Sigortasız çalışmak isteyen işçinin daha sonraları bu durumu haklı sebep olarak gösterip işten ayrılması halinde kıdem tazminatı hakkı doğar mı?

Sayın Üstadlarım,

Müvekkil işverene karşı açılan hizmet tespiti ve işçilik alacağı davalarında, işçi 4 yıl boyunca sigortasız olarak çalıştırıldığını bu süre zarfı içerisinde sigorta girişinin yapılacağı hususunda kandırıldığını en son sigortasının yapılmayacağını anladığından haklı nedenle işten ayrıldığını iddia etmektedir.

Oysa ki, davacının işe başladığı tarih itibariyle müvekkilim işveren tarafından sigorta girişi yapılmak istenmiş ise de davacı, sigorta istemediğini bunun yerine sigorta primlerine karşılık gelen ücretin kendisine ödenmesini talep etmiştir. Ancak bu şartlarda çalışmak istediğini ifade eden davacının bu talebi, müvekkil işveren tarafından mecburen kabul edilerek, çalıştığı süre zarfı içerisinde davacının maaşı sigorta primlerini de kapsayacak şekilde dolgun bir ücret olarak kendisine ödenmiştir. Yargılama sırasında bu durumu tanık ifadeleri ile de ispatlamaya hazırız.

Sigorta primlerinin eksik yada hiç yatırılmamış olmasının işçi açısından haklı fesih nedeni teşkil ettiği tartışmasızdır. Ancak bu durum somut olayda ki gibi, sigortalı olmak istemediği için bu şekilde çalıştırılan işçi açısından da geçerli olacak mıdır?

Konuyla ilgili bilgisi yada elinde yargıtay içtihatı bulunan meslektaşlarımın bunları paylaşmalarını rica etmekteyim.

Saygılarımla;

İspatlamanız ve hakimi ikna etmeniz halinde MK2 gereği hakkın kötüye kullanıldığından kıdem tazminatı talebi reddedilmelidir. Bu durumun ispatı oldukça güçtür, sigorta yapılması yerine primlerin kendisine ödenerek sağlık güvencesi ve emeklilik için gereken prim gün sayısından mahrum kalmasının işçiye üstün bir menfaat sağladığını da ispatlamalısınız. Aksi halde Yargıtayın çok kullandığı gibi işçinin bu talebi hayatın olağan akışına aykırıdır.

Tanıklar hala şirkette işçi olarak çalışıyorsa tanıklıkları pek kuvvetli delil kabul edilmemekte.