Kıymet takdir raporunun hissedarlara tebliği

Sayın Meslektaşlarım,
Takıldığım ve icra müdürü ile anlaşamadığım bir konu hakkında yardımlarınızı talep ediyorum. Şimdiden teşekkürler.
Haciz sonrası borçluya ait gayrımenkullerde kıymat takdiri yapıldı, raporlar ibraz edildi. Ancak gayrımenkullerde borçlu ile birlikte başka müşterek malikler de var. Kıymet takdirinin bu kişilere tebliğ edilip edilmemesi konusunda tereddütlerim var. İcra müdürü, bütün paydaşlara tebligat yapılması gerektiğini, ben ise İİK 128/f 2. c.2 uyarınca kıymet takdir raporunun; borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebliğ edilmesinin yeterli olacağını, taşınmazın hissedarlarına tebliğ yapılmasına gerek olmadığını iddia ediyorum.
Buna rağmen icra müdürü,diğer bütün hissedarlara tebliğ yapılması yönünde karar aldı.
Konu ile ilgili Yargıtay kararı olan arkadaşlardan yardım istiyorum.
Teşekkürler ve herkese başarılar dilerim.

Sayın Müdürüm doğru karar almış, ilgililer terimine taşınmazlarda hissedarlar olarlarda dahildir.

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 12
Esas No.
2004/17517
Karar No.
2004/22429
Tarihi
21.10.2004

ÖZET
SATIŞ İLANININ BİR ÖRNEĞİNİN TAŞINMAZIN TAPU SİCİLİNDE HAKKI KAYITLI BULUNANLARDAN ADRESLERİ BELLİ OLANLARA TEBLİĞ EDİLMESİ GEREKİR. TAPU SİCİLİNDEKİ İLGİLİLER İHALENİN FESHİ DAVASI AÇABİLİR. TAPUDA KAYITLI HACİZ ALACAKLISI DA İHALENİN FESHİ DAVASI AÇABİLECEK İLGİLİLERDENDİR. "İLGİLİ" İBARESİNİ YALNIZCA TAPUDAKİ AYNİ HAK SAHİPLERİ İLE SINIRLAMAK HATALIDIR

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 12


Esas No.
1998/3537
Karar No.
1998/4186
Tarihi
15.04.1998


ÖZET
SATIŞ İLANININ BİRER SURETİNİN BORÇLUYA, ALACAKLIYA VE TAŞINMAZIN TAPU SİCİLİNE KAYITLI BÜTÜN ALAKADARLARININ ADRESLERİNE TEBLİĞİ GEREKİR.

(Kanımca İcra Müdürü haklıdır. Selamlar)

malesef icra müdürü haklı..

Arkadaşlar çok teşekkür ediyorum. Her ne kadar bu cevaplarınız benim işimi zorlaştırmışsa da çok çok teşekkür ediyorum. Selamlar

Dikkatinizden kaçan bir husus var. Satış ilanının tapu kaydında mevcut ilgililere tebliğ edilmesi zorunlu olup kıymet takdirinin İİK.128/2 maddesine göre fıkra içerisindeki cümleye göre"Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebliğatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir."denilmektedir. İlgililerden bahsetmemiştir.
İlgililerden bahsetmiş olsaydı o zaman hissedarlarada tebliğe gönderilmesi lazımdı. Ben bugüne kadar kıymet takdirinin hissedarlara tebliğ ettirilmediğinden bahisle ihalenin fesh edildiğine dair bir karara rastlamadım. Ancak satış ilanın tebliğ edilmemesi ihalenin fesh sebebidir. Şayet hissedarlara kıymet takdirinin tebliğ edilmediğinden bahisle bir yargıtay kararı mevcut ise de bunada dikkat etmek lazım. Zira bu yargıtay kararları da İzale-i şüyu nedeniyle yapılan satışları kapsamaktadır. Bu nedenle kıymet takdirinin hissedara tebliğ edilmesi gerekir diyenlerin yasal dayanağı ve varsa yargıtay kararınıda eklese bundan böyle bizde böyle yorum ve yanlış yapmamızı önlemiş olur.

Sayın icra22,öncelikle teşekkür ediyorum. Sizinle aynı fikirdeyim ancak durumu icra müdürüne kabul ettirebilmem için elimde dayanak karar yok. Bu nedenle icra müdürü arkadaş, "ilgililer" ibaresine takip ve borçla ilgisi olmayan hissedarları da dahil ediyor.
Bu durum bir yana, kıymet takdirini alan hissedar hangi sıfatlı ne işlem yapacaktır. Örneğin kıymet takdir raporuna hangi hukuki yararla itiraz edebilecektir?
Dediğim gibi, uygulamada malesef, kanun hükümlerinin yorumlanmasında problem yaşayanlara karar göstermek zorunlu oluyor.
Bütün arkadaşlara teşekkürler.

