Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kooperatif hissesi, kar ve tasfiye payı haczi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-10-2007, 12:16   #1
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Kooperatif hissesi, kar ve tasfiye payı haczi

Kooperatifler Kanunu m.19/son ve İİK.m.94/1 çerçevesinde, borçlunun kooperatif hissesindeki kar ve tasfiye payı haczedilmiş, haciz kooperatife bildirilmiştir.

Borçlu hacze konu kooperatif hissesini, noter sözleşmesi ile 3. kişiye devretmiştir. Anılan devir sözleşmesini kooperatif de kayıtlarına işlemiştir. Öncesinde anılan hissenin kar ve tasfiye payının haczedildiği, kooperatif kayıtlarında bellidir.

Kooperatif, icra dosyasında yazılan bir müzekkereye, hissenin devredildiğinden bahisle, hisseyle ilgili kar ve tasfiye payı bilgilerinin artık dosyamıza bildirilmesine gerek olmadığı şeklinde bir yanıt vermiştir. (Bu noktada, evvelce , kar ve tasfiye payı haczinden önce hatalı yapılan hisse haczi İTM ce kaldırılmış, tarafımızca hemen kar ve tasfiye payı haczi istenmiş, bildirilmiş, fek yazısının, önceki haczin sayı ve tarih de bildirilmek suretiyle yalnızca hisse haczinin kaldırılmasına yönelik olduğu da kooperatife bildirilmiştir, bir diğer deyişle kar -tasfiye payı haczi bakidir , kooperatif fek yazısını tüm hacizlere şamilmiş gibi göstermektedir, bu konu savcılığı ilgilendirmekte olduğundan şikayetimizi oraya yapacağız) Bu aşamadaki sorum:

Hisse devri nedeniyle, kar ve tasfiye payı haczinin akibeti ve devralan 3. kişinin hukuksal durumu nedir?

Saygılarımla...
Old 10-10-2007, 15:17   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Yanıt gelmediğine göre, 3.kişinin hukuksal durumu "bir muammadır"

Ciddi olmak gerekirse, asıl muamma, kooperatif "kar ve tasfiye payı haczinin" NE İŞE YARADIĞI... Bu konuda sözü olan?
Old 10-10-2007, 16:02   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Ortağın kar payının haczinin caiz olmadığına dair Yargıtay kararı bulunmaktadır(12 HD. 30.05.1995- E.7738/K.7820).

Öte yandan, ortağın faiz ve gelir farklarından hissesine düşen miktarın ve kooperatifin dağılmasında ona ödenecek payın haczedilebileceğine dair de bir çok Yargıtay kararı bulunmaktadır.

Yine, ortağın faiz ve gelir gider farkından doğan payına düşen miktar yıl sonu bilançosunda görülebileceği için, önceden tahsiline yönelik işlem yapılamayacağına dair Yargıtay kararı bulunmaktadır.

Kararlardan benim anladığım, kar payının haczi talebiniz süresiz şikayete tabidir.

Tasfiye payının haczine ilişkin işlem ise, ancak kooperatifin tasfiyesi halinde gerçekleşebilecektir. Ancak borçlu payını 3 üncü şahsa devretmiştir. Tasfiye payının haczedildiği kooperatif kayıtlarında mevcuttur. Ancak pratikte aldım-sattım şeklinde üyelik devirlerinin yapıldığını bilmekteyiz. Kooperatif kayıtlarına, tapu kayıtları gibi bir nitelik yüklenirse, 3 üncü şahsın hisseyi hacizli aldığı sonucuna ulaşılabilir. Ancak bu hakkaniyete aykırı olabilecektir. Kooperatif yetkilileri ile borçlunun danışıklı oldukları anlaşılmaktadır. Yetkililer haczin olduğunu, yeni üyeye söyleseler iyiniyetli 3 üncü kişinin hisseyi böyle alması düşünülemez.

Bence yapılacak iş, işlemin muvaazalı olduğundan bahisle iptalini istemek, olacaktır.

Saygılarımla
Old 10-10-2007, 16:18   #4
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
....

Tasfiye payının haczine ilişkin işlem ise, ancak kooperatifin tasfiyesi halinde gerçekleşebilecektir. Ancak borçlu payını 3 üncü şahsa devretmiştir. Tasfiye payının haczedildiği kooperatif kayıtlarında mevcuttur. Ancak pratikte aldım-sattım şeklinde üyelik devirlerinin yapıldığını bilmekteyiz. Kooperatif kayıtlarına, tapu kayıtları gibi bir nitelik yüklenirse, 3 üncü şahsın hisseyi hacizli aldığı sonucuna ulaşılabilir. Ancak bu hakkaniyete aykırı olabilecektir. Kooperatif yetkilileri ile borçlunun danışıklı oldukları anlaşılmaktadır. Yetkililer haczin olduğunu, yeni üyeye söyleseler iyiniyetli 3 üncü kişinin hisseyi böyle alması düşünülemez.

Bence yapılacak iş, işlemin muvaazalı olduğundan bahisle iptalini istemek, olacaktır.

Saygılarımla



Sayın Ergin,

Öncelikle yanıtınız için teşekkürler.

