Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

replik dilekçesindeki bir ibare sizce hakaret olur mu?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-10-2007, 08:21   #1
tiyerianri

 
Varsayılan replik dilekçesindeki bir ibare sizce hakaret olur mu?

Kıymetli arkadaşlar;davacı vekili replik layihasında müvekkile şunu demiş: Davalı taraf müvekkilimin hakkını gasp etmiştir,kanun önünde bunun hesabını vermelidir.Müvekkile resmen gasıp denmiş bence biraz ağır bir itham siz ne düşünürsünüz?
Old 27-10-2007, 08:47   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın tiyerianri

Hayat çok zor. Hakaret etmek bile zor. Hakaret etmek için aşağılama kastıyla uygun sözcüğün uygun yerde söylenmesi gerekir. Bir sözcüğün yanlış kullanılmasıyla hakaret oluşmaz kanısındayım.

Saygılarımla

Meraklısına Not:
Roma Hukuku Hocam Sayın Prof. Kudret Ayiter’den dinlemiştim: Bir Romalı birine hakaret edeceğinde hemen ağzına geleni söylemezmiş. Önce gidip bir söz yazarı bulur, yazdırdığı tumturaklı hakaret sözlerini bir besteciye götürür, şarkı haline getirtir ve tuttuğu çalgıcı takımıyla muhatabının evinin önünde bu eseri icra ettirirmiş. J
Old 27-10-2007, 09:01   #3
tiyerianri

 
Varsayılan

Sayın Konyalı
Sizce burada yanlış kullanılmış bir sözcük mü var?Yani gasp etmişi hakkını yemiştir mi diye yorumladınız.
Old 27-10-2007, 09:09   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Evet. Eğer aksi olsaydı gaspın nasıl yapıldığı, neyin nasıl zorla alındığı anlatılırdı. Böyle bir açıklama yapılmış olsa bile söylenenler hakaret suçunu oluşturmaz; iftira veya suç tasnii suçunu oluşturur kanısındayım.

Saygılarımla
Old 27-10-2007, 09:37   #5
tiyerianri

 
Varsayılan

Teşekkürler sayın Konyalı size katılıyorum.
Old 27-10-2007, 20:11   #6
Av.İrfan Sönmez

 
Varsayılan

Hakaretten söz debilmek için kişilik haklarına saldırı olması, tezyif ve tahkirin bulunması gerekir. Ayrıca vekil davasını en vurucu ve beliğ cümlelerle savunmak zorundadır. Hakkı gasp etmek, ceza kanunundaki yağma suçu ile aynı değildir. Burada hak yemekten, birinin hakkına tecavüz etmekten söz edildiği kanaatindeyim. Zaten davacı hahkkının yenildiğini söyleyerek, haksızlığa uğradığını ifade ederek dava açar.Dolayısıyla cümle bir bütün olarak değerlendirildiğinde kişilik haklarına tecavüz olmadığı kanaatindeyim.
Old 28-10-2007, 03:51   #7
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan replik dilekçesindeki bir ibare sizce hakaret olur mu?

Bu arada savunma dokunulmazlığını da (sadece avukatlar için değil taraflar için de geçerlidir) unutmayalım

Saygılar.
Old 28-10-2007, 14:29   #8
ali ekmekçi

 
Varsayılan

arkadaşlar ben bunu yanlış karar verdiğine inandığım bir hakim için yazdım..yani savunma hakkımız gasp edilmiştir diyerek...manevi tazmimat açtı aleyhime yerel mahkeme reddetti fakat yargıtay aleyhime bozdu ve tazminat ödedim anlayacağınız bu nevi kelimeleri kullanmakta dikkatli olalım zaten bir davayı kazanmamızda bence bu yaklaşımın önemi hiç yoktur....Saygı ve sevgilerle...
Old 29-10-2007, 05:04   #9
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan replik dilekçesindeki bir ibare sizce hakaret olur mu?

Sayın Ekmekçi

Ben Yargıtay da dahil olmak üzere bir çok yerde bu ibareyi kullandım. Bana karşı dava açan olmadı. Ben ibareyi kullanırken .... eylemler savunma hakkımızı kısıtlamıştır diyerek kullandım. Sizin olayınız ilginç gelişmiş.

Tazminatı ödemişsiniz. Artık geçmiş. Bence sitemizin sanık avukatına bir danışsaydınız. Sanıklık uzmanı o.

