Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İş Alacağı Davalarında Husumet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-02-2013, 11:37   #1
emran

 
Varsayılan İş Alacağı Davalarında Husumet

Sayın meslektaşlarım, birden çok işyerinde çalışan işçi, iş alacağı davası için hangi işverene karşı dava açar. En son ayrıldığı işveren mi sorumludur? Bu konuda cevaplarınızı bekliyorum. Teşekkürler..
Old 19-02-2013, 15:37   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın meslektaşlarım, birden çok işyerinde çalışan işçi, iş alacağı davası için hangi işverene karşı dava açar. En son ayrıldığı işveren mi sorumludur? Bu konuda cevaplarınızı bekliyorum. Teşekkürler..
Sayın emran;

Bir asıl işverene ait işyerinde ve fakat birde fazla alt işveren (taşeron) bünyesindeki işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan husumeti, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/VI düzenlemesi gereği asıl işverenle birlikte diğer alt işverenlere yöneltebilirsiniz.

Saygılarımla..
Old 19-02-2013, 18:14   #3
avalpakman

 
Varsayılan

Sn Emran,

İşçi eğer aynı işverenin farklı işyerlerinde çalışmışsa zaten sorun yok, karşı yan zaten bellidir.

Eğer işyerinin devri neticesinde, işveren değişikliği sözkonusu ise 4857 sayılı İş Kanunun "İşyerinin veya bir bölümünün devri" başlıklı 6. maddesini dikkate almanız gerekmekte. Bu maddeye göre;

"İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.
Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır..."

Ancak 2 yıllık süre için dikkat edilmesi gereken noktalar var; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2011/9-589 Esas, 2011/740Kararını inceleminizi tavsiye ederim

"İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz...

...İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır...."

Ayrıca alt işveren konusunda Sn Ekicinin belirttiği gibi 2. maddeyi dikkate almanız gerekmektedir.

Bununla birlikte, birlikte istihdam ve organik bağ gibi hususlarda her iki tarafa da husumeti yönlendirebileceğiniz hakim görüştür.

Saygılarımla...
Old 20-02-2013, 17:56   #4
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

İşçinin çalıştığı işyerleri arasında bir bağlantı var mıdır:
Hiçbir bağ yok ise zamanaşımı süresi dikkate alınarak her birine ayrı ayrı dava açılabilir.

Bağlantı var ise alt - üst işveren söz konusu ise hepsine birlikte; işyeri devri söz konusu ise devreden açısından devirden önceki dönemle ve bir kısım alacaklar yönünden sınırlı olması kaydıyla hepsine dava açılabilir.
Old 20-02-2013, 17:58   #5
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sanırım sayın soru sahibi, alt işveren-üst işveren ilişkisi varsa da işyeri devri söz konusuysa da yanıtını almış görünüyor.

Saygılarımla..
Old 25-02-2013, 15:43   #6
migel

 
Varsayılan

Yeni bir başlık açmak yerine buradan devam etmek istedim. Konuyu biraz değiştireceğim. Şimdiden teşekkür ederim.
Müvekkil x şirketinde çalıştırılmak üzere işe alınıyor ve uzun zaman orada çalışıyor ancak sigortası y şirketinden yapılıyor. Müvekkil de yıllarca x şirketinde çalıştığını zannediyor. Davalık olunca da davayı x şirketine açıyor ve husumet itirazı geliyor. x ve y şirketinin ortakları da aynı. Sizce bu durumda nasıl bir yol izlemeli?
Old 25-02-2013, 17:59   #7
avalpakman

 
Varsayılan

Sn. Migel,

Böyle bir durumda y şirketine, yani sigortalı olarak çalıştığı şirkete yeni bir dava açmalı ve bu iki davanın birleştirilmesini talep etmelisiniz.

Birleştirilen davada her iki davalıya husumeti yönlendirebilirsiniz. Davanızın ne olduğunu bilmiyorum ancak kıdem-ihbar tazminatı talepli bir dava sözkonusu ise, şirketler arasındaki organik bağ ve birlikte istihdamı (şirketlerin kayıtları, tanık beyanları vb...)ispatlamanız halinde de her iki şirket aleyhine karar verilmesini sağlayabilirsiniz.

Saygılarımla...
Old 26-02-2013, 11:10   #8
migel

 
Varsayılan

Sn. Avalpakman

Yanıtınız için teşekkür ederim.

Peki sizce işçi en baştan yanıltıldığı için yeni bir dava açmadan diğer y şirketinin davaya dahil edilmesini isteyemez miyiz?

Yahut bu gerekçemizi açıklayarak HMK 115/2 uyarınca dava şartı eksikliğinin giderilmesini talep edemez miyiz?
Old 26-02-2013, 17:38   #9
avalpakman

 
Varsayılan

Sn. Migel,

Yukarıda belirttiğim, yeni dava açılması ve dosyaların birleştirilmesi talebi uygulamada en sık kullanılan ve kesin sonuç alabileceğiniz yöntemdir.