Yukarıda altını koyulaştırdığım düşüncenizden yola çıkalım: Kooperatif ile borçlunun danışıklı olduğu muhakkak. Yalnızca dosya kapsamında dahi, hacizleri engellemek adına her yolu deneyen ve haczin her türüne her aşamada olumsuz yaklaşan koooperatifin borçlunun yanında yer aldığını, konuyla ilgisi olmayan birinin icra dosyasını gelişi güzel biçimde okuması halinde dahi anlaması olanaklı.

Burada 3. kişinin iyiniyetli olup olmadığı konusuna gelelim.


İhtimaller:


1-Kooperatif 3.kişiyi yanıltmış ve kar/tasfiye payı haczinden söz etmemişse ve 3.kişi hisseyi bu şekilde devraldığını kanıtlayabilirse, 3.kişiyi iyiniyetli kabul edeceğiz, kooperatifin sorumluluğuna gidebileceğiz (ASIL SORU/N: Cezai yön tamam, hukuken sorumluluğunun yolunu hangi yöntemle açacağız?)


2-3.kişi kooperatif kaydındaki kar/tasfiye haczine rağmen payı devralmışsa, yahut kooperatif ben 3.kişiye bundan sözetmiştim diyerek aşamalarda sorumlu tutulmamak için yan çizer ve 3.kişiyi ortada bırakırsa, bu durumda 3.kişiyi iyiniyetli kabul edemeyecek ve onun sorumluluğuna gideceğiz (ASIL SORU/N: Hangi yöntem ve hukuki prosedür ile?)


Son olarak ama kooperatif, ama 3.kişi sorumlu bulundu diyelim, bu kar/tasfiye payı haczi, kooperatif daha bir 20 sene dağılmayacak ise -ki örnekler sonsuz- ne işe yaramakta, Kooperatifler Kanunu işletilmesi mümkün olmayan bir haciz müessesesini mi barındırmaktadır?

(Ki bana kalırsa, son paragrafta yazdığım doğrudur ve somut olayda, hisse devrine yönelik tesis edilen danışıklı işlem ve kooperatifin de haczi görmezden gelerek yokmuş gibi davranarak verdiği örtülü mesajla taraf oluşu, yasanın kısır düzenlemesine rağmen işimizi kolaylaştıracak başka bir kapı aralamaktadır, ama bunun yöntemini tespit edemiyorum... )


Saygılarımla...
Old 10-10-2007, 21:35   #5
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Türk Hukuk Sitesi Forum Alanları > Hukuk Forumları > Meslektaşların Soruları > Kooper

Sayın Demirel;

Kooperatifler yasasında istifa eden ortağın hissesinin nasıl tasfiye edileceği açıklıkla anlatılmıştır.

Yasaya göre kooperatif ortağı istifa ettiği yılın bilançosunun onaylandığı tarihten itibaren bir ay içinde parasını almaya hak kazanır.

Yanılmalarım olabilir ama genel esas böyle.

Burada sorun haczettiğiniz hissenin gerçek değerini alamanızda ortaya çıkacaktır.

Hisse satılırsa reel değer üzerinden devir gerçekleşir. Tasfiyeye gidilirse ödenen aidatlardan zorunlu giderlere ilişkin pay düştükten sonra kalan para ödenir. Bu da yıllık bilançoya göre belirlenir. Bu nedenle genellikle koop. hissesinin tasfiyesine gidilmez, hisse devrine gidilir.

Sizin olayınızda koop. hacizden haberdar. Yanlış anlamadı isem devir tasfiye payının haczinden sonra oluşmuş.

Bu durumda ben de sayın Ergin'e katılıyorum. Bu nedenle kooperatifteki hisseyi tasfiyeye zorlayamazsınız. Bilançonun (tasfiyenin) beklenerek tasfiye payının size ödenmesi gerekir. (89) Kooperatif bunu yapmaz ise haksız fiil veya 89 (nedensiz zenginleşme ) nedeni ile size karşı sorumlu olur.

Ödemelerin ertelenmesi vb. konular ayrıktır.

Bence burada istifa eden ortağın payını haczetmişsiniz. İster kendi istifa etsin, ister siz payını isteyin.

Saygılar
Old 10-10-2007, 21:51   #6
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Türk Hukuk Sitesi Forum Alanları > Hukuk Forumları > Meslektaşların Soruları > Koop

Uygulamada rastlamadım amaben burada alacaklının da (istifaya benzeterek) kendi payının tasfiyesini istemesi gerektiğini düşünüyorum. Şu andaki tek gerekçem hakkaniyet. Başıma böyle bir iş gelirse düşüneceğim.

Koop. Yasasında üyenin istifası halinde uygulanacak prosedür düzenlenmiş. Ancak haciz meselesi düzenlenmemiş.

Ortak istifa ederse tasfiye payı GENEL KURUL KARARI ile üç yıla kadar ertelenebilir. Bunun koşulu da ortaklığın (kooperatifin) amacının gerçekleşmesinin tehlikeye düşmesidir.

