Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İş Akdinin Güveni Kötüye Kullanma Nedeniyle İşverence Feshi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-11-2012, 10:24   #1
FiNaZZi

 
Varsayılan İş Akdinin Güveni Kötüye Kullanma Nedeniyle İşverence Feshi

Müvekkil, nakliye şoförü olarak çalışmakta iken nakliye aracına bir benzin istasyonundan benzin dolduruyor. Ancak benzin istasyonu müvekkil depoyu tam doldurduğu için iskonto uyguluyor ve iskonto bedelini müvekkile veriyor. Müvekkil, aldığı benzinin faturasını, kaç litre aldığını işverene bildiriyor ancak iskontodan bahsetmiyor. Bu durumu haber alan işveren, müvekkilin iş akdini feshediyor. Bu durumda fesih haklı olarak görünüyor ama yine sayın meslektaşlarım düşüncelerinizi almak istedim(şu bilgiyi de veriyim hangi benzin istasyonundan benzin alınırsan alınsın belirli miktar iskonto uygulanıyor)
Old 09-11-2012, 10:46   #2
yılmazkan

 
Varsayılan

İşçi, görevini özen ve doğrulukla yapmalıdır. Şoföre verilen benzin parası da özen ve doğrulukla harcanmalı, artan bedel işverene iade edilmelidir. Artan parayı alıkoyan işçinin bu davranışı doğrulukla bağdaşmaz. İşveren bu durumu ispatlayabilirse fesihte haklı görünüyor.
Ancak işçinin çalıştığı süre, emeği, daha önce herhangi bir olumsuz davranışı yoksa, alıkonan benzin parası cüzi bir miktar ve süreklilik arz etmiyorsa işveren başka bir ceza verebilecek durumda ise iş akdinin feshedilmesi menfaatler dengesini işçi aleyhinde bozacak ağır bir yaptırım olabilir.

Şu karar göz önüne alınabilir.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi

Esas : 2008/2570
Karar : 2008/20438
Tarih : 15.07.2008

*FESİHTE ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİNE UYULMASI
*EYLEMLE CEZA ARASINDAKİ ORANSIZLIK
*KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI
*DİSİPLİN CEZALARI
*HAKSIZ FESİH

(4857 s. İş K. m. 17, 32)

Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatlarıyla ücret ve ikramiye farklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.07.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat M. A. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendi. Duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı işçi iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur. Davalı işveren 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-e maddesi uyarınca iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece savunmaya itibar edilerek tazminat isteklerinin reddine karar verilmiştir.

Davacı, 13.12.2005 tarihinde gece vardiyasında çalıştığı sırada el arabasıyla çöp dökme işlemini gerçekleştirmiş, dönüşte tel örgü ile çevrili alana girdiği sırada güvenlik görevlisi tarafından yakalanmıştır. Davacı işçi savunmasında tel örgü ile çevrili alana merak ettiği için girdiğini açıklamıştır. Davalı işveren ise ihraç edilecek tekstil ürünlerinin bulunduğu bölüme davacı işçinin hırsızlık yapmak amacıyla girdiğini, olay sonrası yapılan kontrolde 3000 civarında tişörtün kayıp olduğunun belirlendiğini savunmuştur.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı işçinin hırsızlık yapmak amacıyla tel örgü ile çevrili alana girdiği kanıtlanabilmiş değildir. Olay sonrası tutulan tutanakta, davacının tel örgülü alanda bulunan kutulan karıştırdığı ya da ürünleri aldığı belirtilmemiştir. Davacının üzerinin ve dolabının arandığı, hırsızlık ürününe rastlanmadığı da dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.

Öte yandan işverenin 3000 civarında tişörtün kayıp olduğu yönündeki açıklaması afaki olup, kesin biçimde ürünlerde eksiklik olduğu kanıtlanabilmiş değildir. Stokta olması gereken ürün adedi ile mevcut ürün sayıları karşılaştırılmamıştır. İşyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışmış olan davalı tanığı da bir süredir tel örgünün alttan kaldırılmış olduğunu tespit ettiklerini belirtmiştir. Bu nedenle tel örgüyü aralayan davacı işçi değildir. İşveren ise uzun süre bu konuda önlem almamıştır. İşverence olay sonrasında tel örgü kaldırılmış ve duvar örülmek suretiyle tekstil ürünlerinin güvenliği sağlanmıştır.

Somut olayda davacı işçinin tel örgünün altından geçerek ihraç ürünlerinin bulunduğu alana hırsızlık amacıyla girdiği kanıtlanabilmiş değildir. İş çıkışında güvenlik görevlileri tarafından arama yapıldığı ve tekstil ürünlerinin işyeri dışına çıkarılmasının mümkün olmadığı hususu da tanıklarca, ifade edilmiştir. Olayın, toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ihraç dışında kalan disiplin cezalarını gerektirdiği anlaşılmaktadır. Davacının eylemi ile uygulanan ceza arasında açık oransızlık söz konusu olup, feshin haklı nedene dayanmadığı kabul edilmelidir. Davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 550 YTL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.07.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak:Corpus Arşiv
Old 09-11-2012, 10:49   #3
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan FiNaZZi
Müvekkil, nakliye şoförü olarak çalışmakta iken nakliye aracına bir benzin istasyonundan benzin dolduruyor. Ancak benzin istasyonu müvekkil depoyu tam doldurduğu için iskonto uyguluyor ve iskonto bedelini müvekkile veriyor. Müvekkil, aldığı benzinin faturasını, kaç litre aldığını işverene bildiriyor ancak iskontodan bahsetmiyor. Bu durumu haber alan işveren, müvekkilin iş akdini feshediyor. Bu durumda fesih haklı olarak görünüyor ama yine sayın meslektaşlarım düşüncelerinizi almak istedim(şu bilgiyi de veriyim hangi benzin istasyonundan benzin alınırsan alınsın belirli miktar iskonto uygulanıyor)

