Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteme süresi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-03-2011, 15:15   #1
Avukat_A.K.

 
Varsayılan Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteme süresi

Saygıdeğer meslektaşlarım, öncelikle herkese iyi günler dilemek suretiyle konuya giriş yapmak istiyorum.

Sormak istediğim husus ise, sanık hakkında bilindiği üzere kabul etmesi üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilebiliyor. Ancak bu hususu kabul etmeyerek hakkında verilecek olan hükmün açıklanmasını talep eden sanık, sözkonusu kararı temyiz edebiliyor. Olayda da sanık sadece suçu işlemediğine inanması ve aleyhe verilebilecek kararı temyiz edebilmesi maksadıyla da kararın açıklanmasını istiyor. Şimdi bu kimse kararın açıklanmasının ardından müddeti muhafaza dilekçesini sunuyor ancak bu beyanından dönerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istiyor ise; bu durumda sözkonusu beyandan yargıtay aşamasında, yani yerel mahkemece karar verildikten sonra dönülebilir mi? Bu hususta epey araştırma yapmama rağmen sorumun yanıtını net olarak öğrenemedim. Birçok meslektaşım da bu hususta net bir kanaate sahip olmadığı için bu konuyu açma gereksinimi hissettim. Eğer ki bu hususta elinde yargıtay kararı olan meslektaşım var ise, bunu da paylaşmalarını rica ediyorum.

Herkese teşekkür eder ve saygılarımı sunduğumu belirtmek isterim..
Old 15-03-2011, 16:26   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat_A.K.
Saygıdeğer meslektaşlarım, öncelikle herkese iyi günler dilemek suretiyle konuya giriş yapmak istiyorum.

Sormak istediğim husus ise, sanık hakkında bilindiği üzere kabul etmesi üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilebiliyor. Ancak bu hususu kabul etmeyerek hakkında verilecek olan hükmün açıklanmasını talep eden sanık, sözkonusu kararı temyiz edebiliyor. Olayda da sanık sadece suçu işlemediğine inanması ve aleyhe verilebilecek kararı temyiz edebilmesi maksadıyla da kararın açıklanmasını istiyor. Şimdi bu kimse kararın açıklanmasının ardından müddeti muhafaza dilekçesini sunuyor ancak bu beyanından dönerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istiyor ise; bu durumda sözkonusu beyandan yargıtay aşamasında, yani yerel mahkemece karar verildikten sonra dönülebilir mi? Bu hususta epey araştırma yapmama rağmen sorumun yanıtını net olarak öğrenemedim. Birçok meslektaşım da bu hususta net bir kanaate sahip olmadığı için bu konuyu açma gereksinimi hissettim. Eğer ki bu hususta elinde yargıtay kararı olan meslektaşım var ise, bunu da paylaşmalarını rica ediyorum.

Herkese teşekkür eder ve saygılarımı sunduğumu belirtmek isterim..

CMK 231/6-c'ye "Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." cümlesi 22.07.2010 tarihli 6008 sayılı yasa ile eklendiğinden bu konuda Yargıtay kararı bulabileceğinizi sanmıyorum.
Kanımca sanığın en geç hükmün açıklanmasına dek bu istemde bulunması gerekir. Hüküm açıklandıktan sonra sanığın "hükmün açıklanmasını istiyorum" beyanından dönmesi geçerli olmadığı gibi, açıklanmış bir hükmün de açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi mümkün değildir.
Old 15-03-2011, 16:36   #3
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat_A.K.
Saygıdeğer meslektaşlarım, öncelikle herkese iyi günler dilemek suretiyle konuya giriş yapmak istiyorum.

Sormak istediğim husus ise, sanık hakkında bilindiği üzere kabul etmesi üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilebiliyor. Ancak bu hususu kabul etmeyerek hakkında verilecek olan hükmün açıklanmasını talep eden sanık, sözkonusu kararı temyiz edebiliyor. Olayda da sanık sadece suçu işlemediğine inanması ve aleyhe verilebilecek kararı temyiz edebilmesi maksadıyla da kararın açıklanmasını istiyor. Şimdi bu kimse kararın açıklanmasının ardından müddeti muhafaza dilekçesini sunuyor ancak bu beyanından dönerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istiyor ise; bu durumda sözkonusu beyandan yargıtay aşamasında, yani yerel mahkemece karar verildikten sonra dönülebilir mi? Bu hususta epey araştırma yapmama rağmen sorumun yanıtını net olarak öğrenemedim. Birçok meslektaşım da bu hususta net bir kanaate sahip olmadığı için bu konuyu açma gereksinimi hissettim. Eğer ki bu hususta elinde yargıtay kararı olan meslektaşım var ise, bunu da paylaşmalarını rica ediyorum.

