Avukatlık Kanunu Yönetmeğine Ek 13. Bölüm (Sürekli Avukatlık Hizmetleri)

Avukatlık Kanunu Yönetmeliği değişikliği

Eylül 2008 CUMARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 26989

YÖNETMELİK


Türkiye Barolar Birliğinden:

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKATLIK KANUNU YÖNETMELİĞİNDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK



MADDE 1 – 19/6/2002 tarihli ve 24790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinin onikinci bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki onüçüncü bölüm eklenmiş, mevcut onüçüncü bölüm ondördüncü bölüm olarak teselsül ettirilmiştir.

"ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Sürekli Avukatlık Hizmetlerinde Uygulanacak Esaslar

Sözleşme yapılması ve sözleşmede bulunması gereken hükümler

MADDE 73/A – Sürekli avukatlık hizmeti içeren çalışma şekillerinde, 1136 sayılı Avukatlık Kanununa ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun, yazılı sürekli avukatlık hizmetleri sözleşmesi düzenlenmesi zorunludur. Bu sözleşme taraf sayısından bir fazla nüsha olarak hazırlanır. Birer nüshası taraflara, bir nüshası da sözleşmenin tarafı olan avukat tarafından kayıtlı olduğu baroya verilir. Sözleşme metninde uyuşmazlık çıkması halinde Baroda saklanan nüshaya itibar edilir.

Her baro sözleşmeler için ayrıca bir kayıt defteri tutar ve bu deftere yıl bağlantılı sıra numarasına göre sözleşmeler kayıt edilir. Kaydı yapılan sözleşme kayıt sıra numarasına göre sözleşmeler klasöründe, bir fotokopisi de avukatın sicil dosyasında saklanır.

Sözleşmede;

a) İş sahibinin adı, soyadı, mesleki ya da ticari unvanı, adresi, vergi/T.C. kimlik numarası,

b) Avukatın/avukatlık bürosunun/avukatlık ortaklığının adı, soyadı, unvanı, vergi/T.C. kimlik numarası,

c) İşin tanımı,

ç) Avukatlık ücreti ve bu ücretin ödenme şekli,

d) Sözleşme hükümlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi değişikliklerine uyarlanacağı,

e) Süresi,

g) Sona erme koşulları,

ğ) İşin harç ve giderlerinin iş sahibine ait olduğu, bunların peşin olarak ya da avukatın ilk talebinde derhal ödenmesi gerektiği, sözleşmede yazılı adresin avukatın bu konudaki taleplerini ileteceği adres olduğu, bu adrese yapılan tebligatların iş sahibine yapılmış sayılacağı,

h) Sözleşmeden doğacak uyuşmazlıkların 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 516 ncı ve ilgili maddeleri kapsamında tahkim yolu ile çözülebileceği, hakem heyetinin birisi hakem kurulu başkanı olmak üzere, asgari on yıllık hukukçu olarak fiilen görev yapmış üç hukukçudan oluşacağı, hakem kuruluna görevlendirmenin avukatın kayıtlı olduğu baro merkezinde bulunan ve uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemece taraflardan birinin sürekli avukatlık hizmetleri sözleşmesi örneğini de ekleyerek yapacağı yazılı başvuru üzerine yapılacağı hükümleri

yer alır.

Serbest meslek makbuzu veya bordro düzenlenmesi ve baroya ibraz

MADDE 73/B – 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamındaki sürekli avukatlık hizmeti içeren çalışma şekillerinde sözleşmelere göre tahsil edilen avukatlık ücretine ilişkin serbest meslek makbuz veya bordro örnekleri, her yıl sonunda avukat tarafından bir liste ekinde kayıtlı olduğu baro başkanlığına sunulur. Bu belgeler avukatın sicil dosyasında saklanır.

Kanuna uygun davranmayan tüzel kişiler ve yıllık rapor

MADDE 73/C – 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranan tüzel kişiler, merkezlerinin bulunduğu yer barosu tarafından takip edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulur. Baro başkanlığı bu konudaki çalışmaların sonuçlarını sözleşmeye taraf olan avukatları da içeren bir rapor ile her yıl sonunda Türkiye Barolar Birliğine bildirir.

