Devlet bankasından kredi kullanımı

Müvekkilim bir devlet bankasından 2002 yılında 3 milyon dolar civarında kredi kullanıyor. Ödemelerde problem olduğu için iş icraya intikal ediyor ve icra safahatında banka ile müvekkilim arasında yeniden anlaşma ve ödeme planları yapılıyor ve bu arada müvekkilimden şahsi malları içinde ipotekler alınıyor ve şirket ve şahsi malları üzerine hacizler konuluyor. Müvekkilim en son yapılan anlaşma doğrultusunda borcunu taksitler halinde ödüyor. Şu an müvekkilimin 650 bin dolar kadar bir borcu kaldı.Müvekkilimin şirketinin şu an bankaya vermiş olduğu ipotekler kalan borcun belki 10 katı. Müvekkilim ilgili bankaya "benim şahsi mallarım üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldır, ben başka bir bankadan kredi alıp kalan borcumu defaten ödemek istiyorum" şeklinde bir teklif götürüyor. Banka senin kalan borcun 650 bin dolar değil , ayrıca 270 milyar da Türk lirası borcun var diyor. Müvekkilim sebebini sorduğunda kendisine verilen cevap "sen borcunu dolar olarak ödüyorsun, ancak kur 5 senedir çok düşük gidiyor, biz sana doları verdiğimizde kur 1.700 TL. idi. Şimdi kur 1.350 lerde senin ödediğin dolar karşılığı Türk lirası bizim sana verdiğimiz türk lirasına göre düşük kaldı. 270 milyar borcun kur farkından doğuyor " şeklinde cevap veriliyor. Bu durum karşısında ne yapabiliriz ? Şunu da bildirmek isterim. Banka ile icra safahatı sırasında yapılan anlaşmada şu kayıt var. (İşbu icra taahhüdüne konu borçlara ve buna karşılık yapılan ödemelere ilişkin her türlü hesaplama ve ihtilaflara hakkında alacaklı bankanın defeter ve kayıtlarının muteber olacağını ve yegane delil teşkil edeceğini, Bankanızın işbu taahhüde konu kredi borçlarıyla ilgili kredi hesaplarını Tek Düzen hesap Planında dilediği kebirde, dilediği şartlard muhasebeleştirme , TÜRK LİRASI VE DÖVİZ OLARAK İZLEME HUSUSLARINDA yetkili olduğu ve işbu muhasebeleştirme işleminin Tek Düzen hesap planında farklı hesaplarda izlenmesinin hiçbir şekilede borcun ertelenmesi yenilenmesi anlamına gelmeyeceğini kabul,beyan vetaahhüt ederiz) İcra taahhüdünde müvekkilimin vermiş olduğu bu taahhüdünde var olduğunu bilerek bankaya karşı yapabileceğimiz bir şey var mı ? Ortada çok büyük bir haksızlık olduğu açık. Müvekkilim peki dolar 2-3 milyon olsa idi Türk Lirası olarak aradaki farkı bana geri ödiyecek miydiniz diye bankaya sorduğunda; olur mu öyle şey tabii ki hayır denmiştir. Kendisine borç dolar olarak veriliyor ana para ve faizler dolar olarak tahsil ediliyor ve sonunda kur farkı olarak kendisinden 270 milyar talep ediliyor. Bilgi ve yardımını esirgemeyen meslekdaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.Saygılarımla.

İlginç bir olay doğrusu, acaba kredi sözleşmelerinde bankanın talebi doğrultusunda bir hüküm mü var, gerçi böyle bir hükmün varlığı bile iptal edilmeli,

Şahsen Devlet Bankalarının vekilliğini üstleniyorum ve önüme gelen hiçbir yabancı parayla takip dosyasında böyle bir hükme rastlamadım...

Başka bir devlet bankası vekilleri ile görüştüm. Ahlaki olmadığını ancak maalesef kendi bankalarının da böyle talepleri olduğunu söylediler. Vatandaşın birinden böyle bir talepleri olmuş, vatandaş ihtirazi kayıtla parayı ödemiş şimdi istirdat davası açmış, sonucunu bende merakla takip edeceğim. Maalesef ülkemizde kurumlar (bankalar, sigortalar) hukuk kurallarına pek uymuyorlar.Yargı da çok ağır çalıştığı için insanların çoğu yargıya dahi gitmiyor. Sayın Balku ilginize teşekkür ediyorum.Saygılarımla

Banka tarafından aradaki anlaşmanın akıl oyunları ile atlatılmaya çalışıldığı görülüyor. Aradaki taahhütün geçerliliğini koruyacağını ve TL olarak borcun yapılandırılmayacağı kaatindeyim. Banka Ticari bir kuruluştur. Basiretli tacir gibi davranmak zorundadır. Banka kayıtlarının (örneğin kredi sözleşmesinde bulunan şartların) peşin kabulü mümkün değil. Taahhütün Dolar olarak kalmasını sağlamak için menfi tespit isteyin. Basiretli tacir (Bankalar A.Ş.'dir) kavramı üzerinde özellikle yoğunlaşın.selamlar