Yukarıda yaptığım açıklamalar çerçevesinde kooperatifin tasfiyesi ile ortaşa düşan payın değil ama ortaklıktaki üyenin (yıllık bilançoya göre)tasfiye hissesini isteyebileceğinizi düşünüyorum

Denenmemiş bir düşünce

Saygılar
Old 10-10-2007, 22:36   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Yanıtlar için teşekkürler

Peki bir de şunu düşünelim: Ortaklıktan çıkmak mümkün, peki hisse devri yapmak mümkün mü? Kooperatifler Yasasında hisse devri diye bir düzenleme yok, yalnızca ortaklıktan ayrılma/çıkmaya dair bir düzenleme var... Somut olaydaysa, borçlu afaki bir bedelle dilediği bir başka kişiye hissesini devrediyor... Kooperatif de ben bu devri tanıdım, Bakanlığa da bildirdim diyor...
Old 11-10-2007, 01:36   #8
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Türk Hukuk Sitesi Forum Alanları > Hukuk Forumları > Meslektaşların Soruları > Kooper

Hisse devri mümkün

Malvarlığına ilişkin bir hak

Ana sözleşmede hisse devrinin engellenmesi veya izne bağlanmasınailişkin bir hüküm yoksa Yargıtay yönetim kurulunun kabul etmek zorunda olduğunu söylüyor.

Saygılar
Old 11-10-2007, 02:04   #9
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Türk Hukuk Sitesi Forum Alanları > Hukuk Forumları > Meslektaşların Soruları > Kooper

Hatta şöyle bir düşünce geliştirilebilir.

Ortaklığın tasfiyesini (kooperatifin) istemeden ortağın payının tasfiyesi istenebileceği kanısındayım. Yanlış düşünüyor olabilirm. Ama Ortak istifa ettiğinde nasıl ortaklık fesholmuyor, sadece onun ortaklık payı ödeniyor ise ben bu hakka alacaklının da hakkı olabileceğini düşünüyorum. Sonuçta istenen aynı malvarlığı değeri.

Tasfiye payı kavramı ve istifa halinde ödemelere yeniden bakmak gerek.

saygılar
Old 11-10-2007, 10:17   #10
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Tasfiye payı, koperatifin tasfiyesi aşamasında. Kar payının ise gerçekçi olacağını düşünmüyorum, yine de bu iki kavramla biraz uğraşayım. İstifaya bakmama somut olayda gerek yok, çünkü sembolik bir bedel karşılığı (1.000 YTL - tabii bu deklare edilen, yoksa reel değeri asgari 200.000 YTL!) hissesini devretmiş borçlu, bedelini devrederken kendisi atahsil etmiş. Esasen benim de yapmam gereken bu devri tanımak ve hacizle devrin yadsınmasına karşı durmak (bunun için yeterli kanıt dosyada var) ve kooperatif ve/veya devralan 3.kişi üzerine düşmek. Yöntem sorunu yaşıyorum. Ama öncelikle dediğiniz iki kavramla uğraşayım, belki oradan yolu bulmak mümkün olur.

Son olarak hisse haczinin engellenmesi ve kar/tasfiye haczi şeklinde atıl, kullanılmayan, hantal ve işlevsiz bir düzenlemenin ivedi değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Emek ve zaman ayırıp yanıtlayan herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.

Saygılarımla...
Old 11-10-2007, 13:13   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Esasen benim de yapmam gereken bu devri tanımak ve hacizle devrin yadsınmasına karşı durmak (bunun için yeterli kanıt dosyada var) ve kooperatif ve/veya devralan 3.kişi üzerine düşmek. Yöntem sorunu yaşıyorum. Ama öncelikle dediğiniz iki kavramla uğraşayım, belki oradan yolu bulmak mümkün olur.




Yapacağınız bu hamle de pratikte işinize yaramayacak.3 üncü kişinin ,
ortaklık payını üzerindeki hacizle birlikte aldığını mahkemeye kabul ettirdiğinizi varsayalım. Yine başa dönmeyecek misiniz? Yani Yargıtay'a göre sadece faiz ve gelir farkıyla tasfiye payına haciz koyabiliyorsunuz. Konut yapı kooperatifinde faiz ve gelir farkı nereden olur bilemiyorum(Bence olmaz). Tasfiye payına gidebilmek için ise kooperatifin ferdileşmeye geçmesini veya başka bir nedenle tasfiye olmasını bekleyeceksiniz. Yani sonuç ulaşmak istediğiniz amaca uygun olmayacak.



Alıntı:
3.kişi kooperatif kaydındaki kar/tasfiye haczine rağmen payı devralmışsa, yahut kooperatif ben 3.kişiye bundan sözetmiştim diyerek aşamalarda sorumlu tutulmamak için yan çizer ve 3.kişiyi ortada bırakırsa, bu durumda 3.kişiyi iyiniyetli kabul edemeyecek ve onun sorumluluğuna gideceğiz (ASIL SORU/N: Hangi yöntem ve hukuki prosedür ile?)


Bence yapmanız gereken (aciz vesikası varsa) İİK 277'de düzenlenen tasarrufun iptali veya B.K. 18 de düzenlenen muvaaza müesseselerinden; işinize daha çok yarayanı seçip uygulamak. hemen belirteyim, bunlar da kesin çözüm olmayacak. Ama ehven-i şer diyebiliriz.


Alıntı:
Son olarak hisse haczinin engellenmesi ve kar/tasfiye haczi şeklinde atıl, kullanılmayan, hantal ve işlevsiz bir düzenlemenin ivedi değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ben bu hükümden önce, ortaklık payının ancak noter senediyle el değiştirilebileceği yönünde bir değişikliğe gidilmesini talep ediyorum. Yargıtay, 1980 yılına kadar noter senediyle ortaklık payının devir edilebileceğini hüküm altına alırken; daha sonra harici sözleşme ve yönetim kurulunun onayını yeterli bulmuştur.

