|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-01-2011, 15:40 | #1 |
|
Tam Yargı Kararlarında Tehiri İcra
Arkadaşlar,
Malumunuz idare mahkemelerinden verilen tam yargı (tazminat) kararları İYUK m.28/2 uyarınca genel hükümler dairesinde (adli mahkemelerden verilen kararlar gibi) icraya konulabilmektedir. Ancak bu kararların tehiri icra talepli olarak Danıştay nezdinde temyizinden sonra icranın geri bırakılması işlemi nasıl yapılır, tehiri icra kararı nereden ve nasıl alınır, bu konuda açık bir hüküm bulamadım. Zira tehiri icra hususunu düzenleyen İİK.m.36'da sanki adli mahkeme kararları haricinde tehiri icra mümkün değilmiş gibi sadece Yargıtay'dan bahsedilmiş, Danıştay'dan hiç bahsedilmemiş. İçtihat aramalarımda da bu konuya rastlamadım. Tecrübesi veya bilgisi olan arkadaşlar yardım edebilir mi? |
09-01-2011, 21:15 | #2 |
|
Bu konuda İcra mahkemesinin, tehiri icra için ek süre verilmesi gerektiğine dair bir kararını yeni temyiz ettik.
|
10-01-2011, 18:10 | #3 |
|
Sayın d-karaca,
Rica etsem olayınızı biraz açar mısınız, pek anlayamadım. |
11-01-2011, 10:43 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
2577 sayılı Kanunun 28/1-2. maddelerine göre tam yargı davaları hakkındaki kararların genel hükümler dairesinde infaz ve icrası istenebilir. İdare mahkemelerinin ve vergi mahkemelerinin kararlarının infazı için kesinleşmesi gerekmektedir. |
11-01-2011, 11:07 | #5 |
|
Tam yargı davasında idare mahkemesi tazminat kararı verdi. İcra takibi üzerine idare vekili temyiz ile birlikte yürütmenin durdurulmasını istediklerini, tehiri icra için süre verilmesini istedi. İki ay süre verildi, karar gelmeyince yeniden süre istendi, ancak bu istem reddedildi. Ret kararı şikayete konu edildi. Mahkeme şikayeti haklı buldu. Biz de bu kararı temyiz ettik. Gerekçelerden biri de İİK.da Danıştay'dan tehiri icra için süre istemi yok şeklindeydi.
Sayın turanuzun; "İdare mahkemelerinin ve vergi mahkemelerinin kararlarının infazı için kesinleşmesi gerekmektedir." şeklindeki görüşünüze katılamıyorum. Bunun yasal dayanağını bildirirseniz sevinirim. Teşekkürler,başarılar. |
13-01-2011, 03:24 | #6 | |||||||||||||||||||
|
Sayın d-karaca, Yanlış anladıysam kusura bakmayın, ama mahkeme şikayeti haklı buldu ise ek süre verilmesi yönünde karar almış. O halde belirttiğiniz gerekçe neyin gerekçesi? Çelişkili bir durum var gibi algıladım... Ayrıca temyizinizin sonucundan haberdar ederseniz sevinirim. |
13-01-2011, 09:04 | #7 |
|
"İİK.da Danıştay'dan tehiri icra için süre istemi yok" şeklindeki gerekçe bizim temyiz gerekçemiz.
|
13-01-2011, 12:41 | #8 |
|
İdare Mahkemesinden alınmış tam yargı davalarının infazı için kesinleşmeye gerek yoktur. Sadece İİK m.28 de belirtilen haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda kesinleşme beklenir.