Saygılar
Old 29-10-2007, 13:09   #10
ARİF MUTLU

 
Varsayılan hakaret

Replik dilekçesinde bu gibi bir sözcük kullanımınında kasıt,ı hakaret olmadığı için suçun manevi unsuru oluşmamıştır. Dolasıyla bir sonuç çıkmaz düşüncesindeyim. Ancak müvekkiliniz alehine gasp iddiasına ilişkin bir şikayet var ve k.y.o.k. ile sonuçlanmışsa iftiradan suç duyusunda bulunmanız mümkün. Saygılarımla
Old 30-10-2007, 21:53   #11
filozof346

 
Varsayılan

savunma dokunulmazlığının sınırları olduğunu hepimiz biliyoruz. öncelikle ileri sürülen iddaaların olayla ilgisi olması gerekir. bu çok önemlidir. zira olayla ilgili olmayan iddaların hakaret kastına karine teşkil ettiğini söyleyebiliriz.
Old 30-10-2007, 22:11   #12
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Öncelikle tam sağlıklı bir yorum yapabilmek için dosyanın tamamını görmek lazım.Ancak kendimizi hukuk fakültesinde bir sınavdaki bir öğrenci yerine henry kardeşimi de soruyu soran öğretmen yerine koyarsak ben şu yanıtı verirdim:Replik dilekçesinden bahsedildiğine ve davacı taraf dava dilekçesinde değil de replik dilekçesinde bu ibareyi kullandığına göre ortada TCK anlamında gasp suçu yoktur.Replikteki gaspın anlamı bir hakkın yerine getirilmemesidir.Buraya kadar bir hakaret ya da başka bir suç yoktur.FAKAT DAVACI DEVAM ETMEKTE KANUN ÖNÜNDE HESAP VERİLMESİNİ İSTEMEKTEDİR.Hesap verimesini istemek bir suç sözkonusu olduğu zaman daha doğrusu yaptırımı tazminat ya da alacak olmayan fiillerede sözkonınusu olur.Burda hakaret suçu vardır.tck madde 128 deki iddia ve savunmanın dokunulmazlığı kapsamına da girmez.
Old 31-10-2007, 10:10   #13
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Tartışma konusu,aslında,iddia ve müdafaanın dokunulmazlığı ile ilgili bir konu ve bu kavramla ilgili yasal düzenlemeleri(Eski TCK m 486/2 ve yeni TCK m 128)ve ilgili içtihatları,dün,Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu bölümünde,Hukukçunun Dili başlıklı forum konusu kapsamında yazmıştım. Bu kavram ,iddia ve müdafaa ile ilgili olmak kaydı ile,avukatların hakaret serbestisi ve kapsamı gibi yorumları içeren ve sınırları çizen içtihatlar da konuya ekli olarak yazılı.
Old 31-10-2007, 11:31   #14
hukukcu15

 
Varsayılan

"Davalı taraf müvekkilimin hakkını gasp etmiştir,kanun önünde bunun hesabını vermelidir.Müvekkile resmen gasıp denmiş "
SAYIN TİERİHANRİ ,
Zaten müvekkilinize gasıp denmediğini ; kurulan cümleden bunun sizin yorumunuz olduğunu anlıyoruz. Kaldı ki gasp hukuki bir tabirdir.Siz olsanız nasıl bir cümle kullanırdınız , müvekkilinizin hakkına tecavüz edildiğini düşündüğünüzde. "Karşı taraf müvekkilimin hakkına tecavüz etmiştir" mi ?Burada da tecavüz eylemi var ki bu da suç konusu bir eylem.
Biraz daha iyiniyete şans tanımalıyız özellikle muhatabımız meslektaşımızsa , diye düşünüyorum. İyi çalışmalar.
Old 31-10-2007, 11:40   #15
tiyerianri

 
Varsayılan

Müvekkilim için gasp etmiştir deniyorsa bu cümleden müvekkilime ne kadar iyi bir insan olduğunun söylendiği yorumunu mu çıkartmalıyım.
Old 31-10-2007, 12:03   #16
hukukcu15