Herkese teşekkür eder ve saygılarımı sunduğumu belirtmek isterim..

Mahkeme sanığın bu konuda beyanını alıp hükmü açıkladıktan sonra ben de yapılacak birşey olmadığı kanısındayım. Temyiz incelemesi yapılacaktır ve temyiz mahkemesi bu açıdan bir inceleme yapamaz. Saygılar.
Old 15-03-2011, 16:41   #4
av.suleyman

 
Varsayılan

Hükmün açıklanmasını geri bırakılması, bir haktır. Bu haktan vazgeçen sanık sonradan bu hakkımı istiyorum diyemez. Tıpkı şikayetçi olmadığını bildiren müştekinin bir sonraki duruşmaya gelip şikayetçi olmak istemesi gibi.
Old 15-03-2011, 16:59   #5
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat_A.K.
Saygıdeğer meslektaşlarım, öncelikle herkese iyi günler dilemek suretiyle konuya giriş yapmak istiyorum.

Sormak istediğim husus ise, sanık hakkında bilindiği üzere kabul etmesi üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilebiliyor. Ancak bu hususu kabul etmeyerek hakkında verilecek olan hükmün açıklanmasını talep eden sanık, sözkonusu kararı temyiz edebiliyor. Olayda da sanık sadece suçu işlemediğine inanması ve aleyhe verilebilecek kararı temyiz edebilmesi maksadıyla da kararın açıklanmasını istiyor. Şimdi bu kimse kararın açıklanmasının ardından müddeti muhafaza dilekçesini sunuyor ancak bu beyanından dönerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istiyor ise; bu durumda sözkonusu beyandan yargıtay aşamasında, yani yerel mahkemece karar verildikten sonra dönülebilir mi? Bu hususta epey araştırma yapmama rağmen sorumun yanıtını net olarak öğrenemedim. Birçok meslektaşım da bu hususta net bir kanaate sahip olmadığı için bu konuyu açma gereksinimi hissettim. Eğer ki bu hususta elinde yargıtay kararı olan meslektaşım var ise, bunu da paylaşmalarını rica ediyorum.

Herkese teşekkür eder ve saygılarımı sunduğumu belirtmek isterim..

Sanık lehine bir hak olan HAGB, yargıtay uygulamalarında da geçtiği üzere, yargılama esnasında mahkeme hakimi tarafından sanığa yöneltilmesi gerekiyor. Yöneltilen talep sanık tarafından kabul edilmez ise, hakkından vazgeçtiği anlamına gelecektir -ki, mahkemenin taleple bağlılık esası burada ortaya çıkıyor.

Tüm bunlar ışığında, talep kabul edilmemişse, sonradan vazgeçerek HAGB yi talep hakkı olamaz, diye düşünüyorum.

Ancak geçen bir mahkemede bozmadan sonra sanık, hükmün açıklanmasını talep etmişti. Yani önce HAGB nı istememiş, bozmadan sonra bu hakkını tekrar kullanmayı istemişti, işin doğrusu sonucunu bilemiyorum. Öğrenirsem bilgi veririm.
Old 15-03-2011, 17:01   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.suleyman
Hükmün açıklanmasını geri bırakılması, bir haktır. Bu haktan vazgeçen sanık sonradan bu hakkımı istiyorum diyemez. Tıpkı şikayetçi olmadığını bildiren müştekinin bir sonraki duruşmaya gelip şikayetçi olmak istemesi gibi.
Hukuki görüşünüz duvara baş aşağı asılmış tablo gibi duruyor:

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması sanık açısından hak değildir. Hakimin takdir yetkisi olan yerde sanığın hakkı olmaz.

