Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bonoda Kısmi Ödemeyi Tahsilat Makbuzuyla İspat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-05-2008, 13:45   #1
av_abay

 
Varsayılan Bonoda Kısmi Ödemeyi Tahsilat Makbuzuyla İspat

Merhaba değerli meslektaşlarım... Bonoya dayalı bir icar takibimde borçlu kısmi ödeme sebebiyle menfi tespit davası açtı. Elinde tahsilat makbuzları var ancak söz konusu senede ilşkin herhangi bir atıf yok. Alacaklıya sorduğumda, borçlunun 30-01-08 tarihli 2400 ytl(icraya konan bono bu), 28-02-08 tarihli 900 ytl, 28-03-08 tarihli 880 ytl olmak üzere 3 tane bonosunun olduğunu, Bunlara karşılık olarak borçlunun 02-04-08 tarihinde 1500 ytl, 14-04-08 tarihinde 300 ytl ödeme yaptığını ve tahsilat makbuzu kestiğini söylüyor. müvekkilim bu ödemeler son iki senede istinaden yapıldı diyor. Sizce takibim iptal edilir mi. Bu konuda bi yargıtay kararı olan arkadaş varsa çok sevinirim...
Old 12-05-2008, 16:57   #2
ekaral

 
Varsayılan

Takibiniz iptal edilmez. Borçlunun, ödemeyi sizin takibe koyduğunuz bonoya istinaden yaptığını yazılı delil ile ispat etmesi gerekiyor. Bizim bu tip epeyce davamız oldu. Tamamı reddedildi. ancak elimizdeki onama kararları gerekçesiz. işine yarayabilir. altta bir karar gönderiyorum.
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1989/748

K. 1990/3437

T. 17.4.1990

• BEDELSİZLİK İDDİASI ( Yemin Teklif Hakkı )

BONO BEDELLERİNİN ÖDENDİĞİ İDDİASI ( Makbuzla veya Ticari Defterlerdeki Kayıtlarla İspat Edilmesi Gereği )

• TİCARİ DEFTERLER ( Bono Bedelinin Ödendiği İddiasının İspatında )

• TEMİNAT AMACIYLA VERİLEN BONOLAR ( İspat )