Zannımca kanun koyucu, borçlu=malik şeklinde düşünmüş ve her zamanki gibi madde metnini eksik kaleme almış. Ancak hukuk mantığı "ilgililer" tabirine -her ne kadar madde metninde açıklık yoksa da- hissedarların da dahil olması gerektiği sonucuna ulaştırıyor bizi.Hissedarların Kıymet Takdirine itirazda hukuki yararları elbette bulunmaktadır. (Muhammen bedelin sonuca etkili olması vb. sebeplerle). Maalesef bu konuya ilişkin açık bir yarg.kararı bulunmuyor.Ancak aleyhte karar da yok.
Sayın İcra22'nin söyledikleri doğru. Satış ilanı-Kıymet takdiri tebliği farkı dikkatimizden kaçmış. Kendisine teşekkür ediyorum.

Ben de Kıymet Taktiri raporunun , taşınmaz üzerindeki hissedarlara tebliğinin gerekmediği kanaatindeyim.

1-Bugüne kadar kıymet takdirinin hissedarlara tebliğ ettirilmediğinden bahisle ihalenin fesh edildiğine dair kararın olmaması mantıklıdır. Çünkü , hissedarların bu yönde açacakları ihalenin feshinde hukuki menfaatleri yoktur. Hissedarların borçlu dan akceli bir alacakları bulunmadığı gibi Müşterek mülkiyet için cebri icra sonucunda satılan gayrimenkullerde şufa hakkı da kullanılamaz. İhale fesh edildiğinde ellerine geçecek hiç bir şey olmayan insanların ihalenin feshinede hukuki menfaat sahibi olmaları da mümkün değildir.

2- Diğer yandan , bu şahıslara kıymet taktiri raporunun tebliğ edilmesi de hukuki bir sakınca yaratmaz. Dosya şeklen tamam gözükür.

3- Bir husus da kıymet taktirine süresinde itiraz etmemiş bulunan borçluların dahi daha sonra kıymet taktirindeki kıymetin azlığından bahisle sırf bu sebebe dayanarak ihalenin feshi davası açamazlar. Bir hissedarın kıymet taktirine itiraz etmesi niye aklına gelsin. G.Menkulün kıymetinin x YTL yada 10x YTl olması durumunda hissedarın ne gibi bir menfaati olabilir ki.

4- Soruyu biraz açalım. Diyelim ki, gayrimenkul üzerine alacaklının koyduğu hacizden sonra borçlu , üçüncü bir şahsa satış vaadinde bulunmuş. Satış vaadi alacaklısı da hacizli gayrimenkulün tapu kaydına satış vaadini şerh ettirmiş. İşte bu halde kanatimce kıymet taktirinin İİk 128/2 lafsına rağmen satış vaadi alacaklısına tebliğ edilmesi uygun olur. Çünkü. satış vaadi alacaklısı borçluya karşı cebri tescil davası açmış olabilir ve satıştan sonra para artar ise borçlunun yerine geçerek o para üzerinde hak sahibi ve hukuki menfaati olabilir. Hatta İİK 132 maddeye göre satış vaadi gözetilmeksizin gayrimenkul satışa çıkartılmış olsa bile hukuki menfaati olabilir düşüncesindeyim.

Saygılarımı sunarım. Av.Erdal

Taşınmazın kıymet takdiri neticesi ortaya çıkan meblağ, muhammen bedeli oluşturur; ihale çekişmesiz gerçekleşir ve bilinen rakamlara sonuçlanırsa, bu durum hissedarın eline geçecek meblağı etkiler. Ancak şu var ki, satış tebligatı hissedara da yapılacağı için "efendim ihaleye girip yükseltsin, kıymet takdirine itiraz edememekten mütevellit bir zararı varsa gidersin" şeklinde düşünülmüş olabilir. Velhasıl, henüz bir sonuca ulaşılamadı galiba. Saygılarımla...

Sayın Av.Turhan Demiroğlu ,

Müşterek mülkiyet hissesinin haczi ve satışı ayrı olarak yapılır. Yetki almanıza da gerek yoktur. Saadece müşterek mülkiyet hissesi satılacağından diğer hissedarların hissesi satışa konu olmayacaktır. Yine müşterek hissedarların herhangi bir menfaati yoktur.

Saygılarımı sunarım. Av.Erdal

Sayın erdal7,
Müşterek mülkiyet açısından haklısınız.
"...DAVA KONUSU TAŞINMAZDAKİ BORÇLU DAVALININ PAYI İŞTİRAK DEĞİL MÜŞTEREK MÜLKİYET ŞEKLİNDEYSE ALACAKLI DAVACI İİK'NDA DÜZENLENEN İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET HİSSELERİNE ÖZGÜ ORTAKLIĞIN GİDERLMESİNİ İSTEYEMEZ. MÜŞTEREK MÜLKİYET OLDUĞU İÇİN BORÇLUNUN MÜSTAKİL PAYININ HACZİNİN VE SONUÇTA PAYIN SATIŞININ İSTENEBİLMESİ MÜMKÜNDÜR..."
İştirak halinde mülkiyete konu malda aynen taksim kabil değilse -ve dahi müşterek mülkiyete dönüştürülmesi talep edilmemişse- satış yoluyla ortaklık giderileceği için diğer hissedarların hukuku etkilenecektir düşüncesindeyim.
Saygılarımla...