Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yaşayan Anne İle Nüfusbağının Kurulmasına İlişkin Dava

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-10-2009, 08:46   #1
eser_29

 
Varsayılan Yaşayan Anne İle Nüfusbağının Kurulmasına İlişkin Dava

Müvekkilim köyde doğduğunda nüfus cüzdanına anne adı olarak babasının ilk eşi adına kayıtlı geçirilmiş, zira kendi annesi babasının II.eşi olduğundan sıkıntı olabilir düşüncesi ile bundan 50-55 yıl önce böyle yapılmış. Şimdi biz gerçek anne ile kızı arasında bir nüfusbağı oluşturmak için dava açmayı düşünüyoruz. Tanık yanında sanırım adli tıp'tan veya bir başka sağlık kurumundan kan bağı tespiti yapılması gerekecektir. Tüm bu prosedürlerin yaklaşık süresi kaç aydır ? Zira anne yaşlı ve rahatsızdır. Mahkeme safhası yaşlı anne için "git-gel" sıkıntısına neden olur mu ? Ve izlenmesi gereken yol nedir bu tip davada. Bilgilendirirseniz sevinirim.
Old 09-10-2009, 08:58   #2
Av.Elkan

 
Varsayılan

Kan bağının tespiti davası olarak değerlendirenler de var ancak. Bence bu bir nüfus kaydının düzeltilmesi davası.

Bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinde Nüfus Kaydının Düzeltilmesi davacı açarak meseleyi çözebilirisizin. Bu dava için tanık beyanı yeterli olduğu düşüncesindeyim. Aynı nitelikde bir davayı bu yıl Şubat ayında açmış idik. Haziran ayında karara çıktı.

iyi çalışmalar başarılar dilerim.
Old 09-10-2009, 08:59   #3
Av.Elkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Elkan
Kan bağının tespiti davası olarak değerlendirenler de var ancak. Bence bu bir nüfus kaydının düzeltilmesi davası.

Bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinde Nüfus Kaydının Düzeltilmesi davacı açarak meseleyi çözebilirisizin. Bu dava için tanık beyanı yeterli olduğu düşüncesindeyim. Aynı nitelikde bir davayı bu yıl Şubat ayında açmış idik. Haziran ayında karara çıktı.

iyi çalışmalar başarılar dilerim.

NoT: Davalı olarak kayden anne görünen kişi ile Nüfus Müdürlüğünü göstermeniz gerekiyor.
Old 15-10-2009, 14:18   #4
eser_29

 
Varsayılan

Kayden anne gorunen kisi vefat etmis bulunmakta; dolayisiyla davali olarak nufus md. gostermek yeterli midir ?
Old 16-10-2009, 10:20   #5
av.cemile

 
Varsayılan

Bu konuda benim de dava açmam gerekiyor ve kayden anne olan kişi hayatta. Bu durumda TCK'da bulunan nesep(soybağı) değiştirme ile ilgili hüküm kayden anne olan kişiye uygulanır mı?Kısaca mahkeme resen böyle bir suç duyurusunda bulunur mu?
Kayden anne olan kişi 75 yaşında ve hasta.

Yardımcı olacak meslekdaşlarıma teşekkür ederim.
Old 16-10-2009, 10:29   #6
Av.Elkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eser_29
Kayden anne gorunen kisi vefat etmis bulunmakta; dolayisiyla davali olarak nufus md. gostermek yeterli midir ?

Nüfusla birlikte kayden Anne görünen kişinin misarçılarına karşı açmanız daha uygun gibi geldi bana
Old 16-10-2009, 10:29   #7
Av.Elkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cemile
Bu konuda benim de dava açmam gerekiyor ve kayden anne olan kişi hayatta. Bu durumda TCK'da bulunan nesep(soybağı) değiştirme ile ilgili hüküm kayden anne olan kişiye uygulanır mı?Kısaca mahkeme resen böyle bir suç duyurusunda bulunur mu?
Kayden anne olan kişi 75 yaşında ve hasta.

Yardımcı olacak meslekdaşlarıma teşekkür ederim.

