Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Muris Muvazaasi Nedeniyle Tapu Iptal Ve Tescil Davasi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-05-2022, 14:35   #1
Av.BugraH

 
Varsayılan Muris Muvazaasi Nedeniyle Tapu Iptal Ve Tescil Davasi

Merhabalar değerli meslektaşlarım. Muris muvazaası ile ilgili kafama takılan bir konu hakkında bilginize başvurmak istedim. Somut olay şu şekilde gerçekleşmiş; Müvekkilin babası vefat etmiş durumda. Müvekkilin babasından kalan bir daire var ancak dairenin intikal işlemleri için tapuya gidildiğinde gayrimenkulün yarı hissesinin tapusunun, geçtiğimiz yıl müvekkilin babasının eski eşine satıldığı öğreniliyor. Yaptığımız araştırma neticesinde müvekkilin annesi vefat ettikten sonra babası, eski eşine giderek ölünceye kadar kendisine bakması için yeniden birleşme teklif ediyor. Eski eşi de bunun için evin tapusunun yarısını kendi adına istiyor ve muris de tapunun yarısını satış olarak gösterip devri gerçekleştiriyor. Tabi eski eş tapuyu aldıktan sonra murisin yanına uğramıyor. Burada merak ettiğim husus şu aslında; miras bırakanın yapmış olduğu tasarrufta mirasçılardan mal kaçırmak gibi bir amacı yok. Ancak yapılan devir işleminin de gerçekte bağış hükmünde olmasına karşın tapuda satış olarak görünmesi nedeniyle muvazaalı olduğu da bir gerçek. Burada sormak istediğim soru da tam bu noktada başlıyor. Muris muvazaası ile tapu iptal ve tescil davası açabilmem için ille de miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yaptığı bir işlem olması gerekiyor mu? Yoksa muvazaanın varlığının tek başına ispat edilmesi davayı kazanmak için yeterli olur mu?
Old 30-05-2022, 14:50   #2
av.enesteper

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.BugraH
Merhabalar değerli meslektaşlarım. Muris muvazaası ile ilgili kafama takılan bir konu hakkında bilginize başvurmak istedim. Somut olay şu şekilde gerçekleşmiş; Müvekkilin babası vefat etmiş durumda. Müvekkilin babasından kalan bir daire var ancak dairenin intikal işlemleri için tapuya gidildiğinde gayrimenkulün yarı hissesinin tapusunun, geçtiğimiz yıl müvekkilin babasının eski eşine satıldığı öğreniliyor. Yaptığımız araştırma neticesinde müvekkilin annesi vefat ettikten sonra babası, eski eşine giderek ölünceye kadar kendisine bakması için yeniden birleşme teklif ediyor. Eski eşi de bunun için evin tapusunun yarısını kendi adına istiyor ve muris de tapunun yarısını satış olarak gösterip devri gerçekleştiriyor. Tabi eski eş tapuyu aldıktan sonra murisin yanına uğramıyor. Burada merak ettiğim husus şu aslında; miras bırakanın yapmış olduğu tasarrufta mirasçılardan mal kaçırmak gibi bir amacı yok. Ancak yapılan devir işleminin de gerçekte bağış hükmünde olmasına karşın tapuda satış olarak görünmesi nedeniyle muvazaalı olduğu da bir gerçek. Burada sormak istediğim soru da tam bu noktada başlıyor. Muris muvazaası ile tapu iptal ve tescil davası açabilmem için ille de miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yaptığı bir işlem olması gerekiyor mu? Yoksa muvazaanın varlığının tek başına ispat edilmesi davayı kazanmak için yeterli olur mu?

Merhabalar meslektaşım Yargıtay İçtihatları uyarınca muris muvazaasının olmazsa olmazı murisin mal kaçırma amacıdır. Eğer murisin mal kaçırma amacı yoksa muris muvazaası davasının Yargıtay Kararları çerçevesinde reddedilmesi gerekmektedir.

Anlattığınız olay çerçevesinde muris muvazaasından çok normal muvazaa veyahut şartları varsa bağışlamanın geri alınması davası açmanız daha sağlıklı olur diye düşünüyorum.
Old 30-05-2022, 16:31   #3
Av.BugraH

 
Varsayılan

Değerli yanıtınız için teşekkür ederim. Bağışlamanın geri alınması davasına ilişkin olarak zamanaşımı süreleri ne yazık ki karşımıza çıkıyor.
Old 31-05-2022, 09:05   #4
av.enesteper

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.BugraH
Değerli yanıtınız için teşekkür ederim. Bağışlamanın geri alınması davasına ilişkin olarak zamanaşımı süreleri ne yazık ki karşımıza çıkıyor.