Uygulamada bizim de başımızdan geçen olay gibi; siz haciz yazınızı bugünkü tarih itibariyle kooperatife tebliğ ettiriyorsunuz. Gelen cevabi yazıda dünkü tarih itibariyle ortaklık payının devredildiği bildirilmektedir. Yapılacak değişiklikle hiç olmazsa bariz muvazaalı işlemler iptal edilebilir.

Devam edebilirim.

Saygılarımla
Old 11-10-2007, 18:21   #12
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
. Konut yapı kooperatifinde faiz ve gelir farkı nereden olur bilemiyorum(Bence olmaz). ...

Devam edebilirim.



Bir şeyi değiştirir mi bilmiyorum ama, kooperatif konut amaçlı değil de, küçük sanayi sitesi şeklinde halen faal olan bir kooperatif. İşyerleri fiilen kullanılmakta, alınıp,satılmakta (işte böyle 1.000 YTL bedelli hisse devir sözleşmeleri ile), tasfiyesi filan da ihtiyaç bulunmamakla (ama söylemde borçlar bahane edilerek) düşünülmemektedir...
Old 11-10-2007, 19:28   #13
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

1.)1163 sayılı yasanın 14/2 maddesi, ortaklığın devredilebileceğini, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, yönetim kurulunun kabul etmek zorunda olduğunu düzenlemektedir.

2.)Hissenin devredildiğinden bahisle, kar ve tasfiye payı bilgilerinin artık bildirilmesine gerek olmadığına ilişkin kooperatif cevabına karşı, fekkedilen haczin önceki tarihli ve hisse haczine ilişkin olduğu, buna mukabil ikinci kez kar payı ve tasfiye payının haczedildiği ve kooperatife bildirildiği, ( kar payı haczinin mümkün olmadığına ilişkin, Sayın Suat Ergin'in açıklamaları dikkate alınmalıdır. ) mahçuz üzerinde borçlunun tasarrufunun mümkün olmadığı, bildirilmesine gerek kalmadığı düşünülen bilgilerin bu kapsamda bildirilmesinin gerekli olduğu, aksine davranışın İİK m.357 hükmünce cezai sorumluluğu gerektirdiği hususları, talebiniz üzerine icra müdürlüğü tarafından kooperatife bildirilebilir diye düşünüyorum.

3.)Alıcının iyiniyetli olup olmadığı meselesi ise ancak kooperatif ile alıcı arasındaki ilişki açısından önemlidir. Zira, taraflar arasındaki devir sözleşmesi, kooperatife karşı ancak, yönetim kurulunun kararı ile hüküm ifade eder. Kooperatifin haczi bildirmemesi sebebiyle, alıcının bir zarara uğraması durumunda, alıcının kooperatife karşı müracaat edebileceği doğaldır.

4)Belirtilen yasanın 19/son ve İİK m.94 hükümleri uyarınca, ortağa ait faiz ve gelir - gider farklarından hissesine düşen miktar ile kooperatifin dağılmasında ona ödenecek payın haczi halinde, durumun kooperatife bildirilmesi ile İİK m.86 anlamında, borçlunun tasarruf yetkisi kısıtlanmış ve buna aykırı davranışlara karşı gerekli muhafaza tedbirleri alınmış olur. (İİK m.90)( İcra İflas Hukuku Prof.Dr.Baki Kuru-Prof.Dr.Ramazan Arslan-Prof .Dr.Ejder Yılmaz Yetkin Ankara 2005 sf 267)

5.)İİK m.86 uyarınca haczin etkisi şudur. Mahçuz, hacizden sonra ve izinsiz olarak üçüncü bir kişiye satılacak olursa, devir geçerli olmakla birlikte, haciz koyan alacaklının haklarına zarar verdiği ölçüde ve haciz koyduran alacaklı açısından geçersizdir. Bu itibarla, bu konuda bir dava açmanız gerekmediğini düşünüyorum.

6.)Önerilen davaları açarak kazansanız dahi, nihai olarak haczedebileceğiniz tasfiye payıdır. Konunun zorluğu ise ortaklık payının devri mümkün iken, haczinin mümkün olmamasından kaynaklanmaktadır.

Diğer yandan, haczi kabil olan tasfiye payının paraya çevrilmesinde hukuken bir engel de yoktur. ( Sayın Prof.Dr.Baki Kuru Prof.Dr.Ramazan Arslan - Prof .Dr.Ejder Yılmaz haczedilen kooperatif tasfiye payının, paraya çevrilmesinin mümkün olduğunu belirtmektedir.)

Ancak, tasfiye payının alıcı bulması ise çok olası değildir.

Yasa tarafından rızaen devrine müsaade edilen ortaklık payının, cebri icra yoluyla devrine imkan tanınmadığı sürece, pratik sonuçları açısından çözümsüzlüğün sözkonusu olduğu anlaşılıyor.

Saygılarımla.
Old 11-10-2007, 21:25   #14
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Türk Hukuk Sitesi Forum Alanları > Hukuk Forumları > Meslektaşların Soruları > Kooper

Sayın arkadaşlar;

Benim buradaki önerimin temeli 17. maddeden kaynaklanmaktadır.

