Nitelikli Dolandiriciliğa Teşebbüs

İyi akşamlar. Danışmak istediğim konu şöyle; müvekkil bir seyahat firmasının ilçe şubesinin temsilcisi. Yazıhanede ve firmanın yolcu bilet kesme programı için kullanılan bilgisayardan, başka bir şehirdeki bir spor kulübünün finans hesaplarına 20 saniyelik bir süre ile girilmiş ancak hesaba para aktarma gibi bir işlem yapılmamış. Bu sebeple 'Nitelikli Dolandırıcılığa Teşebbüs' suçundan ağır cezada dosya açılkmış. Bulundukları ilçe savcılığına gelen talimatla bu durumdan haberdar olan müvekkil, zaten emekli ve yaşlı olup bilgisayardan anlamayan biri. Ancak internet adına kayıtlı olduğu için onu ve yanında çalışan oğlu ile yiyeninin ifadeleri bugün alındı.Müdafi avukatları olarak hazırlık yapmam lazım. Ceza hukuku çok tecrübeli olduğumu söyleyemem. Bu suç ile ilgili deneyimi olan meslektaşlarımın yol gösterici önerilerini bekliyorum.
Saygılarımla...

“Dolandırıcılık, bir kişiyi kandırabilecek nitelikte hile ve desiseler yaparak, hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına haksız bir menfaat sağlamaktır. Kanunumuza göre dolandırıcılık cürmünde maddi unsurun hareket kısmı, “bir kimseyi kandıracak nitelikte hile ve desiseler yapılmasıdır.” Kanunumuza göre dolandırıcılık cürmünün maddi unsurunun hareket kısmı, “Bir kimseyi kandıracak nitelikte hile ve desiseler yapılmasıdır. Netice kısmı ise,” Hile ve desiseler neticesinde kendisine karşı bunların kullanıldığa kimsenin veya başkasının zararına olar kendisi veya başkasına haksız bir yarar sağlanmasıdır.”Suçun manevi unsuru ise, “failin kendi veya başkası lehine haksız bir menfaat sağlamak için hile ve desiseleri bilerek ve isteyerek yapmasıdır. Yani sanığın bu sübuta bilinç ve iradesinin bulunmasıdır. (Dönmezer. Kişilere Mala Karşı Cürümler. S. 379 vd.)”

“..Bilindiği üzere, 765 sayılı TCK nun 503. maddesinde tanımlanan suç halinin oluşması için, sanık ve mağdura bağlanan bir dizi davranışın suçun maddi unsuru içeriğinde bütünleşmesi ve ayrıca manevi unsurun da suç kalıbında öngörülen bu maddi unsurun kapsaması zorunludur. Gerçekten de dolandırıcılık suçunun oluşması için sanığın her şeyden önce kandıracak nitelikte hilelerde bulunması gerekmektedir. Suçun hareket unsuru bu nitelikli hile ya da hileli hareket mağdurun iradesini etkilemeli ve onu kendi malvarlığı zararına bir işlemde (tasarrufta) bulunmaya yöneltmeli, sanık da bu işlem sonucu haksız bir çıkar sağlamalıdır. Görülüyor ki, dolandırıcılık cürmü bir dizi nedensellik bağı ile aldatılan mağdur ve sanığa bağlanan bu zincirleme davranışlar, zarar ve haksız çıkar sonun unsuru ile bitmekte ve maddi unsur böylelikle tanımlanmakta bulunduğundan, bu açıdan bilimsel deyişle zincirlemeli ve çok davranışlı karmaşık bir suç yapısını sergilemektedir. Suçun manevi unsuru durumunda bulunan kast unsuru ise, bu suç kalıbını ve özellikle suçun bu maddi unsurunu bütünüyle kapsamakta, başka bir deyişle, hileli hareket, haksız çıkar sağlama ve zarar verme bilinç ve iradesi içermekte; suçun oluşum ve gelişim süreci açısından harekete (hileye) öncül, başlangıçta kast ya da harekete (hileye) eşlik eden kast unsurunu oluşturmaktadır. Eylem sonrası kast ise dolandırıcılıkta olanaksız bulunmaktadır. (6. CD 21.01.1983,2/220 vd)

“Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kişiyi kandırabilecek nitelikte hile ve desiselerle hataya düşürüp onun veya başkasının zararına kendisi veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalan, belli olan oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırmalıdır. Desise ise maddi nitelikteki fiil ve hareketlerle mağduru hataya düşürmek için kullanılan aldatıcı vasıtalardır. Kullanılan hile ve desiseler ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu kandırıcı davranışlarla yalanlara inanan mağdur tarafından sanığa veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hile ve desisenin kandırıcı nitelikte olup olmaması olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli ayrı ayrı nazara alınmalıdır.(11.CD.28.04.2005-2005861/2216 Aynı yönde 11.CD.21.02.2006-2004/5558 E. 2006/1119 K. vd)”

Kanaatimce suçun unsurları oluşmamıştır. Menfaat unsuru bulunmamaktadır.Ayrıca, teşebbüsün dahi oluşabilmesi için sanığın suçu elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması gerekir. Anlattığınız olayda, hem unsurları oluşmayan bir suç söz konusu, teşbbüsten de söz edilemez. Beraat etmesi gerektiği kanaatindeyim.

meslektaşlarıma ilgilerinden dolayı tşk ediyorum. Nitelikli dolandırıcılık suçunu bilişim suçları açısından değerlendirmek önemli burda. Olayımızda spor kulübüne ait hesaba sadece 20 saniyelik gibi kısa bir süreliğine girilmiş ancak mağdur açısından herhangi bir zarar olmadığı gibi fail yönünden de bir menfaat durumu ortada yok. Bu durumda bilişim suçları yönünden isnat edilen suçun maddi ve manevi unsurları tam olarak oluşur mu? savcının görüşüne göre, bilişim suçlarında, internet kaydı adına kayıtlı olan ve şahsi bilgisayarından yapılmış bu tür suçlarda, kayıt sahibi kişi belirlenen saatlerde bilgisayarını başkasının kullandığını veya isnat edilen suçu başkasının işlediğini kendisi ispatlayamadığı sürece bu suçun faili kendisidir ve bilişim suçlarında bu durum böyle kabul görür. Müvekkilin de 5 ay önce olmuş böyle bir şeyi hatırlaması veya zaten kendisi bilgisayardan pek anlamadığı için bunu bilmesi mümkün değil. Bilişim suçlarında suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşumu ve özellikle olayımızdaki durumun değerlendirmesini yapacak meslektaşların önerilerini bekliyorum. Tşk ederim...