ilamlı takip,tavzih kararı,takibin iptali

Tüm meslektaşlarıma kolaylıklar diliyorum.İzah edeceğim konu hakkında değerli fikirlerinizi bekliyorum.Asliye ticaret mahkemesindeki bir davada davalı vekili idim ve dava reddedildi.
Kararı alınca vekalet ücreti yönünden ilamlı icra takibi yaptım.Kararda vekalet ücreti kısmında (diğer kısımlar doğru) "....davalıdan alınıp davacıya" verilmesine yazılmış.Hatalı olduğumu kabul etmekle birlikte bunun gayri ihtiyari farkına varamadım ve davacı vekili takibin iptali için icra mahkemesine şikayetçi olmuş.
Takibin iptal edilmemesi için tavzih dilekçesi verdim.Tavzih dilekçemin bir suretini de ekleyip icra mahkemesine cevap dilekçesi koydum ve maddi hata olduğunu, davanın reddedildiğini ,vekalet ücretine dair olan kısımda yazım hatasından kaynaklı hususun açıkça anlaşıldığını, düzeltilmesi için dilekçe verdiğimi,tavzih edilmiş kararı sunmam için süre verilmesini şikayetin reddini istedim.
Ertesi gün tensip zaptı düzenlenmişti ve zabıtta tavzih dilekçesinin ve tavzih edilmiş kararın bir örneğinin mahkemeden istenilmesi ile taraflara duruşma günü verilmişti.
Davacı vekili dosya üzerinden karar verilmesini talep etmişken mahkemenin duruşma günü verip kararı istemesi takibin iptal edilmeyeceğini düşündürmüştü.Ancak tavzih edilmiş karar sunulmasına rağmen hakim duruşma gününde şikayeti kabul etti.Her takibin takibin açıldığı günün şartlarına göre kabul edilmesi gerektiğini belirtip iptal kararı ile karşı tarafa vekalet ücreti verdi.
Ben haksızlık olduğunu düşündüğümden kararı temyiz etmek istiyorum.Çünkü hem karar doğru değil hem de madem dosya üzerinden zaten anlaşılan bir husustan takibi iptal edilebilecekken tavzih edilmiş kararı isteyip duruşma günü verip karşı tarafa vekalet ücreti vermesini de doğru bulmuyorum.Davadan önce birkaç meslektaşıma sorup fikir almıştım onlarda haklısın demiştiler ama yanılmışım.Temyiz etmeyerek kararı yeniden takibe koyabilirsem de dediğim gibi bu kararı da haksız bulmakla birlikte dayanağım olsun istediğimden temyiz edersem konuyla ilgili görüşlerinizi ve varsa karar örneği rica ediyorum.Teşekkür ederim.

Sayın Meslektaşım, benzer bir yerel mahkeme ilamından kesit sunmak isterim:
".......İİK'nın 24 ve 32. maddeleri uyarınca takip talebini alan icra memuru resen, özellikle ilama uygun bir icra emri düzenlemek zorundadır........ Dava konusu olayda icra dairesinin düzenlemiş olduğu icra emri işlemi denetlenecektir......... İcra dosyasında ilama aykırı olarak düzenlenmiş olan icra emri (memur işlemi) iptal edildiğinden, davalı tarafın vekalet ücretinden sorumlu olmayacağı düşünülmüş şikayetin kabulü ile icra emrinin davacı bakımından iptali yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur........."
Elimde bu konuda Yargıtay ilamı yok ise de, iptal edilen bir icra emrinin memur işlemi olduğu gerekçesiyle şikayete maruz kalan taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği yönündeki yukarıdaki ilamı paylaşmak istedim.
Şahsen, icra hukuk mahkemesinin ŞİKAYETİN KABULÜ yönünde vermiş olduğu kararın haksız olduğunu düşünmüyorum, yanlış bulduğum yön bizim dosyamızda olduğu gibi icra emrinin iptaline karar verebilecekken takibin iptaline karar vermiş olması ve de sizin aleyhinize vekalet ücretine hükmetmiş olmasıdır. Neticede icra emrini tanzim eden icra memuru sizi uyarmalı, hüküm fıkrasına aykırı icra emri göndermemeliydi. Size "talebin hüküm fıkrasına uygun değil, tavzih getirmelisin" demeliydi. Ve icra hukuk mahkemesi takibinizi değil, icra emrini iptal etmeliydi. Size de hata icra memuru hatası olduğundan vekalet ücreti yüklememeliydi.. diye düşünüyorum.(Bizim davalar seri açılmıştı, toplam 33 ayrı şikayet yapılmış ve hepsinde de vekalet ücreti talep edilmişti. Yerel mahkeme icra emrini iptal etti fakat aleyhimize vekalet ücreti takdir etmedi. Yanlışlığın bir yazım hatasından kaynaklandığını başından beri çok iyi bilen karşı taraf da temyize gitmediğinden kararlar bu haliyle kesinleşti. O yüzden bu hususta Yargıtay ne der bilemeyeceğim.)
Kolaylıklar dilerim.

