Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yargıtay kararı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-01-2010, 12:52   #1
miss_lawyer

 
Dikkat yargıtay kararı

Yargıtay 9. HD 1995/3521 E- 1995/14038 K- 04.05.1995 Tarih
Yargıtay 9. HD 2001 /10039 E- 2001/16649 K- 25.10.2001 Tarih
Yargıtay 9. HD 2006/14408 E- 2006/19240 K- 29.06.2006 Tarih
Yargıtay 9.HD 2007/ 6094 E- 2007/10224 K- 10.04.2007 Tarihli kararlarını arıyorum. Yardımcı olabilecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler..
Old 05-01-2010, 12:59   #2
filorinalı 1

 
Varsayılan

YARGITAY
9.HUKUK DAİRES

Esas No: 2007/6094
Karar No: 2007/10224
Tarihi: 10.04.2007

l BELEDİYE YASASINA DAYALI OLARAK İŞLERİN ALT İŞVERENE VERİLMESİNİN MUVAZAA SAYILMAYACAĞI
l ASIL İŞVERENİN İŞÇİLERİNİN ALT İŞVEREN YANINDA ÇALIŞTIRILARAK HAKLARININ KISITLANMASININ MUVAZAA OLUŞTURACAĞI
l BELEDİYE İLE ÜÇÜNCÜ ŞAHIS ARASINDA YAPILAN İHALEDE YÖNETİM HAKKININ BELEDİYEDE OLMASı
l İŞÇİ TEMİNİ NİTELİĞİNDE OLAN BU DURUMDA ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN DOĞAMAYACAĞI
l MUVAZAANIN KABULÜNÜN GEREKMESİ
l GEÇERSİZ FESİH

