Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hakki Olmayan Yere TecavÜz-tck 154

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-10-2009, 23:11   #1
Av.Nur

 
Varsayılan Hakki Olmayan Yere TecavÜz-tck 154

Merhaba Arkadaşlar,

Bir müvekkil hakkında TCK 154.maddeye göre,devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yere haksız tecavüz ettiği gerekçesi ile dava açıldı.Yaptığım araştırmalar sonucu TCK 154.maddede 27.2.2009 tarihinde değişiklik yapıldığını, bu değişiklik ile kamu kelimesinin maddeden çıkarıldığını,dolayısı ile devlet arazilerinin işgalinin suç olmaktan çıktığını öğrendim.

Bu değişikliğe ilişkin olarak şezlong yasası adı altında bir çok eleştiri de okudum. Ancak Mahkeme hakimi böyle bir değişiklikten haberi olmadığını,Hazine avukatı da kamu kelimesi çıkarılmış da olsa madde bir kişinin başkasına ait olan yere hakkı olmadığı halde tecavüzünü düzenlediğini,başkasına ait sözünün kamuyu da kapsadığını iddia etti.Bu konu ile ilgili bilgisi veya örnek kararı ,Yargıtay kararı olan arkadaşlarımızın acilen yardımını rica ediyorum.
Old 20-10-2009, 07:55   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Hazine avukatları işi reddetme özgürlükleri olmadığından, kucaklarına doğan haksız davalarda zorunlu olarak inanmadıklarını iddia etmek durumundadır. Bu nedenle kendilerine hoşgörüyle yaklaşılmalıdır.

En doğru yorum Kanun'un gerekçesinde yazar:

(5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU'NUN 154. MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 5841 SAYILI ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN'UN 1. MADDESİNİN GEREKÇESİDİR.)

(TASARININ 2. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 1. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.)

MADDE 2 - Mülkiyet hakkı; kişilerin hukuk düzeninin sınırlan içerinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olmasıdır. Taşınmaz üzerindeki en geniş yetkileri veren aynî hak olan mülkiyet hakkının korunması, hukuk düzeninin vazgeçilmezleri arasında yer alır. Bu sebeple ceza kanunları ve bu arada Türk Ceza Kanunu, mülkiyet hakkına yönelik tecavüzleri cezalandırmaktadır.

Bu çerçevede hakkı olmayan yere tecavüz, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 154 üncü maddesinde suç olarak düzenlenmiştir.

Ancak, 154 üncü maddede yapılan düzenleme ile özel mülkiyete konu olmayan ve kamu tararından her zaman korunması mümkün ve gerekli olan taşınmazlar da kapsama alınmıştır.

Oysa ki, kamuya ait olan veya kamunun hüküm ve tasarrufu altında bulunan malların korunması, idare tarafından, kamu gücünün kullanımı ile her zaman mümkün bulunmaktadır. Öte yandan, kamuya ait taşınmazların ceza hukuku kapsamında korunmasına yönelik hükümler, ilgili kanunlarında yer almaktadır. Şöyle ki; ormanlar bakımından 6831 sayılı Orman Kanunu'nda, kıyılar bakımından 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nda, köylünün ortak yararlanmasma ayrılmış, mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz mallar bakımından Türk Ceza Kanunu'nun 154 üncü maddesinin iki ve üçüncü fıkralarında özel düzenlemeler yer almaktadır. Bu düzenlemeler karşısında kamuya ait taşınmazlar bakımından genel bir ceza hükmünün getirilmiş olması, uygulamada tereddüt ve farklılıklara sebep olduğu gibi yukarıda değinilen idarenin sahip olduğu, aldığı karar ve tedbirleri kolluk gücüyle doğrudan uygulama imkânı karşısında gereksiz bulunmaktadır.

Buna karşılık özel mülkiyete veya özel mülkiyet hakkından kaynaklanan haklara yönelik bir saldın durumunda bunun "hakkı olmayan yerlere tecavüz" suçu olarak cezalandırılması suretiyle, taşınmazların korunması da zorunlu bulunmaktadır. Bu zorunluluktan hareketle yapılan değişiklikle, bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz malın veya eklentilerinin kısmen veya tamamen işgal edilmesi, taşınmazın smırlarmın değiştirilmesi veya bozulması yahut herhangi bir suretle hak sahibinin malından kısmen veya tamamen yararlanmasına engel olunması fiilleri şikâyet üzerine cezalandırılan bir suç olarak düzenlenmektedir.