Sayın meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim.Ben de ne yapabilirim diye düşünüyordum.Çünkü tefhimle başlayan temyiz sürem dolmasa da kararı temyiz sınırının altında kaldığı(1.100tl) temyiz edemeyeceğimi,daha doğrusu etsem de sınırdan talebimin reddedileceğini hatırladım.Bu durumda ne yapılabilir diye düşünürken aklıma birkaç şey geldi ama onlarda tam netleşmedi.Bunlardan biri de şuydu:Her ne kadar ilk mesajımda takibin iptaline ve vekalet ücretine hükmetti desemde vekalet ücreti kısmını ben duruşmalı olduğundan hükmedecek diye düşünüp yazmıştım.Çünkü KISA KARARDA vekalet ücreti yazmıyor,masraflar yazmıyor.şikayetin kabulü ile takibin iptali diyor ve sonrada yargı yolu açık olmak üzere temyiz edilebileceği yazıyor.Acaba bu durumda temyiz etmeden bekleyip gerekçeli kararı görsem vekalet ücretine hükmetmediyse benim açımdan çok önemli değil tavzih edilmiş ve kesinleşmiş karara göre yeniden takip yaparım.Ancak vekalet ücreti ve yargılama giderlerini davalıya yüklediyse ki öyle yapacaktır mutlaka temyzi edip sürenin kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olmaması ve bu halde temyiz süresinin başlangıcının gerekçeli karara göre hesaplanmasını deyip (bu konuda sitede bir karar buldum.Yrg.12 hd.2003/12183,3003/14591,19.6.2003) temyiz edeceğim hem takibin iptal nedenleri ile ilgili hem de sizin belirttiğiniz hususlara da değinirim diye düşündüm.Esasen davalı vekili olarak kasıtlı yaptığım bir durum yok.Davacının affedersiniz utanmasa hüküm tavzih edilmeseydi önceki haliyle kendisine verildi diye hükmü icraya koyabileceğini dahi düşünmeye başladım.İlamı hakim gördükten ve tavzih için bize bir nevi süre verip sonra takibi iptal etmesini anlamış değilim.Dediğim gibi bir şekilde bu takibin iptal kararının da incelenmesi belki mümkün olur diye gerekçeli kararı alınca bu kısa karar gerekçeli karar çelişkisini kullanarak temyiz dilekçesi vermek,temyiz talebim süreden mahkemece reddedilirse bu sefer de bu kararı temyiz ederek veya bulabilirsem başka bir yolla bir şekilde hükmün sınır altında kalması ve incelenmeyeceği durumundan kurtulup incelenmesini sağlamak istiyorum.Fikirlerim henüz çok sağlıklı olmayıp netleşmemiş olduğundan halen farklı bakış açılarına ihtiyacım var.

