Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kapıcının kıdem tazminatından sorumluluk - eski malik / yeni malik

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-05-2010, 15:00   #1
Avukat58

 
Varsayılan kapıcının kıdem tazminatından sorumluluk - eski malik / yeni malik

Sayın Meslektaşlarım,
Müvekkilim yaklaşık 1 yıl önce bir apartman dairesi satın alıyor.Apartmanda 7 senedir çalışan kapıcı kısa bi süre önce işten çıkıyor ve kıdem tazminatı için dava açıyor.Bu tazminattan kat malikleri sorumlu tabiki ama müvekkilim sadece 1senelik hizmetinden yararlanmış.Bu durumda müvekkilim 7senelik tazminattanmı,yoksa sadece 1yıllık bölümündenmi sorumlu olacak??Önceki yıllardan eski ev sahibi hizmet aldığı için onun sorumlu olması gerekmezmi???
Cevap verirseniz çok sevinirim.Şimdiden teşekkürler...
Old 04-05-2010, 15:22   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/18-642
K. 2001/662
T. 3.10.2001
• ANAGAYRİMENKULÜN GENEL GİDERLERİNE KATILMA ( Yeni Malik )
• KIDEM TAZMİNATI ( Yeni İşverenin Önceki Dönemlerden Sorumlu Olması-Kapıcı Giderleri-Yeni Malik )
• KAPICI GİDERLERİ ( Yeni Malikin Sorumlu Olup Olmayacağı )
• YENİ KAT MALİKİN KAPICI GİDERLERİNDEN SORUMLULUĞU ( Borcun Yasal Olarak Ödenmesi Gereken Tarihte Malik Olmanın Yeterli Olması )
1475/m.14/2
634/m.20/a
ÖZET : Kapıcı giderlerine tüm malikler eşit olarak katılmalıdır. Bu katılım sorumluluğu borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir. 1475 sayılı İş Kanununun 14/2. maddesi gereğince işyerinin devri sebebiyle başka bir işverene geçmesi halinde işçinin kıdemi değişik işverenlerde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. Her ne kadar daha önceki işveren işçiyi çalıştırdığı süre ve devir sırasında işçinin aldığı ücretle sorumlu ise de, son işveren tüm süreden sorumludur, ancak önceki işverenlere sorumlulukları oranında, rücu edebilir.
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.11.2000 gün ve 1999/2408 E-2000/1173 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 26.3.2001 gün ve 2001/1871-2741 sayılı ilamı ile; ( ...Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi hükmüne göre, kat maliklerinden her biri kapıcı giderlerinden, ( ücret, sigorta primi, kıdem tazminatı vs. ) yönetim planında veya kat malikleri kurulunca verilmiş bir kararda başka türlü bir hüküm bulunmadıkça diğer kat malikleri ile birlikte eşit olarak sorumludur. Bu sorumluluk, borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir. Somut olayda, apartman kapıcısının görevden ayrılıp kıdem tazminatını hak ettiği tarihte davalı malik olup, yönetime ve sigortaya karşı bu borcun tamamından sorumludur. Hesaplanan kıdem tazminatına esas alınan sürenin bir bölümünün önceki malik dönemine ait olması borcun doğduğu tarihte malik olan davalıyı bu sorumluluktan kurtarmaz. Şartları varsa, ödediği kıdem tazminatının kendisinden önceki malik dönemine isabet eden miktarı için rücu hakkını kullanabilir.
Açıklanan nedenlerle, davalının, bağımsız bölümünü satın aldıktan sonra geçen süre ile sınırlı olarak kıdem tazminatının ödenmesinden sorumlu olacağına ilişkin mahkeme kararı doğru bulunmamıştır.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkemenin davalının bağımsız bölümü satın aldığı tarih ile işçinin emeklilik nedeniyle işyerinden ayrıldığı tarih arasındaki süreye isabet eden kıdem tazminatından sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar Özel Daire'ce yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Yönetim planında genel giderlere kat maliklerinin katılımının ne şekilde olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından, 2814 sayılı yasa ile değişik 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasa'sının 20/a maddesi gereğince kapıcı giderlerine tüm malikler eşit olarak katılmalıdır. Bu katılım sorumluluğu borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir. Somut olayda, apartman kapıcısının görevden ayrılıp kıdem tazminatını hak ettiği tarihte davalı malik olup, yönetime ve sigortaya karşı bu borcun tamamından sorumludur. Hesaplanan kıdem tazminatına esas alınan sürenin bir bölümünün önceki malik dönemine ait olması, borcun doğduğu tarihte malik olan davalıyı, bu sorumluluktan kurtarmaz. Şartları varsa, ödediği kıdem tazminatının önceki malik dönemine isabet eden miktarı için rücu hakkını kullanabilir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 19.10.2000 gün 2000/9377 Esas, 2000/14065 Karar sayılı kararında da "1475 sayılı İş Kanununun 14/2. maddesi gereğince işyerinin devri sebebiyle başka bir işverene geçmesi halinde işçinin kıdeminin değişik işverenlerde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanacağı, her ne kadar daha önceki işveren işçiyi çalıştırdığı süre ve devir sırasında işçinin aldığı ücretle sorumlu ise de, son işveren olarak davalının tüm süreden sorumlu olduğu, ancak önceki işverenlere sorumlulukları oranında, rücu edebileceği" açıkça belirtilmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece 1475 sayılı İş Kanunun 14/2 ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20/a maddeleri göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar vermek gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 3.10.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