Sanmıyorum. Çok ekstra bir durum olmadığı sürece suç duyurusunda bulunmuyorlar. En azınan benim karşılaştığm davalarda olmadı.
Old 16-10-2009, 10:52   #8
eser_29

 
Varsayılan

Kayden anne gözüken kişinin mirasçılarına açmamızdaki hikmet nedir ? Sonuçta onlar açısından bir hak kaybı olmayacak ve kayden anne gözüken kişi vefat edeli çok uzun yıllar geçmiş, 30-40 yıl diyebilirim. Bu durumda iş daha çetrefilli olur sanırım
Old 16-10-2009, 14:09   #9
av.cemile

 
Varsayılan

Bir müvekkilime karşı açılan tapu iptali ve tescili davasında davacı bayan gerçek annesinin kim olduğuna dair tespit davası açmıştı. Mahkemeye delil olarak sunduğunda gördüm. Galiba davalı yalnızca Nüfus müdürlüğü idi. Analığı tespit ettirmiş ve ardından da dayılarından miras hakkı talep etmekte idi.
Old 24-12-2009, 20:59   #10
eser_29

 
Varsayılan

Dava bugün görüldü. Hakim "kayden anne" görülen kişiye karşı husumeti yöneltmemizi istedi. Ben şahsın yıllar önce vefat ettiğini söyledim. O zaman mirasçılarına ve kimin nüfusuna geçirmek istiyorsanız ona yöneltin dedi. Savcı ise gerçek anneye ve nüfus müdürlüğüne yöneltmemizi istedi. İkisi de farklı telden çaldı. Benim anlamadığım kayden anne gözükenin mirasçıları ile ne işimiz olduğu. Sonuçta o vefat edeli yıllar olmuş ve miras taksimatı yapılmış çok uzun zaman önce.

Hakim bize yeni dava açın,bunu takip etmeyin husumeti hem kayden annenin mirasçılarına hem gerçek anneye hemde nüfusa yöneltin dedi. Bizde boynu bükük tamam dedik.

Tekrar bir dava dilekçesi yazıp gerçek anneyi davalı göstermek istiyorum, kayden olanın mirasçıları es geçmeyi düşünüyorum. Sizce bu nasıl olur ?

Birde gerçek anne çok yaşlı ve şu an akli melekeleri tam olarak yerinde değil. Bu durumda beyanının alınması zor olacağından nasıl bir yol izlemeliyiz ? Dava dilekçesinde direkt tanıklardan bahsedip isim versek isabetli olur mu?
Old 24-12-2009, 21:29   #11
law in law

 
Varsayılan

Davalı bence hem kayden hemde gerçek anne olduğu iddia edilene karşı yöneltilmelidir. Gerçek anne ölü ise mirasçıları davalı olmalıdır. Zira her iki anneninde miras haklarına yönelik bir davadır. Kayden anne görünen kişi davacı çocuğa mirasçı olacakken dava sonunda bu hakkı ortadan kalkacaktır. Gerçek anne durumunda da anneye mirasçı olacaktır.
Bu dava nesebe yöneliktir nüfus müdürlüğü davalı olmamalıdır.
Old 24-12-2009, 22:23   #12
eser_29

 
Varsayılan

1. Gerçek anne sağ lakin yaşlı ve hastadır.
2. Kayden anne vefat edeli 30 seneyi geçmiştir. Dolayısı ile "miras" yönünde o tarafı ilgilendirebilecek bir durum olduğunu düşünmüyorum.
3. Nüfus müdürlüğünü davalılardan biri olarak göstermemizi Hakim ve Cumhuriyet Savcısı söylemiştir.
Old 25-12-2009, 12:11   #13
cizre