17. Madde çıkan veya çıkarılan ortağın payının nasıl tasfiye edileceğini açıklamaktadır.

Evde olduğum için kaynaklara ulaşmak olanağından yoksunum ancak 17. maddenin düzenlenme şekli ORTAKLIĞA AİT BİR HİSSENİN TASFİYESİ olarak algılanabilir.

Bu çerçevede:
Tasfiye payının haczi mümkün, bu tasfiye için kooperatifin dağılmasının beklenmesi gerekmediği, 17. madde doğrultusunda hissenin tasfiyesinin istenmesinin olabileceği veya zorlanabileceği kanısındayım.

Benzer yöntemler iştirak halindeki mülkiyet/müşterek mülkiyet çevirilmesinde hakim kararı ile alınan yetkiye benzetilebilir. Burada malvarlığına ilişkin bir değer var. Bu değerin tasfiyesi mümkün. (Çıkma ve çıkarılma halinde mümkün ise haciz ile neden olmasın)

Ben tartışmada Yargıtayın verdiği kararlardaki tasfiye payı kavramının kooperatifin tasfiyesinin beklenmesi şeklinde algılandığını, ancak yukarıda belirttiğim nedenlerle kooperatif tasfiye edilmeden de ortağın payının tasfiye edilebileceğini düşünüyorum.

Önceden de söylediğim gibi uygulamada rastlamadım. Ama böyle bir yoruma engel bir şey de aklıma gelmiyor. Yanılıyorsam uyarırsanız sevinirim.

aygılar.
Old 11-10-2007, 21:40   #15
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Yasa, çıkma ve çıkarılma ile ortaklık payının devrini ayrı ayrı düzenleyerek, farklı sonuçlar öngörmüş.

19 uncu maddenin son fıkrasındaki, tasfiye payı olarak kısaca tanımlanan kavram ise açıkça "kooperatifin dağılmasında ona ödenecek pay" şeklinde tarif edilmiş.

Hal böyle olunca hissenin tasfiyesinin pek mümkün olmadığı anlaşılıyor.

Saygılarımla.
Old 12-10-2007, 01:39   #16
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Türk Hukuk Sitesi Forum Alanları > Hukuk Forumları > Meslektaşların Soruları > Kooper

Sn. Yavuz.

Burada ilginç bir yorum farkı ortaya çıkıyor.

Şimdi borçlu vatandaş koop üyesi. Malvarlığına dahil bir hak var. Bunu istifa ederek paraya çevirebiliyor, kooperatif bu kişiyi çıkararak bu hakkı paraya çevirebiliyor, borçlu hisseyi devredip paraya çevirebiliyor, alacaklı haczedip çeviremiyor?

Bu hakkaniyete uygun mudur? Hukukun kelime anlamı haklardır. Burada hukuk bu yorumla hangi hakkı korumaktadır?

Burada karşımıza çıkan sorunlardan birisi üyeliğin haczedilip haczedilemeyeceği. Yargıtay bunu kabul etmiyor. Bunu anlarım. Sonuçta kooperatif belli amaçları gerçekleştirmek için kurulmuş bir birlik. Bu çerçevede kişisel özellikler de önem taşıyabilir. İhale ile sattığınız hisseyi alan kişiyi kooperatifin üye olarak kabulüne kooperatifi zorlayamazsınız.

Burada ifadeler önem kazanıyor. Üyelik kişisel bir hak/durumdur. Bu doğru. Peki benim bu üyenin İİK 89 gereğince üyelikten doğan hak ve alacaklarını haczetmeme engel bir durum var mı?

Bence yok.

Burada üyeliği haczetmiyorum. Üyelikten doğan hak ve alacakları haczediyorum.

Kooperatifin de bu hak ve alacakları devretmemesi/veya uyararak devretmesi gerekir.

Ben 89 gereğince kooperatif nezdindeki hak ve alacakların haczedilebileceğini, bunların (gerekirse hakim müdahalesi ile) paraya çevrilebileceğini, bu yoldaki bir yorumun sisteme daha uygun olduğunu düşünüyorum.

Dediğim gibi sadece bir yorum.

Saygılar
Old 12-10-2007, 02:23   #17
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan muzaffererdogan
...
Burada ilginç bir yorum farkı ortaya çıkıyor.

Şimdi borçlu vatandaş koop üyesi. Malvarlığına dahil bir hak var. Bunu istifa ederek paraya çevirebiliyor, kooperatif bu kişiyi çıkararak bu hakkı paraya çevirebiliyor, borçlu hisseyi devredip paraya çevirebiliyor, alacaklı haczedip çeviremiyor?...


İşte aynen böyle... Ya çıkış yolu var ve saptayamıyoruz, yahut bizatihi yasal düzenleme buna cevaz veriyor...
Old 12-10-2007, 02:51   #18
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Türk Hukuk Sitesi Forum Alanları > Hukuk Forumları > Meslektaşların Soruları > Kooper

Burada sorun en fazla yapı kooperatifi uygulaması olamsından ve kooperatifler yasasınbın tek bir düzenleme getirmesinden kaynaklanmaktadır.

Ben daha çok yapı koop. ile uğraştım.

Burada gelir gider farkı yok.

İnsanlar istifa ederlerse kkop. un yaşaması için gereken giderler düşüldükten sonra yatırdıkları aidatların kalan kısmını alırlar.