Tam tersi düşünülebilir: Hükmün açıklanmasını istemek sanığın hakkıdır. Bu hak kullanılıp da hüküm açıklandıktan sonra geri dönülemeyeceği yolunda önceki görüşlere katılıyorum. Hakim hükmü açıklamakla dosyadan elini çeker. (Halbuki hagb halinde hakim dosyadan elini çekmiş olmaz.)

Saygılarımla
Old 15-03-2011, 17:19   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması sanık açısından hak değildir. Hakimin takdir yetkisi olan yerde sanığın hakkı olmaz.

Evet sanığın denildiği şekilde bir hakkı yoktur.

Söylenenleri telif etmek ve bu konuda sanığa tanınan bir haktan bahsetmek gerekirse: (belki Sn.Av.suleyman da bunu kastetmiş olabilir.) sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün (CMK.m.231/5) tatbikini önleme hakkı vardır denilebilecektir.

Saygılarımla.
Old 16-03-2011, 13:25   #8
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

İstek üzerine;

Sanık, kendisine sorulduğu vakit "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmiyorum." diyebilir.

Yani bu yasal hakka 6008 sayılı yasayla değişik CMK.m.231/6-c-son cümle ile sahiptir.

Böyle bir durumda hakim, HAGB kararı veremeyecektir; kurduğu hükmü açıklayacaktır.

Saygılarımla.

Alıntı:

CMK.m231/6-c: (Ek cümle: 6008 - 22.7.2010 / m.1) “Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.”
Old 16-03-2011, 13:37   #9
avukatlutfi

 
Varsayılan Ömer beye Katılıyorum!

sanığa sorulması zorunludur.
Old 12-12-2012, 15:43   #10
aleeumut

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım, peki karar yargıtay tarafından bozulur ve yerel mahkemeye geri dönerse, bu aşamada HAGB istenebilir mi. Yerel mahkemenin vermiş olduğu karar bozulmuş olup, yeniden karar verilecektir. Yani hakim dosyadan el çekmiş olmamaktadır. Bozmadan sonra HAGB istenilebilir mi?
Old 12-12-2012, 17:26   #11
av_mkaraman

 
Varsayılan

Yargılama bir bütündür. Bozma sonrası yargılama, ilk yargılamanın devamıdır. Daha önce HAGB'yi kabul etmeyen sanığın bundan vazgeçerek HAGB'yi kabul etmesi mümkün değil diye düşünüyorum.
Old 13-12-2012, 00:54   #12
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_mkaraman
Yargılama bir bütündür. Bozma sonrası yargılama, ilk yargılamanın devamıdır. Daha önce HAGB'yi kabul etmeyen sanığın bundan vazgeçerek HAGB'yi kabul etmesi mümkün değil diye düşünüyorum.
Bu düşüncenize katılamıyorum: Yargılama aynı olabilir ama karar aynı olmaz.

Yargıtay'ın da bir kararında belirttiği gibi:
''Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.03.2002 gün ve 81 - 207 sayılı kararı başta olmak üzere birçok kararı ile Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında vurgulandığı üzere, bir karar bozulmakla tamamen ortadan kalkacağından yerel mahkemelerce direnme kararlarında da 5271 sayılı CYY'nın 230, 231, 232 ve 309. maddeleri gereğince yeniden hüküm kurulmalıdır.'' Ceza Genel Kurulu Esas No:2011/8-26 Karar No:2011/30 Karar Tarihi:29 Mart 2011

2- Kanun hagb kararı verilebilmesi için ''sanığın rızasını'' aramaktadır. Sanık yargılamanın her aşamasında rıza gösterebilir. Kanun, sanığın önceden rıza göstermemesi halinde sonradan rıza göstermesine engel bir hüküm getirmemiştir.

Aksi düşünülür de, ''rıza göstermeme beyanı''nın ilelebet bağlayıcı olduğu kabul edilirse bu düşünce sanığın aleyhine olur. İlelebet bağlayıcılık konusunda mevzuatta dayanak bulunmamaktadır.