Tehir-i İcra uygulaması da yoktur. Aşağıda örnek bir içtihad var. T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2005/3388 K. 2005/6629 T. 29.3.2005 � TAM YARGI DAVASI ( İdari Yargının Edayı İçeren İlamları İle İcra Dairelerinde İlamlı Takip Yapılabileceği ) � İLAMLI TAKİP ( İdari Yargının Edayı İçeren İlamları İle İcra Dairelerinde Yapılabileceği ) � BORCA İTİRAZ ( Takip Dayanağı İlam Kesinleşmeden İcraya Konamayacak İlamlardan Olmadığına Ve Yürütmenin Doldurulmasına İlişkin Bir Karar Da Bulunmadığına Göre Borçlunun İtirazları İncelenip Sonuca Göre Karar Verilmesi Gereği ) � EDAYI İÇEREN İDARİ YARGI KARARI ( İcra Dairelerinde İlamlı Takip Yapılabileceği ) 2577/m.2, 28 2004/m.38 ÖZET : Tam yargı davalarında verilen kararların belli miktarı içeren kısımları genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur. Başka bir anlatımla, idari yargının edayı içeren ilamları icra dairelerinde ilamlı takibe konu edilebilir. Takip dayanağı ilam kesinleşmeden icraya konamayacak ilamlardan olmadığına ve yürütmenin doldurulmasına ilişkin bir karar da bulunmadığına göre borçlunun itirazları incelenip sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1- Borçlu İçişleri Bakanlığı'na izafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Takip dayanağı ilamda, borçlu İçişleri Bakanlığı'nın vekili yazılı değildir. Bu nedenle takipte tebligatın doğrudan bakanlığa gönderilmesi gerekir. Adli tebligatın muhatabı kamu idaresini temsil eden kişiler veya muhakemat müdürü, Hazine avukatı gibi yetkililerdir. Somut olayda, ilamda vekil belli olmadığı gibi henüz Hazine avukatı işe el koymadığına göre tebligatın doğrudan İçişleri Bakanlığı'na gönderilmesinde yasaya aykırı bir cihet yoktur. Bu durumda, kendisine İcra emri tebliğ edilen evrak memurun Bakanlık Teşkilat Kanunu'na göre böyle bir tebliği kabule yetkili olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süreden reddi doğru olmadığı gibi bu borçlunun işlemiş faize itirazı ilama aykırılığa yönelik bulunduğundan süresiz şikayete tabi bu başvurunun incelenmeden ve süresinde olmadığından bahisle reddi de isabetsizdir. 2- Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 2577 Sayılı Yasanın 28/2. maddesinde tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenlerin genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağı yazılıdır. Bir başka değişle, idari yargının edayı içeren ilamları İcra dairesinde ilamlı takibe konu edilebilir. Kesinleşmeden takibe konulamayacaklar aynı kanunun 28/1. maddesine göre, idare aleyhine açılan ve haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar olup, somut olaya uygulama olanağı yoktur. Ayrıca, dayanak ilamla ilgili yürütmenin durdurulması yönünde bir karar da sunulmadığı için borçlu Adalet Bakanlığı yönünden esasla ilgili itiraz nedenleri incelenip sonuçlandırılması yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu İçişleri Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda ( 1 ) no'lu bentte, alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının ise ( 2 ) no'lu bentte yazılı nedenlerle kabulü ile mahkeme kararının İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
14-01-2011, 03:09 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Tekin, Gönderdiğiniz Yargıtay kararından anlaşılan idare mahkemesi kararlarında da tehir-i icra uygulaması var ama adına 'tehir-i icra' değil 'yürütmenin durdurulması' deniyor. Dikkat ederseniz kararın birkaç yerinde bu ibare açıkça geçiyor. |
14-01-2011, 03:23 | #10 |
|
Tüm mesajlardan benim çıkardığım sonuç;
İdare mahkemelerinden verilen tam yargı kararları icraya verildiğinde icra dairesinden tehiri icra amaçlı süre istenebiliyor, ardından Danıştay'dan yürütmenin durdurulması kararı getirmek gerekiyor. Tabii bunun için idare mahkemesi kararının yürütmenin durdurulması talepli olarak temyizi şart. İİK.m.36' daki prosedür Yargıtay yerine Danıştay için işliyor. |