Diğer kooperatiflerde (Örneğin tüketim kooperatifinde sadece aidat değil aktif (alınan ve depoda olan mal) daha belirgin olabilir)) bunlar hesaba katılabilir. Ama yapı kooperatifinde reel artış hesaba katılamaz. Burada istifa halinde yukarıda açıkladığım gibi hesap yapılır. Bu nedenle yapı kooperatiflerinde çoğu kişi istifa etmez, hissesini devreder.

Ben genellikle kooperatiflerin avukatlığını yaptım. Fark lı da oldu. Ama burada en fazla dikkatimi çeken üyelik hissesi tanımlaması. Tama hisse haczedilemesin. Kooperatfteki hak ve alacaklar neden haczedilmeyecek?

Örneğin benim şu anda oturduğum kooperatifde iki hissem vardı. Birini devrettim. (Ferdi mülkiyete geçildi ama koop. tasfiye edilmedi) Bence ben hala koop. da 2 hissedarım. gayrimenkulü devralan kişi sadece gayrimenkulün sahibi koop hissedarı değil.

Genel olarak tartışmateorik boyuta kaymaya başladı. Bence doğrusu bu. Burada bir yanlış algılama var.

Bayramdan sonra biraz daha ders çalışacağım.

Saygılar.
Old 14-10-2007, 20:37   #19
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan muzaffererdoğan
Malvarlığına dahil bir hak var. Bunu istifa ederek paraya çevirebiliyor, kooperatif bu kişiyi çıkararak bu hakkı paraya çevirebiliyor, borçlu hisseyi devredip paraya çevirebiliyor, alacaklı haczedip çeviremiyor?
Bu hakkaniyete uygun mudur?

Sayın muzaffererdoğan, mesajımın hiçbir yerinde sonuçların hakkaniyete uygun olduğunu iddia etmedim.Sadece mevcut yasal düzenlemenin buna imkan tanımadığını belirterek, yasal değişiklik ihtiyacının sebeplerini ortaya koymaya çalıştım.

Kısaca tekrar vurgulamak gerekirse, kooperatif ortağının devredebileceği, tasfiye payından, daha geniş bir kavram olan “ortaklıktır.” Bir başka ifadeyle “ortaklık payıdır”. Alacaklının haczedebileceği ise ortaklık payından çok daha dar bir kavram olan, “ortağın faiz ve gelir-gider farklarından hissesine düşen miktar ile kooperatifin dağılmasında ona düşecek paydır.”

Görüldüğü gibi, devredilmesi ve haczedilmesi öngörülen haklar birbirinden farklıdır. Bana göre, hakkaniyete aykırılık da bu farklılıktan kaynaklanmakta, eşitsizlik alacaklıların mağduriyetine sebep olmaktadır. Tasfiye payının, hukuken paraya çevrilebilir nitelikte oluşu da bu eşitsizliği giderememektedir. Zira, tasfiye payı fiilen alıcı bulacak değerde değildir.

Alıntı:
Yazan muzaffererdoğan
Burada karşımıza çıkan sorunlardan birisi üyeliğin haczedilip haczedilemeyeceği. Yargıtay bunu kabul etmiyor. Bunu anlarım.

İzninizle bir hususu düzeltmek istiyorum. Yargıtay’ın kabul etmediği, “üyeliğin haczi” olmayıp, ortaklık payının haczidir.

“Üyelik haczinin” mümkün olmadığına ilişkin bir karar ekleyecek olursanız, konuyu tekrar gözden geçiririz.

Ortaklık payının haczedilemeyeceğine ilişkin bir karar eklidir.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/16942
Karar: 2005/20667
Karar Tarihi: 24.10.2005

ÖZET : Koperatif ortağının alacaklıları ancak ortağın faiz ve gelir-gider farklarından hissesine düşen miktar ve kooperatifin dağılmasından ona düşecek payı haczedebilirler. Kooperatif herhangi bir şekilde dağılmadıkça ortağın ortaklık payının haczi mümkün değildir. İcra Müdürlüğünce yapılan işlemde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.

(1163 S. K. m. 19)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 19/son madde hükmüne göre kooperatif ortağının alacaklıları ancak ortağın faiz ve gelir-gider farklarından hissesine düşen miktar ve kooperatifin dağılmasından ona düşecek payı haczedebilirler. Kooperatif herhangi bir şekilde dağılmadıkça ortağın ortaklık payının haczi mümkün değildir. İcra Müdürlüğünce yapılan işlemde bir usulsüzlük bulunmadığından, Mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Alıntı:
Yazan muzaffererdoğan
Burada ifadeler önem kazanıyor. Üyelik kişisel bir hak/durumdur. Bu doğru. Peki benim bu üyenin İİK 89 gereğince üyelikten doğan hak ve alacaklarını haczetmeme engel bir durum var mı?

İfadelerin önemli olduğuna ilişkin görüşünüze katılıyorum.Zaten, yorum farklılığı, konunun farklı terminolojiyle ifade edilmesinden ve terimlere farklı anlamlar yüklenmesinden kaynaklanmaktadır.

“Üyelik haczi” ve “ortaklık payı haczi” düzeltmesinden sonra, Yargıtay kararında öngörülen terminolojiyi kullanacak olursak, ortaklık payının haczedilemeyeceğini kabul ederken, ortaklık payından doğan hak ve alacakların haczedilebileceğini düşünmek bir çelişki olacaktır.

