Savcılık İfade

2005 yılında çekte sahtecilik ve dolandırıcılıktan dolayı suş duyurusunda bulunmuştuk.Sanıklar faili meçhul.Suçu kimin işlediği belli değil.Tam 3 sene sonra yanı dün öğrendim ki dosya hakkında daha yeni yetkisizlik kararı verilmiş ve dosya yetkili savcılığa gönderilmiş.Dün o savcılıktan bana ebligat geldi ve müvekkilime.Gelin ifade verin belgelerinizle diyorlar.Gelinmediği takdirde zorla getirirleceksiniz deniyor.Durum böyle iken müvekkilim dosyadan vazgeçtiğini belirterek suç duyurusunu geri almamı istedi.Bu mümkün mü?Ayrıca zorla getirme nasıl oluyor uygulamada?İfade vermeye gidilmediği takdirde yaptırımı ne olur?Zorla getirme uygulmada nasıl oluyor?Şimdiden tesekkurler

resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçları şikayete bağlı olmadıkları için suç duyurusunun geri alınması gibi bir durumda söz konusu olmaz. cmk 145-146 da zorla getirme düzenlenmiştir ve kolluk aracılığı ile gerçekleştirilir.

Anladığım kadarı ile ifade vermeye gitmek zorunda müvekkil ve tabiki ben de.ancak istanbulda oraya gitmek 5 saat sürer.Talimatla ifade verme olabilirmi?Bunu nasıl talep edebiliriz?

sayın dadaş, sizi ifade için çağırmaları uygulamada çok rastlanan bir durum değil. soruşturan savcılık ifadesi alınacak kişinin bulunduğu yerdeki savcılığa talimat yazar ve ifadesinin alınarak gönderilmesi.. der, yetkili savcılık direk sizi ifade için yanına çağırmışsa, bunun iki nedeni olabilir. birincisi ortada ki suç gerçekten çok nitelikli ve kapsamlıdır (ergenekon soruşturması gibi), yada bir memur hatasıdır. sizin olayınızda bence bir memur hatası var. istanbula gelmek yerine bulunduğunuz yerdeki nöbetçi savcıya durumu anlattığınızda ifadenizi alıp soruşturma dosyasına gönderecektir.saygılar

Alıntı: Yazan dadaş ....Durum böyle iken müvekkilim dosyadan vazgeçtiğini belirterek suç duyurusunu geri almamı istedi.Bu mümkün mü?....

Suç şikayete baglı bir suc değildir.Dolayısıyla kamuya karşı işlenmiştir ve bu sebeple dava,kamu davasına dönüşecektir.Saygılarımla...

Cevap veren tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.Herkese kolay gelsin..

büyükşehir sınıarları içerisinde istinabe suretiyle ifade alınması mümkün değildir. fakat farklı illerde ise ve isnat edilen fiilin asgari ceza süresi 5 yılı aşmıyorsa savcılık o yer c. savcılığı (muharebe savcılığı)aracılığıyla ifade alabilir.

konu şikayete bağlı olmadığı için kamu davasına dönüşcektir. bu sebeple şikayetiniz geri almanız sözkonusu değildir.
bulunduğunuz yerin savcılık makamıyla ifadeniz alınablilr.yani savcılıktan öyle bir talimat geldiyse o ifadeyi öyle yada böyle mutlaka vereceksizniz. saygılar

Merhabalar,
Bir süre önce, yanında staj yaptığım avukatla birlikte bir müvekkilin ifadesi için savcılığa gittik. Müvekkil başından geçenleri anlatmaya başladı. İfadenin en kritik yerinde müvekkil "korkutmak için yere doğru iki el ateş ettim, büyük ihtimalle mermi sekerek bacağına girdi" dedi. Bunun üzerine savcı da "bırak ya, sekmişmişte ayağına girmişmiş..." diye bağırdı şüpheliye. Halbuki savcının da elinde olayın oluş biçimine dair hiçbir veri yok. Tavrı tamamen "ben bu palavraları çok duydum" tarzındaydı.

Böyle bir tavır hukuka aykırı mıdır? Özellikle CMK m. 148 ihlali sayılır mı? Böyle bir durumda avukat ne yapmalı?

CMK 160/2 uyarınca Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. Burada ise savcı şüpheli haklarından olan adil yargılanma hakkına aykırı hareketlerde bulunmuştur. Esasen bir Savcının böyle demesi doğal karşılanabilir, tasvip edilmese de ancak bir yargıç aynı şeyi derse orada adil yargılanma diye bir şeyden söz etmek olanaksız hale gelir.

CMK 148 ihlali sayılabilir diye düşünüyorum zira burada beyanın özgür iradeye dayanması engellenmektedir. Şüphelinin Prof.Faruk Erem'in deyimiyle en doğal hakkı yalan söyleme hakkıdır. Savcı yalan söylediğini bilse bile şüphelinin özgür beyanına müdahale edemez.

Ancak başta da dediğim gibi aynı şeyi bir yargıç söyleseydi yargıcın reddi gündeme gelirdi, aksi durumda adil bir yargılama yapmak mümkün olamazdı.

Alıntı: Yazan Av.Erkan Şenses CMK 160/2 uyarınca Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. Burada ise savcı şüpheli haklarından olan adil yargılanma hakkına aykırı hareketlerde bulunmuştur. Esasen bir Savcının böyle demesi doğal karşılanabilir, tasvip edilmese de ancak bir yargıç aynı şeyi derse orada adil yargılanma diye bir şeyden söz etmek olanaksız hale gelir. CMK 148 ihlali sayılabilir diye düşünüyorum zira burada beyanın özgür iradeye dayanması engellenmektedir. Şüphelinin Prof.Faruk Erem'in deyimiyle en doğal hakkı yalan söyleme hakkıdır. Savcı yalan söylediğini bilse bile şüphelinin özgür beyanına müdahale edemez. Ancak başta da dediğim gibi aynı şeyi bir yargıç söyleseydi yargıcın reddi gündeme gelirdi, aksi durumda adil bir yargılama yapmak mümkün olamazdı.

Teşkkürler. Bir de şu hususu öğrenmek isterim. Böyle bir durumda avukat nasıl bir tepki vermeli? Savcıyı uyarmakla mı yetinmeli yoksa tutanağa şerh mi düşmeli? Ne yapmalı?

Esasen bir müdafiin yanında Savcının şüpheliye bağırması kabul edilemez, bu durum müdafie, müdafiin yaptığı mesleğe bir hakarettir. Bu durumun CMK 147 uyarınca tutanağa geçirilmesi ve eğer şüphelinin haklarını koruyucu bir yaklaşım yoksa CMK 160/1'e göre o yerin Cumhuriyet Başsavcısına başvurup o soruşturmaya bakan Cumhuriyet Savcısının değiştirilmesini talep etme hakkına sahipsiniz. Tabi uygulamada değişiklik çok zor,