ÖZETİ: Davacının çalıştırıldığı ve ihale ile alt işverenlere verilen temizlik ve çöp toplama işinde çalıştıkları uyuşmazlık dışıdır. Davacının çalıştırıldığı ve ihale ile alt işverenlere verilen temizlik ve çöp toplama işinin çöp toplama işinin davalı Belediyenin asıl işlerinden olduğu ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6-7 maddeleri uyarınca bölünerek alt işverenlere verilemeyeceği sabittir. Ancak yukarıda belirtildiği gibi, 5393 sayılı yasa, davalı Belediye'ye asıl işi olan temizlik ve çöp toplama hizmetini, alt işverene verme olanağı tanımıştır. Davalı Belediye Başkanlığı'nın bu yasa kapsamında temizlik ve çöp toplama hizmetini üçüncü kişilere gördürmesi kural olarak geçerlidir. Bu nedenle mahkemenin davalı Belediye'nin asıl işlerinden olan temizlik işini alt işverene devretmesinin mümkün olmadığı, işçilerin ve işyerinin aynı kalması nedeni ile davalı Belediye ile taşeron şirketler arasındaki sözleşmelerin muvazaaya dayandığı gerekçesi yerinde görülmemiştir.
[Ne var ki, davacı ve diğer işçilerin Belediye Yasasından önce davalı Belediye'nin asıl işinde çalışması ve ayrıca yasa çıktıktan sonra davalı ile dava dışı alt taşeron ırasındaki temizlik işi ihalesinin uzatılmış hali ile 28.02.2006 tarihine sona ermesi ve davacının bu tarihten sonra yeni ihalenin yapıldığı 01.05.2006 tarihine kadar ihale yapılmadan davalı Belediye işyerinde çalıştırılması ve bu süre zarfında davalı Belediye Başkanlığı işçisi alması karşısında, asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi nedeni ile davacının Belediye Başkanlığı işçisi olarak çalıştığının kabulü gerekir. Ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanunu 67. maddesindeki düzenleme ile, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 maddesindeki sınırlamalara bakılmaksızın asıl işin (hizmetin) alt işverenlere verileceği kuralına yer vermiştir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, asıl işin hizmet alımı yolu ile ihale edilmesidir. Yapılan ihalede, ihale yapan Belediye tarafından araç temini sağlanır, asıl işte alt taşeron işçileri ile Belediye işçileri birlikte çalışıyorlar, yönetim hakkı Belediye de, kısaca ihale işçi teminine yönelik ise, Belediye ile ihaleyi alan kişi arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisinden söz edilemeyecektir. Somut uyuşmazlıkta, alt işveren işçilerinin devam; cetveli ve devamsızlıklarının davalı Belediye Başkanlığı tarafından tutulduğu, asıl işverenin talimatı ile işçilerin iş sözleşmelerinin feshedildiği, alt işveren işçilerinin kullandığı araçların Belediye Başkanlığı tarafından temin edildiği anlaşılmaktadır. Bu maddi ve hukuki olgulara göre, davacı başlangıçtan itibaren Belediye Başkanlığı işçisidir. Muvazaa olgusunun bu gerekçe ile kabul edilmesi gerekirdi.[/font]
[FONT='Garamond','serif'] [/font]
[FONT='Garamond','serif']DAVA[/font][FONT='Garamond','serif']; Davacı, iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmadan fesih edildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir[/font]
[FONT='Garamond','serif']Mahkemece, davanın davalı Belediye Başkanlığı yönünden kabulüne, diğer davalı şirket yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.[/font][FONT='Garamond','serif'][/font]
[FONT='Garamond','serif']Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı Seyhan Belediye Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:[/font][FONT='Garamond','serif'][/font]
[FONT='Garamond','serif']Davalı Seyhan Belediyesi işyerinde temizlik işinde taşeron şirketler değiştiği halde taşeron işçisi olarak çalıştığını, taşeronlar değişmesine rağmen, işyeri ve araçların değişmediğini, davalı Belediye ile temizlik işini alan taşeron şirketler arasında muvazaalı işlem olduğunu, davacının baştan beri 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/son maddesi uyarınca Belediye işçisi olduğunu, iş sözleşmesinin 08.05.2006 tarihinde işe alınmayarak yazılı fesih bildirimi yapılmadan feshedildiğini, feshin geçerli nedene dayanmadığını iddia eden davacı davalı Belediye Başkanlığı ile en son taşeron şirket olan diğer davalı şirket aleyhine dava açarak, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.[/font][FONT='Garamond','serif'][/font]
[FONT='Garamond','serif']Davalı Belediye Başkanlığı vekili, davacının temizlik işi ihale ile yasaya uygun olarak verilen şirket işçisi olduğunu, Belediye Başkanlığının davada taraf sıfatı olmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacının iş sözleşmesinin devamsızlığı nedeni ile haklı olarak feshedildiğini savunurken, diğer davalı şirket vekili, davalı şirketin 5393 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 67. maddesi uyarınca temizlik hizmetini ihale ile aldığını, alt işveren konumunda olduğunu, davacının davalı şirket nezdinde 01.05.2006 tarihinde çalışmaya başladığını ve 08.05.2006 ve takip eden tarihlerde, alt işveren nezdinde çalışmak istememek, Belediye işçisi olarak çalışmak, çalışma koşullarının iyileştirilmek, sendika hakları verilmek üzere topluca direniş yaptığını, iş sözleşmelerinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/11 ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt[/font][FONT='Garamond','serif'][/font]
[FONT='Garamond','serif']Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.[/font][FONT='Garamond','serif'][/font]
