Fiili ayrılık Durumu sayılır mı?

Yurt dışında alınan bir boşanma ilamı Türkiye mahkemelerinde tenfiz edilmek istenmiş yetki itirazı sonucu dava takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmış yine 2003 yılında boşanma davası Türkiye'de açılmış ancak bu davada açılmamış sayılmıştır. M.k md 166/son fıkra hükmüne dayanarak fiili ayrılık sebebiyle boşanma davası açılabilir mi?
( eşlerin birbirini 23 senedir görmediklerini belirtmek isterim) Çok değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.

Alıntı: Yurt dışında alınan bir boşanma ilamı Türkiye mahkemelerinde tenfiz edilmek istenmiş yetki itirazı sonucu dava takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmış yine 2003 yılında boşanma davası Türkiye'de açılmış ancak bu davada açılmamış sayılmıştır. M.k md 166/son fıkra hükmüne dayanarak fiili ayrılık sebebiyle boşanma davası açılabilir mi? ( eşlerin birbirini 23 senedir görmediklerini belirtmek isterim) Çok değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.

Sayın Doğukağan;

Mahkeme, 23 sene gibi uzun bir süredir ayrı olan çiftin boşanma davasında 166/son hükmüne dayanamaz, zira öncesinde açılmış, reddedilmiş ve kesinleşmiş bir boşanma davası bulunmamaktadır.

Ancak evlilik birliğinin ortadan kalktığı kanaati ile boşanma kararı verilmesinde de sakınca bulunmamak gerektir.

Saygılarımla..

Alıntı: Yazan Av. Engin EKİCİ Sayın Doğukağan; Mahkeme, 23 sene gibi uzun bir süredir ayrı olan çiftin boşanma davasında 166/son hükmüne dayanamaz, zira öncesinde açılmış, reddedilmiş ve kesinleşmiş bir boşanma davası bulunmamaktadır. Ancak evlilik birliğinin ortadan kalktığı kanaati ile boşanma kararı verilmesinde de sakınca bulunmamak gerektir. Saygılarımla..

Eşlerin mal rejimi konusunda durumları nasıl olacaktır . M.k göre 2002 önce eşlerin mal rejimi tercihi yoksa mal ayrılı rejimi geçerliydi ancak 2002 den sonra bu husus değişti mal ayrılığı rejimi değil edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşlerin durumu göz önüne alınarak 23 senedir ayrı ülkelerde yaşama birbirine maddi konuda yardım olmadan yaşamaları. Bu kişilerin 2002 den sonra kendi edindikleri malların olası bir boşanma ve ölüm durumunda( eşlerden birinin) durumu sizce ne olacaktır?

Alıntı: Yazan Doğukağan Eşlerin mal rejimi konusunda durumları nasıl olacaktır . M.k göre 2002 önce eşlerin mal rejimi tercihi yoksa mal ayrılı rejimi geçerliydi ancak 2002 den sonra bu husus değişti mal ayrılığı rejimi değil edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşlerin durumu göz önüne alınarak 23 senedir ayrı ülkelerde yaşama birbirine maddi konuda yardım olmadan yaşamaları. Bu kişilerin 2002 den sonra kendi edindikleri malların olası bir boşanma ve ölüm durumunda( eşlerden birinin) durumu sizce ne olacaktır?

Evlilik birliğinin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde fiilen sona ermiş olduğu gerçeği karşısında, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Medeni Kanun ile kabul edilmiş olan edinilmiş mallara katılma rejiminin somut durumda katı bir şekilde uygulama olanağı bulunmadığını düşünüyorum.

Yurtdışı giriş çıkış kayıtları 23 yıl boyunca ayrı yaşadıklarını ispatlamada delil olacaktır.Kolay gelsin.

01.01.2002 tarihinden sonra medeni kanun taraflara mal rejimlerini seçme konusunda süre vermiştir. Bu süre zarfında hiçbir şey yapmayan taraflar edinilmş mallara katılma rejimine tabi olmaktadırlar.
Bahse konu malların paylaşımı içinde TMK m.231 Katılma alacağı talebinde bulunulması gerekmektedir. Davacını mallar üzerinde ki herhangi bir katksını ispatlama gibi bir yükümlülüğüde bulunmamaktadır.

Birde, umarım davalının adresini biliyorsunuzdur. Zira, bilmediğiniz bir durumda adres tespiti için mahkemeden Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılmasını talep etmeniz gerekecektir.

Alıntı: Yazan Doğukağan Yurt dışında alınan bir boşanma ilamı Türkiye mahkemelerinde tenfiz edilmek istenmiş yetki itirazı sonucu dava takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmış yine 2003 yılında boşanma davası Türkiye'de açılmış ancak bu davada açılmamış sayılmıştır. M.k md 166/son fıkra hükmüne dayanarak fiili ayrılık sebebiyle boşanma davası açılabilir mi? ( eşlerin birbirini 23 senedir görmediklerini belirtmek isterim) Çok değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.

Tecrübe ettiğim için söylüyorum; 166/son için red kararının Türkiye'de tanınması ve kesinleşmesi gerekmektedir. Ancak bu tarihten itibaren 3 yıl bekleyip davayı açmanız gerekeceğinden bu kısa vadede doğru bir yol değildir.
Diğer yolları denemenizi tavsiye ederim.Saygılarımla..

Ek düzeltme: Yurtdışında boşanılmışsa da yine tanıma-tenfiz gerekecektir.

Ortak Bir Yaşam Alani Kalmamiştir Birlikte Evliliği Devam Ettirme Çekilmez Hale Geldiği Için Boşanma Davasi Açabilirsiniz. AYRILIK SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI AÇILABİLMESİ İÇİN DAHA ÖNCE AÇILMIŞ OLAN DAVA DA MAHKEME KARARI OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.
MAL REJİMİ KONUSUNDA DA 2002 YE KADAR MAL AYRILIĞI 2002 DEN SONRA DA EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ UYGULANMASI GEREKİR.
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2013/8-375

K. 2013/520

T. 17.4.2013
Taraflar 20.9.1990 tarihinde evlenmiş 12.12.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 13.10.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı ( 743 sayılı TKM.nin 170. m. ), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ( 4721 sayılı TMK.nun 225/2. m. ) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir ( 4721 sayılı TMK.nun 202.m ).