Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Cmk M.141 Vd.haksiz Tutuklama GÜncel İÇtİhat Ariyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-10-2010, 17:20   #1
denipre

 
Varsayılan Cmk M.141 Vd.haksiz Tutuklama GÜncel İÇtİhat Ariyorum

Arkadaşlar CMK 141 vd.hükümleri gereği tazminat alacağı hakkında yaptığım araştırmalarda bulduğum içtihatlar 466.sayılı yasa zamanında ve bu yasaya atıf yapan içtihatlar.Doğrudan haziran 2005 ve sonrası yapılan haksız tutuklamalar için CMK 141 vd hükümlerine göre yayınlanmış içtihat eksikliği çekiyorum.
Özellikle tutuklama dönemi öncesi çalışmayan sanıkların asgari ücret üzerinden tazminat alabileceği ,sanıkla avukat arasındaki ücret sözleşmesi ,kesilmiş makbuzun tazminat olarak istenip istenemeyeceği vs .elinizdeki içtihatları ,dikkat edilmesi gereken hususları ve değerli fikirlerinizi paylaşabilirseniz çok sevinirim.Saygılar...
Old 11-10-2010, 21:09   #2
avukat_selcuk_bey

 
Varsayılan

işinize yarayabilir. zaten bu kararın sitede var olması lazım.

KARAR METNİ

İşkence yapmak suçundan sanıklar Y.Ö, A.İ.B ve M.D haklarında yapılan yargılama sonucunda sanıkların beraatine, 2007 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/5 maddesi uyarınca, sanıklar vekalet ile temsil edildiğinden, 1000 Yeni Türk Lirası maktu ücreti vekaletin hazineden alınarak sanıklara verilmesine dair (ESKİŞEHİR) Ağır Ceza Mahkemesinin 16.02.2007 tarih, 2005/255 esas, 2007/51 sayılı kararı ve dosyası ile ilgili olarak;

Dosya kapsamına göre, beraat eden sanık lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi gereğince hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda beraat eden sanık yararına vekalet ücretine karar verileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13.11.2007 gün ve 57424 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığından 11.12.2007 gün ve KYB/2007-57424 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdi kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:

1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesi ile yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin belirlenmesi görevi Türkiye Barolar Birliğine (TBB) verilmiş ve TBBde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (Tarife) 13/5. madde-fıkrası ile beraat eden sanık yararına vekalet ücretini hazinenin ödemesine ilişkin düzenlemeyi yürürlüğe koymuştur.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 324/1. madde-fıkrasına göre avukatlık ücreti yargılama giderlerinden olup ve yine aynı CMK.nun 327/2. madde-fıkrası uyarınca beraat eden kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderler, Devlet Hazinesince üstlenilir. Öte yandan 29.5.1957 günlü 4/6 ve 2.5.1956 günlü 4/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarında da yargılama giderlerinin neler olduğu sayılmış; karşı tarafa yüklenecek olan avukatlık ücretinin de bu giderler arasında olduğu açıkça belirtilmiştir. (Murat Aydın; Beraat Eden Sanık Yararına Avukatlık Ücretine Hükmedilmesi Kanuna Aykırı Değildir.  Terazi Aylık Hukuk Dergisi, Sayı:18, Şubat 2008, s.159-167) Mülga CMUK.nun 409. maddesinin 2. fıkrasındaki Bir kimsenin evvelce ödemek mecburiyetinde kaldığı masraflar, Devlet hazinesine tahmil olunabilir. Şeklindeki düzenleme ile CMK.nun 327/1.maddedeki düzenlemenin aynı olduğu ve CMUK.nun meriyette olduğu evrede uygulamanın ve özellikle Tarifenin bu biçimde düzenlenmediği ileri sürülebilirse de (Bknz. Zekeriya yılmaz; Beraat Eden Sanık Yararına Vekalet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Tarife Hükmünün Kanuni Bir Dayanağı Bulunup Bulunmaması Sorunu Terazi Aylık Hukuk Dergisi, Sayı:15, Kasım 2007, s.71-82)Tarifenin 13/5. madde-fıkrasındaki hükmü geçersiz kılmayacaktır. Kaldı ki CMK.nun 150/1. maddesi uyarınca; hakkında bir ceza davası açılan kişi bir müdafii (avukat) seçebilecek durumda olmadığını beyan ettiği takdirde kendisine baro tarafından görevlendirilen bir avukat atanacak, sanık bu avukata herhangi bir ödeme yapmayacak ve ücreti de HAZİNE tarafından karşılanacağı gibi dava sonunda beraat etmesi halinde de önceden ödenen bu ücret HAZİNE üzerinde kalacaktır. CMUK.nun meriyette olduğu dönemde de aynı düzenleme mevcut olmasına karşın, Tarifenin 13/5. maddesi hükmü bulunmadığından avukatla kendisini temsil ettiren ile Baro tarafından müdafii tayin edilen sanık arasındaki eşitsizlik tarifenin anılan hükmüyle de giderilmiş bulunmaktadır.