Disiplin sorumluluğu

MADDE 73/D – 73/A ve 73/B maddelerine aykırı davranışlar ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi altında vekalet ücreti kararlaştırılması Meslek Kurallarına aykırılık oluşturur."

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici 2 nci madde eklenmiştir.

"Mevcut sözleşmelerin uyumu

GEÇİCİ MADDE 2 – Bu Yönetmeliğin onüçüncü bölüm hükümlerinin yürürlük tarihinden önce düzenlenen sürekli avukatlık hizmetleri sözleşmeleri, 31/12/2008 tarihine kadar bu Yönetmelikle uyumlu hale getirilir ve sözleşmenin tarafı olan avukatların Yönetmelikten doğan yükümlülükleri aynı süre için devam eder."

MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu yürütür.

Kaynak : Resmi Gazzete

Maliye Bakanlığı tarafından çıkartılmış izlenimi vermiyor mu sizce de?

Bana o izlenimi vermedi doğrusu... Daha doğrusu netice olarak farketmez, yeter ki tüzel kişiler salt karşı vekalet ücretleri karşılığında çalışmak konusunda avukatları zorlamaya devam etmesin. A avukat kabul etmezse, B avukat nasılsa kabul eder zihniyeti sona ersin. Kurum ödemesi gereken vekalet ücretini , avukat da kazancının vergisini ödesin.

Saygılarımla...

Av.K.m.35:

Alıntı: Yalnız avukatların yapabileceği işler: Madde 35 - Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir. Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler. (DEĞİŞİK FIKRA RGT: 08.02.2008 RGNO: 26781 KANUN NO: 5728/329) (KOD 1) Dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir. Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir.Hukuk ve Ceza Muhakemeleri Usulleri kanunları ile diğer kanun hükümleri saklıdır.

Yönetmelik m.73/C

Alıntı: Kanuna uygun davranmayan tüzel kişiler ve yıllık rapor MADDE 73/C – 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranan tüzel kişiler, merkezlerinin bulunduğu yer barosu tarafından takip edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulur. Baro başkanlığı bu konudaki çalışmaların sonuçlarını sözleşmeye taraf olan avukatları da içeren bir rapor ile her yıl sonunda Türkiye Barolar Birliğine bildirir.

Aslına bakarsanız düzenleme yine eksik ve muhtemelen değişen bir şey olmayacak.

Söz gelimi yönetmelik 73/C de düzenlenen cezai müeyyide, muhtemelen yine Av.K.m.35'te sözü edilen idari para cezası.

Bu da demek olur ki; asgari ücret tarifelerinin altında ücret kararlaştırılması halinde yine yalnızca avukatın disiplin sorumluluğu gündeme gelecek, tüzel kişi bakımından bir cezai uygulama söz konusu olmayacak.

Tüzel kişi açısından cezai uygulama, yalnızca bir ay için 2 asgari ücret tutarında idari para cezası olacak ve bu da yalnızca sözleşme yapılmamış olması (Tarifeye uygun ya da değil) haline münhasır olacak.

Kanun ve yönetmelik değişikliklerinde uygulamanın içindeki avukatların mütalaası alınsa, belki kastedilen ve hedeflenen amaca yönelik ve uygulama kaabiliyeti olan düzenlemeler yapılabilecek

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL

Alıntı: Tüzel kişi açısından cezai uygulama, yalnızca bir ay için 2 asgari ücret tutarında idari para cezası olacak

Sayın DEMİREL,
İdari ceza tutarını ben, avukat tayin edilmemiş (sözleşme kapsamında olmayan) her ay için ayrı ayrı ceza tayini şeklinde anlıyorum.

Çünkü; fıkra, sizin de alıntıladığınız gibi

Alıntı: Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir

şeklindedir.


Saygılarımla...

Sayın Karaca,

Noktalama işaretlerini yerinde kullanmadığım için (yalnızca kelimesinden sonra virgül koymalıydım ), cümlem yanlış anlaşılıyor, haklısınız.

Gerçekte ikimizin maddeyi anlayış biçimi arasında fark yok. Evet, her ay için 2 asgari ücret. 12 ay için 24 asgari ücret (Kaldı ki bence bu dahi caydırıcı değil. Öyle dosyalar olur ki, kurum yine de bu idari cezayı ödemeyi tercihle kazançlı çıkar...)