 
Varsayılan davalılar

Öncelikle bu tür davalarla çok sık karşılaştığım için şunu söyleyebilirim, dava kayden anne, o ölmüşse mirasçıları, gerçek anne, o ölmüşse mirasçıları ve nüfus müdürlüğüne karşı açılıyor. Bazı hakimler sadece davalıları olaya ilişkin beyanları ve tanık beyanlarını davanın kabulü için yeterli görüyor, bazı hakimler adli tıptan DNA testi istiyor. Her iki şekilde de aldığımız kararlar oldu. Ancak ölmüş kişiye karşı dava açılamayacağından kayden anneyi davalı gösterirseniz, Mahkeme UYAP'tan Mernis yolu ile tensip sırasında kişinin ölmüş olduğunu göreceğinden size mirasçıları dahil edin diyecek. Bu yüzden ilk elden kayden annenin mirasçılarına dava açmanız gerekmektedir. Anneliğin tespiti yolu ile açılan davaları bir dönem biz de denedik. Ancak bu bir tespit davası olduğundan, davacı davayı kazansa da icrai anlamda bir faydası olmuyor. Bu sebeple dava nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak açılmalıdır.
Old 25-12-2009, 13:26   #14
law in law

 
Varsayılan

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/3182

K. 2006/9332

T. 12.6.2006

• NÜFUS SİCİLİNİN DÜZELTİLMESİ ( Ana Adının - Davanın Hukuku Etkilenecek Olanlara Tevcihi Zorunluluğu/Annenin Nüfus Kaydı Getirtilerek Sağsa Kendisine Ölmüş İse Husumetin Mirasçılarına Yöneltilerek Taraf Teşkili Gereği )

• ANA ADININ DÜZELTİLMESİ ( Nüfus Kaydı Getirtilerek Sağsa Kendisine Ölmüş İse Husumetin Mirasçılarına Yöneltilerek Taraf Teşkili Gereği - Davanın Hukuku Etkilenecek Olanlara Tevcihi Zorunluluğu )

• TARAF TEŞKİLİ ( Nüfus Sicilinde Ana Adının Değitirilmesi - Annenin Nüfus Kaydı Getirtilerek Sağsa Kendisine Ölmüş İse Husumetin Mirasçılarına Yöneltilerek Taraf Teşkili Gereği )

1086/m. 73

ÖZET : Dava nüfus sicilinin düzeltilmesine ilişkin olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca sonuçta hukuku etkilenecek olanlara tevcihi zorunludur. Mahkemece davacının annesi olduğunu iddia ettiği Hatice'nin nüfus kaydı getirtilerek sağ olması halinde kendisinin hasım olarak gösterilmesi, ölmüş ise husumetin mirasçılarına yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması suretiyle davanın görülüp sonuçlandırılması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Davcının Niğde Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtığı davada, nüfus kütüğünde Fatma olan ana adının Hatice olarak düzeltilmesine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dosya içinde mevcut nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden davacının 10/4/1953 doğumlu olduğu, nüfusa 15/4/1953 tarihinde tescil edildiği, 15/4/1953 doğumlu olan ve nüfusa 29/4/1953 tarihinde tescil edilen Naciye Gümüştepe adlı bir kardeşinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece ana olduğu iddia edilen Hatice Gümüştepe'nin nüfus aile kaydının getirtilmediği anlaşılmıştır.
Dosya içeriğinden davacının doğum tarihi ile nüfus kaydına göre baba bir kardeşi Naciye'nin doğum tarihleri arasında beş günlük bir sürenin bulunduğu, davacı ile Naciye'nin ikiz oldukları ve aynı gün doğdukları konusunda bir iddianın da ileri sürülmediği görülmüştür. Bir kadının beş gün ara ile çocuk doğurması mümkün olmadığı halde, davacının Fatma olan ana adının Hatice olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir.
Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, bu hususa uyulmaması doğru bulunmamıştır.
Diğer taraftan, dava nüfus sicilinin düzeltilmesine ilişkin olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca sonuçta hukuku etkilenecek olanlara tevcihi zorunludur. Mahkemece davacının annesi olduğunu iddia ettiği Hatice Gümüştepe'nin nüfus kaydı getirtilerek sağ olması halinde kendisinin hasım olarak gösterilmesi, ölmüş ise husumetin mirasçılarına yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması suretiyle davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken eksik hasımla hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 12.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 25-12-2009, 17:28   #15
TALES