14-01-2011, 10:18 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben boyle dusunmuyorum. Tehir-i icra ile YD farkli seylerdir. Bildiginiz gibi YD almak icin teminat vermeye gerek yoktur. Buradaki YD nin adli yargidaki ihtiyati tedbir kararina daha cok benzer. Tehir-i icradaki prosedurun (sure almak, teminat yatirmak gibi) uygulanmasi yanlistir. Bu anlamda icra mahkemesi sure vermemeliydi. Eger teknik olarak tehir-i icra olmasi istense bu durum yasada acikca belirtilirdi. |
14-01-2011, 10:46 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
İlgili madde aşağıda sunulmuştur: İYUK TEMYİZ VEYA İTİRAZ İSTEMLERİNDE YÜRÜTMENİN DURDURULMASI MADDE 52 - 1. Temyiz veya itiraz yoluna başvurulmuş olması, hakim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz. Ancak, bu kararların teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay dava dairesi, kurulu veya itirazı incelemeye yetkili bölge idare mahkemesince karar verilebilir. Davanın reddine ilişkin kararların temyizi halinde, dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi 27 nci maddede öngörülen koşulun varlığına bağlıdır. 2. İptal davalarında teminat istenmeyebilir. 3. İdareden ve adli yardımdan yararlananlardan teminat alınmaz. 4. Kararın bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden durdurur. |
14-01-2011, 11:07 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
[quote]
Mesele, özel hukuk yargılama ve usulüne mütedair bir kavramın (tehir-i icra), kamu/idare hukukundaki karşılığının bulunmasından ibarettir. Yoksa, soru ve tartışma formatı "Danıştay'dan tehir-i icra istenebilir mi?" olamaz; buna kavram ve alan ihlali denir. Bahsettiğim hukuksal karşılığı ise, Sn.Konyalı vermiştir; katılıyorum. Saygılarımla. |
14-01-2011, 16:43 | #14 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av.Ömer Güntay İdare hukuku alanındaki bir karar kanunla (İYUK.m.28/2) özel hukuk icra usulüne tabi kılınmış ama daha önce de değindiğim gibi tehir kısmının;
Bu bakımdan ortada bir kavram ve alan ihlali varsa ihlali yapan yapan biz değiliz. Tartışmayı "Danıştay'dan tehir-i icra istenebilir mi?" yerine "Danıştay'dan yürütmeyi durdurma istenebilir mi?" şekline çevirdiğimizde maksat hasıl olmaz, konu farklı anlaşılır. Öte yandan;
|
18-01-2013, 14:38 | #15 |
|
Tam yargı davası sonucunda hükmolunan tazminatın icra takibine rağmen karar kesinleşmeden ödenmemesi halinde, ödemeyen kamu görevlisinin sorumluluğu yok mu? IYUK. 28 de düzenlenen sorumluluk durumu sadece iptal ve yürütmenin durdurulması kararlarının uygulanmaması hallerinde mi söz konusu?
|
18-01-2013, 16:08 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
İYUK'un 28.maddesinin ilk iki fıkrası iki ayrı konuyu düzenlemektedir. Sizin sorunuzdaki "Tam yargı davası sonucunda hükmolunan tazminat" konusu ikinci fıkrada düzenlenmiştir. Bu nedenle siz birinci fıkradaki hükümlerden yararlanamazsınız. Saygılarımla |
21-01-2013, 08:44 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
idare mahkemesi kararı- tehiri icra
temyiz neticesinden bilgi alabilirmiyiz. Eğer karar geldiyse kararı öğrenmemiz mümkün mü |
21-01-2013, 18:03 | #18 |
|
Söz konusu mahkeme kararı, temyizi kabil olmayan kararlardan olduğu gerekçesiyle ret kararı geldi.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tehiri İcra | TunaD | Meslektaşların Soruları | 45 | 11-10-2016 10:41 |
Tehiri İcra | Suç ve Ceza | Meslektaşların Soruları | 1 | 10-08-2010 11:23 |
Yargı Kararlarında Kadın Hakları | Seyda | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 100 | 23-06-2009 14:01 |
Tehiri İcra | Yekta | Meslektaşların Soruları | 2 | 24-06-2008 12:27 |
Tehiri İcra | Hasan DUMAN | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 26-02-2002 17:46 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |