'İsmini bir kez düzeltebilirsin'

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, isim düzeltme davalarının birden fazla açılamayacağına karar verdi. Yargıtay’ın bu kararının ardından, isim düzeltme davası açacak kişilerin iyi düşündükten sonra dava açmaları gerekecek. Çünkü, isim mahkeme kararı ile bir kez düzeltildikten sonra ikinci kez düzeltilemeyecek.

Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği kararı bozan Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin kararında, “Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının (adın) düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir” denildi.

Kaharamanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde yaşayan Meryem Kunduru adlı kadın, 1996 yılında Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak adının Bedire Kunduru olarak değiştirilmesini talep etti. Mahkeme, Meryem Kunduru’nun adının Bedire Kunduru olarak değiştirilmesine karar verdi.

Aradan on yıl geçtikten sonra pişman olan Bedire Kunduru, yeniden Meryem Kunduru olmak için dava açtı. Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi, talebi yerinde görerek Bedire Kunduru’nun adının Meryem Kunduru olarak değiştirilmesine karar verdi. İtiraz olmadığı için kesinleşen dosyanın kanun yararına bozulması istendi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz etmesi üzerine dosya Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’ne geldi. Yargıtay, verdiği emsal karar ile bir kişinin ad değiştirme davasını birden fazla açamayacağına karar verdi. Yargıtay, emsal kararında şu görüşleri dile getirdi:

“5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının (adın) düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Yasanın kamu düzenine ilişkin bulunan bu hükmüne aykırı şekilde davacı Bedire'nin adının Meryem olarak düzeltilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.”(ANKA)

http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=36772

gayet yerinde bir karar. bu konuda nüfus hizmetleri yasası olmasaydı dahi isim düzeltme davasının birden fazla açılamayacağına karar verilmesi gerekirdi diye düşünüyorum.isim ve soyisim değiştirmek bu kadar basit bir hadise değil ki, toplumu ve devleti de ilgilendiriyor.ismimi değiştirdim beğenmedim tekrar değiştireyim düşüncesi, olayı biraz çocuk oyununa sokuyor gibi.

bu yeni bir karar sayılmaz. sadece isim düzeltme davaları değil, tüm nüfus düzeltim davaları bir kez açılabiliyor.
saygılarımla.

Peki mahkemenin ikinci kez yapılan talebi yerinde görmesine ne diyebiliriz.Ortada bu kadar açık bir yasa varken hem de.Mahkemelerimizden bu şekilde açıkca kanuna aykırı kararlar çıkmasının sebebi nedir sizce.Böyle fahiş hatanın hakim tarafından yapılması hazmedilemez birşey.Bu şekildeki davalarla ilgili deneyimi ve bilgisi olan meslektaşlarım beni aydınlatırsa sevinirim.

mahkemenin gözünden kaçmıştır, bilmiyor olabilir. yargıtay bunun için var)

Okulda hocalarımızın yargıtaya özellikle husumetleri var diye düşünürdüm.Çünkü çok fazla eleştirilirdi.Oysa yargıtayın ne kadar önemli bir kurum,orada görev yapan hakimlerin ne kadar değerli insanlar olduklarını unutmamak gerek sanırım.

bu yeni bir haber değil ki.Yargıtayın yıllar önce vermiş old. kararın devamı.Çok iyi hatırlıyorum hukuk fakultesinde ki ilk yılımda bu bilgiyi öğrenmiştim.
Bu arada hocaların yargıtayı eleştirmesinde haklı yönleri var.Mesela Bilirkişileri yargılamanın bağlayıcı unsuru yapan yargıtaydır.Hakimlerin vicdani kanaatlarına göre değilde bilirkişi raporlarına göre karar vermesi ve bu nedenle bağımsız yargılama yapma yetkisini elinden almasının nedeni yine yargıtaydır.
Yargıtayın ve diğer yargı kuruluşlarının eleştirilmesi kadar doğal birşey olamaz.Unutmama gerekir.Yasama organı kanunu yapar yargılama makanı o kanunu uygular ve öğreti(doktrin)'de verilen yanlış kararları eleştirerek hukukun gelişmesine katkıda bulunur.

Tabi ki eleştirilecek.Eleştiri olmazsa gelişmede olmaz.Benim zihnimde bunun kasıtlı olarak abartıldığı şeklinde bir düşünce kalmış sadece.