Asıl sorun şurada:

Tüzel kişi, tarifeye uygun ya da uygun değil, gelişigüzel bir anlaşmaya varmışsa, bu anlaşma asgari ücret tarifelerine aykırı da olsa, disiplin sorumluluğu eskiden olduğu gibi yine yalnızca avukata ait olacak, tüzel kişininse bu noktada hiç bir sorumluluğu olmayacak (Yani düzenleme bence eksik).

Önceki mesajımda da belirtmeye çalışmıştım (Bu kez virgülü ekleyeyim ) :

Alıntı: Tüzel kişi açısından cezai uygulama, yalnızca, bir ay için 2 asgari ücret tutarında idari para cezası olacak ve bu da yalnızca sözleşme yapılmamış olması (Tarifeye uygun ya da değil) haline münhasır olacak.

Yanlış mıyım, düzenlemeyi farklı anlayan var mı?

Saygılarımla...

Ankette sadece iki seçenek var bence: ilk seçenek ve diğerleri.

Bu nedenle birden fazla seçenek işaretlemek mümkün.

hayır, hiçbir şeyi değiştirmez.

Merhaba;
Analmadığım bunun uygulaması nasıl olacak sözleşmelerin baroya gönderilmesi vs. hususlar..
Barolar Birliğinin sitesine baktım bankaların genel müdürlüklerine telekom gibi bazı yerlere yazışmalar yaparak yönetmeliği duyurmuşlar, peki diğer kurumlarda özel şirketlerde çalışanlar...
yönetmelik gerekçesinde aşağıdaki açıklama var
· Karşı tarafa yargı kararı ile yüklenen ve Avukatlık Yasasının 164. maddesine göre avukata ait olan avukatlık ücretinden kısmen ya da tamamen vazgeçilmesi, avukatlığın mesleğin onuruna uygun yürütülmesine engeldir.

Bence asıl sorunu bu husus teşkil etmektedir karşı taraf vekalet ücretleri..
Şirketler; davayı kaybedince sen mi ödüyosun kazanınca da ben alırım gibi gerekçeyle vekalet ücretlerinin üzerine konuyor zaten bunların tahsilinin nasıl yapılacağı tam bir muamma sözleşmeli ve ssk lı çalışan avukatların vekalet ücretini icra takibine konu edip edemeyecekleri vs.daha o kadar çok sorun varken iş mi şimdi bu çıkarılan yönetmelik
çok daha kapsamlı bir düzenleme şart bence bu hiç bir şeyi düzenlemez
serbest çalışan avukatlar uyuyorlarmı ki asgari ücret tarifelerine bedelsiz iş alan bir sürü avukat var piyasada normal şartlarda buda takip edilmeli, ediliyormu!!!o zaman bu düzenlemeninde pratik açıdan hiç bir anlamı yok

Alıntı: Yazan netya Merhaba; Analmadığım bunun uygulaması nasıl olacak sözleşmelerin baroya gönderilmesi vs. hususlar.. Barolar Birliğinin sitesine baktım bankaların genel müdürlüklerine telekom gibi bazı yerlere yazışmalar yaparak yönetmeliği duyurmuşlar, peki diğer kurumlarda özel şirketlerde çalışanlar... yönetmelik gerekçesinde aşağıdaki açıklama var · Karşı tarafa yargı kararı ile yüklenen ve Avukatlık Yasasının 164. maddesine göre avukata ait olan avukatlık ücretinden kısmen ya da tamamen vazgeçilmesi, avukatlığın mesleğin onuruna uygun yürütülmesine engeldir. Bence asıl sorunu bu husus teşkil etmektedir karşı taraf vekalet ücretleri.. Şirketler; davayı kaybedince sen mi ödüyosun kazanınca da ben alırım gibi gerekçeyle vekalet ücretlerinin üzerine konuyor zaten bunların tahsilinin nasıl yapılacağı tam bir muamma sözleşmeli ve ssk lı çalışan avukatların vekalet ücretini icra takibine konu edip edemeyecekleri vs.daha o kadar çok sorun varken iş mi şimdi bu çıkarılan yönetmelik çok daha kapsamlı bir düzenleme şart bence bu hiç bir şeyi düzenlemez serbest çalışan avukatlar uyuyorlarmı ki asgari ücret tarifelerine bedelsiz iş alan bir sürü avukat var piyasada normal şartlarda buda takip edilmeli, ediliyormu!!!o zaman bu düzenlemeninde pratik açıdan hiç bir anlamı yok