Davaya taraf eklemek konusunda, ıslah akla gelen diğer bir yöntem ancak, -maddi hata dışında- yerleşik yargıtay kararları ıslah yolu ile dava taraflarının değiştirilemeyeceği yönünde.

Bir diğer akla gelen yöntem olan ihbar ise, bilindiği üzere usul kanunu ile davalı taraf için uygulanabilen bir seçenek.

Yanılma nedeniyle tarafın düzeltilmesi ise hala tartışmalı bir durum olduğu için, uygulanabilirliği konusunda kesin bir sonuca ulaşabileceğinizi söylemek zor.
Yine de fikir sahibi olmanız açısından aşağıda farklı yönde bir kaç yargıtay kararı belirtiyorum. Kısa yazdığım bu kararların tam metinlerini incelerseniz işinize yarayabileceğini düşünüyorum;
-----------
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/3626
K. 2009/12811
T. 24.12.2009
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Islah yolu ile davanın taraflarının veya taraflarından biri değiştirilemez. Öte yandan davanın hasmın temsilcisinde hata yapılması halinde dava bu nedene dayalı olarak reddedilmeyip davanın gerçek temsilciye yöneltilerek sonuçlandırılması gerektiği şeklinde yerleşik bir Yargıtay görüşü var ise de somut olayda hasmın temsilcisinde hata yapılmayıp hasmın kendisinde hata yapıldığından düzeltme yolu ile davanın T.Telekominikasyon A.Ş.'ne yöneltilmesi de mümkün değildir.
----------
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
13/02/1986 gün
1986/4-501 Esas
1986 219 Karar
"Ancak Hukuk kurallarını uygulanacağı işlemin amacına uygun olarak yorumlamak zorunludur.Davacı dava dilekçesinde zararın Tekel'e ait fabrika inşaatını yüklenenin faaliyeti sonucu oluştuğunu ve zararını ondan istediğini kuşkuya yer meryecek şekilde açıklamıştır. (....) Bu nedenle yanlış öğrenilen ismin düzeltilmesi hasım değiştirme olarak kabul edilmemelidir."
-------------
T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/32589
Karar: 2007/4337
Karar Tarihi: 19.02.2007
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekilinin husumette yanıldığı anlaşılmaktadır. Zira aynı adreste ve aynı ortakları olan iki işverenden bahsedilmekte ve her iki işverenin aynı nedenle işçi çıkardığından söz edilmektedir. Davacı gerçek işverenin kimliğinde hata yapmıştır. Kaldı ki dava dilekçesinin taraflarını gösteren başlangıcında davalı işveren gösterilmiş ise de, açıklamalar kısmında gerçek işveren belirtilerek, bu işveren hakkında karar verilmesi istenmiştir. Bu nedenle husumette yanılma olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde taraf sıfatında maddi hata yaptığı kabul edilmelidir
---------------
Yine de ben yerinizde olsam artık risk almadan yukarıda anlattığım en güvenli yolu seçerdim.

Saygılarımla...
Old 03-08-2014, 23:16   #10
garani

 
Varsayılan

Bir sorum olacaktı

A şirketine ait olan b marketi söz konusu ve işçi işten çıkarılmıştır. Alacak davası açan işçi a şirketini değilde b markette çalıştığı için b marketi Taraf göstermiştir. Bu durumda hmk gereğince husumet sorunu olur mu?olursa nasıl düzeltilebilir.

Ben sorun olmayacağını ve işlletme şirkete ait olduğundan mahkemenin olumlu karar verbileceğini düşünüyorum. Sizce?
Old 05-08-2014, 13:31   #11
ihkak ı hak

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan garani
Bir sorum olacaktı

A şirketine ait olan b marketi söz konusu ve işçi işten çıkarılmıştır. Alacak davası açan işçi a şirketini değilde b markette çalıştığı için b marketi Taraf göstermiştir. Bu durumda hmk gereğince husumet sorunu olur mu?olursa nasıl düzeltilebilir.

Ben sorun olmayacağını ve işlletme şirkete ait olduğundan mahkemenin olumlu karar verbileceğini düşünüyorum. Sizce?

anladığım kadarıyla b marketinin tüzel kişiliği yok. şube olarak işgörüyorsa ister şubenin olduğu yer ister şirket merkezinin olduğu yer mahkemesinde ancak her iki ihtimalde de şirkete karşı dava açabilirsiniz diye düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İş Alacağı Davalarında Tazminata Esas Ücret emran Meslektaşların Soruları 12 04-01-2011 13:26
İş davalarında husumet ve temyiz ararat-heja Meslektaşların Soruları 6 09-04-2010 10:13
yanlış tescilin düzeltilmesi davalarında husumet, görev ve tazminat sorunu yeldakullap Meslektaşların Soruları 4 11-08-2008 17:19
Kira Alacağı ve Husumet!! av.knel Meslektaşların Soruları 4 11-07-2008 12:39
Kapora Alacağı - Husumet - Şirket mi Şahıs mı yetkili KAANKAL Meslektaşların Soruları 12 26-02-2008 14:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03549409 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.