Saygılarımla.
Old 14-10-2007, 21:20   #20
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Türk Hukuk Sitesi Forum Alanları > Hukuk Forumları > Meslektaşların Soruları > Koop

Dediğim gibi bayramdan sonra yeniden ders çalışacağım;

Gelir gider farkı 16. maddeye göre olan tasfiyedeki üyenin yatırdığı aidatlardan kooperatifin zorunlu giderlerinin karşılandığı gider miktarı düşüldükten sonra kalan miktar olamaz mı?

Saygılar
Old 15-10-2007, 17:59   #21
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Türk Hukuk Sitesi Forum Alanları > Hukuk Forumları > Meslektaşların Soruları > Kooper

Baki Kuru haczedilen tasfiye payının İİK 121 gereğince açık artırma ile satılabileceğini söylüyor.

Aslında işin özüne bakarsak hissenin haczi mümkün ama diğer ortaklıklardaki gibi şirketin tasfiyesini isteme hakkı yok. Dağılmayı beklemek zorundayız. Bu nedenle ortaklık payını haczetsek bile sadece tasfiye halinde kendisine düşücük payı haczetmiş oluyoruz. Bunu dsa kooperatife bildirdiğimizde bu hisse üzerinde artık kısıtlayıcı veya zarar verici muamelelerin yapılamaması bu anlamda devredilememesi gerekiyor.

Tasfiye payını haczettik ve 121 gereğince açık artırmaya çıkarıp alacağa mahsuben aldık. BU durumda bu hissenin durumu ne olacaktır.

Anlaşıldığı kadarı ile kooperatifi borçluyu ayırarak bizi veya hisseyi satın alanı ortaklığa kabul etmesi için zorlama olanağımız yok. Bu durumda borçlu kooperatif ortağı olarak kalacak ve büyük olasılıkla aidatları ödemeyecektir. Bu halde Çıkarılma işlemi sonucu ortağa ödenecek payın size ödenmesi gerekecektir.

19/son karşısında pek başka olasılık gözükmüyor

Saygılar.
Old 15-10-2007, 18:43   #22
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Erdoğan,

İİK.121 gereği açık arttırma ile satışa çıkarılmasını talep etmiştim. Bunun için gerekli miydi bilmiyorum ama önce kooperatiften tüm ortakların da listesini istemştim. Yaklaşık 300 ortağı var: Bu ortakların hepsini hacizden haberdar etmem gerekiyor gibi bir sonuca varmıştım. Açık arttırma ile satılacak tasfye payına alıcı bulunur, en azından müvekkilim alır

Hisse haczedilemiyor, ama tasfiye payı haczedilip satılabiliyor ? Tasfiye payı nedir, kooperatifin dağılmasında borçlu üyeye düşecek pay... Bu işte bir yanlışlık var... Yarın ben de Kooperatifler Hukuku kitabını okuyacağım. Belki biraz daha ilerleyebiliriz.

Saygılarımla...
Old 20-01-2009, 02:08   #23
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
Yasa, çıkma ve çıkarılma ile ortaklık payının devrini ayrı ayrı düzenleyerek, farklı sonuçlar öngörmüş.

19 uncu maddenin son fıkrasındaki, tasfiye payı olarak kısaca tanımlanan kavram ise açıkça "kooperatifin dağılmasında ona ödenecek pay" şeklinde tarif edilmiş.

Hal böyle olunca hissenin tasfiyesinin pek mümkün olmadığı anlaşılıyor.

Saygılarımla.

Kooperatif tasfiye ediliyor (Veya edildi, yahut edilmek üzere)

Dağılmada ödenecek tasfiye payı, bağımsız, ferdileştirilmiş tapuların dağıtılması.

Evvelce haczettiğimiz tasfiye payının karşılığı, sizce nedir?

Bir diğer soru: Kooperatif halihazırda dağıldığına, dağılmak üzere olduğuna göre, gelinen aşamada, "Ortaklık hissesinin haczi" mümkün müdür, mümkünse ortaklık hissesi kavramından ne anlayacağız? Tasfye payının güncellenmiş halini mi?
Old 20-01-2009, 23:32   #24
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Bir hadisede, "borçluya ait tasfiye payının, ferdi mülkiyete geçilmesi halinde bağımsız bölüm tapu kaydının haczi" şeklinde haciz talimatı yazıldığını duymuştum.

Saygılarımla
Old 21-01-2009, 00:00   #25
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ö.Erol Yavuz
Bir hadisede, "borçluya ait tasfiye payının, ferdi mülkiyete geçilmesi halinde bağımsız bölüm tapu kaydının haczi" şeklinde haciz talimatı yazıldığını duymuştum.

Saygılarımla

Tasfiye payı haczinin muhatabı kooperatif, tapu haczininse Tapu Sicil Müdürlüğü... Yine de araştırayım Teşekkürler!
Old 21-01-2009, 00:18   #26
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

İçtihatları biraz okudum. Yöntem ve netice konusunda muğlak yasa maddesi ve aynı şekilde içtihatlardan varabildiğim , varmak istediğim, netice:

Kooperatif hisse haczi mümkün değildir ancak, haczi kabil tasfiye payı da, kooperatifin dağılması, ferdi münasebete geçilmesi aşamasında ad değiştirecek olan "Kooperatif hissesi, ortaklık payı" haczinin, öncüsüdür.

