Kredi kartı çalınmasında sorumluluk

merhabalar

geçmişte bu tarzda sorulan soruları, yanıtlarını ve büromuzdaki kaynakları taramama rağmen sorumun çözümünü bulamadım.

Olay şu: müvekkil 2008 kasım ayınd kredi kartını kaybedip bunu bankaya bildiriyor. banka kredi kartını bir hafta kadar sonra kullanımdan kaldırıp yeni kart gönderiyor. Bildirimi alıp kullanımdan kaldırdığı süre içerisinde yapılan harcamaları da hesap özetine yansıtarak tahsil edilmesini istiyor. Bu harcamaları hesaba geçiriyor.

Daha sonra yeni kredi kartı müvekkilin eline geçmeden hırsızın eline geçiyor(nasıl olur demeyin olmuş...hırsızın kapı komşusu olmasından şüpheleniyorlar). Bankaya yeniden talimat verip bu kartın iptal edilmesini istiyorlar. Banka bu talimatı da gecikmeli işleme koyuyor. Yapılan harcama itirazlarımızın sonucunda banka geç de olsa halışveriş yapılan mağazalardan slip fotokopilerini tarafımıza gönderiyor. Hepsi ayrı ayrı imza kullanılarak yapılmış alışverişler.

Sorularım şunlar olacak,
1- Bankanın bu konuda sorumluluğu var mıdır? Varsa neye dayanmalıyım?
2- Alışveriş yapılan tüm mağazalara karşı tazminat davası açmayı düşünüyorum doğru bir yol mudur?
3- Alışverişlerde pin(şifre) kullanma zorunluluğu olduğunu biliyorum, alışveriş mağazalarının şifre bilmeyen müşteriye kimlik göstermesi karşılığında imza attırarak işlem yapma uygulaması doğru mudur?

Öncelikle bankalar kredi kartalrın teslimi, kullanımı ile ilgili gerekli güvenlik önelmelerini almakla yükümlüdür. Hem bankacılık kanunu hem de Tüketicinin Korunması Yasası kapsamında bankaların ayrı bir özen borcu var.

Bankaların kendi iç yönetmeliklerinde kredi kartlarının teslimi çok sıkı şekil şartlarına bağlı. Kredi kartları kişinin bizzat kendisi veya birinci derecede yakınna imza karşılığı teslim edilmesi lazım. Şifre ise ayrı bir zarfta gönderilmei lazım hepsinin imza karşılığı teslim edilmesi lazım.

Ben böyle bir davada bankanın kart dağımıtı ile ilgili iç yönergesi ve dağıtm yapan kargo şirketi ile yaptığı sözleşmeyi istetmiştim. Kendi koydukları kurallara uygun işlem yapmıyorlar. Bir çok dağıtım şirketi alt şirketlere veriyor aldığı işleri. Dağıtıcı elemanalara eğitim vermiyorlar v.s. Açacağınız davada siz de istetirseniz faydalı olur mutlak bir açık bulursunuz.

Alışveriş yapan mağazalar da olayda sorumlu bence. Çünkü eğer şifre girilmiyor ise; mutlaka kimlik kontrolü yapmaları lazım. Ayrıca yine bazı bankalar şifresiz alış veriş yapıldığında ya da belli bir limitin üzerinde alış veriş yapıldığında cep telefonuna uyarı mesajı gönderiyor.

Öz olarak hem banka hem de alış veriş yapılan üye işyerlerine birlikte dava açmanızı öneririm.

Esasen bu tür sıkıntılar çok sık yaşanıyor bir kısmında miktarlar büyük olamadığı için çoğu kez yargıya yansımayabiliyor. Bankaların da gücü karşısında karar almakda zor yargı kurumlarından. Bu tür davalara ilişkin alınan yargı kararlarını bir merkezde toplamak lazım. Belki bu konuda tüketici derneklerinde örnek karar ve uygulamalar olabilir. Tüketici Derneklerinden de yardım alabilirsiniz diye düşünüyorum.

Elde ettiğmiiz sonuçları da THS'de paylaşırsak diğer meslektaşlarımızda faydalanır.

Sayın Çınar,
Aşağıda 5464 sayılı kanunun ilgili hükmünü ekliyorum. Umarım işinize yarar.

Alıntı: Kartın haksız kullanımı ve sigortalanması MADDE 12 – Kartın ya da 16 ncı maddede belirtilen bilgilerin kaybolması veya çalınması halinde kart hamili, yapacağı bildirimden önceki yirmidört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan yüzelli Yeni Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Hukuka aykırı kullanımın, hamilin ağır ihmaline veya kastına dayanması veya bildirimin yapılmaması hallerinde bu sınır uygulanmaz. Kart çıkaran kuruluş, yapılacak talep ve ilgili sigorta prim bedelinin ödenmesi koşulu ile kart hamilinin birinci fıkrada belirtilen yüzelli Yeni Türk Lirası tutarındaki sorumluluğunun sigortalanmasını sağlamakla yükümlüdür. Kartların sigortalanması ve sorumluluğun paylaşılmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Fikir vermesi açısından benzer bir davamızdan söz etmek istiyorum:

A şahsı kartının bankamatik ağzı tarafından yutulması üzerine banmatiğin telefonundan ekranda gördüğü 444 0 .... numarayı arıyor. Karşısına, ayniyle müşteri hizmetleri telefonu gibi müzikler reklamlar vsler çıkıyor. Sonra müşteri temsilcisi olduğunu söyleyen şahıs çıkıyor ve "doğum tarihiniz , annenizin kızlık soyası ".. vs sorular arasına "şifreniz" sorusunu da sıkıştırarak bunu öğreniyor ve yarın öğleden sonra herhangi bir şubeden kartınızı alabilirsiniz diyor.

Müvekkil ertesi gün bankadan gelen "kartınızla fazla miktarda ve değişik yerlerde ödemeler var" telefonu üzerine durumu anlıyor.

Biz burda bankanın kusurlu olduğunu gerekli özeni göstermediğini belirterek dava açtık ve neticeden müvekkilin şifreyi söylemesi nedeniyle 1/4, bankanınsa 3/4 kusurlu olduğu tespit edilerek borcun 3/4'ünden müvekkil kurtuldu. Karar onarak kesinleşti. Bence de doğru bir karardı...

Yanıt ekleyen üyelerimize teşekkür ederim. Araştırmam sonucu oluşacak kanaatimi ve açtığım davayı da paylaşacağım.

Daha çeşitli ve genişletici fikirler eklenirse sevinirim.

Saygılarımla.