 
Varsayılan

Benim Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığım benzer dava( Nüfus Kaydının düzeltilmesi )görevsizlikle Aile Mahkemesine gönderildi. Orada Hakim Adli Tıp incelemesi yaptırdı.
Ancak ' Analığın ispatı 2 şahitle de olur ' diyenler ve böyle uygulayan mahkemeler de var.
Hangisi kesin olarak uygulanıyor ,bilemiyorum.
Old 25-12-2009, 21:05   #16
eser_29

 
Varsayılan

Avam dili ile "Trabzon merkez, kafaya göre herkes" desenize. Duruşada hskim ve savcı dahi birbirlerinden farklı görüş bildirdiler uygulamaya dair. Hangi mahkemeye tevzi olunacağını bilsem dilekçemi ona göre yazarımda, o da nasip.

Üstteki karar için ayrıca teşekkür ederim Law in Law.

Aile Mahkemesi mi ? Hımm,birde orada şansımı denesem mi acaba. Haftaya yeni bir dilekçe, yeni bir heyecan ve harç ile adliye koridorlarını arşınlamak üzere cevaplarınız ve görüşleriniz için çok teşekkür ederim.
Old 24-11-2010, 18:11   #17
afad

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım önüme çok ilginç bir olay geldi ve bu konuda fikirlerinize müracaat etmek istedim.
anne bir kişi ile yıldırım nikahı ile evleniyor. evraklar tarafların bağlı oldukları nüfuslara gönderildikten sonra gelen cevabi yazılardan erkek eşin evli olduğu görünüyor.akabinde aslında erkeğin nüfusta hiç kaydının olmadığı ve almanya'da yaşayan ve evli olan abisinin nüfus cüzdanı ile gezdiği ortaya çıkıyor (şifahen belirtiyor bunu)taraflar o an için bu duruma aldırış etmiyor. ne var ki 1996 yılında tarafların bir çocuğu oluyor. 2002 yılına kadar bu çocuğu da herhangi bir yere kaydettirmiyorlar. çocuk okula başlayacağı zaman kayıt etmek gerektiğinde babası elindeki nüfus cüzdanı ile birlikte başvuruyor ve kaydını gerçekleştiriyor. fakat elindeki cüzdan babanın erkek kardeşinin cüzdanı olduğu için çocuğun baba ve anne hanesinde gerçek babası değil amcası ve yengesinin ismi yazıyor. 2008 yılında çocuk nüfus cüzdanını kaybediyor ve kayıp nedeniyle yenisini çıkarıyor.şuan çocuğun elinde bu nüfus cüzdanı var. bu süreçte gerçek baba evi terkediyor ve şuan için kendisinden haber alınamıyor. aynı zamanda yine bu süreçte çocuğun nüfustaki babası yani aslında amcası olan şahıs alman vatandaşlığına geçiyor. çocuğun gerçek annesi çocuğun hastalanması üzerine onu hastahaneye götürdüğünde nüfus cüzdanında yazılı olan bir Tc numarasının kayıtlarda bulunmadığı cevabı ile karşılaştığında durumu araştırıyor ve çocuğunda şuan Alman vatandaşlığında olduğunu, Türk vatandaşı olmadığını anlıyor. bu durumda çocuk deport edilme tehlikesi ile karşı karşıya. anne çocuğu kendi üzerine aldırmak ve Türk vatandaşlığına geçirmek istiyor. ve annesinin kendisi olduğu tespit ettirmek istiyor. çocuk şuan 14 yaşında. almanya'da bulunan yani aslında çocuğun amcası ve yengesi olan şahıslar da kesinlikle bu işlerle ilgilenmek istemediklerini beyan etmişler çocuğun gerçek annesine. nasıl bir dava açmak lazım, kime karşı açmak lazım, nereye ne şekilde müracaat etmek lazım ben düşündüm taşındım aklıma sonuç verecek bir yol gelmedi. bu konuda yardımlarınızı bekliyorum. şimdiden teşekkürler.
Old 24-11-2010, 20:35   #18
advokat34