yarx
Old 17-02-2012, 19:16   #3
H.Mahir FIRAT

 
Varsayılan

Affınıza sığınarak birşey sormak istiyorum. Borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir. Cümlesinden işten çıkarıldığı tarihi mi anlamalıyız yoksa mahkeme karar tarihi mi yoksa yargıtay kesinleşme tarihi mi?
Old 19-02-2012, 15:41   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan H.Mahir FIRAT
Affınıza sığınarak birşey sormak istiyorum. Borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir. Cümlesinden işten çıkarıldığı tarihi mi anlamalıyız yoksa mahkeme karar tarihi mi yoksa yargıtay kesinleşme tarihi mi?

İşten çıkarıldığı veya emekliliği hak ettiği tarihteki malik kastedilmektedir.

Alıntı:
Somut olayda, apartman kapıcısının görevden ayrılıp kıdem tazminatını hak ettiği tarihte davalı malik olup,
Old 22-01-2013, 12:07   #5
Av.ZeynepMY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Müvekkilim emekli olduktan sonra 15 senedir bir apartmanda, apartman görevlisi olarak çalışmaktadır. Ancak sigortası yapılmamıştır. Aynı şekilde eşi de üst katta bir dairede 15 senedir temizlik ve yemek işlerini sürekli olarak ancak sigortasız yapmıştır.
Apartman yıkılacağı için ikisinin de işlerine son verilmiştir. İş mahkemesinde hizmet tespitleri yapıldıktan sonra, kıdem ve sair tazminatları talep edebilirler mi?
Old 22-01-2013, 12:40   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.ZeynepMY
Sayın Meslektaşlarım,
Müvekkilim emekli olduktan sonra 15 senedir bir apartmanda, apartman görevlisi olarak çalışmaktadır. Ancak sigortası yapılmamıştır. Aynı şekilde eşi de üst katta bir dairede 15 senedir temizlik ve yemek işlerini sürekli olarak ancak sigortasız yapmıştır.
Apartman yıkılacağı için ikisinin de işlerine son verilmiştir. İş mahkemesinde hizmet tespitleri yapıldıktan sonra, kıdem ve sair tazminatları talep edebilirler mi?

"Hizmet tespiti" ve "işçilik alacakları" olmak üzere ikişer dava şeklinde açarsanız, işçilik alacakları için zamanaşımı sorunu yaşamazsınız.
Old 22-01-2013, 13:04   #7
detay82

 
Varsayılan

Müvekkilinizin eşi, bir evde temizlik, yemek işleri yaptığından ev hizmetlisi sayılıyor.

Ev hizmetlisi de İş Kanununda düzenlenmediğinden taleplerinizde bu hususu özellikle göz önünde bulundurmanızı öneririm.