(Alıntı= Sinerji Mevzuat ve İçtihat)

Saygılarımla
Old 20-10-2009, 08:16   #3
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Merhaba. Aynı konuda bende araştırma yaptım. Ancak tam olrak istediğiniz manada bir yargıtay kararı bulamadım. 27.2.2009 tarihinde yapılan değişiklikten sonra bu madde ile ilgili herhangi bir yargıtay kararı içtihat programlarında yok. mevcut olan yargıtay kararları daha çok köy meralarının işgali ile ilgili kararlar. Hazine arazisi ile ilgili karar ;

T.C.
YARGITAY
3. CEZA DAİRESİ
E. 2007/6904
K. 2007/4192
T. 29.5.2007
• HAKKI OLMAYAN YERE TECAVÜZ ( Asliye Ceza Mahkemesinin Görevli Olduğu - Orman Dışında Kalan Yerler Bakımından Söz Konusu Olacağı )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Hakkı Olmayan Yere Tecavüz - Maddede Belirtilen Cezanın Üst Sınırı İtibariyle Davaya Bakma Görevinin Asliye Ceza Mahkemesine Ait Olduğu )
6831/m. 93
5237/m. 154
5235 /m. 11
ÖZET : Davanın dayanağını oluşturan suç tespit zaptında işgal ve faydalanma yapıldığı belirtilen alanın olay yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davalı tarafından kullanılan parsellerin orman dışında kaldığı, ormanla bir ilgisinin bulunmadığı; Hazine'ye ve şahıslara ait olduğu, dolayısıyla isnat edilen suçun 5237 sayılı Yasa'nın 154. maddesine uyduğu ve maddede belirtilen cezanın üst sınırı itibariyle bu davaya bakma görevinin Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmelidir.

DAVA : 6831 sayılı Orman Kanunu'na muhalefet suçundan sanık Şevki hakkında yapılan yargılama sırasında mahkemenin görevsizliğine ve adı geçenin eyleminden dolayı 5237 sayılı Kanun'un 154/2 ve 53. maddesi gereğince yargılanmak üzere dosyanın Konya-Ereğli Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine ilişkin, ( Konya-Ereğli Sulh Ceza Mahkemesi )'nin 24.01.2007 tarih ve 2006/1124 esas, 2007/49 sayılı kararına vaki itiraz üzerine, itirazın kabulü ile Konya-Ereğli Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin, ( Konya-Ereğli Birinci Asliye Ceza Mahkemesi )'nin 13.02.2007 günlü ve 2007/11 Değişik İş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı 20.04.2007 gün ve 29262 sayılı yazısı ile kanun yararına bozma isteminde bulunduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.05.2007 gün ve K.Y.B. 2007/89988 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi.

Mezkur ihbarname ile;

5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 11. maddesinde, "Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Sulh Ceza ve Ağır Ceza Mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere Asliye Ceza Mahkemelerince bakılır." hükmünün yer aldığı ve dosya kapsamına göre, her ne kadar sanık hakkında 6831 sayılı Kanun'a muhalefet nedeniyle Konya-Ereğli Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açılmış ise de, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre suça konu taşınmazların orman dışında kaldığı ve ormanla ilgisinin bulunmadığının belirtildiği, ayrıca Halkapınar Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 24.01.2007 tarihli ve B091TKG 44252201 300.01/46 sayılı yazısında da, 1028 numaralı parselin Maliye Hazinesine, 1193 numaralı parselin şahıslar adına kayıtlı olduğunun belirtildiği, buna göre sanığa isnat edilen suçun sübutu halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 154. maddesinin uygulanabileceği ihtimali karşısında Konya-Ereğli Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararına karşı yapılan itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 305. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ihbar olunduğu anlaşıldı.

Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davanın dayanağını oluşturan suç tespit zaptında işgal ve faydalanma yapıldığı belirtilen 14.745 m2 alanın olay yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davalı tarafından kullanılan 7.996 m2'lik sahanın 1193 nolu parsel, 5.100 m2'lik sahanın ise 1028 nolu parsel olduğu, bu parsellerin orman dışında kaldığı, ormanla bir ilgisinin bulunmadığı belirtilmiştir.

Halkapınar ilçesi Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 24.01.2007 gün ve B091TKG44252201.300.01/46 sayılı yazısı ekinde gönderilen tapu kaydı bildirisinde 1028 nolu parselin tarla vasfıyla 13.06.1979 tarihinde hükmen Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edildiği ve 5.100 m2 miktarında olduğu, 1193 nolu parselin ise Tevfik çocukları Nazifer ve Necla adlarına 1/2'şer hisse miktarıyla 02.10.1997 tarihinde tarla vasfıyla satıştan tapuya tescil edildiği ve miktarının 7.996 m2 olduğu bildirilmiştir.

