amacıyla kararlaştırılmamıştır. O nedenle satış akdinin bir yaptırımı olarak değil, açıklandığı şekilde tellallık sözleşmesinin bir yaptırımı olarak taraflarca kararlaştırıldığının kabulü gerekir. Şu durum karşısında sözleşme kural olarak geçerli olduğu için davacı cezai şarta tekabül eden giderimi isteyebilir. Bu giderim saptanırken BK.nun 161/son maddesi gözden kaçırılmamalıdır. Ne var ki kural bu olmakla birlikte somut olayda davalı sözleşmenin inikadı anında temel hataya düşürüldüğünü savunmuş, bu savunmasını tanıkla ispat edeceğini açıklamıştır. Temel hataya ilişkin bu savunmanın tanıkla ispatı mümkündür. Öyle ise davalının tanıkları dinlenmeli ve davacının buna yönelik varsa karşı delilleri toplanmalı davalının sözleşmenin yapılması sırasında temel hataya düşürüldüğü tespit edildiği takdirde bu gerekçe ile davanın şimdiki gibi reddine, savunma kanıtlanamadığı takdirde yukarıda belirtilen yasal kurallar çerçevesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece sözleşmenin hukuki tanım ve yorumunda yanılgıya düşülerek ve eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.5.1995 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararı Arıyorum Adalet Bakanı Meslektaşların Soruları 3 11-03-2008 16:19
Yargıtay Kararı arıyorum Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 1 06-09-2007 17:46
yargıtay kararı arıyorum gencerx07 Meslektaşların Soruları 4 23-06-2007 14:29
Yargıtay Kararı arıyorum HÜLYA ÖZDEMİR Meslektaşların Soruları 13 02-04-2007 20:23
Bir Yargıtay Kararı arıyorum Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 1 01-03-2007 10:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05730796 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.