Örnek bir karar;

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/18332
Karar: 2011/9574
Karar Tarihi: 16.06.2011

ÖZET: Davacının …. tarihli sözleşmeyle çocuk bakıcısı olarak işe başladığı sabittir. İş Kanunu uyarınca, hakkında iş kanunu hükümleri uygulanmaz. Ne var ki, taraflar arasında düzenlenen İş Sözleşmesinde, bu sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Bir başka anlatımla, İş Kanunu'na göndermede bulunulmuştur. Dolayısıyla davacı, İş Kanunu kapsamında düzenlenen kıdem tazminatını talep edebilir. Böyle olunca, mahkemece kıdem tazminatı taleplerinin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(4857 S. K. m. 4)

Dava: Taraflar aras
ındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı ile 1.10.1998 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çocuk bakıcısı olarak işe başladığını, 3.5.2007 tarihinde haksız olarak sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, eksik ödenen ücret alacağıyla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı yıllık ücretli izin alacağı, hafta tatili, bayram tatili vs. alacakları ile 500 TL. Manevi tazminatın faiziyle ödetilmesini istemiştir.

Davalı, davacının İş Kanununa tabi olmadığını, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini belirterek davanın reddini dilemiş, verdiği avans tutarının da takas ve mahsubuna karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, 500 TL. eksik ödenen ücret alacağı ile 500 TL. ihbar tazminatı tutarı toplam 1.000 TL

’nin dava tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

Davacının 1.10.1998 tarihli sözleşmeyle çocuk bakıcısı olarak işe başladığı sabittir. 4857 sayılı İş Kanunu

’nun 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının e bendi uyarınca, <ev hizmetlerinde çalışanlar> hakkında İş Kanunu hükümleri uygulanmaz. Ne var ki, taraflar arasında düzenlenen İş Sözleşmesinin 9 uncu maddesinde, bu sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Bir başka anlatımla, İş Kanunu'na göndermede bulunulmuştur. Dolayısıyla davacı, İş Kanunu kapsamında düzenlenen kıdem tazminatını talep edebilir. Böyle olunca, mahkemece kıdem tazminatı taleplerinin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının tüm davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz edilen hükmün davacı yararına bozulmasına, 42.25 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Saygılarımla.
Old 22-01-2013, 13:05   #8
Av.ZeynepMY

 
Varsayılan

Apartman görevlisinin kıdem ve sair alacakları için İş Mahkemesinde dava açacağım.Ancak temizlik ve yemek işlerini yapan eşinin alacakları için nerede dava açmalıyım? İş Kanunu kapsamına girmediği için, Borçlar Kanunu Hizmet Akdine dayanarak Asliye Hukuk Mahkemesinde mi açmalıyım? Cevap verirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Old 22-01-2013, 13:42   #9
detay82

 
Varsayılan

Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Aşağıdaki Yargıtay kararında durum detaylıca ele alınmış ve iş mahkemeleri yerine genel mahkemelerin görevli olduğu belirtilmiştir:

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/18405
Karar: 2012/22828
Karar Tarihi: 13.06.2012



ÖZET: Somut oldayda, davacı davalının özel şoförü olarak çalıştığını iddia etmiş, davalı tarafından davacının şahsi taşıma işlerine yardım ettiği, hizmet akdi bulunmadığı savunulmuştur. Tanıklar da davacının sadece şoför olarak çalıştığını bildirmişlerdir. Davacının çalışma şekli dosya kapsamında açık ve net değildir. Davacının dava dilekçesindeki <müvekkilin görevi esas olarak davalıya ait aracı kullanmak, davalıya ait evin elektrik, su faturalarını ödemek, sık sık ev ve iş yeri taşıdığından bu taşıma işlerini organize etmek vb.> şeklindeki iddiaları dikkate alınarak ev hizmetlerinde mi yoksa davalıya ait işyerinde mi çalıştığı hususları duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Araştırma sonucuna göre görev hususu değerlendirilmelidir. Şayet davacı ev hizmetlerinde çalışıyor ise görevsizlik kararı verilmeli, ev işleri dışında bir çalışma olgusu tespit edildiği takdirde şimdiki gibi karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.

(4857 S. K. m. 1) (5521 S. K. m. 1) (4857 S. K. m. 4) (9.HD. 09.10.2008 T. 2007/27814 E. 2008/25988 K.)

