Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Inanç Sözleşmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-03-2015, 11:19   #1
imsel

 
Varsayılan Inanç Sözleşmesi

Bildiğim kadarıyla inanç sözleşmesi herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Ancak, yazılı ve resmi şekilde yapılması zorunlu olan bir konu, örneğin gayrimenkulün devri gibi bir konu inanç sözleşmesine konu edilirse, inanç sözleşmesi de o zorunlu şekle tabi olacak mıdır?Yani bu sözleşmede tapu memuru tarafından onaylanacak mıdır?Yoksa yanlar arasındaki adi yazılı şekil imzaların atılmasıyla yeterli olacak mıdır?Bununla bağlantılı olarak bir taraf diğer tarafa gayrimenkulu satış yapıyor ve daha sonra başka birine satmaması için eğer 3.kişiye satarsa geri alabileceği konusunda ,satış gerçekleşmeden bir sözleşme yapılsa geçerli olacak mıdır?Çünkü henüz satış yapılmadığı için şuf'a sözleşmesi yapılamayacak-gayrimenkul henüz karşıya devredilmemiştir- olduğundan.Saygılar.
Old 07-03-2015, 15:11   #2
Av. Fırat BİLBAY

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/3150
K. 1996/3557
T. 20.5.1996

• İNANÇ SÖZLEŞMESİ ( Tapuya Dayalı Elatmanın Önlenmesi Davası - Ecrimisil )
• TAPUYA DAYALI ELATMANIN ÖNLENMESİ ( İnanç Sözleşmesinin İspatı - İki Taraf Arasında Yazılı Sözleşmenin Varlığı )
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Taşınmaz Satışının Muvazaalı Olduğu - Deliller )
• MUVAZAALI SATIŞ ( Her Türlü Delil İle İspatın Mümkün Olduğu )
• ŞAHSİ HAK BELGESİ ( İnanç Sözleşmesini İspata Yarar Bir Yazılı Belgenin Bulunduğu )
743/m.932
ÖZET : İnanç sözleşmesinin ispatı için iki taraf arasında yazılı bir sözleşmenin varlığı yeterlidir.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.1994 gününde verilen dilekçe ile tapuya dayalı elatmanın önlenmesi, ve ecrimisil karşı davada ise tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedelin iadesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; takip edilmediğinden elatmanın önlenmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı tapu iptali ve tescil davasının reddine dair verilen 29.12.1995 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı Adem, karşı davasında Yugoslavya'da otururken yengesi bulunan ve Türk vatandaşı olan Hürrem'e onun adına fakat kendi hesabına bir daire almak üzere para gönderdiğini, sözleşmeye göre gönderilen para ile Hürrem daireyi önce adına alacak sonrada özde malik bulunan Adem'e tapudan onun Türk vatandaşı olmasını müteakip ferağ verecektir. Hürrem taşınmazı almış, davacı Adem de Türk vatandaşı olmuş buna rağmen tapuyu Adem'e intikal ettirmeden Mahmut Karakoç'a muvazaalı olarak satmış olduğundan davacı inanç sözleşmesi ve muvazaaya dayanarak tapu iptali ve tescil istemiştir. Mahmut Karakoç dava devam ederken bu taşınmazı Tufan Kaya'ya tapudan devrettiğinden HUMK.nun 186. maddesine dayanarak Tufan davaya dahil edilmiştir. Mahkeme resmi senetle satış işlemi yapılmadığından dolayı davayı reddetmiş, hükmü Adem temyize getirmiştir.

Dava inanç sözleşmesi ve muvazaa iddiası ile açılmıştır. İnanç sözleşmesinin kanıtlanması için 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Adem ile Hürrem arasında yapılmış yazılı bir sözleşme bulunması kafidir. Hürrem'in Mahmut Karakoç'a davacının şahsi hakkını boşa çıkartmak amacıyla ve muvazaalı olarak tapudan taşınmaz satışının muvazaalı olduğuna dair davacının iddiasını her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Ayrıca bu dava devam ederken Mahmut Karakoç'un da tapudan vaki deviri aynı usullerle muvazaayı ispatı ile gerçek bir satış olmadığı kanıtlanabilir. 31.08.1987 tarihli Adem ile Hürrem arasında geçen bir adi yazılı belge bulunmaktadır. Bu yazılı belgede Hürrem'in de, Adem'in de imzası vardır. O halde davacı Hürrem ile Adem arasında inanç sözleşmesini ispata yarar bir yazılı belge mevcuttur. Bunun bir şahsi hak belgesi olarak değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca Mahmut Karakoç'un Hürrem aleyhine adi takip yaparak icrada kovuşturduğu ve de Hürrem'e gelerek Mahmut'un yapmış olduğu takibi kabul ettiği ve tapudan ferağ verme yolunu yeğleyerek Hürrem'in Mahmut Karakoç'a taşınmazın intikalini sağladığı anlaşılmıştır. Bütün bunların yani Mahmut Karakoç ve Tufan Kaya'ya tapudan olan geçişlerin muvazaalı olduğunu davacı bu işlemlerde üçüncü şahıs durumunda olduğu için her türlü delille kanıtlayabilir. Bu imkanın ona tanınması gerekir. Bunlar üzerinde durulmadan Hürrem ile Adem arasında resmi şekilde düzenlenmiş sözleşme bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.5.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.




Görüldüğü üzere, inanç sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması gerekli ve yeterlidir. Tapu memurunun onayına gerek yoktur. Zaten böyle bir resmi sözleşme tipi yok. Onun yerine vefa (geri alım) hakkı denen bir kavram var, araştırınız. Tapuya şerh edilebilecek ve 3. kişilere karşı haklarınızı koruyarak istediğiniz neticeyi doğuracak işlem budur. Onun haricinde yapmış olduğunuz sözleşmeler iyi niyetli 3. kişileri bağlamaz. İnançlı işlem sözleşmesine veya buna bağlı sair sözleşmelere dayalı olarak 3. kişilerden hak talep edemezsiniz. Bunun nedeni de gayet iyi bildiğiniz gibi tapu siciline güven ilkesidir.
Old 07-03-2015, 20:00   #3
imsel

 
Varsayılan

üstadım teşekkürler.burada kastettiğim 3.kişi değildi. sanırım anlatamadım.karşı tarafa karşı ileri sürülebilir mi diye düşünmüştüm.SAYGILAR.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili davasında yemin Av.Ö.Savaş Meslektaşların Soruları 8 14-01-2016 15:42
inanç sözleşmesinden feragat nasıl olur Av.kubilay Meslektaşların Soruları 2 12-12-2013 15:15
taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yolu ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi üzerinde umutazguler Meslektaşların Soruları 2 25-06-2010 12:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10802507 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.