 
Varsayılan

Bir eylemin kötü , fena , çirkin olması başkadır ; Ceza Kanununda belirtilen suç veya suçları oluşturması başka bir durumdur. Hatırlatmak gerekir ki bir eylemin suça konu olması için tipiklik unusuru , maddi unsurları , kastın mevcudiyeti açısından Kanunda yer alan unsurları içermesi gerekmektedir. Dilekçelerde bizi her rahatsız eden cümle herhengi bir suçun sübutuna sebep olmaz. Anlatmak va anlaşılmasını istediğim husus sadece buydu. İyi Çalışmalar
Old 31-10-2007, 12:38   #17
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

İddia ve Savunma"nın dokunulmazlığı kavramı ve bu konu ile ilgili eski ve yeni TCK maddeleri ile ,ilgili içtihatları içeren dünkü mesajda(Hukuk ve Türkçe grubu,
Hukukçunun Dili konusu kapsamında yazılı) geçmeyen,başka içtihatlar :

" Sanık avukatın,sanık vekili olarak verdiği temyiz dilekçesinde,katılan hakimi kastederek : "... mahkeme beraat kararı vermesi gerekirken 10 günlük hapsen tazyik cezası vermiştir.İnsan hukukçuluğundan utanıyor,şu karar yurt dışında basına verilse bizi Afrika Kanunları ile idare ediliyoruz zannederler.Hayret...! İstanbul ilindeki bir mahkeme hukukun inceliğini nasıl bilemez,bunu anlamak mümkün değil ve yine eyvah.... Kanunu iyi okumak gerekir ve anlamak gerekir diye düşünüyoruz" demek suretiyle,katılanı küçük düşürmüştür.Dilekçede yer alan bu sözlerin dava ile ilgisi ve yararı da bulunmadığından,sanığın savunma dokunulmazlığından yararlanması mümkün değildir." CGK 29.9.1998 4/225-316
-------------------------------------------------------
"Savunma hakkı nedeniyle hakaret/sövme suçunu düzenleyen TCK(Eski TCK)m 486 nın uygulanabilmesi için,söylenen sözlerin davanın yazgısını belirlemede zorunlu ve davanın konusuyla mantıksal açıdan bağlantılı bulunması,iddia ya da savunmaya yarar sağlaması gerektiği gözetilerek sorunun bu açıdan tartışılması ve sözkonusu maddenin nesnel ve öznel koşullarının irdelenmesi zorunlu iken sözlerin savunmaya yönelik olduğu gerekçesi ile beraat kararı verilmesi doğru değildir."
4 CD 16.3.1993 1276/2135
-------------------------------------------------------
Savunma dokunulmazlığı kapsamında,avukatların,sert ifadeler kullanması kabul edilmekte olduğundan,"hakkımızı gasbetmiştir" şeklindeki ifade,amaç ile birlikte yorumlandığında,kaba,sert,ancak suç kastı taşımayan bir ifade gibi görünmekte.Davacı,.zaten hakkının tecavüze uğradığını düşünerek dava açtığı için,bu eylemi ifade eden tabirler kullanması da olağan sayılacaktır.Bir avukatın kullanmaması gereken,daha uygun kelimelerle ifade edebileceği bir kavram olsa da.
Old 31-10-2007, 13:07   #18
tiyerianri

 
Varsayılan

Bu kadar fikir zenginliği olması çok güzel.İlgilenen arkadaşlara teşekkürler.Ben de henüz suç duyurusunda bulunmaya karar vermiş değilim.Ama düplik dilekçesinde mukabele-i bilmisil ile cevap vereceğim kesin.
Old 31-10-2007, 13:16   #19
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Bence Tiyerianri,kendisine kaba ve çirkin gelen,hakaret olup olmadığını araştırmaya iten,suç vasfı gördüğü öyle bir eylemi tekrar etmemeli,karşılık vermemeli,bu kaba ve avukata yakışmayan(suç vasfı olmasa bile) ,daha güzeli ile ifade edilebilecek kavramları,kendisine en yakışan kelimelerle anlatmaya devam etmeli. Karşı olduğumuz çirkinlikleri biz yapmamalıyız,herkes kendi tarzını işletmeli. Özellikle hukukçular olarak,bizler,suça suç ile,haksızlığa haksızlık ile,kötülüğe kötülük ile karşılık vermeyecek kadar iyiliği,doğruluğu,doğru yöntemleri yapımıza yerleştirmiş olan/olması gereken kişileriz.

