Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Paydaşın yol hakkı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-01-2008, 12:49   #1
nizar

 
Varsayılan Paydaşın yol hakkı

müşterek mülkiyet konusu arsa üzerinde her iki paydaşa ait birer bina bulunmaktadır. Ancak binalardan biri ön cephede diğeri arka cephede. Daha önceden önceki paydaş ile yapılan harici anlaşmaya göre taşınmazların yan tarafından ana yola kadar 3 metre genişliğinde bir yol bırakılacaktır. Ancak yeni malik bu anlaşmaya aykırı davranarak bu yolun kendi bölümünde kaldığından bahisle yolu daraltmaktadır. Şimdi bu durumda paydaşların aralarında yaptıkları fiili taksim durumlarında paydaşlardan birinin tarafında kalan kısımda diğer paydaşın yol olarak yararlanabilmesi ve buraya müdahale edildiğine ilişkin elinde yargıtay kararı olan veya bu konuda yardımcı olan olursa sevinirim. Bu kadar yol hakkı olduğunu nasıl ispat edebilirim. Çünkü paydaşın başka türlü ana yola ulaşma imkanı yok. Bu arada 24.12.1993 tarih ve Yargıtay 1.HD 1993/12511E-1993/15993 K. sayılı kararı olan varsa gönderirse sevinirim. Herkese iyi çalışmalar.
Old 04-01-2008, 12:00   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
24.12.1993 tarih ve Yargıtay 1.HD 1993/12511E-1993/15993 K. sayılı kararı olan varsa gönderirse sevinirim.

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 1993/12511
K. 1993/15903
T. 24.12.1993
• KARAR DÜZELTME GÖREVİ ( Yerel Mahkemeye Değil Yargıtayın İlgili Dairesine Ait Olması )
• ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM DAVASI ( Karar Düzeltme Yolunun Açık Olup Olmadığının Belirlenmesi )
1086/m.440
743/m.625, 648/3
ÖZET : Karar düzeltme yolunun açık olup olmadığını incelemek Yerel Mahkemeye değil, Yargıtay'ın ilgili Dairesine aittir. Dava konusu taşınmazın paydaşlarından olan davalının, bir kısım yeri duvarla çevirerek "mermer" imalathanesi yaptığı ve diğer paydaşların muvafakatını almadığı durumda yıkıma karar verilmesi doğru ise de, diğer paydaşların kullanımına engel olduğu saptanmadığından davalının taşınmazdan el çektirilmesi sonucunu doğuracak şekilde elatmasının önlenmesine de karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, ( Turhal Asliye Hukuk Hakimliği )nden verilen 12.12.1991 gün ve 372/569 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 26.4.1993 gün ve 1667/5265 sayılı kararın düzeltilmesi ve karar düzeltme isteğinin Yerel Mahkemece değer yönünden reddine dair 18.8.1993 tarih, 372/569 sayılı ek kararın da ortadan kaldırılması davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Karar düzeltme dilekçesinin süresinde verilip verilmediğini ve dava değeri yönünden karar düzeltme yolunun açık olup olmadığını incelemek Yerel Mahkemeye değil, Yargıtay'ın ilgili Dairesine aittir. HUMK.nun 432/4. maddesinde öngörülen işlemin Yerel Mahkemece kıyasen karar düzeltme isteğine de uygulanması mümkün değildir. Öyle ise, değinilen nitelikteki isteğin incelenmesi ve ek kararla reddedilmesi doğru değildir. Kaldı ki, 2.000.000 lira olan dava değerinin karar düzeltme isteğinin incelenebilmesine olanak sağlayan sınırı oluşturduğu da kuşkusuzdur.

Somut olayda, kayden "Bahçe" niteliğindeki 239 ada,10 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olan davalının bir kısım yeri duvarla çevirerek bu kısma "mermer imalathanesi" yaptığı ve böylece taşınmazda intifa tarzının kısmen de olsa değişmesine sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Bunu yaparken, diğer paydaşların muvafakatlarını almadığı sonucuna da varılmaktadır. O halde, mahkemece MK.nun 625. maddesi gözetilmek suretiyle yıkıma karar verilmesi doğrudur. Ne varki davacıların müşterek taşınmazdan yararlanmalarının engellendiği ( intifadan men olgusunun gerçekleştiği ) saptanmış değildir. Esasen böyle bir iddiada ileri sürülmemiştir. Bu itibarla, yıkım ( kal' ) ile yetinilmesi ve elatmanın önlenmesi isteğinin ise reddedilmesi gerekirken paydaş bulunan davalının taşınmazdan ilgisini kesmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Anılan hususlar karar düzeltme incelemesi sırasında anlaşıldığından, davalı vekilinin isteğinin HUMK.nun 440. maddesi uyarınca kabulüne ve Yerel Mahkemenin 18.8.1993 tarih, 372/569 sayılı ek kararı ile Dairenin 26.4.1993 tarih, 1667/5265 sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, Turhal Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.12.1991 tarih, 372/569 sayılı hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İntifa hakkı sahibi 3.kişi lehine sükna hakkı tanıyabilir mi ? Droogi Meslektaşların Soruları 1 01-10-2007 18:19
Dava Dilekçesinin Usulsüz Tebliğ Edilmesi/ Cevap Hakkı, Usuli İşlemlere İtiraz Hakkı Defi-Def Meslektaşların Soruları 4 06-06-2007 12:51
Kadın Hakkı / İnsan Hakkı gerunsal Kadın Hakları Çalışma Grubu 29 02-06-2007 14:32
Intifa Hakkı ile hisse alımı - inşaat sözleşmesi - intifa hakkı sahibinin onayı KAANKAL Meslektaşların Soruları 1 06-04-2007 12:47
Mülkiyet hakkı ve miras hakkı Deunur Hukuk Soruları Arşivi 2 19-11-2006 20:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04778194 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.