Beraat eden sanığın CMK.nun 141. ve devamı maddeleri uyarınca bu konuda dava açma imkanı da bulunmadığı gözetildiğine ki anılan ve davamı maddelerinin yer aldığı bölümün başlığının Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat olması ve ancak bu maddede belirtilen sayılı ve sınırlı nedenlerle dava açılabilmesi ve bunların içinde de beraat eden sanığın önceden avukatına ödediği ücretin yer almaması CMK.na göre ceza yargılamasında davayı münhasıran Cumhuriyet Savcısının açmak durumunda olması ve bunu da Türkiye Cumhuriyeti devleti adına yapması ve dolayısıyla davada Devletin taraf olması karşısında Tarifenin 13/5.maddesindeki düzenlemenin doğru ve yerinde görülmesi gerektiği nazara alınarak Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13.11.2007 gün ve 57424 sayılı yazılarına atfen Yargıtay C.Başsavcılığından 11.12.2007 gün ve 256243 sayılı kanun yararına bozma istemli ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesinin 16.2.2007 tarih ve 2005/255 esas, 2007/51 sayılı kararının kanun yararına bozma talebinin (REDDİNE), dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına gönderilmesi için Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine, 25.2.2008 günü oybirliğiyle karar verildi.

(Y. 8. C.D. 25.2.2008 gün 2007/13484 esas, 2008/1110 karar sayılı)
Old 12-10-2010, 15:29   #3
denipre

 
Varsayılan

İlginiz için teşekkürler.Değerli katılımlarınızı bekliyorum.Saygılar
Old 12-10-2010, 15:43   #4
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Ceza Genel Kurulu

Esas: 2009/5-44
Karar: 2009/189
Karar Tarihi: 07.07.2009

ÖZET: Eylemli uyma ve yeni hüküm niteliğinde olup henüz Özel Daire denetiminden geçmemiş olan hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün görülmediğinden, dosyanın incelenmek üzere Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.

(1136 S. K. m. 164)

Dava: Davacı D.....B....’ın; haksız tutuklama nedeniyle yoksun kaldığı sosyal güvenlik ödenceleri, ödemiş olduğu avukatlık ücreti ve sair giderlere karşılık 10 milyon lira maddi ve 40 milyon lira manevi tazminatın, haksız tutuklama tarihinden itibaren yasal faizi ve yargılama gideri ile birlikte davalıdan alınarak kendisine verilmesi için 466 sayılı Yasa uyarınca açtığı davanın yapılan yargılaması sonunda, <Davacı D.....B.....’ın 1625 YTL maddi ve 19700 YTL manevi tazminat talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, 1.000 YTL dava dilekçesi yazma ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine> ilişkin, A...... 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 20.07.2006 gün ve 13-259 sayılı hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nce 27.05.2008 gün ve 281-5280 sayı ile;