 
Varsayılan

Sayın afad, böyle bir durumda çocuğa kayyum tayin edilmeli ve kayyum, kayden anne - baba ile gerçek anne babasını ve nüfus müdürlüğünü davalı göstererek, "Nesebin Düzeltilmesi" davası açması gerekir düşüncesindeyim.
Old 24-11-2010, 21:07   #19
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Burada; çocuk davacı olacak, kayden anne olarak gözüken bayan, gerçek annesi,çocuğun babası ve nüfus müdürlüğü davalı olarak gösterilir. eğer davalı olarak belirtilen sahıslardan sağ olmayan varsa, yerlerine onların mirasçıları gösterilir. Bazen mahkemeler, tanık beyanlarıyla yetinmekte ve DNA testi istememektedirler. Nitekim bu şekilde neticelenen bir davam olmuştu. Ancak yine dna testi isteyen hakim de oluyor. Bu durumda kan örnekleri Adli Tıp Kurumu'na gönderiliyor. Şahıs başına 450 TL masraf istenmektedir. Örneğin anne ve çocuğun kanı alınacaksa 900 tl dna tewti masrafı olacaktır. Davanın süresine gelince, Adli Tıp Kurumu'ndaki yoğunluğa göre değişmekle beraber ortalama olarak 3 ay ile altı ay içinde sonuçlanabilmektedir.
Saygılarımla...
Old 27-11-2010, 19:42   #20
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Burada açılacak dava nüfus kaydının tashihi davası olup DNA testine gerek yoktur. Tanık delili yeterlidir. Davanın gerçek anneye,ölü ise mirasçılarına,anne görünen kişiye,hukuku etkilenecek tüm ilgililere yöneltilmesi gerekmektedir.Aşağıda bu konuda mevcut kararlar yazılıdır.

Konu İle İlgili Birkaç Karar ;


"Yanlış kayıtta husumet,kayıtla ilgili bütün kişilere yöneltilmelidir. Mahkemece de,dava bütün ilgilelere yöneltilmiş,iddianın doğuruluğu ve dava kabul edilmiş,hatalı kaydın iptaline karar verilmiştir.Hatalı kaydın iptaline karar verildiğine göre doğru kaydın tesciline de karar verilmek icap ederken,tescilin idari işlem olduğundan bahisle bu istemin reddi isabetsizdir."
2 HD 23.9.1986 6987-7811
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
" Abdülkerim ve Aynur çocuğu olarak 10.3.1973 doğumlu Saadet ile Aynur ve İsmail Sefa adına kayıtlı 12.9.1972 doğumlu A.Saadet"in aynı kişi olduğu ve gerçekte Aynur ile İsmail Sefa"nın kızı olduğunda kuşku yoktur.O halde Abdülkerim tarafından açılan bu davanın neseble ilgili olmayıp çifte kaydın(mükerrer kaydın)iptali ile ilgisi vardır.Bir kimsenin birden fazla yerde nüfusa kayıtlı olması mümkün olmayacağına göre,davanın çifte kaydın iptali olarak değerlendirilmesi ve nüfus kaydı düzeltilmesi sözkonusu olmakla nüfus idaresi ve C.Savcısı huzuru ile görülmesinin gerekmesi dikkate alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekir."
2 HD 8.3.1999 49/2022
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"1-Nüfus Yasasının 46. maddesine göre nüfus kaydı düzeltme davası C.Savcısının huzuru ile görülür.C. Savcısının yokluğunda karar verilemez.
2- Davacılar Iraz"ın kendilerinden doğmadığını iddia etmektedirler. Bu durumda Iraz reşit olmadığından kendisine bir kayyım atanması ve bu kayyım tarafından davada temsil edilmesi gerekir. 2 HD 2.3.1998 943-2367
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İsek babalığa yönelik olmayıp nüfustaki yanlış kaydın düzeltilmesine ilişkindir.
Bu dava süreye de tabi bulunmamaktadır.(NY m 46)Açıklanan hususlar nazara alınmadan mahkemece yazılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2 HD 8.5.1998 4352-5583
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
" Davacı Perişan,İbrahim ve Faziletten olma Hakan"ın kendisinden doğduğunu ileri sürerek anne adının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Bu durumda mahkemece davanın kayden anne olarak görülen Fazilet"e yöneltilip onun da göstereceği deliller toplanıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir."
2 HD 6.5.1991 4003-7537
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Nüfus davaları kamu düzenine ilişkin olduğu için,ilgili tarafların tümünün davaya katılması,mahkemenin gerçeğe ulaşmada her türlü iddia ve savunmaya ve gerçeğe ulaşabilmesi amacına yöneliktir,bu nedenle ilgili tarafların davaya davacı veya davalı sıfatı alarak katılmaları fark yaratmaz. Önemli olan tüm ilgililerin davaya katılmasıdır.
Old 27-11-2010, 20:43   #21
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın Hatun Olguner; mesajımda da belirttiğim üzere, tanık deliliyle ispat yoluna gidilebilir. Ancak uygulamada ve benim de karşılaştığım iki üç dava da, hakim, tanık beyanlarıyla yetinmeyerek DNA testi istemektedir. Bilgilerinize...
Old 27-11-2010, 21:02   #22
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Derviş Bey, Bu kararları Görünce Mahkemeler DNA testi istemekten vazgeçebilir...