Sayın Avukat 77, Davanız nasıl sonuçlandı.? Zira aynı dert ile boğuşmaktayım. Takibimizin iptal edilmemesi için değişik yolların arayışı içerisindeyim ancak herhangi bir şey bulamadım. Saygılar...

Sayın Taşdemir mail kutuma düşen mesajı geç gördüm.Lakin hafızamı zorladıysam da aradan çok uzun zaman geçtiğinden hatırlayamadım açıkçası.Ama burada yazdığım gibi olayda icra mahkemesine tavzih kararını sunmamıza rağmen takibi iptal etmişti.Vekalet ücretine de hükmetmemiş olsa gerek ki karşı tarafın bu yönde bir icra takibi yaptığını hatırlamıyorum.Ben de kararı temyiz etmediğimi hatırlıyorum.Bu nedenle temyiz aşaması kısmını bilemiyorum.Takibinizin iptal edilmemesi için benim gibi icra mahkemesine tavzih edilmiş kararı sunabilirsiniz lakin başka da yapılacak bir şey yok gibi görünüyor.Ama mahkeme ben de olduğu gibi takip açıldığı günün şartlarına göre değerlendirilir deyip iptal edebilir.Masraf ve vekalet ücreti yüklemezse takibi yeniden yaparsınız zaten ilamlı takip olacağından masrafı çok tutmaz.Kolay gelsin.

Alıntı: Yazan avukat 77 Kararı alınca vekalet ücreti yönünden ilamlı icra takibi yaptım.Kararda vekalet ücreti kısmında (diğer kısımlar doğru) "....davalıdan alınıp davacıya" verilmesine yazılmış.Hatalı olduğumu kabul etmekle birlikte bunun gayri ihtiyari farkına varamadım ve davacı vekili takibin iptali için icra mahkemesine şikayetçi olmuş.

Böyle bir durumda şikayet yoluna gidip buradan vekalet ücreti çıkartmaya çalışmak ne çiğ bir davranıştır. Maddi hata olduğu açık olan bir durumdan bu şekilde yararlanmaya çalışmak meslek etiğine aykırı bir harekettir. Baroya şikayet yoluna da ayrıca gidilebilir.

Alıntı: Yazan Av. Can DOĞANEL Böyle bir durumda şikayet yoluna gidip buradan vekalet ücreti çıkartmaya çalışmak ne çiğ bir davranıştır. Maddi hata olduğu açık olan bir durumdan bu şekilde yararlanmaya çalışmak meslek etiğine aykırı bir harekettir. Baroya şikayet yoluna da ayrıca gidilebilir.

Can bey çok haklısınız.Ben o zaman hayretler içinde kalmıştım. Üstelik bunu yapan emekli bir hakim. Adliyeden ben yeni avukatlık yapmaya başladığımda o emekli olmak üzere idi ve onda yanlış hatırlamıyorsam bir kaç dosyam bile vardı.Yani beni simaen tanıyordu. Açtığı davada bilirkişi raporu lehe gelince son duruşmaya bilerek gelmedi ben gidip davayı takip ediyoruz reddedilsin dedim. Bunun üzerine beni sonra gördüğünde, davayı takip etmeseydiniz düşecekti dedi. Ben de müvekkilin isteği ve hakları bakımından bunu mesleki olarak yapmak gerektiğini söyledim.Sonrasında vekalet ücreti için takip yapınca da bu mahkeme hatasından kaynaklı cümle hatasını kendi lehine kullanmak için icra mahkemesine şikayetçi oldu ve duruşma çıkışında baro odası kapısında yanıma yaklaşarak benden öğreneceğin daha çok şey var diyerek gülüp çıktı. O zaman kendime kızmış ve fakat mesleki olarak şikayet etmek aklıma gelmemişti. Bugün için bunu neden düşünemediğimi bilmiyorum sanki benim hatam onun şikayet etme hakkıymış gibi gelmişti.Umarım bir daha olmaz ama aklımda olsun. Çok teşekkürler.