Dava konusu yerlerin orman olmayıp şahıs ve Maliye Hazinesi adına kayıtlı tarla vasıflı arazi oldukları açıklığa kavuşmuştur.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 154/1. maddesinde "bir hakka dayanmaksızın kamuya veya özel kişilere ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası verilir." şeklindeki düzenlemeye göre maddede belirtilen cezanın üst sınırı itibariyle 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 11. maddesi uyarınca davaya bakma görevi Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır. Sulh Ceza Mahkemesinin 24.01.2007 tarihli ve 2006/124 Esas, 2007/49 sayılı kararına karşı yapılan vaki itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden itiraz üzerine Konya-Ereğli Asliye Ceza Mahkemesince kesin olarak verilen 13.02.2007 tarihli ve 2007/11 Değişik İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca ( BOZULMASINA ), bozma doğrultusunda müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 20-10-2009, 08:36   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.Evren Akçay

Kanun değişikliği 2009 yılında olduğundan, Kanun değişikliğinden önceki 2007 tarihli kararlar yanıltıcı olacaktır. Önce Kanun gelir.

Saygılarımla

KANUN NO: 5841 ÇEŞİTLİ KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kabul Tarihi: 25 Şubat 2009
Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 14 Mart 2009 - Sayı: 27169
Old 04-11-2011, 08:59   #5
snmztkn

 
Varsayılan

Herkese iyi çalışmalar,
Müvekkilim bir balık üretim tesisini kiralayarak devralıyor ve bunun için de il özel idaresiyle noter onaylı sözleşme yapılıyor ve su yüzeyi kiralama bedeli ödeniyor. Tesisin ihtiyaçları için (yem deposu, ağ serme yeri vb.) iki ahşep balıkçı barınağı da mevcut ve müvekkil bu barınakların da kendisine kiralanması için başvurduğunda orman genel müdürlüğü'nden kiralanamayacağını ormanlık alan içerisinde bulunduğunu öğreniyor. Bunun üzerine balıkçı barınaklarını yıkıyor(kullanmadığı gibi kullanılmasını da önlüyor) ve ormanlık olmayan bir yeri ihtiyaçlara yönelik kullanmak için başvurularını yapıp cevabını beklemeye koyuluyor. Ancak bu sırada su ürünleri üretim tesisini de devralan kişi olduğu için ceza davası kendisine yönelik de açılıyor.
Ormanlık alanın işgalinde kasıt aranır mı? ve ilgili yargıtay kararı bulan var mı? Şimdiden teşekkürler...
Old 04-11-2011, 09:09   #6
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

"Oysa ki, kamuya ait olan veya kamunun hüküm ve tasarrufu altında bulunan malların korunması, idare tarafından, kamu gücünün kullanımı ile her zaman mümkün bulunmaktadır."

Değerli meslektaşlarım,
Genel hayat tecrübelerimizle, gerekçede gösterilen bu cümlenin tamamen aksi tezahürleri görmekteyiz. Şöyle baktığımızda, köyde kentte, tecavüze uğrayan veya zaptedilen yerlerin genellikle kamuya ait olduğunu ve sürdüğünü görmekteyiz. Hoş, esasen kişilere ait yerlerin tecavüze uğramasında da caydırıcı cezalar bulunmayıp, insanlar birbirine girmektedir. Tamamen haklı olan özel kişi (mal sahibi) birçok sıkıntılara uğramaktadır; buna da sebep, etkisiz düzenlemelerdir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idare hukuku kamu hizmeti, kolluk, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi,idari işlem sibel19 Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 4 05-12-2008 09:36
köy kanunu madde 13 ve köy yerleşme alanı uygulama yönetmeliği madde 15 lawyer beyaz Meslektaşların Soruları 0 22-10-2008 13:42
kamu ihale kanunu 44. madde mdelen82 Meslektaşların Soruları 0 19-08-2008 14:27
Tüketicinin Korunmasi Hakkinda Kanun 4. Madde Ve 10. Madde Kadir COŞKUN Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 3 01-05-2007 08:30
89/1 İle İcra Dosyasina Kamu Krumundan Gelen Para İÇİn 100. Madde Malumati Toplanir M av.suleyman Meslektaşların Soruları 3 26-11-2006 03:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,14728403 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.