[FONT='Garamond','serif']Mahkemece, davacının davalı Belediye işyerinde taşeron işçisi olarak temizlik işinde şirketler değiştiği halde çalıştırıldığı, iş sözleşmesinin en son davalı şirket tarafından feshedildiği, davalı Belediye'nin asıl işlerinden olan temizlik işini alt işverene devretmesinin mümkün olmadığı, işçilerin ve işyerinin aynı kalması nedeni ile davalı Belediye ile taşeron şirketler arasındaki sözleşmelerin muvazaaya dayandığı, davalı şirketin bu nedenle davacının işvereni olmadığı, Belediye'nin gerçek işveren olduğu, davacının iş sözleşmesinin tanık beyanlarına göre, yeni ihaleyi alan şirketin kendi elemanlarını çalıştırmak istemesi nedeni ile feshedildiği, her ne kadar işçilerin topluca eylem yaptıkları ve davacının da bu ;eyleme katılması nedeni ile iş sözleşmesinin feshedildiği savunulmuş ise de, işçilerin toplanmasındaki amacın ne olduğunun anlaşılamadığı, davacının bizzat katıldığının da tanıtlanmadığı, davalı işverenin kanunsuz grev sebebini ileri sürmediği, iş sözleşmelerinin devamsızlık nedeni ile feshedildiğinin savunularak çelişkiye düşüldüğü, olayda yazılı fesih bildiriminde bulunulmadığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesindeki yazılı bildirim ve fesih sebebini açık ve kesin olarak belirtme kuralına uyulmadığı, kanunsuz grev ve devamsızlık nedenleri ile fesih savunmasının kanıtlanmadığı, iş sözleşmesinin geçerli ve haklı nedene dayanmadığı gerekçesi ile davalı Belediye Başkanlığı yönünden davanın kabulüne karar verilirken, diğer son taşeron davalı şirket hakkında ise, pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine hükmedilmiştir.[/font][FONT='Garamond','serif'][/font]
[FONT='Garamond','serif']4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6-7 maddesi uyarınca "Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş ilan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu .ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklan kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez."[/font][FONT='Garamond','serif'][/font]
[FONT='Garamond','serif']13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67. maddesine göre, "Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri, araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler, kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri, sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir".[/font][FONT='Garamond','serif'][/font]
[FONT='Garamond','serif']Dosya içeriğine göre, davacı ile birlikte 927 işçinin yıllardır davalı Belediye işyerinde ihale verilen taşeron şirketler değiştiği halde, temizlik ve çöp toplama işinde çalıştıkları uyuşmazlık dışıdır. Davacının çalıştırıldığı ve ihale ile alt işverenlere verilen temizlik ve çöp toplama işinde çalıştıkları uyuşmazlık dışıdır. Davacının çalıştırıldığı ve ihale ile alt işverenlere verilen temizlik ve çöp toplama işinin çöp toplama işinin davalı Belediyenin asıl işlerinden olduğu ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6-7 maddeleri uyarınca bölünerek alt işverenlere verilemeyeceği sabittir. Ancak yukarda belirtildiği gibi, 5393 sayılı yasa, davalı Belediye'ye asıl işi olan temizlik ve çöp toplama hizmetini, alt işverene verme olanağı tanımıştır. Davalı Belediye Başkanlığı'nın bu yasa kapsamında temizlik ve çöp toplama hizmetini üçüncü kişilere gördürmesi kural olarak geçerlidir. Bu nedenle mahkemenin davalı Belediye'nin asıl işlerinden olan temizlik işini alt işverene devretmesinin mümkün olmadığı, işçilerin ve işyerinin aynı kalması nedeni ile davalı Belediye ile taşeron şirketler arasındaki sözleşmelerin muvazaaya dayandığı gerekçesi yerinde görülmemiştir.[/font][FONT='Garamond','serif'][/font]
[FONT='Garamond','serif']Ne var ki, davacı ve diğer işçilerin Belediye Yasasından önce davalı Belediye'nin asıl işinde çalışması ve ayrıca yasa çıktıktan sonra davalı ile dava dışı alt taşeron ırasındaki temizlik işi ihalesinin uzatılmış hali ile 28.02.2006 tarihine sona ermesi ve davacının bu tarihten sonra yeni ihalenin yapıldığı 01.05.2006 tarihine kadar ihale yapılmadan davalı Belediye işyerinde çalıştırılması ve bu süre zarfında davalı Belediye Başkanlığı işçisi alması karşısında, asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi nedeni ile davacının Belediye Başkanlığı işçisi olarak çalıştığının kabulü gerekir. Ayrıca 5393 sayılı Belediye Kanunu 67. maddesindeki düzenleme ile, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 maddesindeki sınırlamalara bakılmaksızın asıl işin(hizmetin) alt işverenlere verileceği kuralına yer vermiştir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, asıl işin hizmet alımı yolu ile ihale edilmesidir. Yapılan ihalede, ihale yapan Belediye tarafından araç temini sağlanır, asıl işte alt taşeron işçileri ile Belediye işçileri birlikte çalışıyorlar, yönetim hakkı Belediye de, kısaca ihale işçi teminine yönelik ise, Belediye ile ihaleyi alan kişi arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisinden söz edilemeyecektir. Somut uyuşmazlıkta, alt işveren işçilerinin devam ; cetveli ve devamsızlıklarının davalı Belediye Başkanlığı tarafından tutulduğu, asıl işverenin talimatı ile işçilerin iş sözleşmelerinin feshedildiği, alt işveren işçilerinin kullandığı araçların Belediye Başkanlığı tarafından temin edildiği anlaşılmaktadır. Bu maddi ve hukuki olgulara göre, davacı başlangıçtan itibaren Belediye Başkanlığı işçisidir. Muvazaa olgusunun bu gerekçe ile kabul edilmesi gerekirdi. Davacının iş sözleşmesinin, haklı ve geçerli nedenle feshedilmediği yönündeki mahkeme gerekçesi yerinde bulunmuştur. Sonuç olarak davalı Belediye Başkanlığı hakkında kurulan hüküm doğrudur.
: Temyiz olunan kararın yukarda belirtilen gerekçelerle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 10.4.2007 gününde oybirliği ile karar verildi
Old 05-01-2010, 13:01   #3
av.araf

