Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kesin Süre - Süre belirtilmemesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-11-2010, 13:53   #1
avpınar

 
Varsayılan Kesin Süre - Süre belirtilmemesi

Herkese iyi bir hafta diliyorum.
Kafamı karıştıran bir ara karar var. Ara kararda mahkeme .."davacı vekiline beyanda bulunması için kesin süre verilmesine" diyor fakat sürenin ne kadar olduğu belirtilmemiş. Bu durumda kesin sürenin duruşma gününe kadar olduğu düşünülebilir mi yoksa asliye hukuk mahkemelerindeki beyanda bulunma süresi olan 10 gün olarak mı anlamamız gerekiyor?

Teşekkür ederim.
Old 08-11-2010, 15:33   #2
Av. Aylin Kaya

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım bana kalırsa hakim kesin süreye karar vermiş ancak sürenin ne kadar olacağına karar verememiş.Ben olsam işimi şansa bırakmam ya 10 gün içinde dilekçemi yazarın yahut hakim veya kalemle görüşürüm.Saygılarımla
Old 08-11-2010, 15:55   #3
thalassa

 
Varsayılan

benim de başıma aynısı gelmişti o zaman duruşma gününe kadar süreyi kullanmıştık ama bence de siz yine de hakimle görüşün..
iyi çalışmalar..
Old 08-11-2010, 21:22   #4
tangela

 
Varsayılan

kesin sürenin zamanı belirlenmediği ve ihtarat yapılmadığı için bence süre kesin süre sayılamaz. ama yinede risk almamak lazım galiba
Old 08-11-2010, 21:38   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avpınar
Herkese iyi bir hafta diliyorum.
Kafamı karıştıran bir ara karar var. Ara kararda mahkeme .."davacı vekiline beyanda bulunması için kesin süre verilmesine" diyor fakat sürenin ne kadar olduğu belirtilmemiş. Bu durumda kesin sürenin duruşma gününe kadar olduğu düşünülebilir mi yoksa asliye hukuk mahkemelerindeki beyanda bulunma süresi olan 10 gün olarak mı anlamamız gerekiyor?

Teşekkür ederim.

Değerli meslektaşım, kesin süre kanunen kesin olarak tayin edilen veya hakim tarafından kesin olarak belirlenen süreye denilir. Bahsettiğiniz ara kararında sürenin türünden bahsedilmiş ve fakat süre nicel olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde, üstelik ihtarat da yapılmadan, kesin süre olmaz; bu ara kararı kesin mehlin sonuçlarını doğuramaz kanaatimce. Kolay gelsin,,,
Old 08-11-2010, 22:09   #6
avpınar

 
Varsayılan

Cevaplarınız için teşekkür ederim. Keşke hakimle yada kalemle konuşma imkanım olsa, kararı veren mahkeme Bursa, ama ben izmir'deyim. Telefonla da sağlıklı bilgi alabileceğimi sanmıyorum. O yüzden ben de garantiye alıp 10 gün içinde beyanda bulunmaya çalışacağım.
Old 08-11-2010, 23:09   #7
BALDIRAN

 
Varsayılan

Sn.Av.ömer Güntay'la aynı fikirdeyim.HGK kararlarına göre, kesin sürenin, hiç bir tereddüde yer vermeyecek kadar açık olarak anlatılması, zapta geçirilmesi lazım.Olayda bu kesinlik yok, o nedenle bu süre kesin süre sayılmaz. Saygılar.
Old 09-11-2010, 16:11   #8
Av. Olgu Altuğ Kemaller

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/16550
Karar: 2005/13180
Karar Tarihi: 06.12.2005
ÖZET: Kesin süreyi düzenleyen yasa maddesinde; yapılacak işlem ve bunun gerektireceği giderlerin açıkça belirlenmesi ve kesin süreye uyulmamasının yaratacağı sonuçların hatırlatılarak ilgilinin uyarılması öngörülmüştür. Mahkemenin kesin süre veren ara kararı ise açıklanan bu düzenlemeye de uygun düşmemektedir.
(1086 S. K. m. 163) (818 S. K. m. 47)
Dava: Davacı Ali Rıza İ. vekili Avukat Musa Ş. tarafından, davalı Mustafa B. aleyhine 25.12.2002 gününde verilen dilekçe ile maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; kesin süreye uyulmaması nedeniyle davanın reddine dair verilen 3.6.2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
Karar: Dava, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, olayda tarafların kusur oranlarının tespiti ile maddi tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve davalı tarafın sigorta şirketinden davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması amacıyla masraf yatırması için davacı tarafa kesin süre verilmiş ancak davacı tarafından bu kesin süreye uyulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece her ne kadar yukarıda belirtilen hususlarda masraf yatırması için davacı tarafa kesin süre verilmiş ise de kusur oranına itiraz eden ve sigorta şirketince ödeme yapıldığını savunan taraf davalıdır. Bu nedenle kusur oranı hakkında bilirkişi incelemesi ve sigorta şirketinden ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması için gereken masrafların davalıya yüklenmesi gerekir. Ayrıca davacı, dava açmadan önce aracında oluşan hasarın tespitini yaptırmış ve yargılama sırasında tekrar zarar miktarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasını istemiş ise de masraf yatırmadığına ve davalının da bu yönde bir talebinin bulunmadığına göre mevcut deliller birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerekir. Bu nedenle davacının maddi tazminat isteminin yazılı gerekçe ile reddi doğru değildir. Kaldı ki mahkemece verilen kesin süreye ilişkin ara kararı da usule uygun değildir. Kesin süreyi düzenleyen HUMK. nun 163. maddesinde; yapılacak işlem ve bunun gerektireceği giderlerin açıkça belirlenmesi ve kesin süreye uyulmamasının yaratacağı sonuçların hatırlatılarak ilgilinin uyarılması öngörülmüştür. Mahkemenin kesin süre veren ara kararı ise açıklanan bu düzenlemeye de uygun düşmemektedir. Şöyle ki mahkemece kesin süreye uyulmadığı takdirde o delilinden vazgeçmiş sayılacağı ve dosyada mevcut delillere göre karar verileceği şeklinde ihtar yapılması gerekirken, kesin süre içinde masraf yatırılmadığı takdirde davanın reddedileceği biçiminde yapılan ihtar da usulüne uygun değildir.
Davacı yaralanması nedeniyle manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Davacının trafik kazası nedeniyle yaralanmış olması durumunda Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi uyarınca uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceğinden bu istemin de aynı gerekçe ile reddi doğru değildir. Karar, bu nedenlerle bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 06.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kesin süre Neslihan Meslektaşların Soruları 30 27-12-2012 08:26
Kesin Süre eke Meslektaşların Soruları 3 12-03-2010 13:17
delil listesi - kesin süre - kesin sürenin tarafın yokluğunda verilmesi ve tebliği serdarserdar Meslektaşların Soruları 4 04-03-2010 14:07
Kesin süre ve ihtarata rağmen yeniden süre verilmesi mümkün mü? myilmaz Meslektaşların Soruları 6 01-05-2009 21:52
kesin süre Şimal Yıldızı Meslektaşların Soruları 6 04-02-2009 21:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04555702 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.