Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mal beyanın da bulunmamadan dolayı haksız yatılan hapis

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-02-2008, 17:54   #1
avzeynepcan

 
Varsayılan Mal beyanın da bulunmamadan dolayı haksız yatılan hapis

herkese iyi çalışmalar,
müvekkilim bir şirket yetkilisi, hakkında açılan icra takibinin tüm borcunu kapatmıştır. Ancak iş bu icra takibi nedeniyle açılan mal beyanınında bulunmamadan dolayı açılan ceza davası feragat edilerek düşürülmemiştir. Müvekkilim ödemeden yaklaşık dört ay sonra gece 12 gibi göz altına alınıyor ve 12 saat tutuluyor. Bu durum karşısında maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açma hakkımız olduğunu düşünüyorum, bu durumda muhatabımız borçlu taraf olur diye düşünüyorum bu konuda fikri olan varsa görüşlerinizi bildirmenizi rica ederim
Old 05-02-2008, 18:05   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avzeynepcan
herkese iyi çalışmalar,
müvekkilim bir şirket yetkilisi, hakkında açılan icra takibinin tüm borcunu kapatmıştır. Ancak iş bu icra takibi nedeniyle açılan mal beyanınında bulunmamadan dolayı açılan ceza davası feragat edilerek düşürülmemiştir. Müvekkilim ödemeden yaklaşık dört ay sonra gece 12 gibi göz altına alınıyor ve 12 saat tutuluyor. Bu durum karşısında maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açma hakkımız olduğunu düşünüyorum, bu durumda muhatabımız borçlu taraf olur diye düşünüyorum bu konuda fikri olan varsa görüşlerinizi bildirmenizi rica ederim

Alacaklının M.B.B davasından feragat etmek zorunluluğu bulunmakta mıdır?

Saygılarımla
Old 05-02-2008, 18:10   #3
avzeynepcan

 
Varsayılan

Dosya borcunu tahsil eden alacaklı vekilinin M.B.B davasından feragat etme yükümlülüğü yok mu? peki bu durumda borçlu ödediği borç nedeniyle hapis yatmak zorunda kalmaz mı? sizce sorumluluk kimde olur
Old 05-02-2008, 18:21   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avzeynepcan
Dosya borcunu tahsil eden alacaklı vekilinin M.B.B davasından feragat etme yükümlülüğü yok mu? peki bu durumda borçlu ödediği borç nedeniyle hapis yatmak zorunda kalmaz mı? sizce sorumluluk kimde olur

Borçlu borcu ödediğini geçerli belgeyle kanıtlarsa kendisi mahkemeye müracaat edemez mi?

Saygılarımla
Old 05-02-2008, 19:54   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Zeynep Hanım ;

Alacaklı vekilinin alacağını haricen tahsil ettiğini ve haricen tahsil ettiği miktarları icra dosyasına,ilgili mahkemelere beyan etmemesi TCK kapsamında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturmakta olup,yeni TCK nun uygulamasından doğan içtihatların yayınlandığı ve elimde olup halen okuduğum iki ciltlik bir eserde.bu konu ile ilgili çok yeni tarihli bir içtihat ta var. Size gerekmesi halinde faks no bildirirseniz fakslarım,kitaptan buraya aktarmak zor oluyor zira.Bu kabul şekline göre maddi-manevi tazminat istemi de haklı görünüyor.(Özgürlük kişilik haklarından olup hukuki koruma altındadır,bu hakka zarar veren eylem manevi tazminat borcu da doğura(bile)cektir.
Old 06-02-2008, 11:25   #6
S.Orhan

 
Varsayılan

sayın olguner,
zeynep hanımın sözettiği olayda alacaklı vekili haricen tahsilat yapmamış, borç zaten icra dosyasına yatırılmış.bu nedenle alacaklı vekilinin ya da alacaklının herhangi bir bildirim yükümlülüğü söz konusu değil.alacaklı veya vekilin şikayetten vazgeçme zorunluluğu da yok.borcunu icra dosyasına yatıran borçlunun(borçlu vekilinin),icra dairesinden borcun ödendiğine ilişkin belgeyi alarak icra ceza mahkemesine başvurup, İ.İ.K.nun 354.maddesi gereğince cezanın düşürülmesini talep etmesi gerekirdi.borçlu kendi kusuru ya da vekilinin kusurundan dolayı yakalandığından alacaklı tarafa tazminat sorumluluğu yüklenemeyeceği kanısındayım.
saygılarımla.
Old 06-02-2008, 11:55   #7
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

S. Orhan Bey;

Borcun icra dosyasına yatırıldığına dair bir ayrıntı benim dikkatimi çekmemişti. Soruyu okudum,yine açık bir anlatıma rastlamadım,sanki haricen tahsilat yapılmış olduğu izlenimi edindim. Eğer borç tamamen icra dosyasına yatmışsa zaten borçlu tarafın talebi ile icra dosyası getirtilir,mahkemece ek karar ile ceza ortadan kaldırılır. Ama eğer öyle değil de,haricen tahsilat dosyaya ve mahkemeye bildirilmemişse o zaman alacaklı vekili yönünden görevi kötüye kullanma suçu oluşur.

Eğer borç icra dosyasına yatırılmışsa bu soru da anlamını yitirmez mi, sorun yok demektir.

Yalnız haricen tahsilatların dosyaya,mahkemeye bildirilmemesinin alacaklı vekili yönünden görevi kötüye kullanma suçunu teşkil etmesine dair yargısal uygulama benim yeni rastladığım ve dikkat uyarıcı bir örnekti. Daha önceleri bu konuda yapılan suçduyuruları takipsizlik ile sonuçlanıyordu. Bunun gibi,davanın reddedilme ihtimalini gözetip duruşmaya katılmayarak müracaata bırakılmasına neden olan avukata da aynı suçtan ceza öngörülüyor. Çok titiz çalışma gerekliliğini hatırlatan ve mesleki faaliyetimiz yönünden daha önce önemsenmeyen birçok konuda görev suçu niteliği gören yargıtay kararları çıkmış,bu nedenle bilmemizde yine de fayda var.
Old 06-02-2008, 12:14   #8
S.Orhan

 
Varsayılan

sayın olguner,
zeynep hanımın sorusundaki ''müvekkilim bir şirket yetkilisi, hakkında açılan icra takibinin tüm borcunu kapatmıştır'' cümlesinden borcun icra dairesine ödendiği anlamını çıkardım. yanılıyor olabilirim.tabiki haricen yapılan tahsilatların bildirilmemesi durumunda -ödeme kanıtlanırsa- görevi kötüye kullanma suçunun oluştuğu yönündeki görüşünüze aynen katılıyorum ve bu doğrultuda verilen mahkeme kararları ve yargıtay içtihatları olduğunu biliyorum.hatta haricen tahsilat yapılmış ise ,şikayetten vazgeçme zorunluluğu olduğunu, vazgeçmediği takdirde görevi ihmal suçunun oluşacağını ve tazminat sorumluluğu doğacağını da düşünüyorum.ödemenin nereye yapıldığı konusunu zeynep hanım açıklarsa seviniriz tabi ki.
saygılarımla.
Old 06-02-2008, 14:02   #9
ncoban

 
Varsayılan

aynı durum bizim başımıza geldi.Borçlumuz borcunu icra dairesinde kapattı ve kendisi icra ceza mahkemesine çıkarak davayı düşürdü.Bu yüzden eğer borç haricen alınmamışsa vekilin ya da alacaklının feraget etmemesinin bir sorumluluk doğuracağını sanmıyorum.Ancak haricen aldığı takdirde davadan derhal feragat etmesi gerekir.
Old 06-02-2008, 15:19   #10
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

bugun elimize gecen kararda.......

