çocuğun olmaması nedeniyle evliliğin iptali

merhaba
müvekkilim 8 aylık evli iken eşi çocuğunu olmadığını, doktora götürdüğünü çocuğunun olamayacağı, eşinin bu durumu bildiğini ve bu amaçla 6 yıldır tedavi olduğunu (bu husus gerçek dışı) bu durumun evlenmeden önce kendisinden saklandığını ve aldatıldığını iddia ederek MK 150/2 maddesine göre evlilik iptali davası açmıştır.
sorum şu müvekkil evliliğin bitmesini istemiyor. ayrıca elimizde kadın doğum uzmanından alınmış tedavi sonucu çocuk sahibi olabilir raporu da var. bu durumda karar ne olabilir. içtihat olan yardımlarınızı bekliyorum. ayrıca bu davada manevi tazminat ve nafaka talep edebilirmiyiz. saygılarımla

2. Hukuk Dairesi 2006/5711 E., 2006/12979 K.
EVLİLİĞİN İPTALİ
YANILMA NEDENİYLE EVLİLİĞİN İPTALİ
<LI type=circle>4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 149 ] <LI type=circle>4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 150 ]
"ÖZET"
DAVALININ CİLT (SEDEF) HASTALIĞININ BULAŞICI NİTELİKTE OLMADIĞI VE TEDAVİ EDİLEBİLİR OLDUĞU, ALTSOYUNUN SAĞLIĞI İÇİN AĞIR BİR TEHLİKE DE OLUŞTURMADIĞI VE MEDENİ KANUN'UN 149/2 VE 150/2. MADDELERİNDEKİ HÜKME UYMADIĞI GÖZETİLMELİDİR.

"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.

Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HUMK m. 76)

Türk Medeni Kanunu'nun 149/2. maddesi "eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse" ve Türk Medeni Kanunu'nun 150/2. maddesi ise "davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse" hükümlerini taşımaktadır.

Toplanan delillerden davalının cilt (sedef) hastalığının bulaşıcı nitelikte olmadığı ve tedavi edilebilir olduğu, altsoyun sağlığı için ağır bir tehlike de oluşturmadığı ve yukarıda bahsedilen her iki madde hükmüne uymadığı anlaşılmaktadır. Davacının davasının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bence bu karar biraz yol gösterici. Yani sözü edilen "davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse" hükmü çocuk sahibi olamama durumu için kullanılamaz.Burada bir hastalıktan hatta ağır tehlike oluşturacak bir hastalıktan söz ediliyor. Bence bu kapsama aids gibi tedavisi olmayan ciddi hastalıklar girer. Kaldı ki tıp o kadar gelişiyor, çocuk sahibi olmak için türlü yollar var.

Ayrıca bence hem haksız olan taraf hem de dava açan taraf olduğu için tazminat da nafaka da istenebilir.

Evliliğin iptali davasında diğer meslektaşımıızn sunduğu yargıtay kararı davanız için çözüm buluyor,bilirkişi raporuyla çocuğunun olabileceği kanıtlandığı takdirde dava sonuca bağlanır.Ayrıca olayın öğrenilmesinden itibaren 6 aylık hak düşürücü sürenini geçip geçmediği hususu da şartları oluşmuşsa ileri sürülebilir.Nafaka ve tazminat konusuna gelince MK md.158'de bu durum açıklanıyo.boşanmaya ilişkin hükümler bu olaya da uygulanıyo.Bu nedenle tazminat ve nafaka da talep edebilirsiniz.iyi çalışmalar..

Madde 158 - Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyiniyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur.
Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 1986/10355

K. 1986/11434

T. 29.12.1986

• BOŞANMA DAVASI ( Kısırlık Nedeniyle )

• EVLİLİĞİN BUTLANI

743/m.116

ÖZET : Kısırlık ( çocuk yapma kabiliyetinin bulunmaması ), Medeni Kanunun 116/2. maddesinde öngörülen ve evliliğin bozulmasını ( butlanını ) gerektirecek nitelikte hatayı oluşturmaz.
DAVA VE KARAR : Necla ile İbrahim arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davacı tarafından istenilmekle; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle cinsel iktidarı mevcut olmasına rağmen çocuk yapma kabiliyetinin bulunmaması ( kısırlık ), Medeni Kanunun 116/2. maddesinde öngörülen ve evliliğin butlanını gerektirecek nitelikte vasıfta hatayı oluşturmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ( ONANMASINA ), onama harcının temyiz edene yükletilmesine, oybirliğiyle karar verildi