Velayet Altinda İken Kaza, Ergİn Olduktan Sonra Dava: Ne Yapmali?

Vekil edenim ABD küçükken, her ikisi de avukat olan anne babası boşandıktan sonra, velayeti annesinde kalmıştır.

ABD henüz 15 yaşında iken velayeti annesinde olduğu bir dönemde, annesi ve arkadaşları ile birlikte Adrasan'a giderken, annesi adına kayıtlı ve fakat o sırada bir başka sürücü arkadaşlarının kullandığı araçta seyir halinde iken;

Kemer-Tekirova Yolu üzerinde, içinde bulundukları aracın üzerine bir kaya parçasının düşmesi neticesinde, taş aracın içine girmiş ve arka koltukta oturmakta olan ABD yüzünden yaralanmış, bu nedenle özel bir hastanenin acil servisinde tedavi görmüş, bu nedenle hastaneye 500,48 TL. fatura ödemesi yapılmış, fatura ABD adına keşide edilmiş, daha sonra SGK imkanlarından yararlanılarak tedavisi A.Ü. Tıp Fakültesinde devam ettirilmiş ve taburcu olmuştur. Ancak kaza nedeniyle yüzünde sabit eser meydana gelmiştir.

Kaza nedeniyle Kemer C. Savcılığı tarafından soruşturma yapılmış, ABD'nin annesi sürücü arkadaşından şikayetçi olmamış ve aynı zamanda sürücü kusursuz bulunmuş ve soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.

Aslında bu konuda, kusurun karayollarına ait olduğuna dair de herhangi bir araştırma yapılmamış, yapılmış olsaydı, bu yönden bir yetkili hakkında soruşturmanın devam ettirilmesi gerekirken, bu da yapılmamış.

Ayrıca kaza nedeniyle, vekil edenim ABD'nin avukat olan annesi herhangi bir hukuki dava da açmamıştır.

Vekil edenim ABD, 18 yaşını doldurup ergin hale geldiğinden, bu davayı açmak istemektedir.

Ancak yolu karayolları doğrudan doğruya mı, yoksa şirketler eliyle mi yaptırmaktadır, bilmiyoruz.

Şimdi, hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen bu kazadan dolayı, 15 yaşında iken yaralanmış olan ve tedavisi sonrasında yüzünde sabit eser meydana gelmiş olan vekil edenim ABD için;
a)Ne gibi bir dava açmamızı önerirsiniz?
a1)Adli mi? İdari mi?
Biz kazanın, hizmet kusurundan meydana geldiği düşüncesiyle, idari dava açmayı düşünüyoruz.
Ama husumeti kime yöneltmemiz gerekir? Bu konuda yardım istiyoruz?
a2)Maddi mi? Manevi mi?
Biz BK. hükümleri doğrultusunda özel hastane fatura ödemesi yönünden maddi ve buna ek olarak da manevi tazminat talep etmeyi düşünüyoruz.

b)Sizce, 15 yaşında, ölüm tehlikesi de geçirmiş olan vekil edenim ABD'nin yüzündeki sabit eseri de gözeterek, ne kadarlık bir manevi tazminat davası ikame etmemizi önerirsiniz?

Kolay gelsin?

Selamlar.

Ekleme yapmam gerekiyor:
İdari Yargılama Usülü Kanunu m. 13'e göre,
"1)İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren ir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içide cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava açma süresi içinde dava açılabilir.
2)Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açıan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz."

Yukarıdaki duruma göre, yeni verileri ortaya koymamız gerekiyor:
Eylemin olduğu tarih, 24.09.2005. Yani olayın üzerinden 4 yıl gibi bir zaman geçmiş durumda.
Ancak, 18.11.2009 tarihinde alınan bir raporda, kaza nedeniyle zarar görünen yüzünde sabit bir eser meydana geldiği ve bu eserin tedavi ile dahi geçmeyeceği belirtiliyor.

Şimdi burada, İYUK m. 13'e göre 1-5 yıl içinde açılması gereken dava yönünden, kazanın olduğu tarih değil de, yüzde kalan sabit eserin geçmeyeceğini öğrendiğimiz tarih olan 24.11.2009 gününü esas alabilir miyiz?

Bu konuda elinde örnek karar olan arkadaşımız var mı?

Lütfen acil katkı bekliyorum.