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan miss_lawyer
Yargıtay 9. HD 2001 /10039 E- 2001/16649 K- 25.10.2001 Tarih

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/10039

K.2001/16649/

T. 25.10.2001

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ( İşyerinin Devri )

• FAZLA MESAİ ÜCRETİ VE GENEL TATİL ÜCRETİ ( Asıl İşveren-Alt İşveren )

• İŞYERİ DEVRİ ( Kendiliğinden Akdin Feshi Sonucunu Doğurmaması-İhbar ve Kıdem Tazminatı )

• ASIL İŞVEREN ( Alt İşverenle Birlikte Sorumluluğu-Genel Tatil ve Fazla Mesai Ücreti )

• ALT İŞVEREN ( Sözleşmede Belirtilen Sayıda İşçilerini Münhasıran İşyerinde Çalıştıran Kişi )

1475/m.1,13,14,35,42,49


ÖZET : İşverenlerce fesih iradesi ortaya konulmadıkça salt işyeri devri, hizmet aktinin feshi sonucunu doğurmaz. Davacının çalıştığı işyerinde pazarlık veya ihale yoluyla temizlik işlerini üstlenen işverenlerin sözleşmede belirtilen sayıda işçilerini münhasıran işyerinde çalıştırdığı anlaşılmaktadır. Davalı bakanlık ile temizlik işini üstlenen işverenler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı kabul edilmelidir. Bu durumda hüküm altına alınan genel tatil ve fazla mesai ücretinden davalı Bakanlığın da sorumlu olduğuna karar verilmelidir.
DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, fazla çalışma, izin ücreti ile bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan Bortem Şti. ve Dr. Behçet Uz çocuk Hastanesi avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalılar İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Geliştirme ve Koruma Vakfı ile Bortem Temizlik Hizmetleri Ltd. Şti.nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Dosya içeriğine göre davacı işçinin, davalı Sağlık Bakanlığına ait hastane işyerinde temizlik işlerini üstlenen değişik işverenler nezdinde çalıştığı, işi üstlenen işverenler değiştiği halde ara vermeden çalışmasını sürdürdüğü ve dava tarihi itibarıyla çalışmasına devam ettiği anlaşılmaktadır. Belirtmek gerekir ki işverenlerce fesih iradesi ortaya konulmadıkça salt işyeri devri, hizmet aktinin feshi sonucunu doğurmaz. Bu olgulara göre işyerinin devri ile birlikte aktin devreden işverenlerce feshedildiğinin kabul edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Böyle olunca aktin feshine bağlı olan ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti isteğinin reddine karar verilmelidir.
3 - Davacının çalıştığı işyerinde pazarlık veya ihale yoluyla temizlik işlerini üstlenen işverenlerin sözleşmede belirtilen sayıda işçilerini münhasıran bu işyerinde çalıştırdığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Böyle olunca davalı bakanlık ile temizlik işini üstlenen işverenler arasında 1475 Sayılı İş Kanunu'nun l/son maddesi anlamında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı kabul edilmelidir. Bu durumda hüküm altına alınan genel tatil ve fazla mesai ücretinden davalı Bakanlığın da sorumlu olduğuna karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/10/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx
Old 05-01-2010, 13:03   #4
av.araf

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan miss_lawyer
Yargıtay 9. HD 1995/3521 E- 1995/14038 K- 04.05.1995 Tarih

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1995/3521

K. 1995/14038

T. 25.4.1995

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ( Taşeronu Sürekli Değişen İşte Çalışan İşçi )