Buradan hareketle, hacizli tasfiye payı, kooperatif tasfiye sürecine girdiği takdirde, "Kendiliğinden" tasfiye edilen hissenin haczine dönüşecektir.

Aksini kabul mümkün mü? Mümkünse "Tasfiye payı haczinin" varlık anlamı ve amacı???

Saygılarımla...
Old 21-01-2009, 00:33   #27
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Muzaffer ERDOĞAN
...
Bu durumda ben de sayın Ergin'e katılıyorum. Bu nedenle kooperatifteki hisseyi tasfiyeye zorlayamazsınız. Bilançonun (tasfiyenin) beklenerek tasfiye payının size ödenmesi gerekir. (89) Kooperatif bunu yapmaz ise haksız fiil veya 89 (nedensiz zenginleşme ) nedeni ile size karşı sorumlu olur.
...

Tasfiye beklendi, tasfiye payı nakdi değil, ayni teslim; yani ferdi mülkiyete geçilerek, bağımsız tapuların üyelere dağıtımı...

Hacizli tasfiye payına isabet edecek tapunun akibeti ne olacak ve bu konuda Kooperatifin yükümlülüğü...?

Saygılarımla...
Old 21-01-2009, 01:11   #28
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Son akıl yürütmem..

Ortaklık payı/(Hisse haczinin) haczedilememesi, şu noktada anlaşılır oluyor: Ortaklık payı, yani kooperatif hissesi, HER ZAMAN bir başkasına devredilebilir...

Her zaman bir başkasına devri mümkün olan kooperatif hisse haczinin hukuken itibar edilemez oluşunun nedeni, kooperatifi korumak, hisse hacizlerini muteber kılmak suretiyle hisse satışlarını icranın muhtariyetine bırakmamak ve söz gelimi bir konut kooperatifine bir tüccarı üye almak rizikosundan korunmak amacı taşıyor olabilir.

Ama "Tasfiye payı haczi" , mevcut kabul ve anlayışa göre de, ancak kooperatif dağıldıktan "sonra" anlam kazanabilecek bir kavram. Tasfiye-dağılmada, o paya isabet edenin haczinin kabil olması, artık bir kooperatiften söz edilemeyeceği için, varlığı süresince ne kooperatifi , ne de diğer ortakları tehdit eder...

Ama bu halde de, kooperatifin varlığı müddetince gerçekleşen tasfiye payı hacizlerinin, maaş hacizleri gibi devamlılık arzettiği (1 yıl, 2 yıllık sürelerde düşmeyip, tasfiyeye dek bekasını koruduğu) ve tasfiye sürecine geçilmesi halinde tasfiye payı haczinin yapıldığı icra dosyasına kooperatifçe bilgi verilmesi gerekliliği ve tasfiye halinde, evvelce konulan tasfiye payı haczinin de kendiliğinden ortaklık payı haczine ( tasfiyede o hisseye isabet eden değer ne ise (ayni ya da nakdi) hacizle illetli olarak devam etmesi gerektiği) dönüşmesi gerektiğinden başka, anlamlı bir sonuca varamıyorum. Zira mevcut kararlara göre hisse haczi, ancak kooperatif tasfiye edildiğinde mümkün. İyi ama, kooperatif tasfiye olduğunda ortada haczi kabil , değil bir ortaklık payı, ortaklık dahi kalmıyor ki ??!

Ne yazık ki mevcut tüm kararlar, tekerleme niteliğinde ve esasa ve neticelerine dair hiç bir ipucu içermiyor...

Ben yarın dosyamı düşürmemek için yeni bir talep açayım. Ama işin peşini de bırakmayalım derim Cidden son derece muğlak bir konu... (Ya da bize öyle geliyor .. )

Saygılarımla...
Old 03-01-2012, 17:16   #29
Av. Gökhan Tazegül

 
Dikkat

Sayın meslektaşım; dosyanızla alakalı bir gelişme oldu mu acaba? Şu an benim de elimde aynı şekilde bir dosya var ve borçlunun kooperatif hissesi dışında bir malvarlığı yok. Tasfiye payının tam olarak neye karşılık geldiği konusunda kafam karıştı açıkçası... Tasfiye payı şayet ferdileşme sonucu verilecek olan tapu ise biz bunu hangi prosedürle haczettirebiliriz?
Old 03-01-2012, 22:54   #30
Evren Osman

 
Varsayılan

Tasfiye payı ferdilesme ile verilecek tapu değildir . Tasfiye payı kooperatif tasfiye olurken elinde kalan mal varlığından ortağa isabet eden kisimdir
Ama zaten ferdilestikten sonra tapuda haciz koyabilirsiniz
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi,Boşanma Davası,Katkı Payı ve Tasfiye Av.Ali Osman Özdilek Aile Hukuku Çalışma Grubu 56 29-03-2017 02:38
Kooperatif Hissesi Haczi av.zuhala Meslektaşların Soruları 3 20-02-2010 19:00
kooperatif tüzel kişiliğine karşı alacak davası, kooperatifin sorumluluğu ve tasfiye seanlee Meslektaşların Soruları 1 10-06-2007 21:59
arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve kooperatif sorumluluğu köktaş Meslektaşların Soruları 11 27-05-2007 11:44
Yabancı uyruklu üyeler tapuları verilmeden kooperatif tasfiye olabilir mi? beccaria Meslektaşların Soruları 0 17-01-2007 21:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05493498 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.