<…1) A..... 1. İdare Mahkemesi’nin 2002/1015 Esas 2003/438 Karar sayılı hükmüyle davacının tutuklu kaldığı dönemde maaşında 1/3 oranında yapılan kesintinin ödenmesine karar verildiği ve idarece de bu yönde işlem yapıldığı halde maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi,

2) Hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, zenginleşme sonucu doğurmayacak şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, bu ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmedilmesi,

3) 466 sayılı Yasa uyarınca haksız tutuklama tazminatı başvurusunda, davada uygulanması gereken 4 Aralık 2005 gün ve 26013 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 4. fıkrası gereğince, davanın reddedilen kısmı üzerinden tarifenin 10. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tarifenin 3. kısmına göre davacı lehine belirlenen ücreti geçmeyecek şekilde davalı yararına avukatlık ücretleri tayini gerektiği ve vekalet ücreti hükmolunacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi…> isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.

A..... 7. Ağır Ceza Mahkemesi ise 20.10.2008 gün ve 282-271 sayı ile bozma kararına karşı direnildiğini belirtmekle birlikte;

<…Davacı vekili tazminat istemine ilişkin dilekçesinde memur olan müvekkiline tutuklu olduğu sürece maaşının 2/3'ünün ödendiğini beyan etmiş ise de A..... 1. İdare Mahkemesi’nin 2002/1015 Esas 2003/438 Karar sayılı hükmüyle davacının tutuklu kaldığı dönemde maaşında 1/3 oranında yapılan kesintinin ödenmesine karar verildiği ve ilgili idarece de bu yönde işlem yapıldığı, Mahkemenin kararına dayanılarak tüm alacaklarının davacıya ödendiği anlaşılmıştır.

Davacının yargılandığı ve beraat ettiği tazminat talebinin konusunu oluşturan davada kendisini avukat ile temsil ettirdiği anlaşılmakla beraat kararı verildiği tarihteki avukatlık asgari ücret tarifesinde Ağır Ceza Mahkemeleri için öngörülen asgari maktu vekalet ücreti olan 480 YTL harcama yapmak zorunda kalması nedeniyle bu miktarın hazineden alınıp davacıya maddi tazminat olarak verilmesi, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davacının sosyal ve ekonomik durumu, mesleği, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklu kaldığı süre gözetilerek 9.850 YTL manevi tazminatın kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir> gerekçesiyle,

<…1- Davacının haksız tutuklamaya ilişkin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 480 YTL maddi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

2- Davacının haksız tutuklamaya ilişkin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 9.850 YTL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

3- Hükmedilen maddi ve manevi tazminata ayrı ayrı davacının haksız olarak tutuklandığı 24.10.1996 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,

4- 1.239.60 YTL vekalet ücretinin davalı hazineden alınıp davacıya verilmesine,

5- Haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davalarında ancak davanın tamamen reddi halinde davalı hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davacının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiğinden davalı hazine lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,

6- Harç alınmasına yer olmadığına,

7- Yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına…> karar verilmiştir.

Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının <onama> istemli 12.02.2009 gün ve 4445 sayılı tebliğnamesi ile Ceza Genel Kuruluna sunulan dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

Türk Milleti Adına

Karar: Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, maddi ve manevi tazminat miktarlarının belirlenmesi ve davalı lehine vekalet ücreti verilip verilmeyeceğinin tespitine ilişkin ise de; kararın yeni bir hüküm mü, yoksa direnme kararı mı olduğu konusunun öncelikle çözümlenmesi gerekmektedir.

Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;

a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,

c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,

d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle ya da sonradan yürürlüğe giren yasa maddeleri uygulanarak yeni ve farklı hüküm kurmak,

Suretiyle verilen hüküm; özde direnme hükmü olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.