Saygılarımla
Old 14-12-2012, 15:37   #13
av_mkaraman

 
Varsayılan

Üstadım;

Eski hükmün ortadan kalkacağı görüşünüz tartışmasız kabulüm. Ancak bozma sonrası yapılacak yargılamada, bozma öncesi yapılan işlemler tekrarlanmaz. Bu kapsamda sanığın HAGB ile ilgili yeniden bir beyanının alınması söz konusu değil diye dü
şünüyorum
Old 17-12-2012, 15:42   #14
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Bozma sonrası, bozma sebebine göre yapılacak tahkikatla hasıl olacak yeni dosya ve delil durumu, sanığın HAGB tatbiki hakkındaki cevap/iradesini değiştirebilir. Sanığa bu hak/imkan tanınmalıdır.. m.231'e göre, yeniden HAGB tatbikini kabul edip etmediği bir kere daha sorulmalıdır.
Old 17-12-2012, 17:21   #15
hukukcu_35

 
Varsayılan

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/11-250 E. 2009/13 K. sayılı ilamı; 'Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kesinleşmiş infaz edilmekte olan ve hukuki yararı bulunması koşuluyla infaz edilmiş hükümlere de uygulanabileceği ve ayrıca kesinleşmiş hükümlerde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, hükmü veren mahkemece, objektif koşulların değerlendirilmesiyle sınırlı bir inceleme yapılacak ahvalde evrak üzerinde, subjektif koşulların değerlendirilmesi gereken hallerde ise duruşma açılarak yapılması gerekir.' şeklindedir.


Bu karar metninin de incelenmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Old 18-12-2012, 11:00   #16
Av.F.Karakurt

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat_A.K.
Saygıdeğer meslektaşlarım, öncelikle herkese iyi günler dilemek suretiyle konuya giriş yapmak istiyorum.

Sormak istediğim husus ise, sanık hakkında bilindiği üzere kabul etmesi üzerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verilebiliyor. Ancak bu hususu kabul etmeyerek hakkında verilecek olan hükmün açıklanmasını talep eden sanık, sözkonusu kararı temyiz edebiliyor. Olayda da sanık sadece suçu işlemediğine inanması ve aleyhe verilebilecek kararı temyiz edebilmesi maksadıyla da kararın açıklanmasını istiyor. Şimdi bu kimse kararın açıklanmasının ardından müddeti muhafaza dilekçesini sunuyor ancak bu beyanından dönerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istiyor ise; bu durumda sözkonusu beyandan yargıtay aşamasında, yani yerel mahkemece karar verildikten sonra dönülebilir mi? Bu hususta epey araştırma yapmama rağmen sorumun yanıtını net olarak öğrenemedim. Birçok meslektaşım da bu hususta net bir kanaate sahip olmadığı için bu konuyu açma gereksinimi hissettim. Eğer ki bu hususta elinde yargıtay kararı olan meslektaşım var ise, bunu da paylaşmalarını rica ediyorum.

Herkese teşekkür eder ve saygılarımı sunduğumu belirtmek isterim..


Sayın Meslektaşım,
Karar Yargıtayca onanırsa yapılacak bir şey yok.
Ancak bozulur gelirse, yapılacak yargılama neticesi, yeni bir hüküm tesis edildiğinde, bu yeni hüküm ile ilgili olarak, sanık hükmün açıklanmasının geri bırabılmasını talep edebilir diye düşünüyorum.
Sanık, ilk hükümde, bunu talep etmek istememiş ya da uygulanmasını istememiş olabilir, ancak bu durum, daha sonra kurulan yeni hükümde bunu istemeyecek anlamına gelmez .
Old 14-08-2013, 12:42   #17
Hukuka Saygı

 
Varsayılan

Selam değerli meslektaşlarım...
Sulh Ceza Mahkemesinde görülen bir taksirle yaralama davasında, hakimin sorması üzerine müvekkilim "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemiyorum" demiş. Sonraki duruşmaya ben de vekalet sunarak katıldım ve "hagb talep ediyoruz" dedik. Daha doğrusu müvekkil dedi. Mahkeme hagb kararı verdi. Sonrasında müdahil taraf Asliye Cezaya itiraz etti. Asliye Ceza da, "sanık hagb istemiyorum dediği için verilen hagb kararı hukuka aykırıdır diyerek kararı bozdu." Şimdi yeniden duruşma günü verilecekmiş. Burada iki sorum var. Birincisi; bir kere vazgeçtikten sonra, bir daha hagb talep edilemez mi? İkincisi hagb kararı bozulunca mahkeme yeniden hagb kararı veremez mi, mutlaka hüküm verip açıklamak zorunda mı?
Old 22-09-2013, 11:46   #18
DEMİRCİZADE

