katkı payına ilişkin davanın mal edinme tarihlerine göre görev alanı

Merhabalar, Konuyu araştırmama rağmen bir türlü kafamda toparlayamadım, Yardımcı olursanız sevinirim.
1. Anlaşmalı boşanma davası geçen ay sonuçlanan müvekkilem, eski eşi üzerine kayıtlı taşınmaz ile bankadaki hesap için kendi katkısını talep etmek istiyor. Ancak taşınmaz için 1.1.2002 den sonra tapu alınmasına ragmen , satın alma 1.1.2002 'den önceye dayanmakta. Hesapta bulunan para, ortak hesapken boşanmadan önce yakın zamanda eski eş adına geçirilmiş.Hesabın başlangıcı 2002 öncesine dayanmakta. Bu şartlarda edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olup olmama ve tabi olunmama durumunda görevli mahkemenin Asliye HUKUK mahkemesi olması gündeme gelmekte. Aile mahkemesi mi asliye hukuk mahkemesi mi görevli? Ayrıca talep edeceğim paranın bu günkü miktarı mı olacaktır.

2. Müvekkilem çalışmamasına rağmen babasına ait maaş kartını 12 yıl süre ile kullanıp evine katkı sağlamış. Eski eş son 8 yıldır işsiz. Katkısının buradan kaynaklandığını savunuyor.

3.Anlaşmalı boşanma sırasında tazminat talebinde bulunmayan müvekkil için bankadaki hesabın tazminata konu olması ve tazminattan feragat edildiğine göre talep edememesi gibi bir görüşte bulunuldu. Ancak maddi manevi tazminat talebinde bulunmamakla birlikte yukarıdaki istemlerimin mal paylaşımına gireceğini düşünerek bu görüşe katılmadım.

T.C.YARGITAY HUKUK DAİRESİ 13
Esas No.2004/16562 Karar No.2005/3667 Tarihi 08.03.2005
..Aile mahkemeleri MK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra karıkoca arasında edinilmiş mallar yönünden çıkacak uyuşmazlıklara ilişkin olan davalara bakmakla görevlidir. Bu tarihten önce edinilmiş mallar yönünden çıkacak uyuşmazlıklar asliye hukuk mahkemelerinde görülür. Davacı, 30 yıl önce evlendiklerini, bu tarihten sonra oluşturdukları ortak kazanç ve katkılarıyla davaya konu daireyi satın aldıklarını ileri sürdüğüne göre davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesi yetkili ve görevlidir... (Taşınmaz 1993 yılında alınmıştır.)

1-Taşınmaz 2002'de alınmış ise zaten evlilik birliği içinde edinilmiş maldır.
2-Bankadaki para eve tahvil olunduğuna ve ev de edinilmiş mallar kapsamında bulunduğuna göre, ortada bir mesele olmamalı diye düşünüyorum. Taşınmaz mülkiyeti resmi işlemle kazanılır malum. Daha önce haricen satın alınmış olmasının bir önemi yok bence.
3-Bu durumda mal rejiminin tasfiyesi sözkonusu ve görev Aile Mahkemesi'nindir diye düşünüyorum.
Saygılarımla...

Sevgili meslektaşlarım; mal edinme tarihinin 01.01.2002 tarihinden evvel olmasına bakılmaksızın Aile Mahkemeleri'nin görevli olduğuna dair Yargıtay 2. ve 20.Hukuk Dairelerinin görüşü mevcuttur.Mahkemelerde son dönemlerde bu görüşler doğrultusunda görev itirazlarını reddetmektedir.Ayrıca tasfiye anındaki değere göre talep olunması gerektiği kanaatindeyim.

Taşınmazın devrine ilişkin yapılan adi yazılı sözleşmelerin geçersiz olduğu hususu kuşku götürmez. Ancak taşınmaz 1.1.2002 tarihinden sonra tapuda tescil edilmiş olsa bile bu tarihten önce taşınmazın aynına tesir eden ve satıcıya devir mecburiyeti yükleyen Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin bulunması halinde, yine önceki yasaya göre kişiler arasında mal rejimini belirler sözleşmeninde bulunmaması halinde tarafların hukuki durumunun eski yasa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yok ise hukuki durumun yeni yasa kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği kanaatindeyim.
Yeni yasa kapsamında açılacak katkı payı davası Aile Mahkemelerinde görülür.

Sayın meslektaşım;

1- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabının 118-494 maddelerinden kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağına ilişkin amir hüküm niteliğinde olduğundan; görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu hususta tereddüte yer yok.

2- Müvekkiliniz, babasının maaş kartını kullandığını kanıtlar; eşinin işsiz olduğu ve bu nedenle hiçbir geliri olmadığını kanıtlar ise bence bu hususta da talep hakkı olacaktır.

3- Katkı payı tazminatı, maddi-manevi tazminat kavramlarından farklı bir istem olduğundan; anlaşmalı boşanmada karşılıklı kabul edilen hükümlerden maddi-manevi tazminat isteminden feragat edildiğine ilişkin sav dinlenmeyecektir. Maddi tazminat uğranılan maddi zarar ve mahrum kalınan kazancın tazmini anlamına gelmekte; katkı payı tazminatı ise birlikte sarf edilen bir emek ile ortaya koyulmuş bulunan bir değerden sağlanan katkı karşılığı değerin tazmini anlamına gelmektedir. Dolayısıyla katkı payı tazminatının tahsiline ilişkin dava açabileceğiniz kanaatindeyim.

Kolay gelsin..

Arkadaşlar bu konuya ek olarak bir sorum olacak görüş alabilirsem sevinirim. Katkı payı davasını boşanma davası devam ederken ayrı bir dava dosyası ile katkı payı davasını açabilirmiyiz. Yoksa boşanma davasına cevap olarak karşı dava şeklinde açsaydım. Gerçi bu hakkımı kaybettim. Katkı payı davasını boşanma davasından sonra ne zaman ve hangi şartlar altında açmalıyım. Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...9622#post39622

Yine Ailem mahkemesinde katkı payı tazminatı talepli davanızı açabilirsiniz. Ancak işbu talebinizin kabul görebilmesi; boşanmanın gerçekleşmesine bağlı olduğundan bahisle boşanma davası bitip kesinleşmeden işbu katkı payı tazminatı talepli davanız bitirilmeyecek ve boşanma davası bekletici mesele yapılacaktır.

Sayın Mustafa KIRMIZI'nın kitabından bir alıntı ile cevap veriyorum ;

Eldeki dava, yeni MK nun yürürlüğe girmesinden sonra açılıyor ise,Yargıtay Hukuk Gen.Kur. nun 28.3.2007 T. 2007/13-191-167 ve 23.5.2007 T. 2007/14-300-295 s.lı kararlarına göre görev AİLE MAHKEMESİNİNDİR.
Kolay gelsin.