İncelenen dosyada;

Yerel Mahkemece bozma kararına karşı direnildiği belirtilmiş ise de; ilk hükümde 1625 lira maddi ve 19.700 lira manevi tazminatla, davacı lehine 1000 lira dilekçe yazma ücretine hükmedilip, davalı hazine lehine vekalet ücreti verilip verilmeyeceği yönünde hiçbir karar verilmezken; direnme hükmünde bozma kararı da gözetilmek suretiyle 480 lira maddi ve 9850 lira manevi tazminatla 1.239.60 lira davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve haksız tutuklamadan kaynaklanan tazminat davalarında ancak davanın tamamen reddi halinde davalı hazine vekili lehine vekalet ücreti verilebileceği gerekçesiyle davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi suretiyle; bozma ilamının (1), (2), (3) ve (4) numaralı nedenlerine eylemli olarak uyulduğu, (5) nolu bozma nedeni ile ilgili olarak da yeni bir hüküm verildiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, eylemli uyma ve yeni hüküm niteliğinde olup henüz Özel Daire denetiminden geçmemiş olan hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün görülmediğinden, dosyanın incelenmek üzere Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle;

Dosyanın saptanan eylemli uyma ve yeni hüküm nedeniyle temyiz incelemesi için Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.07.2009 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 12-10-2010, 15:45   #5
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
10.Ceza Dairesi

Esas: 2008/7819
Karar: 2008/11738
Karar Tarihi: 08.07.2008

ÖZET: Haksız tutuklamaya konu beraat kararının kesinleştiği ve kesinleşen bu beraat kararının davacıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, davanın süresinde açıldığı kabul edilerek yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, davanın süre yönünden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

(5271 S. K. m. 142)

Dava: Haksız olarak tutuklu kaldığı günler için maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunan davacı Mehmet İsa Tabaru'nun maddi ve manevi tazminat talebinin reddine ilişkin Batman Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 26.12.2007 tarih ve 2007/212 esas, 2007/303 karar sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğundan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen tebliğnamesi ile 06.05.2008 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. Gereği Görüşülüp Düşünüldü:

Karar: 5271 sayılı CMK. nun 142. maddesinin 1. fıkrasının, <karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabileceği> yönündeki hükmü dikkate alınarak yapılan incelemede, haksız tutuklamaya konu beraat kararının 15.11.2006 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşen bu beraat kararının davacıya tebliğ edildiğine dair herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, bu hali ile 31.10.2007 tarihinde açılan davanın süresinde açıldığı kabul edilerek yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, davanın süre yönünden reddine karar verilmesi,

Sonuç: Yasaya aykırı, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 08.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 12-10-2010, 16:33   #6
denipre

 
Varsayılan

Teşekkürler .Özellikle son karar 466.sayılı yasa zamanındaki süre anlamındaki içtihatlardan dönülmediğini gösteriyor.Saygılar
Old 07-02-2011, 01:02   #7
Av.Burak BOZKURT

 
Varsayılan

arkadaşlar benim müvakkilim 20 ay tutuklu kalmış ve işsizdir tutuklamadan önce,fakat babası bakıma muhtaç olduğundan ve şeker hastası,sağ ayağı ise protezdir ve bu kişiye bakacak tek kişi tutuklanan kişidir.ben 70.000tl manevi,30.000 ise maddi tazminat talebinde bulunucam sizce fazlamı istemiş olurum,mahkemenin bunu verme ihtimali nedir?buna yönelik bir emsal karar varsa paylaşırsanız sevinirim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İÇtİhat Bulmaliyim kamran Meslektaşların Soruları 8 24-01-2011 12:13
Evlİlİk DiŞi DoĞan ÇocuĞun Velayetİ Hakkinda İÇtİhat SPARTACUS Aile Hukuku Çalışma Grubu 16 27-12-2007 19:12
İÇTİHAT ve MEVZUAT BANKASI didem79 Ticari Duyurular 0 20-03-2006 18:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04186511 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.