Merhaba meslektaşım, öncelikle bağışlamanın geri alınması konusunda sizi yönlendirdiğim için özür dilerim.

Dün ki konuşmamızdan sonra birazcık araştırdığımda ölünceye kadar bakma sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu'nun 614 vd maddelerinde özel olarak düzenlendiğinden bağışlamanın geri alınması hükümleri uygulanmayabilir.

Karşı taraf borcunu ifa etmediğinden 617 madde kapsamında feshi talep edilebilir. Ama buradaki fesih hakkını mirasçılar kullanabilir mi tam emin olmasam da konuya ilişkin emsal bir kararı aşağıda sizinle paylaşacağım.

T.C YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2020/ 1697
Karar: 2021 / 6329
Karar Tarihi: 02.11.2021

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, mirasbırakan babaannesi ...'un maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümünü ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya devrettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalının yurtdışında yaşadığını, murisin bakımı ile hiç ilgilenmediğini, öte yandan murisin bakıma muhtaç da olmadığını, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdi ve tapu tescil işlemlerinin yapıldığı sırada 83 yaşında olup bilinen fiziki bir rahatsızlığının bulunmadığını, davalı ile akdettiği ölünceye kadar bakma sözleşmesinden önce yine tüm mirasçılarını mirasından ıskat eden bir vasiyetname yaptığını, ıskatın iptaline ilişkin davanın derdest olduğunu, murisin yaşının ilerlemiş olması sebebi ile kolay aldatılabilecek ve ikna edilebilecek durumda olduğunu, akli melekelerinin işlem yapıldığı sırada karışık olduğunu ileri sürerek, ... 11. Noterliğinin 25/10/2007 tarih 23616 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma akdinin iptali ile bu akde dayalı olarak 26/10/2007 tarih ve 14305 yevmiye nolu işlem ile tapuda davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile muris adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacı ...'un murisin kendinden evvel ölen çocuğu ...'un kızı olduğunu, murisin oğlu ...'in sağlığında Ahmet'e vermiş olduğu vekaletnamenin kötüye kullanılması nedeni ile (...'in eşi ...'a birden fazla taşınmazı geçirerek mal kaçırması sebebi ile) güven bunalımı yaşadığını ve oğlunun ölümünden sonra yalnız kaldığını, torunu dahil hiç kimsenin yanına uğramadığını, kendisinin 17 yaşına kadar dayısının eşi olan murisin yanında kaldığını ve murisle yakından ilgilendiğini, yurt dışında olmasına rağmen her ay mirasbırakanın iaşesini karşılamak ve bakıcı çalışanlarının ücretlerini ödemek için banka havalesi ile para gönderdiğini, sık sık yurt dışından gelip muris ile görüştüğünü, gelemediği zamanlarda özel olarak görevlendirdiği kişiyi göndererek bakımı ile yakından ilgilendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, murisin işlem tarihinde fiili ehliyetinin bulunmadığı yönündeki iddia ispatlanamamış ise de; davalının sözleşmeden doğan edimini ifa etmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalının istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince, esastan reddedilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02/11/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekilleri Avukat ... ve Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle çekişme konusu taşınmazın ölünceye kadar bakım akdi ile davalıya temlikine ilişkin işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığı tespit edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00.-TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 61.400,61 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. (www.sinerji.com)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muris Muvazaasi Nedeni Ile Tapu Iptal Ve Tescil Davasi av.md Meslektaşların Soruları 2 09-03-2021 16:08
Muris Muvazaasi Nedeniyle Tapu Iptali Ve Miras Payi Oraninda Tescil Talebinde Murisin Mirasçilarinin Davaya Dahil Edilmesi Av.EErdem Meslektaşların Soruları 3 11-01-2021 21:07
Muris Muvazaasi Nedeniyle Tapu Iptal Ve Tescil Davasi Ile Tenkis Talebi AV.SİBEL Meslektaşların Soruları 2 11-09-2020 12:11
muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil davaları hakkında Av. Göztepeli Meslektaşların Soruları 4 24-12-2016 10:36
Muris Muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil-tenkis? merturk84 Meslektaşların Soruları 11 27-11-2014 00:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09614801 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.