• TAŞERON DEĞİŞTİĞİ HALDE ÇALIŞAN İŞÇİNİN HAKLARI ( Şirkete Ait İşyerinde Çalıştığı Süre İçin İşçilik Haklarını İstemesi )

• İŞÇİLİK HAKLARI ( Taşeron Değiştiği Halde Çalışan İşçinin Hakları )

• KANUNA KARŞI HİLE ( İşçi Sürekli Çalıştığı Halde Taşeronun Sürekli Değişmesi )

1475/m.13,14,1


ÖZET : İşyerinin çalışma düzeni ve işle ilgili talimatların işyeri sahibi davalı tarafından verildiği ancak hizmet aktinin taşeronla yapıldığı ve taşeron olarak görünen kişinin kısa sürelerle değişmesine karşın işçinin işine aynen ve aralıksız sürdürmesi durumu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında işçinin asgari ücretle çalıştırılabilmesi için muarazalı ve işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engelleyici, kanuna karşı hile olarak kabul edilmiştir. DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatıyla ücret farkı ve diğer sosyal yardım alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.4.1995/Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Ü.T. ile karşı taraf adına Avukat Ç.G. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - Davacının temyizine gelince:
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının davalıya ait işyerinde sürekli işlerde uzun süredir çalıştığı anlaşılmaktadır. Ancak, hizmet akti davalı ile değil, taşeronla yapılmış ve kısa sürelerle taşeron olarak gönünen kişi değiştiği halde davacı işini aynen ve aralıksız olarak sürdürmüştür. Davalı ile taşeron adı verilen kişi arasında yapılan sözleşmelerde, işçinin işe alınması, nitelikleri, işten çıkartılması ve ücretlerinin belirlenmesi konularında tüm yetkiler davalı kuruma tanınmıştır. Aynı işyerinde doğrudan davalı tarafından çalıştırılan işçiler de bulunmakta ve işyerinin çalışma düzeni işle ilgili talimatlar doğrudan davalı tarafından verilmektedir. Bütün bu olgular, davacının gerçekte davalının işçisi olduğunu, asgari ücretle çalıştırılabilmesi için görünümde bir taşeronun aracı olarak gösterildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Nitekim bu doğrultudaki uygulamalar, dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu`nun kararları ile muarazalı ve işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engelleyici, kanuna karşı hile olarak kabul edilmiştir.
Böyle olunca davacı, davalıya ait işyerinde çalıştığı tüm süre için, işçilik haklarını davalıdan isteyebilir. Keza, bu işyerinde uyulanan toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikalarına üye veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle bu toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için talepte bulunmuş ise, 2822 sayılı Yasa`nın 9. maddesi çerçevesinde toplu iş sözleşmesinden de yararlanması gerekir.
Mahkemece yukarıda açıklanan hükümler ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları dikkate alınmadan aksine bazı düşüncelerle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 25.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
kazancı
Old 05-01-2010, 13:15   #6
filorinalı 1

 
Varsayılan

Yargıtay 9. HD 2006/14408 E- 2006/19240 K- 29.06.2006 Tarih

Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı …Bakanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına oybirliği ile karar verildi.

not: Karar metninin tamamını bulamadım. Ama müteselsil sorumluluk ile ilgili.
Old 05-01-2010, 16:14   #7
miss_lawyer

 
Varsayılan

Sn Filorinalı 1 ve Sn av.Araf, çok teşekkür ederim...
Old 05-01-2010, 16:19   #8
av.araf

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan miss_lawyer
Sn Filorinalı 1 ve Sn av.Araf, çok teşekkür ederim...

Rica ederim yardımcı olabildimse ne mutlu.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararı - TCK 188/3 ? jurist27 Meslektaşların Soruları 9 08-04-2010 21:34
yargıtay kararı Yargıtay 5.HD' nin 2004/2721 e. 2004/4423 k. sayılı ve 09.04.2004 tar angel82 Meslektaşların Soruları 1 21-03-2009 17:25
yargıtay kararı FIRAT_34 Meslektaşların Soruları 5 15-12-2008 22:31
yargıtay kararı cemile_ist Meslektaşların Soruları 1 04-01-2008 14:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06443810 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.