Dava: Davac


ı, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, önce davalının dayısının yanında 1993 yılı ocak ayında, onun ölümü üzerine 10.03.1993'ten itibaren ise davalı yanında çalışmasını sürdürdüğünü, 34 ... ... plakalı aracı kullandığını, 8-20 arası mesai yaptığını, haftada 6 gün çalıştığını, 28.02.2003'te davalının kendisini ortağı olduğu Garlin şirketine devrettiğini, 15.11.2003'te ise işine son verildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve maaş alacaklarını istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını, davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fiilen davalıya hizmet verdiği, davalı yanında özel şoför olarak çalıştığı ve davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,

2- Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.

İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya bakmaya devam olunur.

Davanın, İş Kanunu kapsamı dışında kalması halinde, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddi ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.

4857 sayılı Yasanın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz. Ev hizmetlerinde aşçı, uşak, temizlikçi, gibi işlerde çalışan işçi ile ev sahibi işveren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekir.

İş Kanunu kapsamı dışında bırakılan bu hizmetleri gören kimselerle bunları çalıştıranlar arasındaki hukukî ilişkilerde Borçlar Kanununun hizmet akdine ilişkin hükümleri uygulanır.

Çalışmayan aile bireylerini evden alarak alışverişe, şehir içinde gezmeye götüren, boş zamanında ev ve eklentilerinde zamanını geçiren şoförün de ev hizmeti yaptığı ve iş kanunu kapsamında olmadığı kabul edilmelidir (Yargıtay 9.HD. 09.10.2008 gün ve 2007/27814 Esas, 2008/25988 K.).

Buna karşın evde hastaya bakan hemşire ve çocuk eğiticisi İş Kanunu kapsamında değerlendirilmelidir.

Somut olayda, davacı davalının özel şoförü olarak çalıştığını iddia etmiş, davalı tarafından davacının şahsi taşıma işlerine yardım ettiği, hizmet akdi bulunmadığı savunulmuştur. Tanıklar da davacının sadece şoför olarak çalıştığını bildirmişlerdir.

Davacının çalışma şekli dosya kapsamında açık ve net değildir. Davacının dava dilekçesindeki şeklindeki iddiaları dikkate alınarak ev hizmetlerinde mi yoksa davalıya ait işyerinde mi çalıştığı hususları duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Araştırma sonucuna göre görev hususu değerlendirilmelidir. Şayet davacı ev hizmetlerinde çalışıyor ise görevsizlik kararı verilmeli, ev işleri dışında bir çalışma olgusu tespit edildiği takdirde şimdiki gibi karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Saygılarımla.







Old 24-01-2013, 13:28   #10
Av.ZeynepMY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Ev hizmetlisi olan müvekkilimin eşi, 30 yılı aşkın süredir sigortasız olarak aynı evde çalışıyormuş. Hizmet tespiti akabinde emekliliğe hak kazanabilir mi? Teşekkürler...
Old 28-01-2013, 16:42   #11
Av.ZeynepMY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım; 32 yıldır ev hizmetlisi olan müvekkilimi hizmet tespiti davası açtıktan sonra emekli edebilir miyim?
Bir de; erkek arkadaşı tarafından cinsel istismara uğrayan 15 yaşını doldurmuş mağdure için koruma talebi nereye yapılmalıdır? 6284 sy kn kapsamına girer mi? Şimdiden Teşekkürler...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yeni Malik Eski Kiracının Depozito İadesinden Sorumlu mudur? Av.Aynur26 Meslektaşların Soruları 3 11-02-2018 21:51
Yeni Malik Eski Kira Kontratıyla Bağlı Mı? Av.Turan Meslektaşların Soruları 55 18-01-2014 10:50
Yeni malik,yeni kiracı,eski kiracı ve eski kiracının müdahalenin meni davası yeditepelişehir Meslektaşların Soruları 0 08-10-2009 21:21
eski malikin kira alacağına dayanarak yeni malik icra takibi yapabilir mi? av.mustafa.ozdemir Meslektaşların Soruları 4 20-03-2009 21:57
yeni malik - yeni kontrat - eski kiracının tahliyesi gurhankoc Meslektaşların Soruları 8 30-01-2008 17:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05010605 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.