.......avukatlık görevini ihmal ettiği iddia edilse de hukuk sistemimizde alacaklı veya şikayetçi vekili avukatın borcun ödendiği konusunda bildirimde bulunma veya feragat etme yükümlülüğü bulunmadığı......yasanın öngördüğü biçimde bir ödeme halinde dava veya cezanın düşmesi için borçlu veya vekilinin icra dosyasından alacakları bir yazı ile mahkeme yada cumhuriyet savcılığına başvurmalarının yeterli olmasına rağmen keşide ettiği çeki ödememesi dışında hakkında soruşturma kovusturma ve cezanın infazı sırasında üzerine düşen hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediği için cezaevine girdiği anlaşılan şikayetçinin Av.......in ihmali nedeni ile magduriyetinin söz konusu olmadığı aksine verdiği feragat dilekçesi sonucu cezanın tamamını çekmekten müştekiyi kurtardığı anlaşılmakla hakkında son soruşturma açılmasına yer olmadığına .......

daha şikayet aşamasından itibaren savunmalarımız bu yönde olmasına ragmen bizim şaşırdığımız nokta yasa bu kadar açıkken şikayetin nasıl bu kadar uzadıgı nasıl sorusturma için izin verildiği vs vs vs...saygılarımla...
Old 07-02-2008, 10:17   #11
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Ayşe Hanımın aktardığı takipsizlik kararı,eski uygulamanın sürdürüldüğü bir karar. Muhtemelen savcılık veya bakanlık yeni uygulamadan haberdar olmadığı için bu yönde karar vermiş. Bahsettiğim yeni tarihli içtihat,yeni bir uygulamanın benim bildiğim ilk örneği idi. Daha önce ben de bu konuda verilmiş birçok takipsizlik kararı ile karşılaşmıştım. Bu nedenle birazdan aktaracağım içtihat ilgimi ve dikkatimi çekti. Zira uygulama değişmiş oldu. S.Orhan Bey de,savcılık görevi yapan bir meslektaşımız olarak yeni uygulamaya dair kararlar ve değişiklikleri takip ettiğini ve benzer kararlara rastladığını bildirdiğine göre,tedbirli olmak adına,özellikle ihmale dayalı olarak alacak tahsillerini icra dosyasına ve mahkemeye bildirmemekten kaynaklanabilecek görev suçları ile karşılaşmamak için bu yeni uygulamayı izlememizde ve dikkat etmemizde fayda olduğu kanaatindeyim.
--------------------------------------------------------

KONU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI

"Sanığın alacaklı vekili sıfatıyla kendisine yapılan harici ödemeyi icra dosyasına bildirmeyerek tahsil harcının zamanında tahakkuk ve tahsiline engel olmak suretiyle kamu zararına;harici ödemeye karşın alacağın tamamı üzerinden takibe devam etmek suretiyle de kişi mağduriyetine neden olmak biçimindeki görevinin gereklerine aykırı düşen eyleminin görevde yetkiyi kötüye kullanma (5237 S TCK m 257) suçunun ögelerini taşıdığı halde beraat kararı verilmesi...bozma sebebedir."

4 CD 28.2.2007 12865-1990
-----------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yazılı karara göre,haricen tahsilatı icra dosyasına,icra mahkemesine,karşılıksız çek ile ilgili yargılama yapan mahkemeye bildirmeyerek,vatandaşın mağduriyetine neden olunması halinde;alacaklı-müşteki vekilinin görevi kötüye kullanma suçunu işlediği rahatlıkla iddia edilerek aleyhine kamu davası açılabilir.
Üstelik,eski TCK da görevi ihmal suçu,görevi kötüye kullanma suçundan ayrı olarak düzenlenip daha hafif yaptırıma bağlanmış olduğu halde,yeni TCK da ihmal-kasıt ayrımı gözetilmeden bu kapsamdaki tüm eylemler görevde yetkiyi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilecektir.
-----------------------------------------------------------------------------------

