Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Amphoralar-2863 s.lı yasa

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-06-2006, 22:06   #1
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Amphoralar-2863 s.lı yasa

Müvekkilim babasından (ona da babasından , ona da babasından hatta belki) kendisine kalan ve evinde bulunan , bilahare dekoratif amaçlı olarak işyerinin vitrinine koyduğu 2 adet toprak küp nedeni ile şu an yargılanmakta.

Küplere biz küp diyoruz ama müze amphora olduğu inancında. 2863 s.lı yasa 24 ten hareketle m.70 ile cezalandırılmak üzere yargılama devam ediyor. Bir üniversitenin ABD başkanı tarafından verilen tek bilirkişilik raporda, 2 adet küpün amphora olduğu, toprak malzemeden yapıldığı ve bizans dönemine ait olduğu belirtilerek, 2863 s.lı yasa m.23 kapsamında, korunması gerekli , tasnif ve tescile tabi ve dolayısıyla haber verme zorunluluğuna tabi ve korunması gerekli taşınır kültür varlığı olduğu belirtilmekle yetinilmiş.

Benim sorularım:

1-Bilirkişinin sadece "bizans dönemine" ait olduğunu belirtmesi yeterli midir, teknik bilirkişi görüşü olarak yetinilebilir mi?

2-Ait olduğu yüzyılı ve o dönemin özelliklerini ve o özellikleri birebir taşıyıp taşımadığını ayrıntılı olarak belirtmesi de gerekmez mi? (Ayrıca bildiğim kadarıyla 17 yy sonrasına ait olması ile öncesine ait olması farklılık taşıyor)

3-Eserin etnografik eser olup olmadığını belirtmesi, yine 2863 s.lı yasa m.23/a kapsamında olup olmadığını belirtmesi, sonuca etkili olur muydu? (yargıtay kararlarında, m.23/a kapsamındaki varlıkların alınıp,satılmasının,bulundurulmasının serbest olduğuna dair kararlar var)

4-Tek bilirkişi tarafından verilen raporla yetinilinebilir mi? (Her ne kadar ünv. ABD baskanına ait olsa da) 3 kişilik bilirkişi heyeti gerekmez mi? (yine yargıtay kararlarında, hep 3 kişilik bilirkişi kurulundan söz ediliyor)

5-Son olarak, yine kararlardan vardığım sonuca göre, etnografik eserler tasnife tabi olsa da tescile tabi olacaklar,yani illa ki tescil edilecekler diye bir şey yok. Tescile gerek görülmemeleri ihtimal dahilinde. Bilirkişinin raporunda sadece "tasnif ve tescile tabi" demesi yeterli midir?

Bilgisi olan meslektaşlarım, çıkış yolu arıyorum. Acil yanıta gereksinimim var.

Saygılarımla

Av.Şehper
Old 22-08-2006, 15:52   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Kaçınılmaz Hata

Değerli meslektaşlarım,

100 okuyuculu, 0 yanıtlı sorumla ilgili nihai karar verildi. Yeni ceza yasasının getirdiği yeni hükümlerin, iyi uygulayıcıların elinde, adaletin gerçekleşmesine önemli ölçüde katkı sağlayabileceğine inancım arttı.

2863 sayılı yasaya muhalefetle ilgili, daha önce eski ceza yasasında bulunmayan, yeni yasa m.30/4 te yer alan ve niteliği itibariyle kaçınılmaz hatayı düzenleyen maddenin uygulamasına dair, yerel mahkemece verilen hükmün, emsal olabilecek nitelikte bir karar olduğu düşüncesiyle, hüküm fıkrasını sizlerle paylaşıyorum.

"G.D:...
1-Sanık hakkında 2863 sayılı yasaya muhalefet suçundan dolayı açılan kamu davasında, sanığın dükkanında amphora tabir edilen tescil ve tasnife tabi eşyayı izinsiz olarak bulundurduğu, bu suretle atılı suçu işlediği, ancak sanığın eyleminin haksızlık ve suç oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düştüğü anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK nun 30/4 maddesi gereğince CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

2-.... Müze müdürlüğünde emanete alınan davaya konu iki adet amphora tabir edilen eşyaların 5237 s.lı TCK nun 54/4 maddesi gereğince müze müdürlüğüne tevdi edilmek üzere MÜSADERESİNE,..."

Saygılarımla...
Old 22-08-2006, 20:58   #3
umutlaw

 
Varsayılan Basarilarinizin Devamini Dilerim

Sayin meslekdasim SEHPER hanimefendi,

Oncellikle bu davayi kazandiginiz icin sizi tebrik ederim.

Olayinizi okudugumda aslinda dusuncemi yazmak uzereydim ki bir anda sizin ikinci yaziniz eklendi.