Sayın Meslektaşım;

Şayet iş sözleşmesinde buna ilişkin bir düzenleme yoksa, ya da iş sözleşmesinin eki sayılabilecek, işyeri etik kuralları vs. gibi bir belge yoksa, burada ne söylersek söyleyelim, kendi tahminimizden öteye gitmez. Düşünceme göre dosyaya bakacak olan hakimin işyeri uygulamasına, benzer görevdeki diğer çalışanların davranışlarına, bu konudaki teammüllere ve somut olayın ayrıntılı özelliklerine göre karar vermesi gerekir.

Bahsettiğiniz olaydan anladığım kadarıyla, akaryakıt istasyonu, kişiye elden para veriyor. Yani esasen -örneğin- 200 TL'lik alışverişte, 10 lira veriyorsa, işçi ve akaryakıt istasyonunun muvvazasıyla, işverene 190 TL'ye alınmış yakıt 200 TL'ye almış gibi gösterilerek, işveren zarara uğratılıyor. Ve bu bence haklı bir fesih nedenidir.

Alıntı:
şu bilgiyi de veriyim hangi benzin istasyonundan benzin alınırsan alınsın belirli miktar iskonto uygulanıyor
demişsiniz ama, ben arabım deposunu doldurduğumda hiç iskonto yapan istasyona denk gelmedim.

Öte yandan bir de uygulamada çok sık karşılaştığımız şöyle durumlar var:

Çalışan işverenin aracına akaryakıtı kendi şahsi kredi kartıyla alıyor, işverenden bunun bedelini nakit alıyor. İşçi hem o parayı bir süre daha kullanmış oluyor, hem de bonus vs gibi avantajlar elde edebiliyor. Bu durumlarda işverenin bir zararı doğmadığı için, işçiye yönelik bir yaptırım da olmuyor.

Ha keza, uçakla iş seyehatlerinden elde edilen mil puanların şahsi kullanımı da sık karşılaşılan bir durum. Bununla ilgili olarak da işverenlerin, mil puanların da iş için kullanılacağı yönünde sözleşmeler yapabildiklerini duymuştum. İşverenin böyle sarih bir iradesi varken mil puanın kullanımının yaptırımı olacaktır.

Saygılarımla,
Old 09-11-2012, 11:15   #4
FiNaZZi

 
Varsayılan

Sayın Adli tıp ve yılmazkan cevaplarınız için tşk ederim.

Aslında olayımızda örneğin işveren 200 TL veriyorsa müvekkil tam 200 TL ye göre benzin alıyor(herhangi bir litresinde eksik yok). Burada benzin istasyonu anladığınız gibi 10 TL iskonto bedelini müvekkile elden veriyor. Müvekkil, aslında hep iskontolu benzin alıyor ancak bunu bilen işveren hiç ses çıkarmıyor. En son olayda bunu açığa çıkararak müvekkili işten kovuyor.
Sayın Adli Tıp'ın verdiği kredi kartı örneği aslında çok güzel bir örnek.
Old 09-11-2012, 17:00   #5
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan FiNaZZi
Sayın Adli tıp ve yılmazkan cevaplarınız için tşk ederim.

Aslında olayımızda örneğin işveren 200 TL veriyorsa müvekkil tam 200 TL ye göre benzin alıyor(herhangi bir litresinde eksik yok). Burada benzin istasyonu anladığınız gibi 10 TL iskonto bedelini müvekkile elden veriyor. Müvekkil, aslında hep iskontolu benzin alıyor ancak bunu bilen işveren hiç ses çıkarmıyor. En son olayda bunu açığa çıkararak müvekkili işten kovuyor.
Sayın Adli Tıp'ın verdiği kredi kartı örneği aslında çok güzel bir örnek.

Bunu ispatlayabilirsiniz, işverenin yapmış olduğu fesih haksız ve geçersiz olabilir.

Misal bazı nakliyat şirketleri, İzmir- Ankara arasında 13 saat, 200 TL yakıt karşılığı çalışmakta, çalışan şoför işçi, fazla gaza basmadan 13 saatte gidiyor, 150 TL yakıt kullanıyor, 50 TL bedeli kendisi alıyor...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma ve Özel Belgede Sahtecilik Av. Engin EKİCİ Meslektaşların Soruları 3 11-07-2012 11:04
Güveni kötüye kullanma Av.Güler Şahin Meslektaşların Soruları 3 07-12-2011 17:35
Güveni kötüye kullanma Avguler Meslektaşların Soruları 2 20-05-2010 11:55
güveni kötüye kullanma ladre Meslektaşların Soruları 2 09-10-2009 11:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04321098 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.