Sn. Meslektaşım,

Söylediklerinizde haklısınız, işte tam da bu yüzden bu yönetmeliği destekliyorum ancak; şüphesiz eksiklikler var ve bunlar oldukça önemli. Bir tüzel kişilik bünyesinde çalışan avukat, çalıştığı kurum ile vekalet ücretinin kendisine kalması konusunda herhangi bir sorun yaşamasa dahi bu vekalet ücretini tahsilde zorlanacaktır. Çünkü, bağlı çalışan avukatın serbest meslek makbuzu olmadığından, icra dairesinden parayı çekmekte sorun yaşayacaktır.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA

Alıntı: Tüzel kişi, tarifeye uygun ya da uygun değil, gelişigüzel bir anlaşmaya varmışsa, bu anlaşma asgari ücret tarifelerine aykırı da olsa, disiplin sorumluluğu eskiden olduğu gibi yine yalnızca avukata ait olacak, tüzel kişininse bu noktada hiç bir sorumluluğu olmayacak (Yani düzenleme bence eksik).

Ben sizin gibi düşünmüyorum. Disiplin sorumluluğu avukata ait olacaktır. Buna katılıyorum. İşveren de her ay için ceza ödeyecektir.

Yasaya göre avukatlık asgari ücret tarifesi altında yapılan sözleşmeler geçersiz olduğundan avukatın tarife veya mahkemece taktir edilecek avukatlık ücretini isteme hakkı devam edecektir.

Alıntı: Çünkü, bağlı çalışan avukatın serbest meslek makbuzu olmadığından, icra dairesinden parayı çekmekte sorun yaşayacaktır.

Bu tamamen size ilişkin bir sorundur. Avukatın yaptığı sözleşme gereğince dışardan iş alması yasaklanmışsa vergi dairesine müracaatla vergi dosyası açtırıp, makbuz bastırması anlamsız olacaktır. Ama vergi mükellefi olup boş beyanname vermeyi engelleyen herhangi bir hüküm de yoktur. Bu tamamen yaptığınız sözleşmeye bağlı.

Sorun biraz da şirketler ve kooperatiflerin avukat çalıştırma yükümlüğünü yerine getirmemesi ve savcılıkların da bu konuda gerekli takibi yapmamasından kaynaklanarak baroların da bu konuda harekete geçirilmesine yönelik. Yani baroları işin içine katmaya yönelik. Bu açıdan değişen bir şey yok. Çalışmak isteyen baro bunu takip ederek suçduyurusunda bulunduğunda zaten savcılık harekete geçecektir.

Maliyece çıkarılmış gibi mi?

Sanmıyorum. Uyap nedeni ile herkesin dava ve takipleri kontrol altında. Buy nedenle böyle bir yönetmeliğe maliyenin ihtiyacı yok. Bence TBB tarafından son zamanlarda sıkça şikayet edilen asgari ücret tarifesi altında iş alınması/haksız rekabetin önlenmesine yönelik olarak düşünülmüş. Başarılı olur mu? Sanmıyorum. Ne baroların ne de TBB nin bu işin peşine düşeceğini varsaymıyorum. Sadece bir gözdağı.

Saygılar.

Avukatla müvekkili karşı karşıya getirmeyen , hatta avukatla avukatı karşı karşıya getirmeyen, asgari ücret kriterlerine muntazaman uyulmasını zorunlu kılan, etkin sözleşme tipinde yasal cebirle işlerlik (ve devamında zamanla birlik) sağlanmadıkça, mevcut düzenleme yine yalnızca "Gamlı" meslektaşlarıma ekstra mesai ve efor kaybından öte anlam taşımayacak.

Saygılarımla...

Meslektaşların sahip çıkmasına bağlı.