Uzun bir yorum yapmam yersiz diye dusunuyorum nitekim basimdan gecen bir olayi anlatmak istiyorum: Iki yil once beraber calistigim bir amerikali Avukat meslekdasimin Norvec de boyle bir sey basina gelmisti, HAvahudut sinir kapisindan cikis yaparken bir tabloyla yakalanmis iki gun icerisinde mahkemeye sevk edilerek yargilanmaya baslanmisti, Oslo de bulunan yerel mahkemenin hakimin karsisina ben yardimci bir avukat olarak cikmistim daha ilk durusmada efendim sayin meslekdasim ve ayni zamanda suanda sanik konumunda olan muvekkillim cumlesini bitirmeden hakim gulerek sunu soyledi: Ben sizin ne diyeceginizi biliyorum bende saskin kaldim efendim anlayamadim dedim! bana soyle dedi : Inaniyorum ki sayin meslekdasiniz soz konusu resmi satin almistir yine ikinci soku yasamis uzereydim ki onundeki bilgisayarin ekranini bana cevirerek gosterdi orada aynen soyle bir sey yazilmisti 00.00.2004 tarihinde X adli magazadan bir muzayedede bir adet cerceveli X adli ressama ait yagli boya tablo X kisiye satilmistir nitekim satis gerceklestigi ikinci hafasinda yanlislikla boyle bir islemin gerceklestigi anlasilmis ve satin alan kisi ( avukat arkadasima) norvecde oturmadigi icin Amerikadaki adresine bir yazi gonderilmis ve hem Amerikan makamlari ve hem kisi uyarilmistir, Amerikan gumruk makamlarinda gonderilen yazida tabloyu alan kiside bir sucun olmadigi ve her seyin normal olup hatanin Norvec Oslo Devlet Muzesi gorevlilerine ait oldugunu belirtilmis ve yine kisiye gonderilen yazida Norvec de tum kaldigi surec icerisindeki seyahat masraflari dahil birde iki kopya tablo ve bir ozur ceki ( alisveris ceki ) Norvec devleti tarafindan verilecegi taahhut edilmistir. Bu sekilde dava ilk celsede sonuclandi.

Basarilarinizin devamini diler saygilarimi sunarim.
Old 23-08-2006, 14:34   #4
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Tam emin olmamakla beraber mahkemenin kararında bir çelişki varmış gibi geliyor;

Müvekkilinizden miras yolu ile kalan küplerden bahsettiniz, bunlar süs olarak vitrinde duruyor yani ticeret maksadından uzak, sonra her nasıl olduysa yargılanma başlıyor( 24 ile hareket ile 70'ten ceza iddianamesiyle), bilirkişi küplein 23. madde kapsmında olduğunu, korunması gerektiğini tescile ve tasnife tabi olduğundan sebeple 4. madeye göre haber verilmesi gerektiğinden bahsetmektedir. Mahkemede TCK 30/4 uygulayıp cezaya gerek yok diyor.

Sonuç olarak mahkemenin kararından ben şunu anlıyorum, tamam diyor mahkeme, bu küpler tasnife ve tescile tabi ve devletin korumasında olan eserlerden ancak sanık bunun tarihi eser olduğunu bilmiyor, bunu bilmediği için bir hata yapmıştır diğer bir ifade ile bilseydi 3 gün içinde yetkili mercilere başvururdu demek istiyor.

Eğer benim yorumum doğruysa ortada ki çelişki şudur, mahkeme kararının 2. bendinde zikredilen müsadere, neden 24. maddeye göre parası bakanlıkça verilip müzeye konmuyorda yada 25. maddede bahsedilen usulle malı teslim almıyorda, TCK 54 de göre eserler müsadere ediliyor, farkında olmadan sanığa daha ağır bir ceza vermiş olmuyor muyuz?
Old 23-08-2006, 15:00   #5
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Balku,

Amphoraların, Bizans dönemine ait, tasnif ve tescile tabi,korunması ve müzede bulundurulması gerekli tarihi eser olduğu sonucuna varıldı. Müsadere kararı, müze müdürlüğüne tevdi edilmek üzere verildi. Biz duruşmada gerekirse hibe etmek istiyoruz bile dedik. Bu nedenle bedel konusunda bir araştırma, çalışma ya da talebimiz olmadı.

Müvekkil verilen karardan dolayı mutlu ve değil bedel talep etmek, küpleri bir daha görmek bile istemiyor
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
lehe olan yasa Burak Demirci Meslektaşların Soruları 2 12-09-2006 21:13
kişiye özel yasa ceren Hukuk Sohbetleri 5 13-04-2006 14:19
5004sy Yasa levent öge Hukuk Sohbetleri 3 01-08-2004 20:21
Tck yasa Tasarısı ! Sibel Meslektaşların Soruları 5 16-05-2003 23:58
Karşılıksız Çek / Anayasa - Yasa Ve Cgk. Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 2 19-03-2002 06:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04293990 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.