KOnu İle İlgili Bir Karar Daha :


2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2274

K. 2004/3344

T. 17.3.2004

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI NİTELİĞİ ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedilmiş Olduğu İddiasıyla Açılan Tashih Davası )

• MİRASÇININ DAVA AÇMAKTA HUKUKİ YARARININ BULUNMASI ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Açılan Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

• HUKUKİ YARAR BULUNMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Davada - Talebin Soybağının Reddi Davası Niteliğinde Olmaması )

• SOYBAĞININ REDDİ DAVASI NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

1587/m.46

4721/m.39,286,291

ÖZET :Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesi istenmiştir. İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. ( HUMK. md. 76 ) İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesini istenmiştir. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez. Bu sebeple tarafların gösterecekleri delillerin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış nitelendirme ile isteğin reddi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi
Old 28-11-2010, 15:20   #23
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım; ya ben ne demek istediğimi anlatamadım, ya da siz ne demek istediğimi anlamadınız:
Ben bahsedilen davayı, soybağı davasıyla ilişkilendiriyor değilim. Sizin sunduğunuz karar, buna ilişkindir. Ayrıca, bu kararın, hakimin DNA testi incelemesinden vazgeçmesine yarayacak bir karar olduğunu da sanmıyorum. Bu karar daha farklı bir olaya ilişkin. Kaldı ki, ben de DNA testi yapılmasına gerek olmadığını düşünmekteyim. Saygılarımlaa..
Old 28-11-2010, 17:31   #24
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Sizin ne demek istediğinizi anladım ben. Sunulan kararlarda bu davanın soybağı davası olmadığı muhtelif kereler tekrar edilmiş. Ben de diyorum ki,bu kararları
okuyan hakimler davanın soybağı ile ilgisi olmadığına kanaat getirip DNA testi istemekten vazgeçebilirler. Zaten bu kararları aktarmaktaki amaç ta bu. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğuna göre tanıklarla ispatı mümkün olmalı bu kararlara göre. Ben açıklamaları size değil,mahkemelere yönelik olarak tekrar ettim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Camiye baz istasyonu kurulmasına Karşı Neler Yapılabilir? av_metehan Meslektaşların Soruları 9 01-08-2009 17:01
Dava Değerinin yanında parantez içinde Fazlaya İlişkin Haklar saklı tutulmuştur iba AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 1 25-06-2009 09:11
Türk Telekomun Sabit Ücretinin İptaline İlişkin Dava tiyerianri Meslektaşların Soruları 10 28-02-2008 16:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09071803 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.