6762/m.637


ÖZET : Bonoların lehdarın elinde bulunması, bedellerinin ödenmediği hususunda KEŞİDECİ ALEYHİNE KARİNE OLUŞTURUP LEHDARIN TTK. m. 637`DEKİ YAN TALEPLERİ TAHSİL HAKKINI DOĞURUR.
DAVA : Hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.4.1990 gününde davacı asil A.Ş.C. ile davalı avukatı A.Y. gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili müvekkilerinden S.`in davalı şirketten veresiye yem alabilmek için toplam 115.000.000.-TL tutarında teminat bonoları verdiği gibi her iki davacının gayrimenkulleri üzerinde biri 60.000.000.-TL`lık diğeri 35.000.000.-TL`lık ve sonuncusu 20.000.000.-TL`lık teminat ipotekleri tesis ettirdiklerini, davacıların alış-verişlerin başladığı 6.11.1985 den 28.2.1986 tarihine kadar davalıdan toplam 104.613.680.-TL`lık yem alıp karşılığında nakit, müşteri senedi ve mal olarak toplam 112.324.771.-TL`lık ödemede bulunduklarını; davalının senede dayalı alacaklarını 985/4194 sayılı ve ipoteğe dayalı alacaklarını da 986/1005, 986/1006, 986/1007 sayılı icra dosyalarında takip konusu yaparak mükerrer tahsilat yapmağa kalkıştığını ileri sürerek davacı S.`in takip konusu meblağları davalıya borçlu olmadığının tespitine ve 986/1007 sayılı takibin konusu olan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili müvekkilinin ikametgahının bulunduğu yer itibariyle davaya Kocaeli Mahkemesinde bakılabileceğini ve davanın açıldığı Bursa Mahkemesi`nin yetkisiz olduğunu, davacıların birlikte dava açmalarının usule aykırı bulunduğunu, 986/1005 ve 986/1006 sayılı takiplerin alacaklısının dava dışı bir firma olup müvekkilinin bu takiplerle ilgisi olmadığını, müvekkilinin 985/4194 sayılı icra dosyasında davacı S.`e karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla giriştiği 121.400.000.-TL`lık takip ile 986/1007 sayılı icra dosyasında davacı A.Ş.`ye karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla giriştiği 60.000.000.-TL`lık takip arasında ilişki olmadığını, gerek bonoların gerekse dava konusu ipoteğin farklı alacakları cisimlendirdiğini, davacıların icra dosyaları haricinde hiç bir ödemede bulunmadıklarını, davacı S.`e yem satışının 6.11.1985 den çok öncesinden başladığını, satılıp teslim edilen emtia karşılığı alınan bonoların ve ipoteğin müvekkilinin ticari defterlerinde muntazaman kaydedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tarafların ticari defterleri ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre davacı S.`in davalıya bakiye borcu 56.532.374.-TL dan ibaret olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle İcranın 986/1007 esas sayılı dosyasında takibe dayanak yapılan 60.000.000.-TL limitli ipoteğin 56.532.374.-TL alacak için geçerli sayılmasına, ipoteğin 48.081.306.-TL`lık alacak hakkında geçersiz olduğunun tespitiyle bu miktar için fekkine karar verilmiştir.
Hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve dellilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki ( 2 ) ve ( 3 ) nolu bentlerin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davalının 985/4194 sayılı icra dosyasında takibe koyduğu toplam 119.600.000.-TL tutarındaki bonoların keşidecisi davacı S., lehdarı davalıdır. Bu bonolardaki imzaların sahteliği veya rızayı bozan sebepler tahtında düzenlendiği ileri sürülmediği gibi teminat amacıyla tanzim edildiği de geçerli delillerle kanıtlanamamıştır. Davacı S. ile davalı arasında süre gelen alış-verişler bulunduğu ise ihtilafzısdır. Semen alacağı kambiyo senetlerine bağlandığına, bonoların teminaten verildiği geçerli delillerle kanıtlanamadığına, davalı şirketin bonoları elinde bulundurması bono bedellerinin ödenmediği hususunda davacı S. aleyhine karine oluşturduğuna göre davalı şirketin bonolar tutarını ve bu tutarın TTK.nun 637. maddesinin ilk fıkrasında dört ayrı bent halinde gösterilen fer`ilerini talep ve tahsil hakkı vardır. Davalı elinde bulunan bonoların veya bunların bir kısmının bedellerinin ödendiği iddiası ise hangi bonoya karşılık ödeme yapıldığını gösteren ve davalı şirket yetkililerinin imzalarını taşıyan makbuzlarla veya davalının ticari defterlerindeki kayıtlarla ispat edilebilir. Davacı S.`in bu şekilde kanıtlayamadığı bedelsizlik iddiasını kapsar şekilde davalıya yemin teklif etme hakkı da mevcuttur.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan bonolarda cisimlenen kambiyo alacağını ikinci plana iten ve uyuşmazlığı tarafların ticari defterlerindeki emtia alım-satımı ile buna ilişkin ödeme kayıtları açısından halle çalışan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulü cihetine gidilmesi isabetsiz olup hükmün bu noktadan davacı S. aleyhine ve davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3 - Davanın diğer konusunu oluşturan ve fekki istenilen 6.11.1985 tarihli ipotek ise davacı S.`in davalıdan satın alacağı emtia bedelinden doğacak borcuna 60.000.000.-TL limit dahilinde teminat oluşturmak amacıyla diğer davacı A.Ş.`nin taşınmazı üzerine davalı yararına kurulmuştur. Bu durumda davacı S.`in ipoteğin tesis edildiği 6.11.1985 tarihinden sonraki emtia alımlarından doğan borç miktarı yukardaki bentte açıklanan hususlar gözönünde bulundurulmak suretiyle saptanarak bu miktar, davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla giriştiği 986/1007 sayılı icra takibi tarihinde takip tutarı 60.000.000.-TL dan az ise aradaki fark için davanın kısmen kabulüne karar verilmek, saptanan borç miktarı takip tutarı olan 60.000.000.-TL dan fazla ise ( davalının esasen ipotek limitini aşmadan takibe giriştiği de nazara alınarak ) ipoteğe ilişkin davanın tamamen reddi cihetine gidilmek icap eder. Mahkemece bu hususlar gözönünde bulundurulmaksızın ve matematiksel olarak da anlaşılmaz bir tarzda 60.000.000.-TL`lık ipoteğin 56.532.374.-TL alacak için geçerli ve 48.081.306.-TL alacak için geçersiz sayılması, hükmün keza davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
4 - Yukardaki ( 2 ) ve ( 3 ) nolu bentlerde açıklanan bozma sebeplerinin mahiyetine nazaran davacıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek duyulmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün ( 2 ) ve ( 3 ) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine ( 4 ) nolu bentte açıklanan nedenle şimdilik yer olmadığına; 17.4.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-05-2008, 10:36   #3
av_abay

 
Varsayılan

Çok teşekkür ediyorum... Verdiğiniz bu karar çok işime yarayacak...
Elinde benzer kararlar olan sayın meslektaşlarım bu karaları benimle paylaşırsanız çok sevinirim....
Old 13-05-2008, 13:09   #4
av_abay

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım bu konuda yaptığım araştırmalarda karşıma hep B.K. 85 ve 86. maddeleri çıkıyor. Bu maddelerle alakalı baktığım yargıtay kararlarında da borçlu hangi borcuna mahsuben ödeme yaptığını açıklamamışsa ve alacaklıda makbuzda bunu belirtmemişse o zaman en önce muaccel olan borca mahsuben ödeme yapıldığı farz olunur diyor. Bu durumda bizim takibe koyduğumuz senet ilk muaccel senet olduğu için sanırım takip iptal edilecek....
Sayın meslektaşlarım bu konuda bilgisi olan arkadaşlar varsa lütfen bizlere yardımcı olsun...
Old 13-05-2008, 17:34   #5
av_abay

 
Varsayılan

Sayın ekaral Borçlunun ödemeyi sizin takibe koyduğunuz bonoya istinaden yaptığını yazılı delil ile ispat etmesi gerekiyor demişsiniz. Peki bunun dayanağı nedir acaba... Sonuç olarak bizim borçlunun elinde makbuzları var ama bu makbuzlarda herhangi bir senede mahsuben ödeme yapıldığına dair bir kayıt yok.......
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yazılı kira sözleşmesinde ödemeyi ispat sorunu eylul83 Meslektaşların Soruları 3 01-04-2008 21:08
haciz tutanağında borcu ödemeyi taahüt eden müvekkilin borcu ödememesi Av.Svg Meslektaşların Soruları 3 30-03-2008 12:18
Çek yaprağı çalınınca bankaya dilekçe vermek ödemeyi durdurur mu? üye19835 Meslektaşların Soruları 7 26-10-2007 13:54
iskiden tahsilat sebastian Meslektaşların Soruları 3 25-06-2007 09:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05731702 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.