Eskilerin çok güzel bir sözü var :

" Üslub-u beyan,ayniyle insan"
Old 29-11-2010, 20:43   #20
tangela

 
Varsayılan

Bu konudaki tüm konuları okudum ama ne yapmam konusunda tam karar veremiyorum. Olay şu şekilde;
Alacaklı avukatı müvekkile hacize geldi ve muhafaza yaptı. 700 parça mal aldı. Aradan 2 gün geçtikten sonra alacaklı avukatı tarafımı arayarak malların yarısının eksik olduğunu beyan etti. Bende kendisine haciz zaptında da yazdığı gibi mallar tek te tespit yapılarak noksansız olarak teslim edildiğini ve kendisinin ve icra memurunun da bu tutanak altında imzası olduğunu beyan ettim. aramızdaki dava devam ederken alacaklı avukatı dava dilekçesinde müvekkilim mal kaçırdığını ve benim vekil olarak da kişisel çıkarlarım doğrultusunda bu duruma yardım ettiğimi ve davalı şirket sahibinin müstakbel eşi olduğumu beyan etmiştir. Bende cevap dilekçesinde böyle bir ilişkinin olmadığını,olsa dahi bu beyanın dava ile ilgisi bulunmadığı ve bu tavrının devamı halinde baroya şikayet edeceğimi beyan ettim. Tabi alacaklı avukatı hemen beni baroya şikayet etmiş ve malları eksik teslim ettiğimi,alacaklı vekili ve icra memurunu töhmet altında bıraktığı ,davalı tarafın nisanlısı olduğumu ,kişisel çıkarlarım için mesleğin onuruna haysiyetine ahlakına leke getirdiğimi,haysiyetsizce davrandığımı ,mesleğin saygınlığına uymadığımı yazan bir dilekçe vermiştir.
1- Savunmamda malların icra memuru tarafından teslim alındığını,bu durumun zapta geçtiğini ve icra memurunun mallar eksiksiz olarak yediemine teslim edilmek için yola çıkıldı yazdığı ,aksi halde dahi bu durumda benim sorumluluğumun olmadığını beyan ettim
2-Şikayet dilekçesinde yazılanlar hakaret kabul edilebilir mi?
3-Manevi tazminatın dışında baroya şikayet edebilir miyim
?
4-Alacaklı vekili 3.kişilere benim davalı tarafla fotoğraflarımı çektirdiğini söylüyormuş.Bu durum karşısında ne yapabilirim ?
Saygılarımla
Old 30-11-2010, 15:17   #21
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

Sn Tangela;
Anlattığınız olayda kesinlikle meslek kurallarına aykırılık vardır. Bunun dışında hacizli malları kaçırmakla itham edildiğinizden iftira ve hakaret suçlarının da oluştuğunu düşünüyorum.
Saygılar
Old 30-11-2010, 16:05   #22
tangela

 
Varsayılan

sn Muzaffer Erdoğan bey ilginize teşekkür ederim . Meslektaş olarak keşke aramızda böyle sıkıntılar olmasa.Peki fotoğraf iddiası için de mi iftira suçu oluşur?
Bu aşamada hemen manevi tazminat davası açmalı mıyım?
Old 30-11-2010, 17:33   #23
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

Fotoğraf meselesi biraz karışık. Sadece çektirdiğini söylemiş. Bir dedikodudan öteye geçmiyor. Yaygınlığını kanıtlayabilirseniz manevi tazminat hakkınızın doğabileceğini düşünüyorum. Ancak; gerçekten o insanla bir ilişkiniz varsa bunu inkar etmek yanlış olur. Ben eşimin de, kardeşimin de, sevgilimin de davasına girerim. Onlar bana güvenir. Onların haklarını savunmak da en başta bana düşer. Eşinin davasına giriyor diye birisi bana bir şey söyler, itham etmeye kalkarsa güler geçerim veya küfür ederim. Eşimin davasına ben girmeyeceğim de kim girecek?
Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dava Dilekçesindeki Sözler Hakaret Sayılır mı? Manevi Tazminat Davası açılır mı? ağaoğlu Meslektaşların Soruları 13 01-12-2010 21:37
tanık beyanı hakaret suçuna konu olur mu? avserdarozan Meslektaşların Soruları 8 26-09-2008 09:18
Sizce Başka FAkültenin Yararı olur mu? Emre GENÇ Hukuk Lisans Eğitimi 27 12-08-2008 11:37
siteye farazi dava yarışması konsa yada çok şıklı hukuk soruları sorulsa nasıl olur? obaykan Site Hakkında Yazışmalar 3 10-10-2007 09:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07139802 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.