Soruya konu olayda,borcun icra dosyasına veya haricen alacaklı vekiline ödenmiş olduğunu daire ve mahkemeye bildirmeyen alacaklı/müşteki vekili de;borcun ödendiğini bildiği halde bu konuda icra mahkemesine savunma yapmayan borçlu vekili de aynı derecede ve ayrı ayrı sorumlu olacaklardır.Tabii borçlu vekilinin dosya takibine katılımı ve icra mahkemesi dosyasını yürütme konusunda görevi başlamış ve iç ilişkiye göre müvekkili işi kendisine teslim etmişse. Bu durumda ödeme yapan borçlu hem kendi avukatını,hem de dosyayı tahsil ettiği halde yetkili ve görevli mercilere beyanda bulunup dosyayı işlemden kaldırma görevi,böylece ceza dosyasını da düşürme görevini yapmayarak kendisini mağdur eden alacaklı avukatını ayrı ayrı şikayet edebilecektir. Alacaklı vekilinin kendi yönünden,borçlu vekilinin kendi yönünden ayrı ayrı sorumlulukları olduğunu düşünüyorum.
Old 07-02-2008, 10:57   #12
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına bizim dosyamızda kısmi tahsilat yapılmış ve tahsilat konusunda tüm dosyalara bilgi verilmiş tahsil/cezaevitutuk harcı vs ödenmiş idi.(Karar yeni bir karar.)iyi çalışmalar...
Old 07-02-2008, 11:49   #13
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Ayşe Hanım;

Sizin aktardığınız karar son soruşturmanın açılmaması ( takipsizlik) kararı ve yargıtay görüş ve uygulamasından geçmeyen,yargıtay denetimine tabi olmayan bir ilk karar,eski uygulamanın devamı.
Eğer yargıtay denetimine tabi olsaydı,içtihat ile varılan aynı sonuca ulaşılacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Yalnız,yukarıda aktardığım çok yeni bir ceza daire kararı ile gelişmeye başlayan yeni uygulamaya göre bundan sonra, uygulamadan haberdar olan merciler aksi yönde karar verebileceklerdir.Zira bu konuda kamu davası açılmış,mahkemece beraat kararı verilmiş ve beraat kararı yargıtayca bozulmuştur. Yukarıdakı mesajda yazılı 2007 tarihli içtihada göre(Yeni TCK nun uygulaması ile gelişen en son tarihli içtihatlar arasında ve bu konuda benim bildiğim kadarıyla ilk karar olması nedeniyle önemli olan)bu kararın anlatımını irdelediğimizde : "..tahsil ettiği parayı dosyaya beyan etmeyerek vatandaşın mağduriyetine neden olunmasını" görevde yetkiyi kötüye kullanmak olarak tanımlamıştır. Bu anlatımdan hareketle,vatandaşın mağduriyetine neden olabilecek her türlü bildirimin yapılmaması ,alacağın tahsiline rağmen karşılıksız çekle ilgili ceza dosyasından feragat edilmemesi,icra ceza suçlarına ilişkin davalardan feragat edilmemesi v.s. tüm durumlarda vatandaşın mağduriyetinden sözedilebilecek ve suçun oluştuğu iddia edilebilecektir.Büyük bir ihtimalle de suçun oluştuğu kabul edilebilecektir.

Tüm dosya borcunu haricen veya dosyadan tahsil eden alacaklı vekilinin,avukatlık görevinin gerektirdiği dürüstlük ve güven,doğruluk ilkesi gereğince icra mahkemesine,asl.ceza mahkemesine v.s. mercilere alacağı tahsil ettiğini bildirerek şikayetten feragat etmesi ve vatandaşın mağduriyetine neden olmaması gereklidir. Aslında bu Yargıtay kararı olmasa bile meslek etiği bu davranışı gerekli ve zorunlu kılmaktadır. Kasten bildirmemek ve ihmalen bildirmemek aynı derecede sorumluluğu gerektirdiği için bu yöndeki sorumluluklarımızı buradan hatırlamakta fayda var;sanırım siz de bu meslek etiğine ve artık Yargıtayın suç vasfı gördüğü bu etik eksikliğine karşı ortak bir dikkat ve yönelişe taraftarsınızdır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
taksirli bir suçtan dolayı iki yıldan az hapis cezası alan sanık hakkında erteleme emelakd Meslektaşların Soruları 12 04-12-2012 12:56
Mal beyanında bulunmamadan dolayı alınan ceza ve iptal edilen takip judgeee Meslektaşların Soruları 5 14-12-2007 05:45
Mal Beyanında bulunmamadan ceza Favor Meslektaşların Soruları 3 17-07-2007 23:14
Haksız Fiilden Dolayı Manevi Taz.Davasında Takas Def-i Veya... AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 0 12-12-2004 13:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03276801 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.