 
Varsayılan

Merhaba değerli meslektaşlarım,
Konu farklı boyutları ile tartışıldığı için ben de bir hususu sormak istedim. 6008 sayılı yasa ile 5271 sayılı yasada değişiklik yapılmadan önce; çok sanıklı bir davada mahkeme, sanıkların, farklı kişilere karşı farklı eylemleri nedeni ile çeşitli cezalara hükmediyor. Hapis cezalarında CMK 231 yerine TCK 51'i uyguluyor ve hapis cezasını erteliyor. Para cezalarında ise erteleme yapmıyor, CMK 231 uygulanmıyor. Tabi değişiklikten önce karar verildiği için sanıklara da HAGB uygulanmasını kabul edip etmediklerini sormuyor. Karar Yargıtay'dan ONANARAK geliyor. Bu aşamada 6008 sayılı kanunla yapılan değişiklik nedeni ile yerel mahkemede uyarlama yargılaması yapma ve sanıklara HAGB'nı kabul edip etmediklerini sordurma imkanı var mıdır? İyi günler dilerim...
Old 23-09-2013, 16:35   #19
aleeumut

 
Varsayılan

Bence, sanık yargılamanın her aşamasında hagb uygulanmasını kabul ettiğini, istediğini beyan edebilir. Daha önceden kabul etmese dahi sonradan vazgeçip kabul edebilir. Ceza hukukunu tarihi gelişimi ve de ilkeleriyle beraber değerlendirdiğimizde, sanık lehine olacak hagb, sanık daha önceden aksini beyan etmiş olsa dahi karar kesinleşene kadar her aşamada hagb uygulamasını kabul ve talep edebilmelidir. Buna dosyanın yargıtaydan dönüşünden sonraki uyarlama yargılaması da dahildir. Son sözün sanığa verilmesinin gerekliliği ile örtüşen bir durum olduğunu düşünüyorum.
Old 08-10-2013, 15:32   #20
Av.ŞAKAKLI

 
Varsayılan

Esasen buradaki sıkıntı, sanığa sorgusu sırasında HAGB'yi kabul edip etmediğinin sorulmasıdır.Oysa ki kovuşturma aşamasının sonuna gelindiğinde sorulsa, sanık dosyanın geldiği aşama itibariyle belki daha rahat karar verebilecektir.

HAGB her ne kadar askıda kalmış bir hüküm olsa da, 5 yıl süreyle denetimde tutulmayı ihtiva eder. Dolayısıyla özgürlüğü kısıtlayıcı bir yanı var.

Uygulamada HAGB'nin kabulü halinde yargıçların dosya hakkında derin bir araştırma yapmaksızın HAGB'ye karar verdikleri görülmektedir. HAGB kararlarında temyiz yolu açık olmadığından denetlenmesi de yapılamamaktadır. İtiraz yolu ise sadece şekli denetimi içermektedir. Kaldı ki ceza yargılamamızda itiraz mekanizmasının pek çalıştığını da söyleyemeyiz. Önce HAGB'yi reddedip sonra kabul etmek ise takdiri hakime bırakmaktır bence. Çünkü yasal düzenleme net değil. Ayrıca hakim HAGB'yi reddettiğiniz için araştırma yapacak. Sonradan kabul etseniz de, niye uğraştırdınız diye olumsuz bir tavır takınması da muhtemeldir. Saygılarımla
Old 08-10-2013, 17:47   #21
aleeumut

 
Varsayılan

Hagb nedir ne değildir o konu hakkında dahi bilgi vermiyorlar sanığa. 231 uygulansın mı diye soran hakim bile gördüm. Sanık ne bilsin iyi bir şey mi değil mi? O yüzden dahi sanığın sonradan kabul etmesi, kabul edilmelidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması eliferdogan Meslektaşların Soruları 36 12-10-2010 20:25
hükmün açıklanmasının geri bırakılması avsafran Meslektaşların Soruları 3 14-05-2010 17:06
CMK 231. md.(Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) av.mustafa.ozdemir Meslektaşların Soruları 8 12-12-2009 01:54
hükmün açıklanmasının geri bırakılması miss_lawyer Meslektaşların Soruları 2 16-07-2008 07:42
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına av.knel Meslektaşların Soruları 2 01-07-2007 13:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04798388 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.